Yeni Kooperatifimiz CEMRE KONUT

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatifinin imzaları atıldı

CEMRE KONUT / LALE KULE

1+1 Küçük Konut, Büyük Rahatlık

CEMRE KONUT / LALE KULE

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatif toplantısından görüntüler

CEMRE KONUT / LALE KULE

Hedef Kilitlendi

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Mekanda yolculuk sağlayan bir kültür ve turizm projesidir

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Üye Kayıtlarımız Başlamıştır

OBASYA Projesi Yuntdağlarında kurulacaktır.

30 Ekim 2014 Perşembe

CUMHURİYET FAZİLETTİR

CUMHURİYET FAZİLETTİR



Bu güzel ülkenin, değişmeyen ve yolay kolay da değişmeyecek olan gerçeği : Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucusunun Mustafa Kemal Atatürk'tür olduğu ve sevgisinin gönüllerde hep yaşayacağı gerçeğidir.  Bu ülkenin her yurttaşı bunu böyle bilir. Ata'sına ve kurduğu cumhuriyete kanı ve canı pahasına sahip çıkar. Cumhuriyetin niteliğini değiştirme ve Atatürk'ü unutturma hayalleri abasle iştigalden başka birşey değildir.

Atatürk'ün önderliğinde kurulan cumhuriyeti koruyup kollamak ve güçlendirmek ancak Atatürk'ün gösterdiği, bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yolunda kalmakla ve  ilerlemekle olur.

Cumhuriyetimizi korumak ve güçlendirmek bu güzel ülkenin yurttaşları olarak hepimizin ertelenmez öncelikli görevidir. Bu görevimizi yaparken mazeret üretme hakkımız yok. Mazeret üretmeyip marifet göstereceğiz. Marifet göstermeye örnek mi istiyorsunuz? Örnek; Mustafa Kemal Atatürk'tür.  Atatürk, ülkenin kurtuluş mücadelesini başlatmak amacıyla 1919 yılında Samsun’a  çıktığında elinde hiçbir maddi güç yoktu.  Sadece, ülkeyi kurtarmaktan ve halka güvenmekten başka bir seçenenğinin olmadığını biliyordu. Kalkışılan iş kolay değildi. Köhnemiş, parcalanmış, paylaşılmak istenen bir imparatorluktan genç bir cumhuriyet kurulacaktı. Tüm ulusları şaşırten, benzer kaderi paylaşanlar tarafından örnek alınan muhteşem bir destan yazıldı. 29 Ekim 1923 yılında cumhuriyt kuruldu.  Cumhuriyetin nasıl kurulduğunu bilemezsek nasıl korunacağını da bilemiyiz.

Samsun’da başlayıp, Amasya, Erzurum, Sivas’tan sonra Ankara’da 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılmasıyla farklı bir boyut kazanan Milli Mücadele; Türk Milleti’nin gerçek bağımsızlık ruhunu “Egemenlik Kayıtsız, Şartsız Ulusundur” ilkesiyle, Doğu ve Güney Cepheleri ile Yunanlılara karşı sürdürülen başarılı savaşlarla kazanılmış, 29 Ekim 1923’de Cumhuriyet’in ilan edilmesinin ardından, sıra yapılacak olan köklü değişikliklere gelmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş ve lâik bir devlet olabilmesi için gereken bütün adımlar Atatürk’ün önderliğinde hızla atılmış, toplumsal ve siyasal alanda yapılan devrimlerle ülkemiz halkın iradesinin hakim olduğu özgür bir ülke haline gelmiştir. Herkesin kanunlar önünde eşit olduğu ülkemizde, hiçbir kimse ve topluluğa ayrıcalık tanınmamakta, eğitim, sağlık ve sosyal alanlarda yapılan devrimler ile halkımız refah ve huzur içerisinde yaşamaktadır.

Cumhuriyet rejimi sayesinde bağımsız ve özgür bir millet olarak yaşadığımız bu topraklarda, Türkiye Cumhuriyeti devletimizin ebedi varlığı ve birliği adına ülke gelişimine katkıda bulunmak için vatanımızı çok sevmeli, düşmanca yaklaşımlarda bulunan iç ve dış güçlere karşı her zaman uyanık olmalıyız. Bizlere tevdi edilen görevleri layıkıyla eksiksiz bir şekilde yapmalı, ülke menfaatlerini kendi menfaatlerimizin üzerinde tutmalıyız. Atatürk’ün kurduğu cumhuriyete sahip çıkıp, demokrasiden asla ödün vermeden, milli birlik ve bütünlüğümüzden hiçbir zaman ayrılmamalıyız. Olanca güçlüklere rağmen Atatürk’ün sayesinde kurulan cumhuriyete sahip çıkmak ve çağın getirdiği yeniliklerden faydalanarak ülke gelişimine katkıda bulunmak hepimizin görevidir..


Çocuklarımıza Atatürk'ü ve Kurduğu Cumhuriyeti öğretmeye devam. Çağdaş eğitim şart...

