Yeni Kooperatifimiz CEMRE KONUT

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatifinin imzaları atıldı

CEMRE KONUT / LALE KULE

1+1 Küçük Konut, Büyük Rahatlık

CEMRE KONUT / LALE KULE

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatif toplantısından görüntüler

CEMRE KONUT / LALE KULE

Hedef Kilitlendi

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Mekanda yolculuk sağlayan bir kültür ve turizm projesidir

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Üye Kayıtlarımız Başlamıştır

OBASYA Projesi Yuntdağlarında kurulacaktır.

29 Mart 2023 Çarşamba

UMUTLAR FİLİZLENDİ

Nazım Hikmet’in “Güzel günler göreceğiz çocuklar” şiirini bilirsiniz. Benim en sevdiğim şiirlerden birisi. Baharda kırlara çıkıp bağıra bağıra okumak istediğim bir şiir. 

***

Güzel günler göreceğiz çocuklar

Motorları maviliklere süreceğiz

Güzel günler göreceğiz çocuklar

Motorları maviliklere süreceğiz

 

Çocuklar inanın, inanın çocuklar

Güzel günler göreceğiz güneşli günler

Motorları maviliklere süreceğiz

Güzel günler göreceğiz güneşli günler

***

Ben umudunu hiçbir zaman yitirmeyen biriyim. Her sabah yeni düşüncelerle, yeni projelerle başlarım yeni güne. Toprağa düşen tohum gibidir umut uygun ortam buldu mu filizlenip güneşe yönelir; boy verir, çiçek açar, meyveye dönüşür.

SEÇENEKLİ DÜŞÜNMEYİ ÖĞRENMELİYİZ

Umutlu olacağız çevremize umut yayacağız. Umutsuzluğun gereği yok. Umutsuz yaşam çekilmez. Umut yoksa bunalım olur. Hepimizin geleceğe ilişkin, umutları düşünceleri projeleri vardır mutlaka, bunlar bizim yaşam bağlarımızdır. Seçenekli düşünmeyi öğrenmeliyiz. A, b, c planlarımız olmalı mutlaka. Kin ve nefreti yüreğimizde yok edersek sevgiye yer kalır. Kin ve nefreti yüreğimizden atarsak, boşalan yeri sevginin dolduracağından hiç kuşkunuz olmasın. Bu aralar o kadar yoğunum ki, 24 saat bana yetmiyor. 24 saatin içine çok şeyi sığdırmaya çalışıyorum. Köşe yazısı yazmak, Perşembe günleri program yapmak bazı işlerimi aksatmıyor değil. Yönetiminde bulunduğum Kooperatifler çok zamanımı alıyor. Bu nedenle bu Perşembe günü ANLATIYORUM programını yapamayacağım.

KENTİMİZİN İNSANLARINI SEVECEĞİZ

Umutlu olacağız, yüreğimiz sevgiyle dolu olacak. Kendimizi sevdiğimiz kadar eşimizi, çocuklarımızı, ailemizi seveceğiz. Çalışma arkadaşlarımızı seveceğiz. Komşularımızı seveceğiz. Kentimizin insanlarını seveceğiz. Tüm insanları seveceğiz. Evimizi sevdiğimiz gibi, apartmanımızı sitemizi, mahallemizi, kentimizi, ülkemizi ve dünyayı seveceğiz. Bunu başardığımızda, başarı bizimle olur. Çevremiz genişler. Sevilen insan oluruz.  Seven ve sevilen insan olmak ne güzeldir bilemezsiniz bunu ancak yaşayan bilir. Nazım’ın “güzel günler göreceğiz çocuklar” şiiriyle başlamıştım yazıma, arkası su gibi geldi. Gerçekten sevgiden, birlikten, bütünlükten, dayanışmadan söz etmek insanı hem mutlu hem de başarılı yapıyor.

