Yeni Kooperatifimiz CEMRE KONUT

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatifinin imzaları atıldı

CEMRE KONUT / LALE KULE

1+1 Küçük Konut, Büyük Rahatlık

CEMRE KONUT / LALE KULE

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatif toplantısından görüntüler

CEMRE KONUT / LALE KULE

Hedef Kilitlendi

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Mekanda yolculuk sağlayan bir kültür ve turizm projesidir

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Üye Kayıtlarımız Başlamıştır

OBASYA Projesi Yuntdağlarında kurulacaktır.

22 Kasım 2013 Cuma

KENT İÇİ ULAŞIMDA HAVARAY




Manisa’da kent içi ulaşımda yaşadığımız sorunlar artarak devam ediyor.

Kent içi ulaşım sorununa köklü bir çözüm bulmak gerekiyor. Yapılması gerekenler belli. Kent içindeki yoğunluk azaltılacak. Kurumların tümünün  kentin batısına taşınması bir ölçüde yoğunluğu azaltacak.

Bence köklü çözüm, toplu taşımadır. Ankara, İstanbul, İzmir ulaşım sorununu toplu taşımayla, metro ile çözümledi. Ankara’da ulaşım o kadar rahat ki, toplu taşıma işkence olmaktan çıkarılarak, keyifli yolculuğa dönüştürülmüş. Sorunu toplu taşımayla çözen kentler sadece bu üç kentle de sınırlı değil. Sanayileşen kentlerin tümünde, toplu taşımaya hızlı bir yöneliş var.

Kentimize baktığımızda, metronun uygun olmadığı görülüyor. Tarihi kentimizin altındaki kalıntılar, kazma işini zorlaştırabilir. Ayrıca metro yatırımı pahalı bir yatırım. Yolların bir bölümüne ray döşenmesi de, yolların darlığı nedeniyle mümkün görülmüyor. Geriye kalan tek seçenek de “HAVARAY” Çift yönlü yolların ortasına konulacak direkler üzenine döşenecek raylar üzerinde çalışacak araçlarla toplu taşıma işlemi yapılabilir. “Havaray”la  yapılacak toplu  ulaşım mevcut yolların yükünü çoğaltmayacağından, ulaşım konusuna köklü ve kalıcı bir çözüm getirecektir.

Yeni çevre yolu, alt ve üst geçişlerle düzenlenen İzmir- İstanbul yonun da yükünü büyük ölçüde azaltmış bulunuyor. 

Havaray sistemi sanayicilere büyük rahatlama getireceğinden, finansmanına sanayicilerin katkısı sağlanabilir. Hatta havaray tümüyle yap-işlet-devret modeliyle yaptırılabilir.

Manisa “Havaray”ı tartışmaya hemen başlamalı. “Havaray” Manisa Belediyesinin gündemine alınmalı. “Havaray”ı sanayiciler de tartışmaya başlamalı. Konuya ilgi duyanlar olursa, kendilerine dünyanın değişik kentlerinden değişik uygulamalarından yola çıkarak hazırladığım sunumu gösterebilirim.

Biliyorum birçok kişi daha baştan “olmaz” diyecektir. Ben Manisa’da birçok kişinin “olmaz” dediği işlerin olduğunu çok gördüm. Manisa’da “olmaz” diyenlerin sayısının “olur” diyenlerden çok fazla olduğunu da biliyorum. Ancak, buna rağmen hiç umutsuzluğa düşmüyorum. “Olmaz” diyenlerle “olur”  diyenlere baktığımda nicelik ve nitelik farkını görüyorum. “Olmaz” diyenler sayıca çok oluyor ama “olur” diyenlerin daha nitelikli olması işi her zaman kolaylaştırıyor. İpe un sermek, mazeret üretmek isteyenler, olmaz diyenlerin sayısının çokluğunu kullanabilirler. Ancak, mazeret üretmek yerine marifet göstermek isteyenler,  ülke için, kent için yararlı gördükleri işleri denilenlere bakmadan başarırlar. Şunu iyi bilmeli ki, yarınlara olmaz denileni olduranlar adı ve yaptıkları kalacaktır.

Manisa’da “Havaray” olur mu? Bal gibi olur. Manisa’da kent içi ulaşım sorununu “Havaray” çözer mi? Bal gibi çözer.  Olmaz diyen varsa gelsin tartışalım. İlgilenenlere ufak bir sunumla “Havray”ın Manisa için uygulanabilir bir proje olduğunu anlatalım.
“Havaray” yayalara ve bisikletlilere da büyük rahatlık getireceğinden, Manisa’da bisiklet kullanımı da artacaktır…

Mustafa Pala    (22 Kasım 2013 Posta Manisa'daki köşe yazım)


20 Kasım 2013 Çarşamba

Yığılmadan Yayılmaya




Kentlerde yığılmadan yayılmaya doğru yeni bir süreç başlıyor.
Yerel yönetici adaylarının dikkatine sunulur. 

