Yeni Manisa
bir başka söyleyişle Güzelyurt Mahallesi, Yunusemre ilçemizin en büyük
mahallesidir.
Yeni Manisa’nın özelliği büyüklüğünden çok farklı
güzelliğidir. Yeni Manisa, başta Atatürk Kent Parkı olmak üzere, parkları ve
sosyal donatılarıyla Manisa’nın gülen yüzü, çağdaş uygarlığa açılan batı
kapısıdır.
Sadece betondan yapılmış konutlardan oluşan kentlerin,
açık hava hapishanesinden farkı olmadığı biliniyor. Kentler, ağaçları,
anıtları, öne çıkarılan doğal güzellikleri, kente özgü yapıları, kentini seven
iz bırakmış insanları ve sosyal donatılarıyla bir bütündür. Yeni Manisa’daki,
Barış Alanı, Ceren Sitesi ve Birlik Parkı’ndaki anıtların ve heykellerin
toplamı, Manisa’nın tümünde bulunan anıt ve heykellerin toplamı kadardır diyebilirim.
Yeni Manisa’daki anıtlardan birisi de Birlik Parkı’na yapılan Yunus Emre
anıtıdır.
90’lı yıllarda Manisa’da bir tek Manisa Tarzanı büstü
varken, şimdi Yeni Manisa’da 4 adet Manisa Tarzanı anıtı var.
Kentler anıtları, güzel yapıları, iz bırakan insanları
ile anılırlar. Manisa’nın kimlikli bir Marka Kent olması için meydanların,
parkların ve anıtların Eskişehir’de olduğu gibi çoğaltılması gerekiyor. Daha
çok anıt, daha çok heykel, daha çok park ve bahçe, daha çok sosyal donatı
yapılmalı. Bunları yapanlar mutlaka ödüllendirilmeli. Manisa, yaşayanların
ödüllendirilmesi açısından biraz kısır bir kenttir maalesef. İnsanları anmak ve
ödüllendirmek için ölmesini bekliyorlar. Kentimizi ve kentlimizi kendimizi
sevdiğimiz kadar sevmeliyiz. Kentini ve kentlisini sevmeyen kendini de
sevmez sevemez.
Anadolu’da yetişen en büyük tasavvuf erlerinden, Türk
dili ve edebiyatı tarihinin en büyük şairlerinden biri olan Yunus Emre'nin
hayatına dair bildiklerimiz yeterli olmamasına karşın şiirlerinin biliniyor
olması O’nun nedenli büyük bir şair olduğunun en güzel kanıtıdır. Nerede ne
zaman doğduysa doğdu; nerede ne zaman öldüyse öldü. O Anadolu’nun bağrına
gömüldü. O Anadolu’da yetişen en büyük erenlerden ve en büyük ozanlardan birisi
oldu. Önemli olan budur. Önemli olan ölümünden yaklaşık 800 yıl sonra
şiirlerinin okunuyor anıtlarının yapılıyor kentlere adının veriliyor
olmasıdır.
“Gelin tanış olalım / İşi kolay kılalım / Sevelim
sevilelim / Dünya kimseye kalmaz”. Bu güzel dizeler Onüçüncü Yüzyılda ilk
söylendiğinde geçerliydi. 21’nci yüzyılda da geçerliğini koruyor. Önümüzdeki
yüzyıllarda da geçerli ve anlamlı olacaktır. Bu dizeler insanlığa
yapılmış en güzel çağrıdır. Bu çağrıya kulak vermeliyiz.
Yunus Emre’nin Taptuk Emre’nin dergahına girdiğini,
tekkelerde yaşamış ve veliliğe erişmiş olduğunu biliyoruz. Anadolu'da on ayrı
yerde mezarı ( daha doğrusu makamı ) olduğu ileri sürülen Yunus Emre, halk
arasındaki inanca ve bazı tarihi kaynaklara göre birçok yerleşim yerinde olduğu
gibi, türbesinin Kula’nın Emre köyünde olduğuna da inanılmaktadır.
Yunus Emre, dünya kültür ve medeniyet tarihinde bir
merhale olmuştur. Kültürümüzün en değerli yapı taşlarındandır. Zira Yunus Emre,
sadece yaşadığı devrin değil, çağımız ve gelecek yüzyılların da ışık
kaynağıdır. Dünya üzerinde insanlık var oldukça değerini koruyacaktır. Yunus
Emre'nin amacı, sevgi yoluyla dünyada yaşayan tüm insanların, hem kendileriyle
hem evrenle kaynaşmasını sağlamak ve sonsuz yaşamda ebedi hayata doğmalarını
sağlamaktır.
Anadolu’muzun en büyük bilgelerinden olan Yunus
EMRE’nin adını ve anısını kentimizde yaşatmak için, Birlik Parkına anıtı
yapılmıştır.
Yunusemre Belediyemizin, 2’nci Uluslararası Yunus Emre
Günlerini düzenlemiş olmasını, kentimiz için önemli bir kazanım saymalı ve
etkinlikleri başlatanları yürekten kutlamalıyız. Etkinliklerin daha geniş
katılımla yapılması için, “Katılım olmazsa atılım olmaz.” diyerek,
etkinliklerin düzenlenmesine, daha fazla kişi ve kurumun katılması
sağlanmalı, etkinliğin sahipleri çoğaltılmalıdır. Etkinliğin sahipleri
çoğaltılınca, katılım da artacaktır. Etkinliklerde sevgi, barış,
kardeşlik öne çıkmalı bunlar için dayanışmanın yolu açılmalıdır. Yapılan bu
güzel çalışmalarla, Yunus Emre günleri, geleneksel hale gelecek Yunus Emre’nin
adı ve anısı sonsuza dek yaşayacaktır.