Yeni Kooperatifimiz CEMRE KONUT

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatifinin imzaları atıldı

CEMRE KONUT / LALE KULE

1+1 Küçük Konut, Büyük Rahatlık

CEMRE KONUT / LALE KULE

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatif toplantısından görüntüler

CEMRE KONUT / LALE KULE

Hedef Kilitlendi

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Mekanda yolculuk sağlayan bir kültür ve turizm projesidir

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Üye Kayıtlarımız Başlamıştır

OBASYA Projesi Yuntdağlarında kurulacaktır.

29 Nisan 2019 Pazartesi

ARITMA TESİSİ

Ege Bölgesi'nin parlayan yıldızı Manisa, bir tarım kenti olmanın yanında, örnek bir sanayi kentidir. Manisa hem katı atık bertaraf hem de atık su arıtma tesislerini kuran ve işleten ender kentlerimizden birisidir. 
 
Manisa Organize Sanayi Bölgesi hem büyüklüğü hem düzeni hem de içinde yer alan fabrikaları ile örnek gösterilmekte, yatırıma en uygun bölge olarak değerlendirilmektedir.
Manisa sağlıklı kentleşme yolunda da örnek projeler geliştirmektedir. Doğusu, kuzeyi, güneyi gecekondularla kuşatılan Manisa büyümesini Yeni Manisa Projesi ile batıya doğru sürdürüyor. Yeni Manisa Projesi ile gelişen Güzelyurt Mahallesi, geniş yolları parkları, anıtları ve sosyal donatıları ile Manisa’nın en güzel yerleşimi, batıya açılan çağdaş durumundadır.
Manisa’nın büyümesi Karaçay’ı da aşarak batıya doğru devam ediyor. Hızla devam eden kentleşme, Organize Sanayi Bölgesi'nin atık su arıtma tesisinin bitişiğine gelip dayandı. Yapıldığında, kentin uzağında kalan atık su arıtma tesisi şimdi, yerleşimin içinde kaldı. Yapılması gereken, tesisin yerleşimin ulaşmayacağı bir bölgeye taşınmasıdır. Ancak, kentli yurttaşlar, tesisin taşınmasını beklerken, Manisa’da tesisin yeni ilavelerle iki katına çıkarılacağı haberi Manisa gündeminde adeta bir deprem etkisi yaratmıştır.
Yazı yazarken, konuşma yaparken “Büyük beyinler fikirleri, orta beyinler olayları, küçük beyinler kişileri konuşur.” Sözü hep aklıma gelir, kişilerden çok olayları ve fikirleri tartışmaya çalışırım. Bu yazımda da sadece fikirleri tartıyorum.
Manisa Organize Sanayi Yönetimini yaptığı güzel çalışmalar nedeniyle nasıl kutluyorsak, yanlışları nedeniyle de eleştirmeliyiz diye düşünüyorum. Bunu gücünü anayasamızdan alan bir yurttaşlık hakkı olarak görüyorum. Yerleşimin içinde kalan atık su arıtma tesisi büyütülmek bir yana bulunduğu yerden kaldırılmalıdır.
Organize Sanayi Bölgeleri, ülkemiz ve kentlerimiz için önemli yapılanmalardır. Bu önemli yapılanmalara önemine yaraşır özen gösterilmekte ve büyük ayrıcalıklar tanınmaktadır. Sanayi Bölgeleri, kendilerine tanınan özerkliği, ayrıcalığı ve önceliği bulunduğu bölgeye, kente, kentte yaşayan yurttaşlara ve zarar vermeyecek şekilde kullanmalıdır. Ben, Manisa Organize Sanayi Yönetiminin bu konuya duyarlı yaklaşacağını ve atık su Arıtma Tesisini kentin içinden dışına taşıyacağını düşünenlerden birisiyim.
Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nden kaynaklanan evsel ve endüstriyel nitelikli atık suların bir bölümünün arıtıldığı Merkezi Biyolojik ve Kimyasal Atık su Arıtma Tesisi Haziran 1993'te tamamlandığında, Manisa’nın çok uzağında kalıyordu. Ancak hızlı kentleşme nedeniyle bugün kentin içinde kalmış bulunuyor.
Yıllardır disiplin içerisinde sürdürdüğü çevresel faaliyetleri ile diğer organize sanayi bölgelerine örnek olan Manisa Organize Sanayi Bölgesi, atık su arıtma tesisini kentin uzağına taşıyarak kente, yurttaşlara ve çevreye olan duyarlılığını göstermiş ve Arıtma Tesislerinin yerleşimlerin uzağına kurulması kuralına da uymuş olacaktır.