Adayların program dedikleri, halkla paylaştıkları dilerim dilek temenni paketi olmaktan öte anlamlar taşır. Dilek ve temennilere örnek mi istiyorsunuz. Adayların tümü, “Manisa’nın trafik ve otopark sorununu çözeceğim”der.  “Peki nasıl?” diye sorduğunuzda inandırıcı yanıt alamazsınız genellikle. Trafik sorununu, bir aday yolları genişleterek, diğer aday da daraltarak çözeceğini söyler. Biri daraltır diğeri genişletir yolları, böyle çözümleniyor işte Manisa’nın sorunları. “Manisa’da çöp sorununu çözeceğim” denir. “Peki nasıl çözeceksiniz?” dediğinizde, kem küm edilir. İnandırıcı bir yanıt alamazsınız. Yeniden kazanım tesisleri tartışılırken, birçok adayın dilinde “çöp” vardır hep. Gelişen kentlerde çöp yok, çöplük yok artık.  “Manisa’yı patlayan çöplük ayıbından kurtaracağım. Çöpsüz çöplüksüz kent yaratacağım” diyen çıkacak mı göreceğiz bakalım. Dünya’da çöp yok artık. Değerlendirilen geri kazanılan enerjiye dönüştürülen bir değer var. Çöp yok artık…


Kentlere göçün durması ve ardından kentten kırlara göçün başlaması, Avrupa’da bizden çok önce başladı. Avrupa’da kentleşmede bizden önce başlamıştı. Önümüzdeki dönem açılma yayılma dönemidir. Büyük şehir açılma dönemini kolaylaştırabilir. Büyükşehir başkanı bir orkestra şefi gibi çalışmalı, adaylar kenti kent halkıya yönetmeye alışmalı ve çok sesliliğin uyumunu sağlamayı bilmelidir.
Çok sesliliğin uyumu, barışın, kardeşliğin, dayanışmanın ve gelişmenin temelidir…

50’li yıllarda başlayan kentleşme sanayileşme ile birlikte hızlanarak bu günlere geldik. . Geldiğimiz nokta, sağlıksız kentleşme ve başarılamayan kentlileşmedir. Kentlerde kentli gibi yaşamayı öğrenemedik bir türlü. Sağlıksız kentleşme kısa sürede kentleri kimliksizleştirdi ve yaşanmaz duruma getirdi. Sorunlara çözümler arıyoruz. Çözümlerin işaretlerini adayların açıklamalarında görmek istiyoruz. Bildik söylemlerin dışına çıkılsın istiyoruz. “Herkese iş, herkese aş” Peki nasıl olacak bu iş. “Hamili kart yakinimidir” denilerek mi?


Kentlerimizin çoğunda olduğu gibi Manisa’da da yaşamak giderek zorlaşıyor. Yaşamı zorlaştıran neden: plansızlık, aşırı yoğunluk, altyapı yetersizliği ve artan trafiktir.

Kentlerde yığılmanın yavaşladığını ve artık dağılmaya yönelik kıpırdanışların başladığını görüyor musunuz? Bunu görmeyenin çözüm üretmesi olası değildir. Kentlerde yığılma dönemi bitti bitecek.  Dağılma dönemi başladı başlayacak. Adaylar bu dağılma döneminin nasıl sürdürüleceğini düşünmeli ve projelendirmelidir. Manisa mevcut yapısıyla dar geliyor, sorun üretiyor, kaynak tüketiyor artık. Görünen o ki, Manisa olarak Yunt Dağlarına doğru büyüyeceğiz. Muradiye’yi, Bağyolu’nu, Gülbahçe’yi ve Üçpınar’ı birleştireceğiz. Nasıl olacak sorusuna yanıtımız var. Bu büyüme planlı olmalı. Yeni başkanlar, kentin en az 20-25 yıllık geleceğini planlamak zorundalar.. Günlük işlerle uğraşacaklar elbet ancak geleceğe yönelik planlarda yapmalıdırlar. Plan proje, dilek temenni paketi değildir. İş Proje adı saymak olsaydı. Yüzlercesini sayardık. Söz konusu projenin adı değil içeriğidir. Adaylar dersini çalışmalı. Projeler konusunda hazırlıklı olmalı. Ziyarete geldiklerinde sorarız bunları. Mademki başkanlığa adaysınız mazeret üretmeyecek marifet göstereceksiniz. Bekliyoruz…



15 Kasım 2013 Cuma

İmar Sorunu



Katılım Olmadan Atılım Olmaz

Manisa Revizyon İmar Planı hem kafaları hem de işleri karıştırdı.
Plan değişikliği ile sorunlara çözüm aranırken yeni sorunlar yaratıldı. 
İş daha fazla uzayıp yara derinleşmeden çözüm bulmak, belediyenin önde gelen görevi olmalıdır. Sorumluğu plana karşı çıkanlara yükleyerek sorumluktan kurtulamayız. İşimiz mazeret üretmek değil marifet göstermek olmalıdır.  Vatandaşa eziyet çektirmek seçimler öncesinde kendi ayağına kurşun sıkmak olur. 