İNSANLAR PROJELERİME İLGİ GÖSTERİYORLAR

Tartışarak karar alacağız, tartışmasız uyacağız. Dedikodudan uzak duracağız. Katılım olmadan atılım olmuyor. Katılacağız. Söylemimiz ve eylemimiz bir olacak. Bunları bu gün program yapacak zamanım olsaydı, konuğumla paylaşmak konuşmak isterdim. Önümüzdeki haftalarda yapacağım programlarda, umudu sevgiyi dayanışmayı öne çıkarmaya çalışacağım. Biliyorsunuz yıllardır kooperatifçilik yapıyorum. İnsanlar projelerime ilgi gösteriyorlar. 75 adet ev yapacağım diyorum 200 kişi başvuru yapıyor. Benim sermayem işte bu. Enim en büyük zenginliğim bana güvenen yanımda duran dostlarımdır.

İyi güzel güneşli günler diliyorum…




22 Mart 2023 Çarşamba

KADINLAR TOPLUM YAŞAMINDA ÖNE GEÇİYOR

Önceleri “İş Adamı” derdik. Sonra gördük ki başarılı girişimci iş kadınları çoğalmaya başladı. Şimdi “İş İnsanı” demeye başladık.

Kadınların toplum yaşamına etkin biçimde katılmalarını ülkemiz ve demokrasimiz için önemli bir gelişme olarak görmeliyiz. Kadınların yerel ve merkezi yönetimlerde hızla çoğalması gerekiyor. Oylarını çoğaltmak isteyen partilerin listelerinde kadınları da çoğaltması gerekir. Kadınların desteğini alan siyasi parti ipi daha kolay göğüsler. Bu çağrımı tüm siyasi partilerimizin yöneticilerine yapıyorum. Listelerinizde kadınları çoğaltın.

KADINSIZ GELİŞME OLMAZ

İyi Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener, bir kadın Genel Başkan olarak, kadınların siyasette etkin biçimde yer almasını istediğini sürekli olarak dile getiriyor. Kadınlara yaptığı konuşmada; ‘’Bizler kadınları sadece 8 Martlarda hatırlayarak geriye kalan 364 günde yok sayanlara inat; her an, her dakika, her saat, her gün kadınların var olduğunu göstermeye devam edeceğiz. Bizler; kadınları aşağı görenlere, aciz görenlere, muhtaç görenlere inat; Türk kadınlarının yenilmez gücünü anlatmaya devam edeceğiz! Bizler kadınların başarılarından, mutluluğundan ve hatta gülüşünden bile rahatsız olanlara inat; Cumhuriyetimizin yeni asrını başarılı, mutlu ve neşe dolu kadınların omuzlarında yükselteceğiz! Hiç merak etmeyin, çok az kaldı! Adaletsizliğin hüküm sürdüğü bu çarpık düzene, “dur” demek için; kadınlara; “kader” diye dayatılan bu yozlaşmayı gidermek için; yaralarımızı saracak, milletimize iyi gelecek bir Türkiye için; huzur için, mutluluk için, hak ettiğimiz gibi yaşamak için, çok önemli bir adım atıyoruz. Atatürk’ümüzün o büyük vizyonuna yakışır mutlu, zengin ve huzurlu bir Türkiye hedefimize kadınlarımızı da mücadelenin içine katarak ulaşacağız.” şeklinde dile getirdi.

BİRÇOK KİŞİ PARTİLERİNE BAŞVURU YAPIYOR

14 Martta sandık başına gideceğiz. Birçok kişi aday adaylığı için partilerine başvuru yapıyor. Aday adaylarının ve ardından aday olacakların kendilerini tanıtması yaptıklarını ve yapacaklarını anlatması gerekir. Bu amaçla, ETV’de Perşembe günleri yapmakta olduğum ANLATIYORUM programında, bugünden başlayarak öncelik vermek istiyorum. Aday adaylarımız bana ve ETV Yönetimine başvurabilirler.

KONUĞUM HAYRİYE BANU ELBİRLER

Bugün, saat 13.00’te başlayıp 14.00’te bitecek olan programımda da konuğum İYİ PARTİ Milletvekili  Aday Adayı Diş Hekimi Sayın Hayriye Banu Elbirler olacak. Elbirler, 1974 Uşak doğumlu. Hakim olan babası İbrahim Akalın Gökçe’nin 1986 yılında Manisa ya tayini dolayısıyla gelmişler. Şehirler ortaokulu, Manisa Lisesi mezunu. 1997 yılında Ege üniversitesi Diş hekimliği fakültesinden mezun olmuş. 26 yıldır fiilen çalışıyor. Yavuz Elbirler ile evli olan Hayriye Banu Elbirler 2 çocuk annesi.

