ABD başkanlığına seçilen Joe Biden yemin ederek göreve başladı. Yemin sonrası yaptığı konuşmada, yemin metninin uyulması zorunlu bir metin olduğunun altını çizdi.
ABD Başkanlık sisteminin kurucu babalar tarafından nasıl sağlam temeller üzerine kurulduğu, başkanın yetkilerinin sanıldığı kadar çok olmadığı güçler ayrımının bulunduğu, yetki ve sorumluluk alanlarının iyi tanımlandığı, temsilciler meclisi ve senatonun görevlerinin önemli olduğu, yargının başkanın üstünde olduğu bulunuyor. ABD başkan yardımcısı, ABD Başkanı tarafından atanmıyor. Başkan Yardımcısı da başkan gibi seçilerek göreve geliyor…
ABD'de 3 Kasım 2020'de yapılan seçimleri kazanan Joe Biden, ABD ülkenin 46'ncı başkanı oldu.
Biden, olağanüstü güvenlik önlemlerinin alındığı ABD Kongresinde, Yüksek Mahkeme Başyargıcı John Roberts'ın huzurunda yemin etti.
Konuşmasını elimde kâğıt kalemle izledim, notlar aldım. Çünkü Biden’ın sadece ABD vatandaşları için değil tüm dünyayı ilgilendiren sözleri olacağını düşünüyordum. Öyle de oldu. Yapılan tam bir balkon konuşmasıydı.
Biden konuşmasına "Başkan yardımcısı Sayın dostum, sayın konuklarım, sevgili Amerikalılar. Bu Amerika'nın günüdür, bugün demokrasinin günüdür, tarihin ve umudun günüdür. Yenilenme ve kararlılığın günüdür. Yıllardır Amerika sürekli test edildi, zorlukların üstesinden geldi.” Diyerek başladı.
“Bugün yalnızca bir adayın değil bir amacın zaferini kutluyoruz, halkın iradesini kutluyoruz. Tekrar demokrasinin değerli olduğunu öğrendik. Demokrasi kırılgandır, değerlidir. Demokrasi başarısını kanıtladı. Dolayısıyla şimdi yalnızca birkaç gün önce burada şiddet yaşandığını görmüştük. Bir ulus olarak bölünmez biçimde bir araya geldik.” Diyen Biden, hizmette ayrım yapmayacağını, oy verenlere de vermeyenlere de aynı biçimde hizmet edeceğini belirtti.
“Ben yemin ettim ve George Washington ilk başkanlık yemini etmişti. Amerika hepimizin üzerinde yükseliyor. Biz iyi insanlarız, yüzyıllardır mücadelelerimiz sürüyor. Barışta ve savaşta çok fazla aşama kaydettik. Hala yapacağımız çok şey var. Önümüze bakıyoruz. Önümüzde önemli olanaklar var. Çok fazla şeyi iyileştirmemiz, yeniden inşa edip, kazanmamız gerekecek. Tarihte çok az sayıda kişi daha fazla zorlukla mücadele etmek zorunda kalmıştır. Amerika bir yıl içinde 2. Dünya Savaşı'nda kaybettiği kadar insanı kaybetti pandemide. Pek çok kişi işini kapamak zorunda kaldı. Biz tüm insanlar için adalet arıyoruz. Bu şekilde adaleti aramaya devam edeceğiz. Biz hayatta kalmak için mücadele veriyoruz şu anda. Siyasi aşırıcılığın ötesine geçmeye çalışıyoruz, terörün ötesine geçmeye çalışıyoruz, bunu yenmeye çalışıyoruz ve yeneceğiz de. Amerika'nın ruhunu yeniden yeşertmek için kelimelerin ötesine geçmemiz gerekiyor. Birliğe ihtiyacımız var. 1863'de Abraham Lincoln bir belge imzalamıştı. 'Eğer benim adım tarihe yazılacaksa bu sözleşmeden dolayı tarihe yazılacak, ruhum burada yer alıyor' demişti. Bugün yine bir Ocak ayındayız ve ruhum burada. Tüm ruhumla halkımızı bir araya getirmek, birleştirmek istiyorum. Tüm Amerikalıların bu amaç doğrultusunda bana katılması çağrısında bulunuyorum. Düşmanlarımızla, nefretle, aşırıcılıkla, şiddetle, hastalıklarla mücadele etmek için, işsizlikle mücadele etmek için bir arada olmamız gerekiyor. Bir araya gelerek harika şeyler yapabiliriz, istihdamı arttırabiliriz, çocuklarımıza güvenli okullarda eğitim verebiliriz, bu virüsün üstesinden gelebiliriz. Amerika'yı bir kez daha tüm dünyada iyiliğin timsali haline getirebiliriz.” Diyordu Biden. Trump’ın başkanlığını gördükten sonra Biden, insanlara demokrasi ve barış açısından daha umutlu görülebiliyor.
