Perşembe gününün hazırlığına Çarşamba gününden başlıyorum. Önce yazacağım konuyu ve programa çağıracağım konuğu belirliyorum sonra bilgisayarımın başına geçip köşe yazımı yazıyorum.
***
Bu hafta için belirlediğimiz konu Manisa Kent Konseyi, Konuğum da Manisa Kent Konseyi Başkanı Ahmet Karadağ olacak. Ben, Manisa Kent Konseyinin kurucu başkanlığını yaptım. Ahmet Karadağ da şimdiki başkan. İlk başkan ve son başkan Manisa Kent Konseyi ve Manisa üzerine söyleşeceğiz, düşüncelerimizi paylaşacağız. Etv’de yapmakta olduğum ve ANLATIYORUM adını verdiğim programda.
***
Düşünmeden
konuşmak ve yazmak, çiğnemeden yutmak kadar zararlıymış.
Çiğnemeden yuttuklarımız midemizi, düşünmeden söylediklerimiz çevremizi
rahatsız edermiş. O nedenle, bugün düşünmeden konuşmuş olmayayım diye,
düşüne düşüne yazıyorum ve programa hazırlık yapıyorum. Manisa Kent Konseyi’ni
konuşunken yine her zamanki gibi Manisa’yı da konuşacağız genç dinamik ve
girişimci başkanım Ahmet Karadağ’la…
***
Ben
arkadaşlarımı hep gençlerden seçiyorum. Önceden arkadaşlık yaptıklarımın varsa
çocuklarıyla arkadaşlık yapıyorum. Ahmet Karadağ’da genç arkadaşlarımdan
birisi.
***
Kent
Konseyi Başkanlığı yaptığım yıllarda, Kent Konseylerini çekişme ve yarışma yeri
değil dayanışma yeridir sözümü çok tekrarlardım. İnsanların çalışmalara
katılmalarını ister, ‘KATILIM OLMADAN ATILIM OLMAZ’ derdim. Kent Konseyleri boş
konuşma yeri değil proje oluşturma yeridir derdim. Kent Konseyleri eleştirerek
sorunun parçası değil, proje üreterek çözümün içinde olmalılar derdim. Eleştiri
bir proje üretim tekniği değildir. Kent Konseylerine yakışan uzlaşma ve
dayanışmadır. Ahmet başkanımın bunu başardığını görüyor ve mutlu
oluyorum. Bizim şu anda, ilk başkan ve son başkan olarak yaptığımız bir
uzlaşma, dayanışma ve projeler geliştirme örneğidir. İnsanlar Kent Konseyinde
sevginin ve bilginin dışında bir şey olmadığını bilmeliler. Kent Konseyleri
sevginin ve bilginin paylaşarak büyütüldüğü platformlardır.
***
Manisa
Kent Konseyi Manisa’nın Ortak Aklı olabilir, olmalıdır da… Birlikte çalışarak
ortak akla ulaşmayı ve projeler üretmeyi başarabiliriz. Birçok kuruluşun Genel
Kurullarında gördüğümüz gibi yararsız çekişmelerin kısır döngüsüne düşmememiz
gerekiyor. Yarışma yerine dayanışmayı, kavga yerine uzlaşmayı seçmemiz ve her
ortamda barışı etkin kılmamız gerekiyor.
Hepinize
güzel günler diliyorum…