22 Nisan 2019 Pazartesi

23 NİSAN’IN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açılıyor.
Cumhuriyet giden yolda en büyük adım atılıyor. Sonra, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlansın diyar Gazi Mustafa Kemal Atatürk. 23 Nisan’ı coşkuyla kutlamaya başlıyoruz. Son yıllarda, bayrama dost ülkelerin çocukları da çağrılmaya başlandı. Bildiğim kadarı ile başka bir ülkenin bizimki gibi çocuklarına armağan edilmiş bir bayramları yok. Çünkü onların Atatürk gibi bir liderleri olmamış hiç.

23 Nisan’da çocuklarımız bir süre için, yönetici koltuklarına oturuyorlar. Bu yıl da öyle olacak. Geçtiğimiz yıllarda, bir öğrenci Cumhurbaşkanı koltuğuna oturmuş ve ilk isteği, gelir dengesizliğinin giderilmesi ve ekonomik krizin çözümlenmesi olmuştu. Türkiye Büyük Meclis Başkanı koltuğuna oturan çocuk, krizin aşılmasını sağlayacak yasaların hemen çıkarılmasını istiyordu. Çocuklar, bizi umutlarımızı büyütüyordu. Ancak, ne var ki, o koltuklara kısa bir süre için oturduklarını bildiğimiz için, yeniden karamsarlık kaplıyordu içimizi.

23 Nisan’da bir törende Ulus’taki ilk TBMM Binasında yapılıyordu. İlk meclisin ağaç koltukları görülüyordu. Hey gidi hey, o mecliste, Cumhuriyet’in kurucuları gece gündüz çalışmışlar, dağılan bir imparatorluğun yerine Genç Cumhuriyet’in temellerini atmışlardı. Savaş yıllarında bile meclisin kapılarını açık tutmuşlardı. Meclis hep etkili olmuştu.

Meclisin açıldığı ve dağılan bir imparatorluktan genç bir cumhuriyet kurmaya karar verilen yıllarda, Mustafa Kemal’e “Para yok” diyorlar, “Buluruz” diyor, “Ordu yok” diyorlar, “Kurarız” diyor. Öyle yürekten inanarak söylüyor ki, “Buluruz “ ve “Kurarız” diye ulus inanıyor. Parayı da buluyorlar. Orduyu da kuruyorlar. Cumhuriyeti de kuruyorlar...

İçine düştüğümüz ekonomik bunalımdan ancak ULUSAL KURTULUŞ mantığı ile çıkabiliriz. ULUSAL KURTULUŞ mantığında Ulusal Dayanışma vardır. Atatürk’ün önderliğinde, ulusal dayanışma yapıldığı için, Ulusal Kurtuluş Savaşı’ndan başarıyla çıkılabilmiştir.

Ulusal Ekonomik Kurtuluş Savaşı’ndan da başarı ile çıkmanın bir tek yolu var. Ulusal dayanışma yapmak. Ulusal dayanışma için yeniden Anadolu Sentezi gerekiyor. Yeniden el ele omuz omuza vermek gerekiyor. Yeniden kucaklaşmak gerekiyor. Yüreklerden kin ve nefreti atmak gerekiyor…

Hey, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, bir an için, Ulusal Kurutuluş Savaşı’nı düşünün, savaşta bile kapıları kapatılmayan meclisi düşünün. Düşünün ve on beş günde on beş değil yüz on beş yasa çıkarmak için sıvayın kolları, Atatürk’e ve Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’e yaraşır milletvekilleri olun. Her gün mazeret üretmeyin marifet gösterin... Yoksa bir daha hiç gelmemek üzere öyle bir gidersiniz ki, heybeden düşmüş karpuz gibi olursunuz. Bir daha o ceylan derisi koltukları rüyanızda bile göremezsiniz...

