MANİSA’NIN TURİZM SEFERBERLİĞİ
Turizm Haftası
denilince aklıma önceki Valimiz Sayın Halil İbrahim Daşöz'ün hazırladığı “Manisa’nın Turizm
Seferberliği ve Markalaşma
Projesi” geldi. Proje bizzat Sayın Daşöz tarafından hazırlanmış ama adının başına, Manisalılarca benimsenmesi için
“Manisa’nın” ilavesi yapılmıştı. Manisalılardan “Marka Kurulu” oluşturulunca da
Proje Manisalıların projesi olmuştu. Projenin bizim projemiz olması için,
hepimizin seferberliğe katılması gerekeceğini düşünerek, projeye sahip çıkmıştık.
Turizm konusunda bilgi birikimi olan dostlarımızla Marka Kurulu oluşturmuştuk.
Her hafta düzenli olarak Kültür ve Turizm Müdürlüğünde toplanıyor ve düşünce
atölyesi gibi çalışıyordu. "Peki sonuç ne oldu?" diye sorduğunuzu
duyar gibiyim. Üzgünüm, Sayın Daşöz gitti. Marka Kurulunun görevi de bitti. Sayın
Daşöz kentimizden ayrıldıktan sonra bir kez bile toplanamadık. Ne arayan ne
soran oldu. Bırakın her hafta bir araya gelmeyi, Turizm Haftasında bile Marka
Kurulunu anımsayan olmadı...
Manisa’nın Turizm
Seferberliği Projesinin amacı: “Çok önemli tarihi, kültürel, doğal ve beşeri
zenginliklere sahip Manisa’yı, tüm
toplum kesimlerini kapsayan bir seferberlik anlayışıyla, Kültür ve Turizm
Bakanlığınca belirlenen 2023 TÜRKİYE TURİZM VİZYONU hedefleri doğrultusunda
MARKA İL yapmak.” olarak belirlenmişti. Bu amacın bugünde önemini koruduğunu, ancak
bu önemli konuya önemine yaraşır bir özenle yaklaşılmadığını düşünüyorum. Bunu
yazarken de keşke yanılmış olsam diye geçiriyorum içimden.
Sayın Daşöz
Manisa’nın Turizmdeki avantajların söyle sıralamıştı projesinde: “Çok önemli
doğal, tarihi, kültürel ve beşeri zenginliklere sahip olması, Bölgenin tek Şehzadeler Şehri olması, Türkiye ve Dünya
çapında ilklere ve enlere sahip olması, İzmir, Efes, Bergama, Kuşadası,
Pamukkale gibi turizm destinasyonlarına yakınlığı, Önemli ulaşım
koridorlarının
güzergahında olması, gelişmiş ulaşım altyapısı, gündemde olan İzmir-İstanbul
otoyol, Çandarlı Limanı, hızlı tren vb. projelerin güzergahında / yakınında olması, Hava alanı, liman ve denize yakınlığı,
İklim ve ekoloji avantajı, flora-fauna zenginliği, Üzüm, zeytin, kiraz v.b.
üretimindeki lider konumu, Kendi bünyesinde ve yakınında gelişmiş sağlık
kuruluşlarının varlığı, Kendi bünyesinde
ve yakınında çok sayıda üniversitenin bulunması, Sahip olduğu askeri birlikler
ve yetiştirmiş olduğu meşhur insanlar.” Sayın
Daşöz'ün de belirttiği gibi, Manisa’da öne çıkan birçok simge ve sembol var. Şehzadeler
Şehri, Osmanlı Eserleri, Mesir, Manisa Bezi, Mevlevihane, Geleneksel el
sanatları, Musiki, Mehter, Sipil Dağı, Magnesia, Manisa Lalesi, Manisa Tarzanı,
Yılkı atları, Endemik bitki türleri, Dağcılık, Yamaç Paraşütü, Sardes,
Bintepeler, 26 bin yıllı Ayak izleri, Termal Turizm, Göller, Aigai, Mitolojik
zenginlik, Niobe, Kibele, Tantalos. Yanık Ülke Katakekaumene, Peri bacaları,
Kula evleri, Yunus Emre Köyü. Halı ve kilim dokumacılığı, Türkmen Şelalesi, OSB
ve Yunt Dağları. Bu liste uzatılabilir. Ve bu listeden ilgi çekecek hikayeler
ve projeler üretilebilir.
Yaklaşık bir yıl önce Obasya Turizm Geliştirme Kooperatifini kurduk. Kooperatifin
öz kaynakları ile Yunt Dağlarında Ortaköy ve Dazyurt köyleri arasında 102 bin
metrekare arazi alımı gerçekleştirdik. Projeler hazırladık. İlgi ve destek
gördüğümüzde sevindik. Sorunlarla karşılaştığımızda üzüldük ama yılmadık.
Sorunları aşmak için çalıştık. Ve çalışmayı sürdürüyoruz.
Yolunda
gitmeyen işler olduğunda, yolumuzdan dönmemeyi ilke edindiğimiz için, hedefe
ulaşana kadar çalışacağız. Sorunlarla karşılaştığımızda aşmak için, Sayın Valimizden, Belediye
Başkanımızdan ve ilgililerden yardım isteyeceğiz. İsteyeceğimiz yardım sadece
işleri hızlandırmak için olacak. Çünkü zaman hepimiz için çok değerli.
Zamanımızı kentimizi Marka Kent yapmak için akılcı biçimde kullandığımızda mutlaka
başarılı oluruz. Birlikte çalışırsak, birbirimizin önüne engeller koymazsak, başarılı
olacağımızdan hiç kuşkunuz olmasın. Manisa'da
Turizm yolunda ilerlemek için çalışabilecek bir çok kişinin bulunduğu
bilinmeli. Ve de işimiz, yapılamayanlar için mazeret üretmek değil, marifet
göstermek olmalı...
Mustafa Pala