Anneler günü kutlamaları yine telefonla yapılacak. Anneler çocuklarından telefon beklerken oğullar, kızlar telefonlara sarılacak. Korona nedeniyle o eskiden bildiğimiz kucaklaşmalar sarılmalar ziyaretler olmayacak.
Anneler Günü’nde
annesi sağ olanlar gider elini öperdi. Annelerimiz için, sevgi gülleri açardı
yüreğimizde. Çiçekler alınır annelere koşulurdu.
Anneler günü,
kentimizde bilinenin dışında kutlanabilir mi diye düşündüğüm zamanlar oldu.
Anneler Günü Manisa’da daha farklı biçimde kutlanmalı diye çok yazdım.
Manisa’da yapacağımız farklı bir uygulamanın, tüm illerden daha çok Manisa’ya
yakışacağını düşünüyorum. Bunun bir tek nedeni var. Bu da, kentimizin büyük
analarla anılmasıdır. İşte size bereketin ve doğurganlığın simgesi Kybele. İşte
size, öldürülen çocukları için ağlayan Niobe ve işte size, Mesir gibi köklü bir
geleneği başlatan Hafsa Sultan, bu büyük analar, Anneler Günü’nü farklı
kutlamamız ve kentimizin bu farklı yönünü ortaya koymamız için büyük bir olanak
yaratıyor. Kentimizin adına espri olarak ayrı bir anlam yüklemek istiyorum.
Sadece espri olarak alın lütfen çünkü gerçek değil benim yakıştırmam sadece.
Bunu söyleyince gerçekmiş gibi algılayıp anlatanların olduğunu gördüm. Dediğim
gibi sadece espri. “Ma” ana demek, “Nisa” kadın demek. MANİSA için ana kadın
tanımlaması yapılabilir. Manisa yukarıda saydığım gibi kadınlarıyla ünlü bir
kent, kadınlar kenti Manisa…
Doğurganlığın ve
bereketin simgesi olan Kybele adına yapılmış olan Akpınar’daki kaya yontusunun
çevre düzenlemesi ve yolu mutlaka yapılmalı ve her Anneler Günü’nde önünde
düzenlenecek sade bir törenle anılmalı.
Kybele ve Niobe çevre
düzenlemelerinin geciktirmeden acilen yapılması gerekiyor. Kentimize gelen
yabancıların önce Kybele’yi ve ardından da Niobe’yi sorduklarını biliyoruz.
Evet, önce Kybele ve Niobe soruluyor. Üzülerek belirteyim ki, ikisinin de
çevresi olması gerektiği gibi değil.
Biz yine Anneler
Günü’ne dönelim. Alışageldiğimiz "Anneler Günü" anlamında olmasa da
anneler için yapılan kutlamalar Sümerlere dek dayandırılabilir. Matriyarkal
(anaerkil) düzenin hüküm sürdüğü tarihin ilkçağlarından bu yana Kybele, Rhea ve
daha birçok yerel ve dönemsel isimlerle analık, doğurganlık niteliğiyle ön
plana çıkmış ve doğanın uyandığı, yeniden doğduğu bahar mevsimi ile
özdeşleşmiştir. Anaerkil düzenin yerleşmeye başlaması zaman zaman kutlamaların
içeriğinin ve şeklinin değişmesine ve hatta bazı dönemlerde gizli olarak
yapılmasına sebep olmuşsa da kesintiye uğratamamış; her bahar coşkulu
kutlamalar ve sunularla bir gelenek halini alarak binlerce yıl kesintisiz
olarak sürmüştür.
Anneler Günü’yle
ilgili ilk resmi kutlama önerisi, Amerika'da 1872 yılında Julia Ward Howe
tarafından barışa adanan bir gün olarak geldi. Ve ilk kez Boston'da bir yürüyüş
düzenlenerek kutlandı.1907 yılında Philadelphia'da Ana Jarvis, annesinin ölüm
yıldönümü olan Mayıs ayının ikinci pazarının Anneler Günü olarak kutlanması
için bir kampanya başlattı. Bir sene sonra Philadelphia'da kutlanan Anneler
Günü Ana Jarvis'in izleyenleri tarafından politikacılara, işadamlarına
ulaştırılarak ulusal olarak kutlanması sağlandı.
1914 yılında ABD
başkanı Wilson tarafından resmi bir açıklamayla Mayıs ayının ikinci pazarı
Anneler Günü olarak duyuruldu.
Böylece Mezopotamya ve
Anadolu uygarlıklarının binlerce yıl önce başlattığı gelenek 20. yüzyılın
başından itibaren dünya çapında kabul görmüş oldu.
Keşke annem yaşıyor
olsaydı da elini öpüp onu kucaklayabilseydim. Tüm annelerin Anneler Günü Kutlu
Olsun.