Ne acımızı acı gibi, ne de coşkumuzu çocuk gibi yaşayabiliyoruz. Acılar coşkulara, coşkular acılara karışıyor. Ne acımızı acı gibi, ne de coşkumuzu çocuk gibi yaşayabiliyoruz. Acılar coşkulara, coşkular acılara karışıyor. Alışılmış çaresizliğin kuşatması altında, karmaşık duygular içindeyiz.
Kalabalıklar içinde yalnızlığı yaşar olduk. Katılım olmadan atılım olmayacağı bilinmeli. Katılım olmalı. Salonlar ve alanlar dolmalı.
Kuşku, korku, tedirginlik, umutsuzluk tutsağı olmuş gibiyiz.
Kederde ve kıvançta birlik olamıyorsak, acılarımızı paylaşarak küçültemiyorsak, sevgimizi ve coşkumuzu paylaşarak büyütemiyorsak, nasıl "biz büyük bir milletiz" diyebiliriz ki? Nasıl geleceğe umutla bakabiliriz ki? Millet olmak kederde ve kıvançta birlik olmak değil mi? Milli bayramların "es geçilmesi", marifet göstermesi gerekenlerin sürekli olarak mazeret üretmesi, görkemli geçmişimizden mutlu geleceğimize uzanan köprüdeki kilometre taşları olan milli bayramların önemine yaraşır biçimde kutlanması gerekirken geçiştirilmesi insanların umutsuzluğunu körüklüyor sanki.
15 Nisan'da başlayan Turizm Haftası, ardından gelen Mesir Macunu Festivali ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını coşkuyla yaşayamadık. Salonları ve alanları yeterince dolduramadık.
Önümüzde 1 Mayıs var. Dilerim gerginlikler olmaz, dilerim işçi ve emekçiler bayramı coşku içinde kutlanır. Ardından 5 Mayıs Hıdırellez var. Sadece gül dallarına para ev ve araba resimleri bağlamakla geçiştirilmez. İnsanlar çoluk çocuk kırlarda buluşurlar, uçurtmalar uçururlar, baharı doyasıya yaşarlar. Dilerim coşkulu bir hıdırellez yaşanır. Dilerim biz kırlarda uçurtmamızı uçururken, televizyonlardan şehit haberleri gelmez. Dilerim cumhuriyetin laiklik gibi temel taşlarına ince ince dokunulup gündem değiştirilmez.
Bakalım, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik Bayramı nasıl geçecek ya da nasıl geçiştirilecek? Ancak bilinmeli ki, yüreklerdeki Atatürk sevgisi hiç eksilmeyecek...
Manisa'da 31 Mayıs 5 Haziran tarihleri arasında Manisa Tarzanını Anma ve Çevre Günleri etkinlikleri var. Bu yıl etkinliklerin dolu dolu geçmesini bekliyoruz.
Manisa Tarzanı Manisa için önemli bir kişi. Manisa'da adı Manisa ile birlikte anılan bir başka kişi yok.
Manisa Tarzanı yaşamını Manisa'nın yeşillendirilmesine adamış örnek bir ağaç ve doğa sever.
Yaptığım uzun çalışmaların ardından, derlediğim yaşam öyküsü kullanılarak filmi yapıldı. Manisa Tarzanı filmi yurt içinde ve dışında ödüller aldı. Manisa Tarzanı'nın yaşam öyküsünü derlerken, bir de Tarzan tanımı yapmalıyım dedim. "Tarzan kime denir?" sorusuna yanıt aradım. ES GEÇİLENİ İŞ EDİNEN KİŞİYE TARZAN DENİR şeklinde bir tanım yaptım. Ağaçlandırmanın es geçildiği bir dönemde Manisa Belediyesinde bahçevan yamağı olan Ahmeddin Carlak, Manisa'nın ağaçlandırılmasını iş edinmiş kendisine ve Manisa Tarzanı olmuş. Ülkemizde es geçilen o kadar çok iş var ki, es geçilen bu işler, bunları iş edinecek yeni Tarzanları bekliyor. Barış kardeşlik dayanışma yeni Tarzanlar bekliyor. Hukukun üstünlüğü, Laiklik, Sosyal Devlet yeni Tarzanlar bekliyor.
O kadar çok es geçilen iş var ki, hepside yeni Tarzanlar bekliyor. Manisa Tarzanı'nı anacağız 31 Mayıs-5 Haziran tarihleri arasında. Tarzanı konuşmayı, yeni kuşaklara anlatmayı, adını ve anısını yaşatmayı iş edindik kendimize.
