Yeni Kooperatifimiz CEMRE KONUT

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatifinin imzaları atıldı

CEMRE KONUT / LALE KULE

1+1 Küçük Konut, Büyük Rahatlık

CEMRE KONUT / LALE KULE

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatif toplantısından görüntüler

CEMRE KONUT / LALE KULE

Hedef Kilitlendi

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Mekanda yolculuk sağlayan bir kültür ve turizm projesidir

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Üye Kayıtlarımız Başlamıştır

OBASYA Projesi Yuntdağlarında kurulacaktır.

27 Şubat 2015 Cuma

OBASYA sizi bekliyor

İyi ki, varsın Zafer Kalkınma Ajansı, sayende kentimize hem kentimize hizmet ediyoruz, hem de proje yapma, uygulama, birlikte çalışma konusunda kendimizi geliştiriyoruz. Kendimizi geliştirmenin, kentimize hizmet etmenin coşkusunu yaşıyoruz.  
Zafer Kalkınma Ajansı'nın desteği ile gerçekleştirdiğimiz, YUNTDAĞI ALT EYLEM PLANI VE TURİZM DESTİNASYONLARI PROJESİ’nin tanıtımı için coşkulu bir toplantı gerçekleştirdik.  Birlik Parkı'ndaki Yunusemre Bilge Evinde yaptığımız toplantı, samimi bir hava içinde geçti. Erdinç Yumrukaya'nın esprileri geceye renk katarken,  projeye destek verenlerle birlikte olmanın keyfini yaşadık.
Tanıtım Toplantımıza Manisa Vali Vekili Yakup Tat, Büyüşehir Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Güzgülü, Yunusemre Kaymakamı Yüksel Topal, Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi, Belediye Başkan Yardımcıları Şule Uygur ve Kılıç Kaya, Başkan Danışmanı Kefayettin Öz, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Adnan Erbil,  İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Sudak, Zafer Kalkınma Ajansı adına Ömer Akan'ın yanında Proje iştirakçileri olan kurumların temsilcileri katıldılar.
OBASYA projesini sanırım duymayan kalmadı. OBASYA lokomotifine yeni vagonlar eklemeyi sürdürdük. Eklediğimiz on vagon, Yunt Dağı Alt Eylem Planı ve Turizm Destinasyonları Projesiydi. Vagonda neler var hemen söyleyeyim. Turizm destinasyonlarını gösteren bir harita var. Üç adet kitap var.  Yunt Dağı Turizm Destinasyonları ROTA kitabının hem Türkçesi hem İngilizcesi var.  Bir de Yunt Dağı Alt Eylem Planı var.  Yüzlerce fotoğraftan oluşan Yunt Dağı Fotoğraf arşivimizde var. Bu fotoğraflardan sergiler açabiliriz önümüzdeki günlerde...
Yunt Dağı Alt Eylem Planı ve Turizm Destinasyonları Projesini OBASYA Turizm Geliştirme Kooperatifi ve Ege Derneği ortaklığında, iştirakçilerimiz Celal Bayar Üniversitesi, Yunusemre Belediyesi, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası ile Yunt Dağlılar Derneği'nin katkılarıyla gerçekleştirdik. Bu proje ile Yunt Dağı’nda kırsal turizmin gelişmesi yolunda önemli bir adım atılmış oldu diyebiliriz.
Proje çalışmaları sırasında Yunt Dağı'nda gitmediğimiz köy, görüşmediğimiz muhtar, taramadığımız kaynak kalmadı. Yunt Dağı kazan biz kepçe olduk. Beyderede asırlık çınarı, Karakılıçlı'da asırlık serviyi,  Türkmen köyünde Şelaleleri görünce heyecanlandık. Köselerde Aigai antik kentinde geçmişle, Antep fıstığı ağaçları ve çilek bahçelerinde gelecekle buluştuk.  Toprak damlı taş evler, dumanlı dağlar, masal kahramanları gibi dikilen kayalar, keçi ve koyun sürüleri ilgi odağımız oldu. Yüzlerce fotoğraf çekilip arşivlendi. Kentimizin hemen bitişiğindeki Yunt Dağı ayrı bir dünyaydı sanki, bilmediğimiz, gezip görmediğimiz ayrı bir dünya. Çınar ağaçları gibi ayakta duran yaşlanmış dedeler ve nineler gördük. Onları dinleyip, düşüncelerimiz paylaştığımızda, farkındalık yarattığımızı gördük.
Uzun sözün kısası, Yunt Dağı tarihi doğası ve folkloru ile sizi bekliyor. Aigai kentini mutlaka görün.  Türkmen Şelalesini görün. Beyderedeki 700 yaşındaki çınarı, Karakılıçlı'daki bin yaşındaki selviyi görün mutlaka. Mayalı hamurdan yapılmış ekmeği yiyin. Toprak damlı taş evleri görün.