***

Kadınlarımız dediğimizde, benim aklıma, Mustafa Kemal Atatürk’ün söyledikleri özlü sözler ve yaptığı her biri devrim niteliğinde düzenlemeler geliyor. Sen ne büyüksün Atam söylediklerin yolumuzu aydınlatıyor. Atatürk’ün kadınlar için söyledikleri o kadar çok ki, hangisini alayım bilemedim.

ATATÜRK KADINLARIMIZA HAKLARINI BATININ GELİŞMİŞ ÜLKELERİNDEN DAHA ÖNCE VERDİ

“Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.”
“Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.”
“Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.”
“Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.”
“Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.”

***

Kadınları eğitirsek, toplumu eğitmiş oluruz. Eğitimli kadınlar çocuklarını hatta kocalarını da eğitirler… Kadının olduğu yerde barış olur, kardeşlik olur, güzellikler olur. Haydi hep birlikte çalışarak, yerel ve merkezi yönetimlerde kadınların sayısını çoğaltalım.




 

15 Mart 2023 Çarşamba

DEPREMİN HIZLANDIRDIĞI GÖÇ

6 Şubat 2023’ten bu yana gündemimizin ilk sırasında deprem var. Depremle yatıp depremle kalkar olduk. İki üç kişi bir araya geldik mi başlıyoruz deprem konuşmaya. Keşke konuştuğumuz kadar da iş yapsak. Keşke yaşadıklarımızdan dersler çıkarsak. Bir kargaşadır sürüp gidiyor.

DEPREM YAŞANTIMIZI ALLAK BULLAK ETTİ

Önce korona, ardından deprem yaşantımızı allak bullak etti. Korona ve depremin ardından, kentlerden köylere göç tartışılmaya başlandı. Kentten göç konusuna geçmeden önce, İnşaat Mühendisleri Odası’nın düzenleyeceği 17 Mart 2023 Cuma günü Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi Lale Salonu’nda yapılacak olan Kahramanmaraş Depremi hakkında Bilgilendirme Paneli’ni duyurmak istiyorum. Ben katılacağım, sizlere de katılın derim. Katılım olmadan atılım olmuyor. Salonları doldurmalıyız. Etkin yurttaşlar olarak kentimizin ve sorunlarımızın konuşulduğu her yerde olmalıyız.

SAĞLIKSIZ YERLEŞİMLER ORTAYA ÇIKTI

Gelelim bugün değinmek istediğim, kentlerden köylere göç konusuna. 1950’li yıllarda köylerden kentlere yoğun bir göç başladı. Devlet ve belediyeler bu göçe hazırlıksız yakalandıkları için, kentler gecekondularla kuşatıldı. Kentlerin çevresinde, derme çatma yapılardan oluşan sağlıksız yerleşimler ortaya çıktı. Şimdi devlet ve belediyeler bu sağlıksız konutları ve yerleşimleri dönüştürmeye çalışıyorlar.

KÖYLER DE KİŞİLİKSİZ KİMLİKSİZ HALE GELİR

Şimdi, köylerden kentlere doğru giderek hızlanacak olan bir göçün ayak seslerini duymaya başladık. Eğer önlem alınmazsa, yeni yasal düzenlemeler ve planlamalar yapılmazsa, köyler tohum vermeyen hormonlu genetik yapısı bozulmuş meyvelere dönüşür. Ne köy, ne kent diyebileceğimiz yapılar çıkar ortaya. Köylerde kişiliksiz kimliksiz hale gelir. Kent kent gibi, köy köy gibi olmalı…

***

Bir daha altını çizerek söylüyorum. Bunu söylemeye hakkımın olduğunu düşünüyorum. 30 yıldır kentleşme ve kentlileşme konuları üzerinde çalışıyor yoğunlaşıyorum. Sayısız kitaplar okudum. Sayısız panellere katıldım. Manisa’nın batısında Güzelyurt gibi çağdaş bir yerleşimin kurulmasına öncülük ettim. O nedenle yeni yerleşimler üzerine konuşmayı hem bir hak hem de ertelenmez bir görev olarak görüyorum.

