Yeni Kooperatifimiz CEMRE KONUT

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatifinin imzaları atıldı

CEMRE KONUT / LALE KULE

1+1 Küçük Konut, Büyük Rahatlık

CEMRE KONUT / LALE KULE

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatif toplantısından görüntüler

CEMRE KONUT / LALE KULE

Hedef Kilitlendi

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Mekanda yolculuk sağlayan bir kültür ve turizm projesidir

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Üye Kayıtlarımız Başlamıştır

OBASYA Projesi Yuntdağlarında kurulacaktır.

19 Eylül 2019 Perşembe

GİRİŞİMCİ KADINLAR

Çok değil on yıl önce, DİSK Genel Başkanı bir kadın olacak deselerdi sanırım kimse inanmazdı. Sayın Arzu Çerkezoğlu DİSK Genel Başkanı oldu. Yıllar önce benimde yönetiminde olduğum kısa adı Köy-Koop. olan Köy Kalkınma ve Tarımsal Amaçlı Kooperatif Birlikleri Merkez Birliği’nin başkanı kadın olacak deselerdi ben bile inanmazdım. Sayın Neptün Soyer Köy-Koop. genel başkanı oldu. Kadınlar toplum yaşamına etkin biçimde katılıyorlar ve başarılar sergiliyorlar. CHP İl Başkanı Sayın Canan Kaftancıoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin kazanılmasında büyük payı olduğu söyleniyor.

Kadınların toplum yaşamına katılması, STK’larda, siyasette, yerel yönetimlerde, merkezi yönetimde, kamuda görev yüklenmesi, Cumhuriyetin demokrasi ile taçlandırılmasını kolaylaştıracaktır.
Kadınlarımız, Atatürk’ün gösterdiği bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yolunda ilerliyorlar. Toplum yaşamına katılıyorlar. Kalkınmaya katkıda bulunuyorlar. Görev alanlarını genişletiyorlar.  Çocuklarını ülkenin mutlu geleceğinin düşünerek yetiştiriyorlar. Kadınlarımız toplum yaşamına katıldıkça etkinleşiyorlar. STK’larda, Kooperatiflerde,  kamuda görevler yüklenip başarı gösteriyorlar.
Ben, Atatürk’ün kadınlarımıza kadınlarımızın da Atatürk’e gösterdiği, ilgiyi sevgiyi ve saygıyı bir başka ülkede ve bir başka toplumda görmedim. Kadınlarımızın Atatürk’e duyduğu ilginin güvenin sevginin giderek çoğaldığını bu nedenle de ülkemin geleceğini aydınlık olduğunu görüyorum.
Kadın kooperatiflerinin çoğalıp etkinleşmesine katkıda bulunabilmek için, Kooperatifçi Kadının Kitabı adılı kitabımın yazım işlemi tamamlandı. Kitapta, Atatürk ve kadın başlığı altında, daha çok Atatürk’ün söylediği özlü sözlerden yola çıkarak, Atatürk’ün kadınlara verdiği önemi anlattığım bir bölüm de olacak. Kitapta ayrıca Atatürk ve Kooperatifçilik bölümüne de yer vereceğim.
Atatürk’ün kadına verdiği önemi görünce Atatürk için günümüzün tanımlamasıyla feminist dememek elde değil.  Mustafa Kemal Atatürk, kadına hakları verilmeden batılılaşmanın ve çağdaşlaşmanın olamayacağını biliyordu. Atatürk olmasaydı, kadınlar çoğunu henüz etkin biçimde kullanamadıkları haklarının hiç birini alamazlardı.  Hiçbir ülkede, hiçbir lider, kadın haklarını bu kadar önemsememiş bu önemli konuya bu kadar duyarlılık ve özen göstermemiş, kadın haklarının verilmesini öncelikli görev olarak görmemiştir.  Atatürk var diye ulus olarak çok şanslıyız diyebiliriz ama kadınlarımız daha şanslı demekten kendimi alamıyorum.
Kadınların kooperatifçiliğin gelişmesine büyük katkılarının olacağını düşünüyorum. Kentimizde bir kadın kooperatifleri birliği bile kurulabilir.
Sinema alanında da iyi kadın oyuncularımız olduğu kadar, film yönetmenliğine, film yapımcılığına, senaryo yazarlığına yönelen kadınlarımız da var. Bu kadınlarımızdan birisi yaşamını Manisa’da sürdüren ve senaryosunu yazdığı, yönetmenliğini yaptığı baş başrolünü oynadığı Siddah filmi, 20 Eylül 2019 tarihinde 33 ilde gösterime giriyor. Siddah Filmin bugün akşam, Manisa 45 AVM’de filmin tüm kadrosuyla birlikte izleyeceğiz.
Tamamı Manisa’da Manisalı oyuncularla çekilen “Siddah’ın devamını çekmeyi düşünüyorum” diyor filmin yönetmeni, Funda Tırpan. Funda Tırpan ve arkadaşlarını cesaretleri nedeniyle gönülden kutluyorum. Manisalılar olarak Bize düşün görev kentimizin girişimcilerini gençlerini desteklemektir. Ben Mustafa Pala olarak elimden geleni yapıyorum. Manisa Tarzanı filminin yapılmasını ardından Osmaniye’de çekimi planlanan Adem’in Trenleri filminin Manisa’da çekilmesini sağladım. Siddah filminin devamının Obasya’da çekilmesi için gereken desteği veririm.
Kurtuluş Savaşı’nda, erkeğin yanında silah kuşanarak ülkenin kurtulmasına katkı yapan kadınlar, her alanda kendilerini göstermeye başladılar. Bu ülkemiz için umut veren bir gelişmedir.
Kooperatifler kuran, ticarette öne çıkan, güzel sanatlara yönelen tüm girişimci kadınları gönülden kutluyorum…