OBASYA Projesi ile Görkemli geçmişimizden mutlu geleceğimize köprüler kurmak için yola çıkmıştık. Köprünün bir ayağında görkemli bir geçmiş, bilgi ve birikim, diğer ayağında umut vardı. Atayurttan Anayurda uzanan projemizin adını OBASYA koyduk.  Zafer Kalkınma Ajansı ve TKDK projelerimize hibe desteği sağladı. Görmediyseniz OBASYA'yı da görmelisiniz mutlaka.  OBASYA özgün bir proje olarak Yunt dağında görüşlerinize hazır sizi bekliyor.


20 Şubat 2015 Cuma

Mutluluğa giden yol sorunların aşılmasından geçiyor. Sorunların aşılması uzlaşma olunca kolaylaşıyor.

Bir kişi yada kurumla sorununuzu paylaştığınızda, çözüm için çaba gösterildiğini hissederseniz mutluluğunuz artıyor. Karşınızdaki sorununuzu çözmemek için gerekçeler üretme yerine çözüm için yollar aramaya başladığında hem mutlu oluyor hemde çözüm arayışları sürecine sizde katılıyorsunuz. Vatandaşın beklentiside budur zaten, sorununun çözümlenmesi, kendisine nasıl yapılmayacağının değil nasıl yapılacağının anlatılmasıdır.

Son aylarda gündemimde sadece Obasya projesi var desem abartmış olmam. Proje büyük olunca, sorunları da büyük oluyor. Büyük sorunlar aşıldığında da büyük mutluluklar yaşıyoruz.

Yol sorunumuz vardı. Büyükşehir Belediyesi ilgililerine başvurduk. Güleryüzle karşılandık. Görüşmemizin ardından Büyükşehir Belediyemizin iş makinalarını Obasya'da görünce, ne kadar sevindik bilemezsiniz. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cengiz Ergün, projemize projemizin başından beri ilgi ve desteğini hiç esirgemedi. Her işimiz düştüğünde, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sayın Halil Memiş'in kapısını çaldık. Sorunlarımızın çözümü için içten çaba gösterildiğini gördük. Obasya'da yol çalışmalarının başlatılmış olmasıda Obasya Projesine gösterilen ilginin somut örneğiydi.

Obasya'nın, imar planı, yapı ve kullanım ruhsatları sorunları da hızla çözümlendi.TKDK ve Zafer Kalkınma Ajansı hibe desteği sağladı. Proje Manisa Valiliği, Yunusemre Kaymakamlığı ve Yunusemre Belediyesi tarafından da desteklenen bir proje oldu. Projenin kendi türünde ilk proje olması nedeniyle sıkıntılar yaşamadık değil. Ancak sıkıntıların tümü aşıldı ve aşılıyor.

Yunt Dağı'nın ilk Atıksu Arıtma Tesisini Obasya'da kurmak için girişimde bulunduk, ruhsat aldığımızda arıtma tesisimizi de kuracağız. Sorunlar aşıldıkça da sevincimizi paylaşacağız.

Birlikte iş görme alışkanlığı geliştikçe, hem  ulusal barış, hem de demokrasi güçlenir.
Birlikte iş görme alışkanlığı geliştikçe, düşünce ve proje üretimi hızlanır.
Ulusal barışın ve  demokrasinin güçlenmesinden, düşünce  ve proje üretiminin hızlanmasından da  ulusça yararlar elde ederiz. Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşıp aşmak istiyorsak, uzlaşmayı, işbirliği ve dayanışma yapmayı da öğrenmeliyiz.İnsanlarımız tartışan, düşünce üreten konuma gelemediler henüz. Bunun yerine emreden yada emirleri yerine getiren durumunda olmayı tercih edenlerin sayısı oldukça fazla.Yönetişim kavramının içi doldurulamıyor bir türlü.

Manisa'nın Büyükşehir olmasından kaynaklanan sorunlar bir süre daha yaşanacak gibi görülüyor. Yetki ve kavram karışıklıklarının olduğu gözleniyor. Bunun etkileri Mesir Festivalinde de yaşanacak gibi görülüyor. Dileğimiz işbirliği ve dayanışma yapılarak, uzlaşılarak, Manisa'ya yakışır uluslararası niteliği olan geniş katılımlı bir festival düzenlenmesidir.