KİŞİLİKSİZ YAPILARI KÖYLERE YAPMAMALIYIZ

Kentten köye göçü mutlaka planlı hale getirmeliyiz. Kentlere yaptığımız gibi ucube kişiliksiz yapıları köylere yapmamalıyız. Köylerin yakınında yeni planlı yerleşimler kurarak köylerin gelişmesine sağlıklı büyümesine katkıda bulunmalıyız. Kentlerin olanaklarını köylere taşımalıyız, köylerde çoğalarak, kapanan okulların yeniden açılmasını sağlamalıyız.

YENİ KOOPERATİFLER KURMALIYIZ

İşimiz olacakları önceden görüp önlem almak olmalı. Gidip ilgili ve yetkililerle konuşayım desem, konuları benden iyi bildiklerini düşünerek konuşma gereği duymayacaklar biliyorum. Oysa dinlemeliler, çalışma takımları oluşturmalıyız, yeni kooperatifler kurmalıyız. Güzelyurt gibi başarı imzalarını, köylerde de atmalıyız.

YENİ YASAL DÜZENLEMELER YAPILMALI

Kentlerden köylere göçü özendirir ve kolaylaştırırsak, kentleri rahatlatmış, köylerdeki gelişmeyi hızlandırmış oluruz… Köy içinde ve yakın çevresinde, yeni yerleşimlerin kurulmasını kolaylaştırmalıyız. Bunun için yeni yasal düzenlemeler yapılmalı. Tek katlı ya da en fazla iki katlı bahçeli yapılardan oluşan içinde sosyal donatıları olan düşük yoğunluklu yerleşimler kurmalıyız.

***

Kentlerden köylere göçe hazırlıksız yakalanmayalım. Yeni yerleşimleri devlet belediye kooperatif sacayağı örgütlenmesiyle kuralım. Devlet yasal düzenlemeleri yapsın, finansman desteği sağlasın, belediye planlama yapsın, kooperatifler de talep örgütlenmesi ve konut üretimi yapsın. Bu sacayağı örgütlenme ile köyleri kalkındırabiliriz.

KENTLERDEN KÖYLERE GÖÇE HAZIRLIKSIZ YAKALANMAYALIM

Şimdi, kentlerden köylere göç zamanı, Manisa’da deneyimli kooperatifçiler, başarılı mimarlar mühendisler ve yükleniciler var. Haydi, hep birlikte seferberlik yapalım, deprem bölgesi olan Manisa’da güvenli yerleşimler kuralım. Ben 1945 doğumlu 45 yaşında gibi sağlıklı coşkulu ve arzulu olarak çalışmaya varım. Büyükşehir Belediyemizde ve diğer belediyelerimizde, komiteler kurarak işe başlayabiliriz. Büyükşehir’de görevlendirilecek bir genel sekreter yardımcısının, diğer belediyelerimizde bir belediye başkan yardımcısının koordinatörlüğünde çalışmalara hemen başlayabiliriz. Çağırın gelelim. Kentlerden köylere göçe hazırlıksız yakalanmayalım.






 

8 Mart 2023 Çarşamba

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

Dün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günüydü. Tüm kadınlarımıza kutlu olsun.

Yazımı yazmadan önce ufak bir araştırma yapma ihtiyacı duydum. Bu yazımda elbet Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlar için söylediklerine ve yaptıklarına yer vereceğim.

ETV’DE KONUĞUM LALE ERDOĞAN TUNCER

Bugün, saat 16.00’da Etv’de yapacağım ANLATIYORUM adlı Programımda da Konuğum Manisa’mızın Girişimci, Başarılı İş Kadını Sayın Lale Erdoğan Tuncer’le de konuşacağız,  8 Mart Dünya Kadınlar Gününü ve kadınlarımızı.

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ ÖNEMLİ BİR ODAK NOKTASI

Dünya Kadınlar Günü, Birleşmiş Milletler tarafından her yıl 8 Mart'ta kutlanan uluslararası bir gündür. İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. Dünya Kadınlar Günü, kadın hakları hareketinde bir önemli bir odak noktasıdır.