 
                                                                                                                

           


23 Ekim 2014 Perşembe

2015'İ BEKLERKEN

2015'İ BEKLERKEN

Hayat ayna gibidir, siz ona gülümserseniz o da size gülümseyerek bakar. Zaman zaman gülümsemek zor olsa da gülümsemeyi başarın. Zoru başarmak hayata anlam katar. Şimdi diyeceksiniz ki, sen bunu başarabiliyor musun? Başarmaya çalışıyorum, her türlü koşul altında hayata ve çevremdekilere gülümseyerek bakıyorum. Sorunlar elbet olacak, ancak çözümlerinin de varolduğunu bilmeliyiz.

Kasım, Aralık ve ardından hoşgeldin yeni yıl. Yeni yıl yeni olaylara gebe. Yeni yıl neler getirecek hep birlikte göreceğiz. Ortadoğuda savaş var. Türkiye'de hızla savaşın içine doğru sürükleniyor. Yeni yılda Parlamento seçimleri de var. Yeni yıl neler getirip neler götürecek hep birlikte göreceğiz. Bakarsınız yeni yıl yeni bir siyasi parti de getirir. Mevcut partilerin oyları azalırken, kararsızların sayısı hızla artıyor. Bu durum yeni parti için uygun ortam anlamına geliyor. Yeni bir siyasi parti demem, bir duyuma dayanmıyor. 2015 yeni bir siyasi parti getirecek. Benimkisi bir tahmin sadece.  

Bir bilim adamı, bir sosyoloğ, bir siyaset adamı  olarak değil, sade bir yurttaş olarak baktığımda  görebildiklerimi yazıyorum. Bölgemizde özellikle doğu ve güney doğumuzda  etnik köken ve inanca dayılı küçük devletler kurulmak isteniyor. Bu küçük devletler, aynı ülkenin verdiği silahlarla  birbirleriyle savaşacak, silahlar büyük ölçüde ABD'den geleçek. Silahları petrol karşılığı verecekler ve bu küçük ülkelerden büyük kazançlar elde edecekler. Başını kaldıran olursa birbirlerine kırdıracaklar. Açıkça böl, yönet, sömür politikası bu. Bunu anlamak için bilim adamı olmaya ne gerek var ki...

Yeni bir yıla gireceğiz iki ay sonra. İnsan soyu yer yüzünde olduğu süre içinde en büyük gelişmelere, yaşadığımız son yüz yılda tanık oldu. Bütün buluşlar, bütün keşifler son yüz yıl  içinde yoğunlaştı. Belki de, önümüzdeki on yıl içinde, geçmiş yüz yılda sağlalan gelişmeye eşdeğer bir gelişmeden daha fazlası sağlanacak. İnsan soyunun büyük  belası kansere ve bir çok hastalığa çare bulunacak. İnsan ömrünü uzatan gelişmelere de tanık olacağız mutluka. Ancak silah üretimi artan bir hızla sürecekmiş, savaş çığılıkları hep atılacakmış, terör artacakmış gibi görülüyor.  Üzücü olan bu. Savaş baronları doymuyor. Bölgemizdeki gelişmeler ülkemizi de etkiliyor. Bölünme tehdidi hep başımızın üzerinde Demokles'in kılıcı gibi durmayı sürdürecek. Büyük ülkeler de bunu hep körükleyecek. Oysa Türkiye’mizin tüm sıralamalarda farklı ve önde bir yeri olabilirdi. Avrupa’yı Asya’ya bağlayan köprü oluşu, bir başka söylemle Avrasya’nın merkezinde bulunması, Nüfusunun genç olması, 21. yüzyılın Türkiye'nin yüzyılı olmasının yolunu açabilirdi. Ülkemizdeki yaşam ve demokrasi düzeyi Avrupa ülkelerinin üstene çıkarılabilirdi. Beklenti buydu. Yeni yüzyılın, yeni binyılın belirleyicisinin Türkiye olacağına ilişkin büyük beklenti ve büyük umut vardı. 2015 bu sönmeye yüztutan umutları yeniden filizlendirmeli.

Ülkemizde iç barışı ve dayanışmayı sağlamadan, ulusal konularda birlik sağlanamadan, insanımızı kentli yapamadan Avrupalı olunamıyor bunu gördük. Bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yolunu seçmeden gelişme olası değil. Yolumuz Atatürkün gösterdiği, çağdaş uygarlık yolu olmalı...
Türkiye kentleşerek gelişecek. Demokrasisini kentlileşerek güçlendirecektir. Kentleşen ve kentlileşen Türkiye çağdaş uygarlık düzeyine ulaşan ve aşan Türkiye olacaktır.

Yeni yıla iki ay kaldı. Kasım, Aralık ve ardındanyeni yıl. Dilerim yeni yıl yeni umutları filizlendirir. Umutsuzluğa geerek yok. Yeni yıl yeni umuut demektir.