Birbirimizi sevsek de sevmesek de,  birlikte olmayı  tartışarak karar üretmeyi ve üretilen kararlara tartışmasız uymayı  denemek ve becermek durumundayız. Bunu yapamadığımız zaman sorunların aşılması zorlaşır. Sorunlarımıza yeni sorunlar eklenir.

Uzlaşın Manisa Kazansın. Uzlaşın ülkemiz kazansın. Uzlaşın mutluluğumuz artsın.
Obasya yolu yapılıyor. İsteyince yol bulunur,  yol yoksa yeni yol yapılır. Sorunları aşılır. Yeter ki, hizmet için uzlaşalım ve dayanışma yapalım. 

16 Şubat 2015 Pazartesi

Bu aralar Yunt Dağı ile yatıp Yunt Dağı ile kalkar olduk. Geceyi gündüze katmaya gece yarılarına kadar çalışmaya başladık.





Zafer Kalkınma Ajansından aldığımız destekle yaptığımız Yunt Dağı Turizm Destinasyonları ve Alt Eylem Planı çalışmasını tamamlamaya çalışıyoruz. Proje kapsamında, üç kitap basılacak hemde 20 gün içinde. Kitabın birisinin adı Rota olacak. Bu kitapta, Yunt Dağı'ndaki turizm rotaları anlatılacak. Kitabın ingilizcesi de basılacak. Bir diğer kitap da, Yunt Dağı Kırsal Turizm Alt Eylem Planı olacak. Kitaplara önsöz yazayım derken, ilham perisi yanımda olunca, birde şiir çıktı ortaya. Dağlara Güzelleme adını verdiğim ve kitabın önsözünde kullandığım şiiri önce bu köşede sizinle paylaşıyorum. 

Dağlara Güzelleme
Nehirler kokar
Kentler sıkar oldu
İnsanlar hayattan bıkar 
Dağlara göçer oldu

Yalnızlıkları büyüttü 
Büyüyen kentler
İnsanlar dostlukları özler oldu

Betonları neyleyim
Ağaçlar gönlüme düşer oldu

Havası  güzel suyu güzel
Taşı güzel kuşu güzel
Dağlar gözümde tüter oldu

Koyu bir ağaç gölgesi
Su başı  kuş sesi ve çiceklerin kokusu 
Bana yeter oldu

Ne ilaç isterim ne doktor
Mutlu ve sağlıklı bir yaşam için
Dağlardan güzeli yoktur

Yunt Dağı Kırsal Turizm Projesi için, gitmediğimiz köy, görüşmediğimiz muhtar, taramadığımız kaynak kalmadı. Yunt Dağı kazan biz kepçe olduk. Beydere'de asırlık çınarı, Karakılıçlı'da asırlık serviyi, Türkmen Köyü'nde şelaleleri görünce heyecanlandık. Köselerde Aigai Antik Kenti'nde geçmişle, antep fıstığı ağaçları ve çilek bahçelerinde gelecekle buluştuk.Toprak damlı taş evler, dumanlı dağlar, masal kahramanları gibi dikilen kayalar, keçi ve koyun sürüleri ilgi odağımız oldu. Kentimizin hemen bitişiğindeki Yunt Dağı ayrı bir dünyaydı sanki, bilmediğimiz, gezip görmediğimiz ayrı bir dünya. Çınar ağaçları gibi ayakta duran yaşlanmış dedeler ve nineler gördük. Taşımalı eğitim nedeniyle terkedilmiş, yıkılmaya bırakılmış okulları gördük,üzüldük. Yunt Dağı'nda gezilecek görülecek yerler oldukça çoktu. Sıkılan bunalan kent insanı için yunt Dağı güzel bir kaçış, doğayla buluşma, farklı bir yaşam alanı olabilir diye düşündük. Yunt Dağı'nda turizm atağını başlatmak için vargücümüzle  çalışmalıydık. Mazeret üretmek yerine marifet göstermeliydik.  Yunt Dağı'nın yazgısını değiştirmeliydik hep birlikte. İmeceye sizde katılın çoğalalım...

                                                                                                                       


6 Şubat 2015 Cuma

SPİL DAĞI

Ben her Spil Dağı gündeme geldiğinde korkuyorum inanır mısınız. Gerçekten korkuyorum.