ABD’de ve tüm dünyada yeni bir dönem başlıyor. ABD ilişkileri Trump döneminde olduğu gibi olmayacak. Ancak, Türkiye ABD ilişkilerinde sıkıntılı bir dönem yaşanacak diyebiliriz rahatlıkla. Bekleyip göreceğiz.
Biden, “Tarih, inanç, akıl birliğe işaret etmektedir. Birbirimizi düşmanlar olarak değil komşular olarak görmeliyiz. Birlik olmalıyız. Aksi takdirde barış ve ilerleme olmayacaktır. Yalnızca sinirli olma durumu hakim olacak ve kaos egemen olacaktır. Şu an tarihi bir andayız. Krizler ve zorluklar var önümüzde. Birleşmemiz gerekiyor. Bunu yaparsak size garanti veriyorum, başarısız olmayacağız.” Görüldüğü gibi Biden başarı için birliğin şart olduğunu belirtiyor. “Şu an burada bir şeyleri baştan alalım. Birbirimizi tekrar dinleyelim, duyalım, görelim, saygı duyalım. Siyasetin savaş alanı olması gerekmiyor, her anlaşmazlığın savaş nedeni olması gerekmiyor. Bizim bu kültürü reddetmemiz gerekiyor, olguların manipüle edildiği kültürü yok etmemiz gerekiyor. Bizim farklı olmamız gerekiyor. Biz de bugün Amerikan tarihinde ilk kez siyasi bir başkan yardımcısının, kadın bir başkan yardımcısının göreve geldiğini görüyoruz. Şu anda bulunduğumuz tam da burada pek çok kişi barış için hayatını kaybetti. İşte bakın burada bir isyan yaşandı, şiddet yaşandı. İnsanlar demokrasi alanında çalışanlar durdurulmaya çalışıldı, tam da bu kutsal alanda oldu. Bu asla yaşanmayacak, bugün, yarın, benzer bir olay asla yaşanmayacaktır. Bizim kampanyamızı destekleyenler için verdiğiniz desteğe teşekkür ediyorum. Bizi desteklemeyenlere şunu söylemek istiyorum, lütfen bizi duyun, beni ve kalbimi ölçün. Bana katılmıyorsanız katılmayın, barışçıl bir şekilde katılmama hakkınız var. Bu muhtemelen bu ulusun en güçlü olduğu alan. Bir kez daha size söz veriyorum tüm Amerikalıların başkanı olacağım. Size söz veriyorum beni desteklemeyenler için de destekleyenler için olduğu kadar mücadele vereceğim. Yüzyıllar önce insanların hukuk çerçevesinde bir araya gelmesi söz konusuydu. Amerikalılar olarak amacımız nedir, fırsatlar, güvenlik, özgürlük, onur, saygı ve gerçek. Amerikalılar olarak bunlar etrafında kenetleniyoruz. Acı bir ders öğrendik. Gerçek var ve yalanlar var. Güç için ve kâr için yalanlar söylenebiliyor bu ülkede. Liderler olarak görevimiz var, anayasamızı onurlandırmak, halkımızı korumamız gerekiyor. Ben pek çok Amerikalının geleceği karanlık gördüğünü biliyorum, işleri konusunda endişeleniyorlar, bunu biliyorum, aileleri konusunda endişeleniyorlar. Size söz veriyorum, ben bu durumu anlıyorum. Bizim mücadele etmemiz gerekiyor. Mavi ile kırmızının mücadelesini durdurmamızı gerekiyor. Muhafazakârlar liberallere, kentli kırsala karşı davranamayız. Alçakgönüllü olursak bunu başarabiliriz.”
