Geçtiğimiz hafta bu köşede,
“Kent içi ulaşımda HAVARAY” başlıklı
bir yazım vardı. Okuyanlardan ilgilenip soru soranlar, görüş belirtenler oldu.
Amacım, konunun tartışılmasıydı. Gördüğüm kadarıyla beklentim gerçekleşmiş oldu.
Beni tanıyanlar yaklaşık on yıldır Havaray konusunu yerel gazetelerde yazdığımı konuştuğumu bilirler. 2004 yerel seçimlerinde değerli dostum Semih Balaban seçim için hazırladığı broşürüne almıştı Havaray’ı. Her karşılaştığımızda da dile getirir havaray önerimi. Yıllardır yazar dururum bu konuda yazılmış köşe yazılarım ve yaptığım sunumlar var. Kendimce önemli gördüğüm, kentimizin ulaşım sorununa çözüm getireceğini düşündüğüm Havaray konusuna sahip çıkanlar olsun istiyordum. Bence önemli olan, söylemin eyleme dönüşmesidir. Gerçekleşmeyecekse sen söylesen ne olur ben söylesem ne olur. Toprağa attığın tohum kök salmışsa gün yüzüne çıkmışsa, meyveye durmuşsa güzeldir.
Tanımadığım görmediğim Manisa Belediyesinde çalışan bir adı bende saklı bir hemşerim, Posta Gazetesine e-posta göndererek, kendisinin olan Havaray fikrini “çaldığımı” ifade etmiş. Havaray ne o kişinin nede benim düşüncem, birçok gelişmiş ülke kentinde Havaray var. Ben sadece bu düşünceyi yaklaşık on yıl önce kent gündemine taşımış kişiyim, hepsi bu kadar. Birileri projeye sahip çıkarsa bundan mutluluk duyarım. Projemi çalmış demem, diyende en basit anlamıyla ayıp etmiş olur. Birileri havaray’a sahip çıkarsa onları kutlarım. Birçok Manisalı çok konuşulduğu için Manisa’ya Dört Kapı önerimi de bilirler. Karaçay Vadisi Projesi önerimi de. Yeni Manisa Projesini bilmeyen yok. Keşke bu projelere de birileri sahip çıksa da kentimizde uygulansa. Hatta projeyi sahiplenip benim projem dese bana düşen görev onu kutlamaktır. Proje toplumla paylaşıldıktan sonra toplumun malı olur. Bu projeler kentin Manisa’nın projeleri olmuştur artık.
Beni tanıyanlar yaklaşık on yıldır Havaray konusunu yerel gazetelerde yazdığımı konuştuğumu bilirler. 2004 yerel seçimlerinde değerli dostum Semih Balaban seçim için hazırladığı broşürüne almıştı Havaray’ı. Her karşılaştığımızda da dile getirir havaray önerimi. Yıllardır yazar dururum bu konuda yazılmış köşe yazılarım ve yaptığım sunumlar var. Kendimce önemli gördüğüm, kentimizin ulaşım sorununa çözüm getireceğini düşündüğüm Havaray konusuna sahip çıkanlar olsun istiyordum. Bence önemli olan, söylemin eyleme dönüşmesidir. Gerçekleşmeyecekse sen söylesen ne olur ben söylesem ne olur. Toprağa attığın tohum kök salmışsa gün yüzüne çıkmışsa, meyveye durmuşsa güzeldir.
Tanımadığım görmediğim Manisa Belediyesinde çalışan bir adı bende saklı bir hemşerim, Posta Gazetesine e-posta göndererek, kendisinin olan Havaray fikrini “çaldığımı” ifade etmiş. Havaray ne o kişinin nede benim düşüncem, birçok gelişmiş ülke kentinde Havaray var. Ben sadece bu düşünceyi yaklaşık on yıl önce kent gündemine taşımış kişiyim, hepsi bu kadar. Birileri projeye sahip çıkarsa bundan mutluluk duyarım. Projemi çalmış demem, diyende en basit anlamıyla ayıp etmiş olur. Birileri havaray’a sahip çıkarsa onları kutlarım. Birçok Manisalı çok konuşulduğu için Manisa’ya Dört Kapı önerimi de bilirler. Karaçay Vadisi Projesi önerimi de. Yeni Manisa Projesini bilmeyen yok. Keşke bu projelere de birileri sahip çıksa da kentimizde uygulansa. Hatta projeyi sahiplenip benim projem dese bana düşen görev onu kutlamaktır. Proje toplumla paylaşıldıktan sonra toplumun malı olur. Bu projeler kentin Manisa’nın projeleri olmuştur artık.