Spil dağı, mitolojik zenginliği, farklı bitki örtüsü, doğal güzelliği ve tüm görkemiyle hep gündemimizde 

kalıyor. Her zaman Spil Dağı üzerine konuşanlar, yazanlar oluyor mutlaka.

Ben her Spil Dağı gündeme geldiğinde korkuyorum inanır mısınız. Gerçekten korkuyorum.

Korkumun kaynağı bilinmezlik ve programsızlık.

Sayın Bülent Kar'ın Manisa Belediye Başkanı olduğu dönemde, “Spil Geleceğini Arıyor” adı verilen bir çalışma yapılmıştı Spil’in doruğunda. Çok değerli düşünceler tartışılmıştı, katıldığım bu güzel ve verimli geçen toplantıda.  Ne yapılması gerektiğinden çok ne yapılmaması gerektiği üzerine konuşmayı tercih etmiştim. Bence neyin yapılmasından çok, neyin yapılmaması daha çok önem taşıyor Spil Dağı için. Yanlış yatırımlar yapılması yerine inanın hiç yapılmaması daha iyi olur diye düşünenlerdenim.  

Spil'de ne yapılmaması gerekir diye sorulduğunda ilk olarak, golf sahası yapılmamalıdır demiştim ve nedenlerini anlatmıştım uzun uzun. Dediğimin arkasında durmayı sürdürüyorum. Spil Dağında  ister küçük olsun ister büyük olsun hiçbir şekilde golf sahası yapılmasın.  Antalya Belek’teki Golf Sahası için 200 bin çam ağacının kesildiğini ilgilenenler biliyordur mutlaka. Bir golf sahasının günde 1200 ton su tükettiği de bilinmeli. Spil’in doruğunda en kıt olanın su olduğunu da unutmamalıyız. Uzun sözün kısası Spil Dağında golf sahası olmamalıdır...

Dağlarında ruhu, dağlarında kimliği vardır. Spil Dağı “golf sahası” gibi projeleri kaldırmaz.
Çünkü Spil Dağı ağır başlı ve oturaklı bir dağdır. Fil dişi omuzlu yiğit Pelops gibi diklenir durur.

Birde zaman zaman gündeme gelen Teleferik konusu var. Spil'de ne olmasın diye sorduğunuzda golf sahasının ardından teleferik olmasın derim hemen. Zaman zaman gündeme gelmesine, olacak denilmesine rağmen olmamasına çok seviniyorum.  Dilerim hiç olmaz. Dilerim teleferik yapmaya istekli, parası bol bir yatırımcı hiç bir zaman çıkmaz ortaya. Çıkacağını da sanmıyorum zaten.  Çünkü teleferik modası hem geçti, hem de Spil'e uygun bir yatırım değil. Teleferik yapımı için dikilecek direkleri, direklere ulaşmak için açılacak yolları, kesilecek ağaçları ve bozulacak görüntüyü düşünüyorum da tüylerim ürperiyor. Teleferik konusunu tartışma gündeminden bir daha getirmemek üzere kaldırmalıyız. Tartışarak karar almalı tartışmasız uymalıyız. Spil'e teleferik olmaz. Olursa Spil'e yazık olur. Bazı gençlerin oralarına buralarına kaşlarına dudaklarına  taktıkları  "Piercing" gibi olur. Dedim ya, doğusunda bereket tanrıçası Kibele, batısında gözü yaşlı Niobe bulunan mitolojik Spil Dağı ağır oturaklı bir dağıdır. Teleferik gibi tesisleri kaldırmaz. Teleferik Spil'e yakışmaz. Spil doğallığı ile güzel ve görkemli, endemik bitkileriyle, lalesiyle, mitolojisiyle ünlü bir dağdır.

Gerekirse, Spil Dağı için bir daha Arama Konferansı yapılsın. Her meslekten, her düşünceden insanlar bir araya getirilsin. Ortak akıl aransın. Birisi çıkıp golf sahası da olsun dedi diye golf sahası yapılmasın. Teleferik istendi diye dağın böğrüne hançer sokulmasın, güzel görünüm bozulmasın.

Akıl akıldan üstündür biliyoruz. Ancak ortak aklın her akıldan üstün olduğunu da bilmeliyiz.

Yönetim yerine yönetişim tartışılmaya başlandı.Yönetişimin aktörü Sivil Toplumdur.
Spil Dağının ruhu var dedim ya, dağın kimliği var dedim ya, doğru Spil kimlikli, kişilikli, kentimiz için değerli bir dağdır. 

                                                                                                                          

 
back to top