Geleceğimiz gençlerimizdir. Geleceğimiz çocuklarımızdır. Atamızın çocuklarıma armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. Ben içimdeki çocuğu hiç baskı altına almadım. İçimdeki çocuğu hep özgür bıraktım. Yaşım 73 yine de, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı benim de bayramım. İlkokulda okuduğum şiirler, yaşadığımız coşku geliyor gözlerimin önüne. Biz çocukluğumuzda milli bayramları daha coşkulu kutlardık. O nedenle dayanışmamız daha güçlüydü. Birlikte üzülür birlikte sevinirdik. Birlikte hüzünlenir birlikte coşardık. Toplumsal dayanışmayı ve toplumsal barışı ulus olmanın gereği sayardık…

Çocuklar, 23 Nisan’ı coşkuyla yaşayın, büyükler, içinizdeki çocuğu ne olur özgür bırakın…



1 Nisan 2019 Pazartesi

TÜRKİYE KAZANDI

31 Mart 2019’da oylarımızı kullandık.
Bence bu seçimlerin kazananı Türkiye oldu.
Seçim sonuçlarını tüm partilerin “biz kazandık” diye açıklaması, Türkiye’nin kazandığının ifadesidir.
Seçim sonuçlarını nasıl okuyacağız:
Birinci sonuç: Seçmen kavgayı bırakın uzlaşın sorunları birlikte aşın dedi.
İkinci sonuç: Yaşanan ekonomik durum sonuçlarda etkili oldu, kooperatiflere ve tarıma öncelik verenler kazandı.

Yapılacak iş, normalleşmeyi sağlamaktır. Toplumsal barışı ve dayanışmayı güçlendirmektir. Halkın yaratıcı üretken gücünü kooperatifler yoluyla etkin biçimde kullanmaktır.

Cumhurbaşkanı, Sayın R. Tayyip Erdoğan, diğer siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına ayrımsız herkese, güzel bir gelecek için haydi dostça uzat elini demelidir.

Mutlaka hükümette değişikliğe gidilmeli, bazı bakanlar gecikmeden değiştirilmelidir. Bu durum işbirliği ve dayanışmayı kolaylaştıracaktır.

Bu köşede 29 Mart Cuma günü yazdığım yazıda, uzlaşma olmadan olmaz, uzlaşma şart demiştim.  Germeyelim gerilmeyelim demiştim. Bugün Cuma, yarın cumartesi öbür gün 31 Mart Pazar, Pazar günü oylarımızı kullanacağız. Oy kullanmak yurttaş için hem bir hak hem de bir ödevdir demiştim. Oylarımızı kullanalım diye çağır yapmıştım. Gidip oylarımızı kullandık. Seçmen, uyarısını açık ve anlaşılır biçimde yaptı. Yazımın başlığında da yazdığım gibi, seçimi Türkiye kazandı.

Yapacak çok işimiz var. Zaman birlikte çalışma, işimize bakma zamanıdır. Sevinme ve üzülme dönemi uzun sürmemeli. Geçtiğimiz haftaki yazımı “ekonomide ve dış politikada sıkıntılar var. Bu ülkede ilk kez kriz yaşanmıyor. Tüm krizlerden çıkmayı başardık. Bu krizden de çıkarız. Birleşerek Çanakkale’yi geçilmez yaptığımız gibi,  birleşerek kurtuluş savaşını kazandığımız gibi, birleşerek genç bir cumhuriyet kurduğumuz gibi, krizleri de ancak birleşerek aşarız. Bu dönemde, ülkenin sorunlarına partiler üstü bakabilecek, çözümler üretecek, uzlaşmayı kolaylaştıracak bilge kişilere çok ihtiyacımız olacak. Bilgelere danışmak bizim geleneğimizde var. Bilgelere danışacağız ve sorunları birleşerek aşacağız. Dışta yıpranan itibarımızı, meydan okuyarak değil, demokrasimizi tüm kurum ve kurallarıyla işleterek yükseltebiliriz. Ekonomi yönetimini işin ehli olanlara bırakarak krizi aşabiliriz. Bu güzel ülkenin, evinde mahallesinde, köyünde kasabasında kentinde her yerinde, en tepesinden en küçük birim olan aileye kadar uzlaşmaya ihtiyacı var.” Şeklinde özetleyebilirim.

Lütfen, yeni beyaz bir sayfa açalım,  cumhurbaşkanının çağrısıyla, liderler bir araya gelsin. Toplumsal barışın ve dayanışmanın yolu açılsın.  Ülkenin yöneticileri ayrıştıran değil birleştiren olmalı, ülkenin ve yurttaşların tümünü kucaklamalı yoksa uzlaşma zorlaşır, uzlaşmanın yerini dayatma ve dikleşme alır. 

Sevgiyi ve bilgiyi paylaşarak büyütmeye ihtiyacımız var. Bir siyasi partinin üyesi olmak diğer siyasi partilerin düşmanı gibi davranmayı gerektirmez. Tek ihtiyacımız var: Uzlaşma, sadece uzlaşma.

 Haydi Türkiye göster kendini. Haydi, değerli liderler, elele verin gösterin kendinizi.  Başka Türkiye yok…



 
back to top