Yukarı Çık

6 Eylül 2019 Cuma

EYLÜL ADIN KURTULUŞ OLSUN

Eylül ayına yeni bir isim koymak gerekirse en yakışanı “Kurtuluş” olur

Türk Kurtuluş savaşında Eylül ve Ege hep birlikte anılıyorlar.
30 Ağustos 1922 Zaferi kurtuluşun müjdecisi oldu.
Ve 1 Eylül’de Uşak’ın kurutuluşu ile kurtuluşlar dizisi başladı.
Kurtuluşlar Cumhuriyet’e giden yolu da açtı.
30 Ağustos – 9 Eylül arası, bir değil onlarca destana konu olabilir.

1 Eylül Uşak, 2 Eylül Eskişehir. 3 Eylül Dursunbey, Ödemiş Eşme, 4 Eylül Tire Bayındır.
5 Eylül Nazilli Alaşehir. Bilecik, Gördes, Salihli.6 Eylül Akhisar, 7 Eylül Aydın, 8 Eylül Manisa ve 9 Eylül İzmir kurtarılıyor. Ve 10 gün gibi kısa bir süre içinde,  Ulusal Kurtuluş Destanı yazılıyor.

Manisa'nın Kurtuluşu deyince 8 Eylül 1922'de Mustafa Kemal'in askerlerinin Manisa'yı kurtarması ve Spil Dağı`na sığınan Manisalı hemşerilerimin Manisa'ya dönmesi canlanıyor gözlerimin önünde.

İşgali araştırırsanız, sonradan Hüsnüyadis adını alacak olan Manisa Mutasarrafı (valisi) Giritli Hüsnü adıyla karşılaşırsınız. Halkın direnişini kıran, düşmanı törenle karşılayan hain Hüsnüyadis. Hüsnüyadis'i yazamazdım kurtuluş gününde. Manisa bir avuç Yunanlı tarafından yakılırken karşı çıkmayanları yazamazdım. Yunan’a karşı direnmek isteyen Parti Pehlivan'a  destek olmak şöyle dursun, engel olanları  yazamazdım. Bu hain Hüsnüyadis var ya, bu  Manisa'yı düşmana bir kurşun bile attırmadan teslim eden Hüsnüyadis, araştırdıkça, okudukça öfkemi  kabarttıkça, keşke yeni Hüsnüyadis'ler olmasa diyebiliyorum sadece. Keşke yeni Hüsnüyadisler olmasa...

Müftü Alim Efendi adını ve anısını yaşatmak için hep birlikte çalışmalıyız. Parti Pehlivan için de yapılmalı aynı çalışmalar. Anıtlarını yapabiliriz. Caddelere, parklara ya da büyük binalara adlarını verebiliriz. Kurtuluş haftasında düzenlenen etkinliklerde anabiliriz bu kahramanlarımızı.

Mustafa Kemal'in kahraman askerleri, 8 Eylül'de Manisa'yı, 9 Eylül'de İzmir'i kurtardılar. İzmir'in kurtarılmasıyla, Cumhuriyet’in yolu açılmış oldu. Onun için, Atatürk ve Kuvayi Milliye Anıtının bulunduğu noktaya önerdiğimiz dört kapıdan ilki olarak Cumhuriyet Kapısı adını vermiştik ancak kimsenin bu adı kullandığı yok.  Bir kez daha tekrarlıyorum, Cumhuriyet  Kapısı adı öne çıkarılmalı ve kullanılmalı. Cumhuriyet Kapısı kentimizin dört kapısından ilk yapılanıdır. Fatih Kapısı, Bereket Kapısı ve Uygarlık Kapıları da yapıldığında, kentimizin tarihi kimliği daha çarpıcı biçimde çıkacaktır ortaya. Manisa'ya Dört Kapı önerimizi uygun ortamlarda paylaşmayı sürdürmeliyiz.

Bu kent bizim kentimiz, dün kurtaranları da bugün güzelleştirenleri de unutmayız. Unutmayacaklarımız arasında Müftü Alim Efendi, Parti Pehlivan, Gördesli Şehit Makbule gibi kahramanlarımız mutlaka olmalı. Kahramanlarımızın adları ve anıları bu güzel kentte yaşatılmalı...




 
back to top