ANLATI-YORUM

Bugün 1 Eylül 2022 Perşembe. Etv’de yeni bir programa başlıyorum. Bundan böyle Perşembe günleri sizinle olacağım. Program gündüz saat 12.00’de olacak. Akşamları da uygun saatlerde banttan tekrar yayınlanacak.

***

Anlatı ve Yorum sözcüklerini bir araya getirince ANLATIYORUM sözcüğü çıktı ortaya.
Programın adı “Anlatıyorum” oldu.
Programın adından da anlaşılacağı gibi, programda anlatılar ve yorumlar olacak.
Anlatı ne anlama geliyor diye araştırdım.

***

Anlatı:  “Edebiyatta bir olay dizisini anlatma biçimi, hikâyeleme, hikâye etme, bir anlatıcı tarafından, belli bir bakış açısıyla, belli bir amaç doğrultusunda, belli bir okuyucuya, izleyiciye, dinleyiciye aktarılan, içinde olaylar dizgesi ve bu olayları yaşayan insanları barındıran metin.” şeklinde tanımlanmış anlatı. Bende öyle yapacağım anlatılar paylaşacağım Etv izleyicileriyle. Yorumu tanımlamama gerek yok. Programda yorumlarda yapılacak elbet.
Karşınıza tek başıma çıktığım günler olacağı gibi, konuklarımla çıktığım günler de olacak. 

***

1 Eylül Dünya Barış Günü barıştan söz edeceğiz elbet.
1 Eylül 1922 Mustafa Kemal Atatürk “Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz’dir” dedi ve kurtuluşlar dizisi
1 Eylül’de başlayıp 9 Eylül’de İzmir’in kurtarılışıyla son bulmuş oldu.
30 Ağustos Zafer Bayramı’ndan da söz edeceğiz elbet.

***

Şimdiden belirteyim, 8 Eylül 2022 Perşembe günü size güzel bir sürprizim olacak. Çekimine Atatürk’ün “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir” komutuyla başlayan 9 Eylül İzmir’in kurtarılması sürecini anlatan bir film izleteceğim sizlere İzmir Marşı eşliğinde…

***

Anlatıyorum programında, ağırlıklı olarak Manisa’yı ve Manisalıları konuşacağız. Manisa’da aidiyet duygusunun güçlenmesi için neler yapılabileceğini konuşacağız. Manisa’da gelişme doğrultusunda atılan adımları ve başarılı Manisalıları konuşacağız.

***

47 yıldır Manisa’da aralıksız kooperatifçilik yapıyorum. Bilgi ve deneyim birikimlerimi paylaşacağım programda. Bilgi ve sevgi paylaştıkça büyüyor. Bilgiyi ve sevgiyi paylaşarak büyütmek işimiz olacak.
Beş harften oluşan BİLGİ sözcüğünün dört harfini İLGİ sözcüğü oluşturuyor. İlginin başına (B) harfini koyduğunuzda BİLGİ oluyor. İlgi olmadan bilgi olmuyor. İlgileneceğim karşınıza bilgilenmiş olarak geleceğim.

***

Sizlerden dileğim programı izleyip, eleştirilerinizi ve sorularınızı bana iletmenizdir. Benim telefonum ofisimin kapısı gibi hep açık. Benim 0533 478 17 11 numaralı telefonuma Whatsapp’tan yazabilirsiniz. Hiç kuşkunuz olmasın mutlaka size dönerim…

***

Etv yıllardır kentimizde yayın yapıyor. Hizmet içinde yetişen çok bilgili ve deneyimli kadroları ve araç gereçleri var. Etv’de program yapmak benim için keyifli bir hizmet olacak.

Perşembe günleri köşe yazımı da okuyacağım “Anlatıyorum” programında. 

1 Eylül 2022 Perşembe günü Etv’de ANLATIYORUM programımı izleyin lütfen.
Tüm okuyucularıma ve izleyicilerime en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum…

MERHABA

Dağa taşa, uçan kuşa, yaprağa dala, dağlara açılan yola, esen yele, üreten ele, bilgiye birikime, görkemli geçmişe, aydınlık geleceğe, umuda merhaba.

