Yeni Kooperatifimiz CEMRE KONUT

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatifinin imzaları atıldı

CEMRE KONUT / LALE KULE

1+1 Küçük Konut, Büyük Rahatlık

CEMRE KONUT / LALE KULE

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatif toplantısından görüntüler

CEMRE KONUT / LALE KULE

Hedef Kilitlendi

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Mekanda yolculuk sağlayan bir kültür ve turizm projesidir

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Üye Kayıtlarımız Başlamıştır

OBASYA Projesi Yuntdağlarında kurulacaktır.

1 Nisan 2019 Pazartesi

TÜRKİYE KAZANDI

31 Mart 2019’da oylarımızı kullandık.
Bence bu seçimlerin kazananı Türkiye oldu.
Seçim sonuçlarını tüm partilerin “biz kazandık” diye açıklaması, Türkiye’nin kazandığının ifadesidir.
Seçim sonuçlarını nasıl okuyacağız:
Birinci sonuç: Seçmen kavgayı bırakın uzlaşın sorunları birlikte aşın dedi.
İkinci sonuç: Yaşanan ekonomik durum sonuçlarda etkili oldu, kooperatiflere ve tarıma öncelik verenler kazandı.

Yapılacak iş, normalleşmeyi sağlamaktır. Toplumsal barışı ve dayanışmayı güçlendirmektir. Halkın yaratıcı üretken gücünü kooperatifler yoluyla etkin biçimde kullanmaktır.

Cumhurbaşkanı, Sayın R. Tayyip Erdoğan, diğer siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına ayrımsız herkese, güzel bir gelecek için haydi dostça uzat elini demelidir.

Mutlaka hükümette değişikliğe gidilmeli, bazı bakanlar gecikmeden değiştirilmelidir. Bu durum işbirliği ve dayanışmayı kolaylaştıracaktır.

Bu köşede 29 Mart Cuma günü yazdığım yazıda, uzlaşma olmadan olmaz, uzlaşma şart demiştim.  Germeyelim gerilmeyelim demiştim. Bugün Cuma, yarın cumartesi öbür gün 31 Mart Pazar, Pazar günü oylarımızı kullanacağız. Oy kullanmak yurttaş için hem bir hak hem de bir ödevdir demiştim. Oylarımızı kullanalım diye çağır yapmıştım. Gidip oylarımızı kullandık. Seçmen, uyarısını açık ve anlaşılır biçimde yaptı. Yazımın başlığında da yazdığım gibi, seçimi Türkiye kazandı.

Yapacak çok işimiz var. Zaman birlikte çalışma, işimize bakma zamanıdır. Sevinme ve üzülme dönemi uzun sürmemeli. Geçtiğimiz haftaki yazımı “ekonomide ve dış politikada sıkıntılar var. Bu ülkede ilk kez kriz yaşanmıyor. Tüm krizlerden çıkmayı başardık. Bu krizden de çıkarız. Birleşerek Çanakkale’yi geçilmez yaptığımız gibi,  birleşerek kurtuluş savaşını kazandığımız gibi, birleşerek genç bir cumhuriyet kurduğumuz gibi, krizleri de ancak birleşerek aşarız. Bu dönemde, ülkenin sorunlarına partiler üstü bakabilecek, çözümler üretecek, uzlaşmayı kolaylaştıracak bilge kişilere çok ihtiyacımız olacak. Bilgelere danışmak bizim geleneğimizde var. Bilgelere danışacağız ve sorunları birleşerek aşacağız. Dışta yıpranan itibarımızı, meydan okuyarak değil, demokrasimizi tüm kurum ve kurallarıyla işleterek yükseltebiliriz. Ekonomi yönetimini işin ehli olanlara bırakarak krizi aşabiliriz. Bu güzel ülkenin, evinde mahallesinde, köyünde kasabasında kentinde her yerinde, en tepesinden en küçük birim olan aileye kadar uzlaşmaya ihtiyacı var.” Şeklinde özetleyebilirim.

Lütfen, yeni beyaz bir sayfa açalım,  cumhurbaşkanının çağrısıyla, liderler bir araya gelsin. Toplumsal barışın ve dayanışmanın yolu açılsın.  Ülkenin yöneticileri ayrıştıran değil birleştiren olmalı, ülkenin ve yurttaşların tümünü kucaklamalı yoksa uzlaşma zorlaşır, uzlaşmanın yerini dayatma ve dikleşme alır. 

Sevgiyi ve bilgiyi paylaşarak büyütmeye ihtiyacımız var. Bir siyasi partinin üyesi olmak diğer siyasi partilerin düşmanı gibi davranmayı gerektirmez. Tek ihtiyacımız var: Uzlaşma, sadece uzlaşma.

 Haydi Türkiye göster kendini. Haydi, değerli liderler, elele verin gösterin kendinizi.  Başka Türkiye yok…



 
back to top