Bana bugün en temel ihtiyacımız nedir diye sorsalar,
`Yurtta Barış Dünyada Barış` derim.
Barış, kardeşlik, dayanışma özlemimi dile getiririm.
Özellikle yurdumuzda dayanışmaya büyük ihtiyacımızın olduğunu, gerginliklerden
kaçınmamız gerektiğini söylerim. Birbirimizi germeyelim gerilmeyelim derim.
İnsanlar suskun. Yüzlerde umut ve gülümseme yerine, bıkkınlık ve karamsarlık var. Umutsuzluğu umuda dönüştürecek olan yeni projeler üretecek olan bu ülkenin politikacılarıdır. İnsanlarımızın yaşam koşullarını iyileştirecek önlemler almalıyız. Giderek artan işsizlik sorununa çözümler bulmalıyız. Devletin ve özel sektörün kartopu gibi büyüyen borcunun nasıl ödeneceğini anlatmalıyız. Millet mutlu ve gelecekten umutlu duruma getirilmeli.
Nereye gidiyoruz sorusuna cevap arayanların sayısı giderek artarken, verilen cevaplar tatmin edici olmalı. Soruların çoğu yanıtsız kalıyor. Gerçekten nereye gidiyoruz?
Geçtiğimiz yıl usta sanatçı Leven Kırca'yı yitirmiştik. Aramızdan ayrılırken bıraktığı veda mektubunda "Atatürk'le kalın. Cumhuriyetle kalın" diye yazmıştı. Mektubunu defalarca okumuştum. Kırca'nın gördüğü iki önemli değer, Atatürk ve kurduğu cumhuriyet. Atatürk'le kalın, cumhuriyetle kalın diyordu Kırca. Bu ülkenin Atatürk’ü sevdiğini biliyorum. Atatürk bizim ortak bileşenimizdir. Atatürk’le kalmak, “Yurtta Barış Dünya’da Barış” demektir. Barış için çalışmaktır. Hemen hemen her yazımda içinde bulunduğumuz dönem, ayrışma değiş birleşme dönemidir diye yazıyorum. Hoşgörü ve uzlaşma öneriyorum. Millet olmak kederde ve kıvançta birlik olmaktır. Birlik olalım diyorum. Birlikten kuvvet doğar diyorum. Bağlarımız ortak değerlerimizdir. Ortak değerlerimiz ne kadar çoksa o kadar güçlüyüz demektir.
İhtiyaç duyduğumuzda ortak akıl, ortak hedef belirleyebiliyor muyuz? Cevabınız evetse biz bir milletiz. Ve cumhuriyette kalırız.
Şimdi önümüze bir referandum sandığı konuluyor. Yapılan anketlerde, seçmenin ne için oy kullanacağını, EVET’in ne anlama geldiğinin HAYIR’ın ne anlama geldiğinin yeterince bilinmediği görülüyor. Araştırmalı düşünmeli ve oyumuzu ona göre kullanmalıyız. Bu oylama siyasi partileri bağlılıklarımızı aşan bir oylamadır.
Kurumaya yüz tutan köklerimize yeniden can suyu vermeliyiz. Birbirimize korkuyla değil sevgiyle bağlanmalıyız. Huzuru silahla değil, insana saygıyla, korkuyla değil sevgiyle sağlamalıyız.
Barış, kardeşlik ve dayanışma, yaşam biçimine dönüşmeli ülkemizde.
16 Nisan'da sandığa gideceğiz. 16 Nisan’da bizi yönetecek olanların seçimi yapılmayacak. Yönetim sistemi oylanacak. Bir daha altını çizerek söylüyorum. Hepimiz aynı geminin yolcularıyız. Aynı ülkenin yurttaşlarıyız. Aile içinde, eşler ve kardeşler arasında farklı oy kullananlar olabilir. Bu birbirimize düşmanca bakmamızı gerektirmez. Birbirimizi ağır biçimde suçlamamızı gerektirmez. Çünkü biz aynı ülkenin yurttaşları olarak birlikte yaşamayı ortak sorunlarımıza ortak çözümler aramayı sürdüreceğiz. Bir referandum yapıldığına göre evet diyenler de olacaktır hayır diyenlerde, evet için çalışanlarda olacaktır, hayır için çalışanlarda. Önemli olan, bu çalışmaların toplumu germeden gerilmeden toplumun huzurunu bozmadan barış içinde yapılmasıdır. Sorun soruşturun oyunuzu bilerek kullanın. Cumhuriyetimizin demokrasi ile taçlanmasına ve ilelebet güçlenerek yaşamasına katkıda bulunun.