*

Gönülden merhaba diyebilsek, işbirliği ve dayanışma yapabilsek, Kooperatiflerde yaptığımız gibi el ele versek, güçlerimizi birleştirsek, kentimizde de ülkemizde de kalkınma hızlanır sorunlar daha kolay aşılır, yaşam daha anlamlı, insanlar daha mutlu olur inanın.

*

Yazmayı ve konuşmayı çok seviyorum. Yazacaklarım ve konuşacaklarım birikince ya yazarak ya da konuşarak paylaşmak istiyorum. Her hafta burada yazmaktan düşüncelerimi paylaşmaktan büyük keyif alıyorum. Şimdiden haber vereyim. Genç girişimci Velihan Yumrukaya’nın güzel teklifine de hayır diyemedim, 1 Eylül’den itibaren Etv’de ANLATI -YORUM adında bir programa başlıyorum. Her hafta Perşembe günleri hem yazacağım hem konuşacağım. Konuşmak, yazmak paylaşmaktır. Paylaşmak güzeldir.

*

Uzun bir girişin ardından gelelim yazımın konusuna:
Tüm zorluklarına rağmen yeni projelerle Obasyayı yaşanabilir ve sürdürülebilir yapmak için çalışmaya devam ediyoruz. Başlangıçtan bugüne beş proje hazırladık. Hazırladığımız projelerin tümü hibe desteği almaya hak kazandı. 2021 ve 2022 yılları içinde, eş zamanlı olarak iki projeyi birlikte uyguladık.

KÜLTÜR SINIR TANIMAZ

Projelerimizin birisi, OBASYA Turizm Geliştirme Kooperatifi adına başvurusunu yaptığımız  “Kültür Sınır Tanımaz” projesidir. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Avrupa Birliği’nin mali desteği ile hayata geçirilen “Ortak Kültür Mirası: Türkiye ve AB Arasında Koruma ve Diyalog-II (CCH-II) Hibe Programı” kapsamında 165 bin Euro hibe desteği ile bu projemizi başarıyla tamamladık. Programın Sözleşme Makamı, Merkezi Finans ve İhale Birimi’dir.  Bu projelerin amacı Türk ve AB kuruluşları arasında ortaklaşa uygulanan ortak kültürel miras faaliyetlerinin teşvik edilmesi ve geliştirilmesini amaçlamaktadır. Projemizin Ortakları, Manisa Büyükşehir Belediyesi, Bulgaristan Kırcaali Belediyesi ve yine Bulgaristan Kırcaali kentinde faaliyet gösteren Ömer Lütfi Kültür Derneği’dir. Çok sayıda iştirakçimiz de vardı. Manisa İl Milli Eğitim ve Kültür Turizm İl Müdürlüklerimizin desteklerinin projemize büyük katkısı oldu.

OBASYA EKOLOJİK YAŞAM MERKEZİ

İkinci Projemiz, Zafer Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen Obasya Ekolojik Yaşam Merkezi Projemiz’dir. Bu projemizde Manisa Celal Bayar Üniversitemizle birlikte çalıştık. Bu proje ile çocuklarımıza güzel bir eğitim ve uygulama bahçesi kazandırmış olduk.

En geç iki ay içinde iki projemizin de kapanışları yapılacak. Projelerimizin Obasya’nın sürdürülebilirliğine büyük katkısı olacaktır.

EGE İLLERİ KAZAN BİZ KEPÇE OLDUK

Kültür Sınır Tanımaz adlı projemiz kapsamında açılışını gerçekleştirdiğimiz Geleneksel Kadın Kıyafetleri Müzemizdeki kıyafetleri temin etmek için, Ege Bölgesi illeri ve ilçeleri kazan biz kepçe olduk dolandık durduk. Gittiğimiz her ilde önce, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’nü ziyaret ettik. Müzeleri ve kıyafetlerin satıldığı antikacıları gezdik. Ege’de gitmediğimiz il, görüşmediğimiz ilgili, taramadığımız kaynak kalmadı. Çalışmalarımızın sonunda güzel bir Kadın Kıyafetleri Müzemiz oldu. Yunt Dağı'nda kırsal turizmin gelişmesi yolunda önemli adımlar attık. Gittiğimiz yolda, her açtığımız kapının ardından yeni bir kapının aralanmakta, yeni bir ışığın parlamakta olduğunu gördük. Obasya güçlü bir lokomotifti sanki. Obasya lokomotifine yeni vagonlar ekleniyordu ardı ardına. Ne yaptıysak elbirliğiyle, dayanışmayla birlikte çalışarak yaptık. Birlikte çalıştık, birlikte başardık demenin keyfini de birlikte yaşıyoruz şimdi.