Biden’in deneyimli bir politikacı olduğu görülüyor. Bunun dünya barışına katkısı olacağını düşünüyorum. Biden’in konuşmasında duygusallık da vardı. “Annem şöyle derdi, biran başka kişinin yerine kendini koy derdi. Bazen bir yardıma ihtiyacınız olur bazen birinin sizin yardımınıza ihtiyacınız olur. Birbirimiz için bunu yapmamız gerekiyor. Bu şekilde hareket edersek ülke olarak daha güçlü olacağız. Birbirimizle aynı fikirde olmayabiliriz. Birbirimize ihtiyacımız olacak gelecekte sevgili Amerikalılar. Bu karanlık kışın üstesinden gelebilmek için birlikte hareket etmemiz gerekecek. Bu pandemiyle bir millet olarak mücadele etmemiz lazım. Virüsle mücadele ediyoruz, eşitlik istiyoruz, sistemik ırkçılığa hayır diyoruz, iklim krizi ile mücadele edeceğimizi tekrarlıyoruz. Biz bunu yaptık ve önümüzde önemli sorumluluk var. Hepimiz ayağa kalkıp, bu sınavdan cesur bir şekilde çıkacağız. Şu net; ben size taahhütte bulunuyorum, siz ve ben bu krizleri nasıl çözdüğümüz doğrultusunda yargılanacağız. Bu konuda ustalaşacak mıyız? Buna bakacak tarih. Çocuklarımıza daha iyi bir dünya mı bırakacağız, tarih buna bakacak. Eminim ki bunu yapacağız. Amerika'nın tarihinde yeni bir başlık söz konusu olacak. Şu an demokrasi, umut, adalet, doğrulukla görevimize başlayacak. Bunlar bize ışık gösterecek. Amerika bir kez daha dünyaya umut ışığı olacak. Atalarımızdan bunu gördük, yine devam edecek. Kararlı bir şekilde bu görevi gerçekleştireceğiz. Zamanımızın istediği biçimde, sevdiğimiz ülkeye tüm kalbimizle hizmet edeceğiz.”
ABD'nin ilk kadın başkan yardımcısı seçilerek tarihe geçen Kamala Harris de, Washington'da düzenlenen törende yemin ederek görevine başladı.
Biraz uzun olan yazımın sonunda altını çizerek son bir cümle yazmak istiyorum. ABD'de yeni dönem başlarken Başkan Joe Biden Trump, dönemindeki birçok politikayı tersine çevirecek adımlar atacaktır, bundan hiç kuşkunuz olmasın. ABD'de salgın döneminde daha da görünür hale gelen sorunlar yeni başkanın el attığı önemli başlıklar olacaktır. Göçmen politikaları, küresel ittifakların yeniden tesis edilmesi, ırkçılıkla mücadele, vergi politikası ve Çin meseleleri yeni başkanın ilk odaklanacağı alanların başında geliyor. Türkiye ABD ilişkileri hemen kısa sürede düzelir demek doğru olmaz, Rusya’dan aldığımız füzeler başımıza dert olacak. Ya dik durup bağımsız bir politika izleyeceğiz. Ya da ABD’nin dümen suyunda giden bir ülke olacağız. Füzeleri satsak satılmaz. Aktive etsek, Nato’yu ve ABD’yi karşımızda buluruz. Ambara kaldırsak, bu kadar parayı ambara koyacağımız füzeler için mi harcadık denilecektir haklı olarak.
Yeni dönem yeni gelişmelere gebe, bekleyip göreceğiz.