Günümüzde itibarı, pahalı
yaşamda, markada görmeyenlerin sayısı giderek artıyor. Yeni kuşak, itibarı
giyside değil, bilgide görüyor. Şatafat, pahalı yaşam, markalar, bilgisizliği
örtmeye, itibarı güçlendirmeye yaramıyor. Özellikle gençler arasında ikinci ele
yönelenlerin sayısı hızla artıyor.
Bende ikinci elci oldum
desem ne dersiniz bilemem ama, gerçekten ikinci elci oldum. Bundan böyle
özellikle derneklerin, vakıfların öğrencilere burs sağlamak için açtıkları
ikinci el mağazalarından giyineceğim. Giymediğim elbiselerimi de ikinci el
toplayan derneklere vakıflara bağışlayacağım.
Geçtiğimiz hafta İzmir’e
gittiğimde çok önceleri balık hali olarak hizmet veren şimdilerde çok sayıda
mağazanın bulunduğu Konak Pier iş merkezini gezerken, öğrencilere yardım amacıyla
açılmış Kurşun Kalem Eğitim Vakfı’nın ikinci el mağazasını görünce ilgilenme ve
bilgi alma ihtiyacı duydum. Biliyorsunuz, BİLGİ sözcüğünün dört harfi İLGİ
sözcüğünü oluşturuyor. İlgi olmadan bilgi olmuyor. Aldığım bilgilerin ışığında
bu köşe yazısını yazma ihtiyacı duydum.
Cuma günleri Radyo
Hiraş’ta Rıfat Uygur dostumla yaptığımız Manisa’da yaşam programına ikinci el
mağazasından aldığım ikinci el giysileri giyerek katılacağım.
Fiyatlar sürekli artarken
bile insanlar alışveriş merkezlerini doldurup taşırıyor ve çoğunlukla ihtiyaç
dışı giysiler satın almaya devam ediyorlar. Çok az insan, hem toplumumuzda hem
de dünyamızda bir farklılık yaratabilecek olan ikinci el giysi mağazalarından
alışveriş yapmakta ve giysi bağışında bulunmaktadır. Giysiler ister yeni, ister
kullanılmış olsun bir kişinin öz saygısı onun dış görünümü üzerine kurulmuştur.
Bu yüzden birçok insan her yıl giysi alışverişine önemli miktarda para
harcıyor. Böylesi çılgın bir tüketim kültürü, ekonomik faktörün yanı sıra doğal
kaynakları yavaş yavaş yok olmakta olan dünyamızda tekstil israfını da
beraberinde getirmekte ve doğal hayatı olumsuz etkilemektedir. Günümüzde çok
kullanılan çevreye duyarlı ve organik ürün söylemlerine ek olarak ikinci el
giysi satın alma ve giysi bağışı yapma, doğal kaynakları korumak ve israfı
azaltmak için önemlidir.
Evinizdeki beyaz eşya,
mobilya, halı, perde gibi eşyaları yenileriyle değiştirirken kullanılabilir
durumda olanları ya da evinizde uzun süredir kullanmadığınız halde dolap işgal
eden giysilerinizi öğrencilere destek sağlayan vakıf ve derneklere
bağışlayabilirsiniz.
Birçok kişinin ikinci el
giysilere karşı gösterdikleri olumsuz ön yargının aksine, kullanılmış giysi
mağazaları geçmiş dönemlere ait ilgi çekici parçaların yanı sıra birçok moda
stilini de taşımaktadır. İnsanlar ikinci el mağazalarına yapıştırılan lekenin
ötesini gördükleri zaman, hem çevreye hem de ekonomiye katkısı açısından
önemlerinin farkına varacaklardır. İkinci el giysi kullanmak, tekstil israfını
azaltmanın önemli bir yolu olabilir. İkinci el giysi ticareti, temizleme,
onarım, yeniden tasarım ve ambalajlama gibi alanlarda da yeni bir istihdam
sahası oluşturmaktadır. Giderek popüler hale gelmekte olan ikinci el mağazaları
konusunda Manisa’nın ve Manisalıların geç kaldığını görüyorum. Oysa Manisa’da
öğrencilere burs veren STK’ların olduğunu biliyorum. Bence ikinci el giysi
satışlarını Manisa gündemine taşımalıyız. Bu çalışmalara belediyelerimizin ve
alışveriş merkezlerinin destek olacağını düşünüyorum. Böyle bir çalışma
olduğunda giysi bağışlayacak ve giysi satın alacak çok kişinin çıkacağını
düşünüyorum.