*

Obasya’da görkemli geçmişimizden, mutlu geleceğimize köprüler kurmak için yola çıkmıştık. Atayurttan Anayurda uzanan projemizin adını Obasya koyduk. Zafer Kalkınma Ajansı ve TKDK projelerimize hibe desteği sağladı. Proje hazırlama, projeye kaynak bulma ve yaşama geçirme üzerine çalışırken, eylem içinde yeni bilgiler, yeni deneyimler edindik yeni dostlar kazandık. Kazandıklarımızın Yunt Dağı'nın yazgısını değiştirmesine katkı sağlayacağı somut biçimde görülür oldu. Geriye dönüp baktığımızda, yaşadığımız sorunlardan çok, mutlulukları anımsıyoruz. Çok sayıdaki ortağımız olmasaydı ve çok yönlü katkılar destekler almasaydık, başarıyı bu kadar kolay yakalayamazdık. Destek olanlara yanımızda duranlara gönülden teşekkür ediyorum.

BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR

17 Ağustos 2022 Çarşamba köşe yazımı yazmak için oturdum bilgisayarın başına.

Karmaşık duygular içindeyim.

17 Ağustos 1987 tarihinde Yeni Manisa Projesini gerçekleştirmek için kısaltılmış adı Manisa Birlik olan Yeni Manisa Konut Üretim Yapı Kooperatifleri Birliğini kurduk. Bu konuda bir şeyler yazmalıyım bugün.

DİLE KOLAY 47 YILDIR ARALIKSIZ KOOPERATİFÇİLİK YAPIYORUM

47 yıldır aralıksız kooperatifçilik yapıyorum. Birlikten kuvvet doğduğunu kuvvetin sorunları çözdüğünü biliyorum. Birlik olmaya karşı çıkan insanların olduğunu da biliyorum. Karşı çıkanlara, destek olması gerekirken köstek olanlara da bir şeyler yazmalıyım bugün. Yazacaklarım çok ama yazacak yer sınırlı olunca derdimi uzatmadan anlatmalıyım.  

Değerli Manisalılar;

Bilerek mi yapıyorsunuz bilmiyorum. Sanki başka işiniz yokmuş gibi fırsat kolluyorsunuz. Çok geriliyorsunuz ve çok geriyorsunuz. Bir kaşık suda fırtınalar koparıyorsunuz.

Çok gürlüyorsunuz ancak rahmet olarak yağmıyorsunuz.

Kızmayın darılmayın ama kin, nefret ve öfke dolusunuz.

Kin ve nefreti atın yüreğinizden bırakın yüreğiniz sevgiyle dolsun.

Başarı bağırmakla değil çalışmakla gelir. Durmadan eleştiriyorsunuz.  Öz eleştiri yapmayı bilmiyorsunuz. Toplumsal projeler üretmiyorsunuz.  Hep kavga ediyorsunuz. Kıymet bilmiyorsunuz. Sürekli insan harcıyorsunuz.  Sürekli takoz oluyorsunuz. Böyle gelişme olmaz. Gelişme dayanışmayla olur.  Gelişme sevgiyle olur.  Düşünce üretmede sınıfta kalırken dedikoduda rekora koşuyorsunuz.

*

Yeter artık. Birlik olmayı öğrenelim. Yeter artık. Köstek olmayı bırakıp birbirimize destek olalım. Bu güzel kente bu güzelliklere yaraşır insanlar olun.  Kendinizi sevdiğiniz kadar kentinizi de sevin. Bırakın ayrıştırmayı birleştiren olun.

*

Bu güzel kentte varlık içinde yokluk yaşıyorsunuz. Gemisini kurtarana kaptan diyorsunuz.

Susulacak yerde konuşarak, konuşulacak yerde susarak acı çekiyorsunuz. Bazen hoş konuşuyorsunuz ancak genellikle boş konuşuyorsunuz. Birbirinizi hiç sevmiyorsunuz. Sever görünüyorsunuz arkadan konuşuyorsunuz.