YANGINDA 129 KADIN CAN VERDİ

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün tarihi, 1800'lü yıllarda tekstil fabrikasında çıkan bir yangına dayanıyor. Bir tekstil fabrikasında başlattıkları grevde çıkan yangında 129 kadın can verdi. Bu feci olayın tarihi 8 Mart 1857'ydi. 40 bin kadın işçi, ABD’nin New York kentinde, bir dokuma fabrikasında greve başladı. Sadece "daha iyi çalışma koşulları" istiyorlardı. Polisin fabrikaya kilitlediği kadın işçilerden 129'u, içeride çıkan yangında can verdi.

İLK TEKLİF 53 YIL SONRA GELDİ

8 Mart'ın Kadınlar Günü olarak kutlanması için ilk teklif 53 yıl sonra geldi. 26-27 ağustos 1910'da Danimarka'da toplanan İkinci Uluslararası Sosyalist Kadınlar konferansında. O kadınların anısına 8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanması ancak 54 yıl sonra olabildi.

***

1921'de Üçüncü Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda günün adı "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak değiştirildi. Bazı ülkeler, Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yıllarında, Kadınlar Günü kutlamalarına ve anmalarına yasaklar, kısıtlamalar getirdi. Kadınlar 1960’lı yılların sonunda 8 Mart’ı yeniden anmaya başlayabildiler. Son olarak Birlemiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977'de, 8 Mart tarihinin "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul etti.

TÜRKİYE'DE İLK KEZ 1921'DE KUTLANDI

8 Mart Türkiye'de ilk kez 1921'de kutlandı. 1975 yılından sonra kitlesel kutlamalar başladı. 12 Eylül Darbesi ile ara verilen kutlamalar 1984'ten bu yana devam ediyor. Kadınlarımız dediğimizde, benim aklıma, Mustafa Kemal Atatürk’ün söyledikleri özlü sözler ve yaptığı her biri devrim niteliğinde düzenlemeler geliyor. Sen ne büyüksün Atam söylediklerin yolumuzu aydınlatıyor. Atatürk’ün Kadınlar için söylenenler o kadar çok ki, hangisini alayım bilemedim.
“Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.”
“Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.”
“Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.”
“Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.”
“Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.”

KADINLARI EĞİTİRSEK TOPLUMU EĞİTMİŞ OLURUZ

Evet, Kadınlarımız toplum yaşamında etkin biçimde yer almalılar. Kadınlarımız yerel ve merkezi yönetimlerde daha çok ve daha etkin olmalılar. Kadınları toplum yaşamının dışına iterek evde tutarak okutmayarak, gelişmiş ülke olamayız. Kadınları eğitirsek toplumu eğitmiş oluruz. Eğitimli kadınlar çocuklarını hatta kocalarını da eğitirler… Kadının olduğu yerde barış olur kardeşlik olur güzellikler olur. Kadınlar Günü Kutlu olsun. Kadınlar sadece 8 Marta değil, her gün önemine yaraşır özenle anılsın ve her zaman önde olsun.




 

1 Mart 2023 Çarşamba

MANİSA’NIN EVLİYA ÇELEBİSİ SALİM YILMAZ

Salim Yılmaz’ı "Gri Gökyüzü Avrupa Gezi Notları" adlı kitabı nedeniyle tanıdım. Nedense yazanların, çizenlerin, düşünce üretenlerin yolları bir şekilde bir yerlerde kesişiyor mutlaka. Salim Yılmaz’ın anlattıkları ve yazdıkları ilgimi çekince, kendisini Etv’de Perşembe günleri yapmakta olduğum "Anlatıyorum" adlı programıma davet ettim. 2 Mart 2023 Perşembe günü, 12.00 -13.00 saatleri arasında yapacağımız programı izleyin derim. Çoğumuzun gidip göremediği yerleri dinleyeceğiz Salim Yılmaz’dan.