Barışa kardeşliğe dayanışmaya çok ihtiyacımız var. Germeyin gerilmeyin.
İnsanlar suskun. Yüzlerde umut ve gülümseme yerine, bıkkınlık ve karamsarlık var. Umutsuzluğu umuda dönüştürecek olan yeni projeler üretecek olan bu ülkenin politikacılarıdır. İnsanlarımızın yaşam koşullarını iyileştirecek önlemler almalıyız. Giderek artan işsizlik sorununa çözümler bulmalıyız. Devletin ve özel sektörün kartopu gibi büyüyen borcunun nasıl ödeneceğini anlatmalıyız. Millet mutlu ve gelecekten umutlu duruma getirilmeli.
Nereye gidiyoruz sorusuna cevap arayanların sayısı giderek artarken, verilen cevaplar tatmin edici olmalı. Soruların çoğu yanıtsız kalıyor. Gerçekten nereye gidiyoruz?
Geçtiğimiz yıl usta sanatçı Leven Kırca'yı yitirmiştik. Aramızdan ayrılırken bıraktığı veda mektubunda "Atatürk'le kalın. Cumhuriyetle kalın" diye yazmıştı. Mektubunu defalarca okumuştum. Kırca'nın gördüğü iki önemli değer, Atatürk ve kurduğu cumhuriyet. Atatürk'le kalın, cumhuriyetle kalın diyordu Kırca. Bu ülkenin Atatürk’ü sevdiğini biliyorum. Atatürk bizim ortak bileşenimizdir. Atatürk’le kalmak, “Yurtta Barış Dünya’da Barış” demektir. Barış için çalışmaktır. Hemen hemen her yazımda içinde bulunduğumuz dönem, ayrışma değiş birleşme dönemidir diye yazıyorum. Hoşgörü ve uzlaşma öneriyorum. Millet olmak kederde ve kıvançta birlik olmaktır. Birlik olalım diyorum. Birlikten kuvvet doğar diyorum. Bağlarımız ortak değerlerimizdir. Ortak değerlerimiz ne kadar çoksa o kadar güçlüyüz demektir.
İhtiyaç duyduğumuzda ortak akıl, ortak hedef belirleyebiliyor muyuz? Cevabınız evetse biz bir milletiz. Ve cumhuriyette kalırız.
Şimdi önümüze bir referandum sandığı konuluyor. Yapılan anketlerde, seçmenin ne için oy kullanacağını, EVET’in ne anlama geldiğinin HAYIR’ın ne anlama geldiğinin yeterince bilinmediği görülüyor. Araştırmalı düşünmeli ve oyumuzu ona göre kullanmalıyız. Bu oylama siyasi partileri bağlılıklarımızı aşan bir oylamadır.
Kurumaya yüz tutan köklerimize yeniden can suyu vermeliyiz. Birbirimize korkuyla değil sevgiyle bağlanmalıyız. Huzuru silahla değil, insana saygıyla, korkuyla değil sevgiyle sağlamalıyız.
Barış, kardeşlik ve dayanışma, yaşam biçimine dönüşmeli ülkemizde.
16 Nisan'da sandığa gideceğiz. 16 Nisan’da bizi yönetecek olanların seçimi yapılmayacak. Yönetim sistemi oylanacak. Bir daha altını çizerek söylüyorum. Hepimiz aynı geminin yolcularıyız. Aynı ülkenin yurttaşlarıyız. Aile içinde, eşler ve kardeşler arasında farklı oy kullananlar olabilir. Bu birbirimize düşmanca bakmamızı gerektirmez. Birbirimizi ağır biçimde suçlamamızı gerektirmez. Çünkü biz aynı ülkenin yurttaşları olarak birlikte yaşamayı ortak sorunlarımıza ortak çözümler aramayı sürdüreceğiz. Bir referandum yapıldığına göre evet diyenler de olacaktır hayır diyenlerde, evet için çalışanlarda olacaktır, hayır için çalışanlarda. Önemli olan, bu çalışmaların toplumu germeden gerilmeden toplumun huzurunu bozmadan barış içinde yapılmasıdır. Sorun soruşturun oyunuzu bilerek kullanın. Cumhuriyetimizin demokrasi ile taçlanmasına ve ilelebet güçlenerek yaşamasına katkıda bulunun.
Barışa kardeşliğe dayanışmaya çok ihtiyacımız var. Germeyin gerilmeyin.