UZLAŞIN KAZANAN
MANİSA OLSUN
Geride
bıraktığımız yerel seçimlerden hepimiz dersler çıkarmalıyız, deriz de çıkarır
mıyız bilmem.
Manisa'da seçimin kazananın AKP ve Sayın Cengiz Ergün olmuştur.
Seçimin kaybedeni hiç tartışmasız CHP'dir. Seçimin bir kaybedeni de Sayın
Hüseyin Tanrıverdi'dir. Partisi kazanmış kendisi kaybetmiştir. Bundan da
çıkarılacak dersler olacaktır elbet.
CHP sadece Manisa'nın değil ülkenin büyük bölümünün kaybedeni olmuştur. Bu
yenilginin nedenlerini CHP'nin kendi içinde araması ve çözümler üretmesi gerekir.
Sayın Kılıçdaroğlu "Ben Manisa'yı önemsiyorum" demiştir. Her gittiği
ilden daha çok Manisa'ya gelmiştir. Ancak bu gelişlerinin oyların artışına hiç
bir katkısının olmadığı görülmüştür. Her geldiğinde ve her konuştuğunda aynı
şeyleri tekrarlıyorsan söylediklerinin etkili olmasını bekleyemezsin...
Seçimlerin öncesinde bu köşe'de yazdığım bir yazıda "CHP üyesinin
seçtiğini, seçmen seçmiyor. Seçmenin seçeceğini de CHP üyesi seçmiyor"
diye bir saptama yapmıştım. Bunun doğruluğunu bu seçimde de gördüm. Seçmenin
beklentisi ile CHP üyesinin beklentisi örtüşmüyor. Sayın Kılıçdaroğlu'lun seçim
çalışmaları sırasında yaptığı konuşmaları, bir A4 sayfasında özetleyebilirim. Söylemi
belki meydanlarda alkış getirdi ama sandıkta oy getirmedi. Manisa'da da Sayın
Cengiz Ergün'ün yakınlarını işe aldığı, yargılanmakta olduğu çok konuşuldu, bu
da seçmeni etkilemedi. Demek ki sürekli olumsuzlukları dile getirmekle olumlu
bir sonuca ulaşılamıyor. Sürekli karşınızdakini suçladığınızda karşınızdaki
cepheyi daha da kemikleştirmiş oluyorsunuz. Bir konuyu çok konuştuğunuz zaman
etkisi azalıyor. Ben, Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarından nasıl bir Sosyal
Demokrat Belediyecilik öngördüğünü inanın anlayamadım. Sayın Ecevit,
"Köykent" derdi; "Halk Sektörü" derdi; "Demokratik
Kooperatifçilik" derdi; "Sosyal Belediyecilik" derdi. Meydanlarda
kooperatif sözcüğünü kullanmaktan ve savunmaktan korkmazdı. Şimdi büyükşehir
olan Manisa'da "Köykent" tartışılmalı ve uygulanmalı bence. Evet, her parti geride bıraktığımız seçimden
gerekli dersleri çıkarmalıdır.
Başta, Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün olmak üzere seçilen tüm belediye başkanlarını ve meclis
üyelerini kutluyorum. Kendilerini Manisa'da büyük bir sınav bekliyor. Bu
sınavdan geçerlerse, bundan sonra da politikada ön salarda olurlar. Bu sınavda
başarısız olurlarsa unutulur giderler. Başarılı olmak ve söylediklerini
gerçekleştirmek istiyorlarsa önlerinde anahtarı "uzlaşma" olan tek
bir kapı olduğunu görmelidirler... Girecekleri bir tek uzlaşma kapısı var.
Uzlaşma yoksa başarı da olmayacaktır. AKP'nin
Meclis üyelerinin toplamı, MHP ve CHP'nin Meclis Üyelerinin toplamından daha
fazla. Başka bir şekilde söylemek gerekirse Sayın Cengiz Ergün büyükşehir
meclisinde azınlıkta kaldı. Seçmen, Sayın Cengiz Ergün'e ve AKP'li meclis
üyelerine "Uzlaşın" dedi. Uzlaşabilirlerse Manisa'ya hizmet
edebilirler, uzlaşamazlarsa Manisa'ya kayıp bir beş yıl yaşatmış olurlar.
kutlamalı onlara bir zeytin dalı uzatmalıdır. Seçilen belediye başkanları ve meclis üyelerinin tümü parti ayrımı gözetmeksizin birbirlerini aramalı, kutlamalı ve başarı dilemelidir. Seçilenlerin tümü parti rozetlerini çıkararak göreve başlamalıdır. Seçilen başkanların tümü aynı meclisin üyesi olacaklar... Bir daha altını çizerek belirtmek istiyorum, Manisalılar seçilenlerden uzlaşma ve hizmet bekliyor. Şimdi gereken, didişme, çekişme, yarışma değil, işbirliği ve dayanışmadır. Manisa'ya hizmet etmenin ön koşulu uzlaşmadır...
Ben, seçilenlerin, Manisa'ya hizmet için, uzlaşmayı başaracaklarına Manisa'da işbirliği ve dayanışmanın yolunu açacaklarına inanmak istiyorum, inanıyorum.
Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cengiz Ergün, sivil toplum örgütleri ile üretken bir işbirliği başlatıp sürdürebildiğinde ve uzlaşma konusunda olumlu adımlar attığında başarıyı mutlaka yakalayacaktır.
Haydi uzlaşın, uzlaşın ki, kazanan Manisa olsun...