***

SALİM YILMAZ, 1966 yılında Fethiye'de doğdu. Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünden 1991 yılında mezun oldu. 1992 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nda öğretmen olarak göreve başladı. Halen Manisa'da öğretmen olarak görev yapmaktadır. Gezmeyi, yeni insanlarla tanışmayı seven Salim Yılmaz bir yandan severek yaptığı öğretmenliğe devam ederken, bir yandan da tatil dönemlerinde yurt içi ve yurt dışı seyahatlere katıldı. Türkiye'de beş şehir dışında bütün şehirleri ziyaret etti. Yurt dışında ise üç kıtada kırk ülkeye seyahat etti. Seyahat ettiği ülkeler hakkında gezi notları yazdı. Ayrıca birçok sivil toplum kuruluşunda görev yaptı. Eğitim yönetimi ve denetimi alanında yüksek lisans yaptı. www.habername.com adlı internet sitesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. Pandemi döneminde seyahat ile ilgili canlı yayınlara katıldı. Türkiye'nin değişik illerinde "Kudüs Mescid-i Aksa" konulu konferanslar verdi. Orta derecede İngilizce bilmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır.

***

Günümüzde birçok genç yurt dışına çıkmak istiyor fakat aradığı o cesareti bulamıyor. Bunun için kendisine bir ilham kaynağı bir rol model arıyor. Dünyada onlarca ülkeyi görmüş, sokak sokak gezmiş, o ülkenin leziz yemeklerini tatmış, tarihi ve sembolik yerlerini incelemiş bir rol model… İşte gençlerin aradığı Manisa’nın Evliya Çelebi’si Salim Yılmaz.

ÜÇ KITADA KIRK ÜLKEYİ GEZDİ

Salim Yılmaz’ı tanımaktan çok mutlu oldum. Sizin de tanımanızı, kitabını okumanızı isterim. Salim Yılmaz: “Yeni insanlarla tanışmayı, keşfetmeyi ve macerayı seven bir öğretmenim. Bulduğum her fırsatı yeni yerler keşfetmek için değerlendiriyorum. Haftalık izinlerimde dahi gezmek için yollara düştüğüm çok oluyor.” diyor. Bu kadar sık seyahat etmesinin arkasında tek bir sebep var merak. Bu merak Salim Yılmaz’a Türkiye’nin tüm şehirlerini gezdirmiş. Seyahat etme ve keşfetme hazzını tadan Yılmaz, bu arzuyla dünyada tam kırk ülkeyi ziyaret etmiş. Her seyahatinde yepyeni deneyimler kazanmış ve yeni arkadaşlıklar edinmiştir.

GRİ GÖKYÜZÜ

Salim Yılmaz, tüm bu deneyimlerini "Gri Gökyüzü (Avrupa Gezi Notları) " adlı kitabında toplamış. Okumak için elim aldım ve bitirmeden bırakamadım. Kitabına, gittiği yerlerde çektiği fotoğrafları da koymuş.

“Seyahatin önündeki en büyük engel kapının eşiğidir” önsözüyle başlayan kitapta Salim Öğretmen, Belçika, Fransa, Lüksemburg, Norveç, İsveç, Finlandiya, Estonya, Litvanya, Polonya ve Avusturya’da yaşadığı tecrübeleri okuyucularına aktarıyor.

Salim Yılmaz gezmek isteyen gençlere şöyle sesleniyor; “Önce öğrenmeye ve gezmeye meraklı olmalısınız. Ziyaret edeceğiniz ülke ve şehir hakkında önceden bilgi toparlamanız lazım. Gezeceğiniz yerlerle ilgili kısa notlar alıp gezi esnasında bunları rehbere sorarak gezinin daha anlamlı olmasını sağlayabilirsiniz. Gideceğiniz ülkenin mevsim, kıyafet, yemek kültürü vb. özelliklerini öğrenip ona göre yanınıza giyecek ve yiyecek almalısınız. Derdinizi anlatabilecek kadar yabancı dil öğrenmelisiniz.”

Siz en iyisi Etv’de yapacağımız programı izleyin ve Salim Yılmaz’ın kitabını alıp okuyun, okuduktan sonra da paylaşmak güzeldir diyerek arkadaşlarınıza hediye edin.




 

 
back to top