*

Bu kenti çok seviyorum. Bu kentin insanlarını da sevmek istiyorum. Sevdiklerim var elbet. Kooperatif ortaklarımı, bu kente sahip çıkanları, düşünce ve proje üretenleri çok seviyorum.  Sevdiklerimiz çoğalsın istiyorum. Bir şeyler yapalım ne olur. Bize durmak yakışmıyor. Birlikte çalışalım. Birlikte çalışınca güzel işler oluyor.

Birlikte çalışınca birlikler kuruluyor.

KADİR KESKİN’İN KALEMİNDEN MUSTAFA PALA

Kadir Keskin hocamın yazılarını takip ediyorum. Yazdığı kitapları okumayı seviyorum. Manisa’ya Değer Katanlar kitabında bana da yer ayırmıştı. Yaptığı işi özellikle eğitim ve topluma hizmet olunca severek yapıyor.

Geçtiğimiz günlerde yine benimle ilgili bir yazı yazdığını görünce, okudum beğendim paylaştım ve bugünde köşeme alıyorum. Eline yüreğine bilgine birikimine sağlık Kadir Keskin hocam. İşte o köşede yer alan cümleler;

“Yoklukların Yoğurup Pişirdiği Bir Köy Çocuğu: Mustafa PALA “Malım Mülküm Mustafa”

“ Sen çare ararken o, bahane arıyorsa bırak gitsin” “ İnat olmasaydı ülkemiz kurtarılamazdı ve Türkiye Cumhuriyeti de kurulamazdı. Gücümüz, bitmeyen inadımızdır.”

“ Vazgeçenler unutulur gider, mücadele edenler kazanır ve tarihe geçer.” “ Yaşamak yarınları kurmak, yarınlara kalmaktır.”

“ En değerli yıllarımı topluma hizmet yolunda harcadım ve harcamaya da devam ediyorum. Değerimi bilirler mi, bilmezler mi diye, hiç düşünmedim. Hep doğru olanı yapmaya çalıştım.

Bilmeyenler bilmek istemiyor. Bilenler de bilmezlikten geliyorlar.”

Yukarıdaki Paylaşımlar “ Manisa’ya Değer Katanlar” kitabımda yer alan Mustafa Pala bey kardeşimin Facebook hesabından aldığım paylaşımlarıdır.

“Mustafa Pala” ismini zikredince mutlaka Manisa’da mukim iki Mustafa Pala’dan söz etmek zorunda kalıyorum. Biri, Konut, Kooperatif, Yeni Mania ve Güzelyurt, Obasya denince hemen ilk akla gelen asker, tiyatrocu, turizmci Mustafa Pala, eğitim denince de Bakanlık tarafından İngiltere ve Amerika’ya gönderilerek görgüsünü ve bilgisini Ahi geleneğiyle sentezini yaparak Türkiye genelinde Halk eğitimler ile, Çıraklık ve Kalfa eğitim kurumlarının yönetmeliklerini ve meslek çeşitlerini belirleyerek kuruluşunu ve alt yapısını kuran eğitimci Mustafa Pala kardeşimdir. Her ikisi de “Manisa’ya Değer Katanlar” kitabımda yer almaktadır.