“Havaray Projesini
Mustafa Pala’dan çok dinledik.” diyenleri duyar gibiyim. Projenin sahibi olduğunu söyleyen arkadaş
gelsin de yıllar önce hazırlanan sunumlarımı paylaşayım kendisiyle. Ben
kendisini tanısaydım ve dinleseydim. Benim projemi almışsın “çalmışsın” diye
suçlama yapmaz, konuya sahip çıktı diye kendini kutlardım. Anladın mı genç
arkadaş, birisine “hırsız” demek çok ayıp. Bu ayıbı yapanın özür dileme gibi
bir erdemi olur mu acaba bilemiyorum ama bekliyorum. Bekleyip göreceğiz. Düşünceleri
birileri sahip çıksın diye ortaya atıyorum.
Yazıldıktan ve söylendikten sonra o artık kentin malıdır kentin ortak
aklıdır diye düşünüyorum.
Hepimizin kendine göre bir aklı var. Hepimiz aklı bilgisi birikimi farklı farklı.
Yoğunlaştığımız ilgi duyduğumuz konularda farklı farklı. Hepimiz aynı şeyi aynı
şekilde düşünmüyoruz. Öyle olsaydı, düşünce fukaralığı olurdu. Toplumsal
zenginliğimiz düşünce farklılığımızdır. Farklı düşüncelerden yola çıkarak ortak
akla ulaşmak istediğimizde Ortak Akıl gelir gündeme.
Kentimizde düzenlenen Ortak Akıl toplantıları içinde düzenleyici olarak görev aldıklarım da oldu, katılımcısı olduklarım da oldu. Çağırılmadığım ortak akıl toplantısı olmadı sanki. Hepsinden de çok keyif aldım. Ege Ekonomi Geliştirme Vakfı’nın (EGEV) günlerce haftalarca süren çalışmasının ardından bu gün bile yararlanılan çok güzel raporlar, veriler, düşünceler çıktı ortaya. Manisa Ticaret ve Sanayi Odasının öncülüğünde yapılan ortak akıl toplantılarına da katıldım ve güzel sonuçlara ulaşıldığını gördüm. Ortaya çıkan raporlardan yararlanıldığını biliyorum. Kent Konseyi başkanı olduğum dönemde de ortak akıl toplantıları yaptık. Ortak Akıl toplantılarına çok ihtiyaç var. Belediye Başkan Adayları Ortak Akıl toplantıları Arama Konferansları yapmalı. İnanın çok güzel fikirler çıkacaktır ortaya.
Kentimizde düzenlenen Ortak Akıl toplantıları içinde düzenleyici olarak görev aldıklarım da oldu, katılımcısı olduklarım da oldu. Çağırılmadığım ortak akıl toplantısı olmadı sanki. Hepsinden de çok keyif aldım. Ege Ekonomi Geliştirme Vakfı’nın (EGEV) günlerce haftalarca süren çalışmasının ardından bu gün bile yararlanılan çok güzel raporlar, veriler, düşünceler çıktı ortaya. Manisa Ticaret ve Sanayi Odasının öncülüğünde yapılan ortak akıl toplantılarına da katıldım ve güzel sonuçlara ulaşıldığını gördüm. Ortaya çıkan raporlardan yararlanıldığını biliyorum. Kent Konseyi başkanı olduğum dönemde de ortak akıl toplantıları yaptık. Ortak Akıl toplantılarına çok ihtiyaç var. Belediye Başkan Adayları Ortak Akıl toplantıları Arama Konferansları yapmalı. İnanın çok güzel fikirler çıkacaktır ortaya.
Mustafa PALA