Ben Akhisar’ın Büknüş
Köyü’nde fakir topraksız bir ailenin çocuğu olarak 1945 yılında doğdum. Benim
dönemimde çocuk ölümleri çok olurdu. Köyde bir çocuk öldüğünde de elbiselerini
verecekleri kişi olarak öncelikle ben gelirdim akıllarına. Ben ikinci el
giysiler giyerek büyüdüm. Bundan da hiçbir zaman utanma duymadığım gibi
elbiselerini giydiğim çocukların anne ve babalarını hep kendi annem babam gibi
gördüğüm için onları çok sevdim onlar da beni çok sevdiler. İkinci el eşyaların
sosyalleşmeye katkısının olacağını düşünüyorum. Böyle bir girişim olursa,
elimden gelen desteği vereceğimizden hiç kuşkunuz olmasın.
Veren el, alan eli
görmesin deniliyor ya, ikinci el eşyalarımızı bağışlarken kimsenin bilmesini
istemeyebilirsiniz ama ben ikinci el giydiğimin bilinmesini istiyorum.
Doğanın korunmasına nasıl
duyarlı yaklaşıyorsak, ikinci el giysilerle tutumlu olmaya, ülkenin
kalkınmasına ve eğitime katkıda bulunmaya duyarlı yaklaşmalıyız.
İkinci el giymenin
itibarımızı eksilteceğini düşünmeyin. İkinci el giyerek öğrencilere burs
verilmesini sağlamak bence iyi insan olmakla eş anlamlıdır diyebilirim.
Hep birlikte ikinci ele
yönelerek hem kendi ekonomimizin iyileşmesine hem de israfın önlenmesine
katkıda bulunalım.
Bu yazımı somut bir
öneriyle noktalamak istiyorum:
12-18 Aralık tarihleri
arasında kutlanacak olan Yerli Malı Haftası resmi adıyla Tutum, Yatırım ve
Türk Malları Haftası kapsamına ikinci el olgusunu da ekleyerek kutlama yapalım.
Bu çağrımı keşke Milli Eğitim Bakanlığı’na da bir şekilde iletebilsek. Keşke
ikinci eli de kutlama kapsamına alabilsek.
I. Dünya Savaşı sonrası oluşan ekonomik darboğazın ardından
yabancı ülkelere para akışının önünün kesilmesi ve toplumsal tutum bilincinin
oluşması amaçlanmıştır. Bu amaçla Atatürk başkanlığında, 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi toplandı. Bu
kongrede yurdun bağımsızlığının korunması, yerli mallar üretilmesi ve
kullanılması kararlaştırıldı. Dönemin başbakanı İsmet İnönü 12 Aralık 1929 tarihinde TBMM’de bir konuşma yaptı.
Konuşmasında ulusal ekonomi, yerli malı ve tutumlu olma konularını anlattı.
1946 yılından itibaren Yerli Malı Haftası olarak kutlandı. 1983
yılında adı Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası olarak
değiştirildi.
Bu hafta süresince tutumlu olmanın, yatırım yapmanın
ve ''yerli malı kullanmanın önemi'' vurgulanır. İnsanların parasını,
malını, eşyalarını, zamanını ve sağlığını gerektirdiği gibi korumak ve dikkatli
kullanmasına tutumlu olmak denir. İhtiyaçlara harcandıktan sonra artakalan para
ile yatırım yapmanın önemi üzerinde durulur. Tüketilecek ürünlerin, ülkede
üretilen ürünlerden seçilmesinin gerekliliği anlatılır. Bu şekilde ülkenin
zenginliklerinin artması amaçlanmaktadır. Ben, ilkokulda okurken, 12 – 18
Aralık tarihleri arasında kutlanan bu haftada tutum, yatırım ve Türk malları
hakkında bilgilerin verildiğini, şiirler okunduğunu, konuşmaların yapıldığını
çok iyi biliyorum.
Tutum, Yatırım ve Türk
Malları haftası kapsamına ikinci el eşya kullanımını da alınarak kutlamaların
önemine yaraşır biçimde yapılmasını istiyorum ve öneriyorum bir Türkiye
Cumhuriyeti Yurttaşı olarak…