***
Yazımda, kitabımda ayrıntılı olarak yer alan yaşıtım kooperatifçi “ Malım Mülküm Mustafa” dan söz edeceğim. Damadımın da ev sahibi olduğu 15.000 insanı ev sahibi yapan “Malım mülküm Mustafa” kimdir? 1945 yılında yoksul bir ailenin çocuğu olarak Akhisar’ın Büknüş köyünde dünyaya gelen Mustafa’nın babasının köyde ne dikili bir ağacı, ne de canlı tavuğu vardır yoksul topraksız bir köylüdür. Oturacak evleri de olmayan aile, hizmet ettikleri ailelerin kendilerine verdikleri bir odada yaşamlarını sürdürmektedirler. Hizmet verdikleri sürece odayı kullanırlar ancak verdikleri hizmet bittiğinde her zaman yeni bir oda aramak zorunda kalırlar. Mustafa’nın annesi bir çuvala topladıkları eşyaları yüklenir babası da Mustafa’yı kucağına alıp başka bir eve taşınmak için yola koyulurlar. Çeşme başında toplanan kadınlar “yeni komşularımız geliyor.” deyince, Mustafa’nın babası, kucağındaki Mustafa’yı göstererek “Malımızla mülkümüzle geliyoruz” der. O günden sonrada Mustafa’nın lakabı köyde “ Malım mülküm Mustafa “ olarak kalır. Benim de çocukluğum Malım, Mülküm Mustafa’nın çocukluğu ile birebir örtüşüyor. Çayın, şekerin ne olduğunun bilinmediği, ayaklarımızın ayakkabı görmediği, sofralarımızın temel yemeği sabah tarhana, akşam bulgur aşından başka bir yemek bilmediğimiz yokluk ve yoksulluk yılları. İşte bu yoksul aile çocuğu ilkokuldan sonra yapayalnız gittiği Konya Astsubay okuluna kaydını yaptırır. Okulu bitirdikten sonra bulunduğu ve görev yaptığı illerdeki tiyatro çalışmalarına katılır. Basınla yakından ilgilenir. Benim gibi okul dışından okullar bitirir, girdiği üniversite imtihanlarda Hacettepe Üniversitesinin kooperatifçilik bölümünü bitirir. 1974 yılında emekli olur.1979 yılında TARİŞ’e bakanlık murakıbı olarak atanır. Ama burası güdümlü devlet kooperatifi olduğu için içine sinmez. Köy-Koop. Manisa Birlik Başkanlığını seçer. O dönemin güçlü siyasi figürü olan merhum Rahşan Ecevit “Kooperatifçiliği bırak TARİŞ’e ağırlık ver” der. Pala’nın verdiği cevap: TARİŞ’ sizin önerinizle atandım, Ama Manisa Birlikteki görevime seçilerek geldim.” Diyerek, Köy-Koop Manisa Birlik Başkanlığını olarak sürdürür çalışmalarını 12 Eylül Darbesi, tüm STK’lara olduğu gibi kooperatiflere de bir darbe indirir ancak Mustafa Pala Kooperatifçiliği sürdürmeye kararlıdır. Kısaltılmış adı Manisa Birlik olan Yeni Manisa Konut Üretim Yapı Kooperatifleri Birliğinin kuruluşuna öncülük eder. Şimdilerde Güzelyurt adı verilen Yeni Manisa çıkar ortaya. Ardından ünü hızla yayılan, ödüller alan, Turizm Kooperatifçiliğinin başarılı örneği Obasya çıkar ortaya.

***

Evet, sayın okurlarım “Malım Mülküm Mustafa’nın” Manisa’ya olan hizmetlerinin dökümünü köşeme sıkıştırmam mümkün değil. Arzu eden okurlarım “ Manisa’ya Değer Katanlar” kitabımdan yararlanabilirler. İnsan, yaratılışının gereği, fıtri olarak yaptıklarının bilinmesini, takdir edilmesini bekler. Hemen belirteyim ki yerinde söylenen övücü ve takdir edici sözler, samimi bir kalemin ürünü takdirler insanı daha güzel işler yapmaya, daha kaliteli eserler ortaya koymaya teşvik eder. İşte “ Manisa’ya Değer Katanlar” kitabımı bu nedenle kaleme aldım. Eski âlimler, şairler ve yazarlar genellikle bu güzel geleneği devam ettiriyorlardı. Ama maalesef bu güzel gelenek günümüzde görülmüyor. Kesik yaraya dahi merhem olmayan insanların tek yaptıkları şey eleştiri., eleştiri… Eleştirilere destek olması gerekirken köstek olanlara aldırmadan çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Sizin kalıcı eserleriniz ve sözleriniz yazıya dökülerek kitap sahifelerinde yerini aldı ve raflara girdi. Bilmek istemeyenlerle, bilip de bilmezlikten gelenlere aldırma… Sizi bilenler, bilmezlikten gelenlerle, bilmek istemeyenlerden daha çok. Müsterih olun.

Kadir Keskin”

KORONA İKİNCİ KEZ YAKALADI BENİ

İşlerin en yoğunlaştığı bir aşamada Kovid-19 yeniden çaldı kapımı. Tüm görüşmelerimi iptal etmek zorunda kaldım. Sesim önce kalınlaştı sonra tamamen gitti diyebilirim. Dilerim hafif atlarım. Bu benim koronaya ikinci yakalanışım. Arayanla arkadaşlarıma ve aradıklarıma bağırarak sesimi duyurmaya çalışıyorum.