Hasımlıklar hısımlığa dönüşür diye bekleriz yeni yılı.
Dargınlıkların yerini barış alır diye bekleriz özlemle.
Barış kardeşlik dayanışma kökleşsin güçlensin isteriz güzel ülkemizde
Bir bayram coşkusu olsun yaşamak ve yürümek güzel günlere, yürümek hip birlikte, yürümek elele


Analar ağlamasın diyorsak eğer, Yurtta barış, bölgede barış, dünyada barış isteyelim
Böl yönet sömür oyununu bozalım hep birlikte. Silahlar sussun.
Yeni yıl yeni umutlarla gelsin.


                                                                              

17 Ekim 2014 Cuma

KANSERLE SAVAŞ

Ekim ayının "Meme Kanseri Farkındalık Ayı" olduğunu yeni öğrendim.
Ve farkındalık yaratılmasına benim de katkım olsun diyerek, önce ben farkında olayım dedim kısa bir araştırma yaptım ardından da başladım yazmaya.

Meme kanseri Dünyada ortalama otuz kadında görülürken, bizde sekiz kadında bir görülüyormuş. Nedenleri çok; genetiği, kötü beslenmeyi, radyasyonu, sigarayı ve stresi başta gelen nedenler olarak sayabiliriz.

Kanserden korkma geç kalmaktan kork deniliyor denilmesine de genellikle geç kalınıyor. Ve kanser ilerlemiş durumda görüldüğünde, mücadele zorlaşıyor, neredeyse iş işten geçmiş oluyor. 



Ne yapmalıyız? Cevap kısa: Farkındalık ve de duyarlılık yaratmalıyız. Son yıllarda farkındalık yaratmak için yapılan çalışmaların çoğaldığını görüyoruz. Bu olumlu bir gelişme. Kentimizde de, yapılan çalışmalar var. İl Sağlık Müdürlüğünün kansere yönelik taramalar yaptığını biliyoruz. Bir çalışmayı da Manisa Rotary Kulübü "Bugün Bir Saat, Yarın Bir Hayat." diyerek başlattı.

Amerikan Kanser Birliği 2030 yılına vardığımızda kanserden ölenlerin sayısının kalp hastalığından ölenlerin önüne geçeçeğini öngörüyor.  Anlaşılan kanser gündemde kalmaya can almaya devam edecek. Kanser can almaya devam ederken, elbet ki, kansere karşı verilen mücadele de artarak devam edecek. Kanserin kökünü kurutamayız ama sanırım kanserden ölenlerin sayısını alacağımız önlemlerle azaltabiliriz. Özellikle, meme kanserinde erken saptama ile etkili tedavi yapılarak kanserden kurtulmanın mümkün olduğu biliniyor artık. Erken saptamayı da kadınlarımızın kendisi yapacak. Olması gereken farkındalık ve duyarlılık. Manisa Rotary Kulübü de, farkındalık yaratmak için bir çok rotary kulübünün ortaklaşa yaptığı bir çalışmanın içinde yer alarak çalışmayı Manisa'ya taşımış. Manisa Rotary Kulübünün Kentimize taşıdığı bu güzel çalışmaya, Radyo Hiraş, Sekiz Eylül Hastanesi Doktor ve çalışanları, Yurtiçi Kargo ve Magnesia AVM gibi destek veren kişi ve kuruluşlar da çıkmış. Amaç farkındalık yaratmak. Bize düşende bu olumlu çalışmanın içinde olanları yürekten kutlamak. 

 Rotary Kulüpleri Bugün bir saat yarın bir hayat" projesi ilermeme ve kolonkanserleri hakkında farkındalığı arttırmayı, halkımızı bilinçlendirmeyi ve kendi kendine meme muayenesi yapılabildiğini öğretmeye çalışıyorlar."Erken teşhis ile hayatlara dokunacak ve hayatlar kurtaracağız !" diyorlar.                                                                                                     

 Kadınlarımız, kendi bedenlerine özellikle memelerine dokunarak,  tanıyarak, kendi kendilerine ön saptama yapabilirler. Bedenlerindeki değişikliklerin farkına varabilirler. Farklılık gördüklerinde de hemen doktora başvurarak, erken teşhisle kanserden hastalık ilerlemeden kurtulabilirler. Bence zaman ayırın ve Manisa Rotary Kulübü'nün 23-26 Ekim 2014 tarihlerinde Magnesia AVM’ de yapacak olduğu çalışmalara katılın. Sekiz Eylül Hastanesi hekim ve sağlık personelinin anlatacaklarını dinleyin.

Kilo almak kanser riskini arttırdığına göre, kilomuza dikkat edeceğiz. Düzenli olarak spor yapacağız. Alkol tüketimini azaltacağız. Ve kesinlikle sigara içmeyeceğiz ve içenlerin yanında durmayacağız.

Kanserle mücadeleyi, 23-26 Ekim Tarihlerinde Magnesia AVM'ye uğrayarak ve de sigarayı bırakarak başlatabilirsiniz.  Sağlıklı günler diliyorum. Sağlıklı olmak öncelikle sizin elinizde.Sağlığınıza dikkat edin sevenlerinizi üzmeyin..
  
     

                                                                                                           


 
back to top