Memur yapısı gereği “hayır” demeye eğilimlidir.
“Hayır” dedi mi, sorumluluk yüklenmemiş, iş yapmamış olur. Memur “hayır”
demeye eğilimlidir ama yurttaş (seçmen) kendisine hayır denilmesinden hiç
hoşlanmaz ve faturayı hayır diyen memura değil başkana keser…
Mevzuatımızı memurlar hazırladığı için, mevzuatın içinde “hayır” demenin ipuçlarını kolayca bulabilirler. Eğer içinden “evet” demek geçiyorsa, onun da ipuçları vardır aynı mevzuat içinde. Önemli olan niyet, hayır diyeceksen de evet diyeceksen de mevzuatın içinde uygun bir cümle bulursun.
Her belediye memurunun gönlünde yatan bir başkan adayı vardır
aslında. Çalışmasını gönlüne yatan aslana göre programlar memurlar. Bu aslan
mevcut başkan değilse, işi yavaşlatır. Yavaşlattığını da gönlünde yatan aslana
hissettirir. Bilgi uçurur belge uçurur, adamlarına şirin görünür.
Aday olan mevcut başkanların işi kolay gibi görünse de aslında, diğer adaylardan daha zordur. Eğer seçimin sonucunu mevcut başkan ”banko seçilir” olarak görüyorlarsa, tüm memurlar canavar kesilir. Seçimden azıcık kuşkuları varsa, izin almalar, rapor almalar, “hayır” demeler, “ takoz koymalar” çoğalır.
Aslında, tüm uygar ülkelerde yapılacak işlerin tümü açık ve anlaşılır biçimde tanımlandığından, memurun “hayır” demesi, sorumluluktan kaçması söz konusu olmaz. İş yaptırmak için torpil aranması, geri kalmış toplumlarda olur genellikle…
Memurumuz, neden “hayır” dediğini öyle güzel anlatır ki, sizin bile inanasınız gelir…
Ülkemizde, iş yapmayan memurun cezalandırıldığını gördünüz mü hiç? Yanlış yapan cezalandırılır ama yapmayan hiç cezalandırılmaz. “Salla başı al maaşı” sözü boşuna söylenmemiştir.
Belediyelerde “İsteğin yerine getiremiyoruz” denildiğinde, boynunu büküp ayrılanların sayısı giderek azalıyor. Yurttaş “neden” demeyi, yargıya gitmeyi öğrendi artık. Yurttaş hak aramayı biliyor. Memurun her dediğinin doğru olmadığını bilenlerin sayısı giderek artıyor. Ve bunlar akıllı seçmen sayılıyor. Kimi iş yapar, kim sözünü memura dinletir, kim memurun sözünden çıkmaz bunu iyi biliyor.
Aday olan mevcut başkanların işi kolay gibi görünse de aslında, diğer adaylardan daha zordur. Eğer seçimin sonucunu mevcut başkan ”banko seçilir” olarak görüyorlarsa, tüm memurlar canavar kesilir. Seçimden azıcık kuşkuları varsa, izin almalar, rapor almalar, “hayır” demeler, “ takoz koymalar” çoğalır.
Aslında, tüm uygar ülkelerde yapılacak işlerin tümü açık ve anlaşılır biçimde tanımlandığından, memurun “hayır” demesi, sorumluluktan kaçması söz konusu olmaz. İş yaptırmak için torpil aranması, geri kalmış toplumlarda olur genellikle…
Memurumuz, neden “hayır” dediğini öyle güzel anlatır ki, sizin bile inanasınız gelir…
Ülkemizde, iş yapmayan memurun cezalandırıldığını gördünüz mü hiç? Yanlış yapan cezalandırılır ama yapmayan hiç cezalandırılmaz. “Salla başı al maaşı” sözü boşuna söylenmemiştir.
Belediyelerde “İsteğin yerine getiremiyoruz” denildiğinde, boynunu büküp ayrılanların sayısı giderek azalıyor. Yurttaş “neden” demeyi, yargıya gitmeyi öğrendi artık. Yurttaş hak aramayı biliyor. Memurun her dediğinin doğru olmadığını bilenlerin sayısı giderek artıyor. Ve bunlar akıllı seçmen sayılıyor. Kimi iş yapar, kim sözünü memura dinletir, kim memurun sözünden çıkmaz bunu iyi biliyor.
Memur “hayır” derken, işe takoz koyarken, yönetici ona
“evet” demeyi öğretendir. İyi başkan
memurun yönetimine giren değil, memurlarını yönetendir. Bu nedenle, her başkanın ve her adayın mutlaka
işi iyi bilen danışmanları olmalıdır. Olmalıdır ki, söz söylerken ve iş
yaparken hata yapmasınlar. Başkanlık işi kadro işidir. İyi kadron varsa
başarılı olursun, yoksa, yoksa ne
olursun? Cevap kısa, yok olursun.
Hiçbir yurttaş işim yapılmadı diye, işini yapmayan memura kızamaz, çünkü onun amiri değildir, maaşını veren değildir. Ancak, işi yapılmayan yurttaş belediye başkanına kızar, basın toplantısı yapar, dava açar ve oy vermez, kendisi oy vermeyeceği gibi, çevresinin de oy vermemesi için çalışır. Memurun güler yüzlüsü, evet demeyi bileni iş göreni, başkanın yüzünü güldürür. Benden söylemesi…
Hiçbir yurttaş işim yapılmadı diye, işini yapmayan memura kızamaz, çünkü onun amiri değildir, maaşını veren değildir. Ancak, işi yapılmayan yurttaş belediye başkanına kızar, basın toplantısı yapar, dava açar ve oy vermez, kendisi oy vermeyeceği gibi, çevresinin de oy vermemesi için çalışır. Memurun güler yüzlüsü, evet demeyi bileni iş göreni, başkanın yüzünü güldürür. Benden söylemesi…
Mustafa PALA
27.12.2013