İmar Planını Değiştirmek en az anayasayı değiştirmek kadar zor bir iştir. İmar Planlarının değiştirilmesi genellikle tartışmalı olur.  Sanırım 1987 yılıydı 15.000 konutluk Yeni Manisa Projemizin  İmar Planını yaptırmıştık. Yeni Manisa imar planının ardından da Manisa Revizyon İmar Planı yapılmıştı. Hiç sorun yaşanmadı.  Yeni Manisa için Yapılan plan şimdilerde bile örnek gösteriliyor.  Daha sonra planda karşı çıktığımız değişiklikler yapıldı.  Değişikliklerin tümü olaylı oldu. Dönemin belediye başkanı için Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Ford Plaza davasını hatırlayanlar vardır mutlaka.

İmar Planı değişikliğinin ne kadar zor olduğunu plancılar bilir. Bir süre Ankara İmar Yönetim Kurulu Başkanlığı da yapmış bulunan ünlü yazar Falih Rıfkı Atay, Çankaya adlı yapıtında, “Nerede bir imar planı değişikliği görürseniz, orada bir yolsuzluk bulunduğuna hükmedebilirsiniz” diye yazmıştır. “‘Her imar planı değişikliği, planda açılan bir yara gibidir. Büyük bir zorunluluk olmadıkça başvurulmamalı.” denilir her zaman.  Zor iştir yeni plan yapmak ya da yapılanı değiştirmek.

Diyelim ki, büyük zorunluluk ve gereklilik var mutlaka plan yapılması gerekiyor,  nasıl yapılmalı? Bence, son günlerde Manisa’da yapıldığı gibi yapılmamalı.  Yararsız çekişmelerin kısır döngüsüne düşülmemeli.

Revizyon İmar Planı için yapılan tartışmalar, plan hazırlandıktan sonra değil öncesinde yapılmalıydı. Manisa’da uzun süre planı tartışılmalı ve özümsenmeliydi.  Kent Konseyi, Manisa İmar Planı için bir Çalışma Gurubu oluşturup, konuyu tüm mahallelerde, mahalle sakinleriyle varsa Mahalle Meclisleriyle tartışabilmeliydi. Vatandaş bilgilendirilmeliydi. Planın yararları anlatılmalıydı.  Yerel Televizyonda açık oturumlar yapılmalıydı. Şehir Plancıları, Mimarlar, Haritacılar, kendi meslek odaları aracılığı ile çalışmaların içinde yer almalıydı.  Ben ve birçok Manisalı her yerde, “Bu kentin Revizyon İmar Planına ihtiyacı var“ diye bağırabilirdik. Çünkü yeni bir plana ihtiyaç var.  Kent Konseyi Başkanlığı yaptığım dönemde iki proje hazırlayıp Manisa Belediye Meclisine sunduk ikisi de oybirliği ile kabul edildi.  Hiç kuşkunuz olmasın Revizyon İmar Planı da kabul edilirdi. Manisa’da yaşayan herkes, planlama yapılmalı görüşünü destekler. Manisa Belediye Başkan’ına düşen görevde şu olurdu: “Mademki Manisa Revizyon İmar Planı istiyor, bize düşen görev bu planı yapmaktır” demek olurdu. Kısaca “Manisa istedi biz yaptık.” denilirdi. Açıklık ilkesine ve demokrasiye uygun davranılacaksa yapılması gereken budur. İnanın itiraz sesleri bu kadar güçlü yükselmez, yaşananlar yaşanmazdı. İmar Planı çözümsüz bir bilmece gibi karşımızda durmazdı…


Katılım Olmadan Atılım Olmaz. VATANDAŞI ÜZMEYELİM. REVİZYON İMAR PLANIN KABUL EDİLMEYİŞİNİN ACISINI VATANDAŞTAN ÇIKARMAYA KALKMAYALIM. BU KENDİ AYAĞINA KURŞUN SIKMAK OLUR.

Mustafa PALA     (Manisa Posta 15 Kasım 2013 Köşe Yazısı)

 
back to top