Kabahat bende biliyorum. Yeterince korumadım kendimi.

Çoğunluk gibi bende maske, mesafe unuttum. Kuralları hiçe saydım. Ancak korona ihmale gelmiyor aman dikkat. Günlük vaka sayılarının attığı söyleniyordu ama ciddiye almadım. Ölüm olaylarının da arttığı söyleniyor. Söylenenleri ciddiye alalım. Aman dikkat! Korona sizi bir yerlerde pusuya yatmış bekliyor olabilir.

***

Tüm randevularımı iptal ettim. Testim negatif çıkana kadar evden dışarı çıkmayacağım.

Bendeki korona belirtisi boğaz ağrısı öksürük ve seste kalınlaşma ve kısılma şeklinde oldu. Tat ve koku almada sorun yok. Biraz halsizlik ve eklemlerde ağrı oldu. Ağrıyı ev taşımada ve yerleşmede yorulmaya bağlamıştım ama anladım ki koronadanmış.

Çalışmaları yedi sekiz gün bilemedin on gün ertelemek zorunda kalacağım. Ancak telefonum hep yanımda olacak. Çalışmaları izlemeye bilgi almaya ve bilgi vermeye devam edeceğim.

Evde sadece eşim var. Şimdilik onda bir şey yok. Dilerim olmaz. İkimizde maske mesafe kuralına uyuyoruz.

***

Korona önlemleri yeniden gündeme gelmeli. Korunmak için bakanlıktan açıklama beklemeyin.

COVID-19'un yayılmasını önlemek için:

Hasta gibi görünmeseler dahi diğer insanlarla aranızda güvenli bir mesafe (en az 1 metre) bırakın. Ben son güne kadar sesimdeki kısılmayı boğazımı üşütmeye bağlıyordum. Korona olduğumu kızımın zorlamalarıyla yaptırdığım testle anladım.

İşin şakası yok. Hele benim gibi yaşı 70’i alanlar olarak daha dikkatli olmalıyız.

Halka açık yerlerde, özellikle kapalı alanlarda veya fiziksel mesafenin mümkün olmadığı yerlerde maske takın ne olur.

Kapalı alanlar yerine, açık ve iyi havalandırılan yerleri tercih edin. Kapalı alanlarda bulunduğunuz zaman mutlaka pencere açın.

Ellerinizi sık sık temizleyin. Temizlemek için sabun ve suyla yıkayın ya da alkol bazlı dezenfektan kullanın. Sıram geldiği halde aşı olmamıştım. Sıranız geldiğinde aşı olun derim.

***

Bilinen şeyleri tekrar etmek olsa da yine yazayım, öksürükten veya hapşırırken burnunuzu ve ağzınızı dirseğinizin iç kısmıyla veya mendille kapatın.

Kendinizi iyi hissetmiyorsanız evde kalın.

Ateş, öksürük ve solunum güçlüğü şikayetleriniz varsa tıbbi yardım alın. Doğru sağlık tesisine en hızlı şekilde yönlendirilebilmeniz için, başvuracağınız sağlık hizmetleri sağlayıcısını önceden arayın. Bu yaklaşım hem sizi korur hem de virüslerin ve diğer enfeksiyonların yayılmasını önler. Bunu kendiniz ve sevdikleriniz için yapın lütfen.

Maske, COVID-19'a karşı korunmak için tek başına yeterli değil. Fiziksel mesafe ve el hijyeni önlemleriyle birlikte kullanılmalıdır. Uzmanlar böyle diyor.

***

Kısa sürede iyileşip işimin başına dönmek istiyorum. Geçmiş olsun dilekleriniz için teşekkür ediyorum.

Hayat sorun çözme sürecidir. Yaşamınızda umutsuzluğu yer vermeyin.

Biliyorum iyileşeceğim. İşimin başına döneceğim. Beni bekleyen yapmam gereken işçiler var.

Koronasız sağlıklı günler diliyorum.

Bugün işim randevularımı iptal etmek olacak. Duymayanlara bu köşe yazımla da duyurmuş oluyorum. Kalın sağlıkla…