Salonları ve meydanları dolduralım katılım olmadan atılım olmayacağını bilelim dostlar.
Kalabalıklar içinde yalnızlığı yaşar olduk. Katılım olmadan atılım olmayacağı bilinmeli. Katılım olmalı. Salonlar ve alanlar dolmalı.
Kuşku, korku, tedirginlik, umutsuzluk tutsağı olmuş gibiyiz.
Kederde ve kıvançta birlik olamıyorsak, acılarımızı paylaşarak küçültemiyorsak, sevgimizi ve coşkumuzu paylaşarak büyütemiyorsak, nasıl "biz büyük bir milletiz" diyebiliriz ki? Nasıl geleceğe umutla bakabiliriz ki? Millet olmak kederde ve kıvançta birlik olmak değil mi? Milli bayramların "es geçilmesi", marifet göstermesi gerekenlerin sürekli olarak mazeret üretmesi, görkemli geçmişimizden mutlu geleceğimize uzanan köprüdeki kilometre taşları olan milli bayramların önemine yaraşır biçimde kutlanması gerekirken geçiştirilmesi insanların umutsuzluğunu körüklüyor sanki.
15 Nisan'da başlayan Turizm Haftası, ardından gelen Mesir Macunu Festivali ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını coşkuyla yaşayamadık. Salonları ve alanları yeterince dolduramadık.
Önümüzde 1 Mayıs var. Dilerim gerginlikler olmaz, dilerim işçi ve emekçiler bayramı coşku içinde kutlanır. Ardından 5 Mayıs Hıdırellez var. Sadece gül dallarına para ev ve araba resimleri bağlamakla geçiştirilmez. İnsanlar çoluk çocuk kırlarda buluşurlar, uçurtmalar uçururlar, baharı doyasıya yaşarlar. Dilerim coşkulu bir hıdırellez yaşanır. Dilerim biz kırlarda uçurtmamızı uçururken, televizyonlardan şehit haberleri gelmez. Dilerim cumhuriyetin laiklik gibi temel taşlarına ince ince dokunulup gündem değiştirilmez.
Bakalım, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik Bayramı nasıl geçecek ya da nasıl geçiştirilecek? Ancak bilinmeli ki, yüreklerdeki Atatürk sevgisi hiç eksilmeyecek...
Manisa'da 31 Mayıs 5 Haziran tarihleri arasında Manisa Tarzanını Anma ve Çevre Günleri etkinlikleri var. Bu yıl etkinliklerin dolu dolu geçmesini bekliyoruz.
Manisa Tarzanı Manisa için önemli bir kişi. Manisa'da adı Manisa ile birlikte anılan bir başka kişi yok.
Manisa Tarzanı yaşamını Manisa'nın yeşillendirilmesine adamış örnek bir ağaç ve doğa sever.
Yaptığım uzun çalışmaların ardından, derlediğim yaşam öyküsü kullanılarak filmi yapıldı. Manisa Tarzanı filmi yurt içinde ve dışında ödüller aldı. Manisa Tarzanı'nın yaşam öyküsünü derlerken, bir de Tarzan tanımı yapmalıyım dedim. "Tarzan kime denir?" sorusuna yanıt aradım. ES GEÇİLENİ İŞ EDİNEN KİŞİYE TARZAN DENİR şeklinde bir tanım yaptım. Ağaçlandırmanın es geçildiği bir dönemde Manisa Belediyesinde bahçevan yamağı olan Ahmeddin Carlak, Manisa'nın ağaçlandırılmasını iş edinmiş kendisine ve Manisa Tarzanı olmuş. Ülkemizde es geçilen o kadar çok iş var ki, es geçilen bu işler, bunları iş edinecek yeni Tarzanları bekliyor. Barış kardeşlik dayanışma yeni Tarzanlar bekliyor. Hukukun üstünlüğü, Laiklik, Sosyal Devlet yeni Tarzanlar bekliyor.
O kadar çok es geçilen iş var ki, hepside yeni Tarzanlar bekliyor. Manisa Tarzanı'nı anacağız 31 Mayıs-5 Haziran tarihleri arasında. Tarzanı konuşmayı, yeni kuşaklara anlatmayı, adını ve anısını yaşatmayı iş edindik kendimize.
Salonları ve meydanları dolduralım katılım olmadan atılım olmayacağını bilelim dostlar.