Yeni Kooperatifimiz CEMRE KONUT

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatifinin imzaları atıldı

CEMRE KONUT / LALE KULE

1+1 Küçük Konut, Büyük Rahatlık

CEMRE KONUT / LALE KULE

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatif toplantısından görüntüler

CEMRE KONUT / LALE KULE

Hedef Kilitlendi

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Mekanda yolculuk sağlayan bir kültür ve turizm projesidir

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Üye Kayıtlarımız Başlamıştır

OBASYA Projesi Yuntdağlarında kurulacaktır.

27 Ekim 2021 Çarşamba

CUMHURİYET FAZİLETTİR

Bu güzel ülkenin, değişmeyen ve kolay kolay da değişmeyecek olan gerçeği Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusunun Mustafa Kemal Atatürk olduğu ve sevgisinin gönüllerde hep yaşayacağı gerçeğidir. 

Atatürk: “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacak ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır” diyor. Elbet yaşayacak Atam. Elbet yaşayacak sonsuza dek. Hem de demokrasi ile taçlanarak.

Bu ülkenin her yurttaşı bunu böyle bilir. Atasına ve kurduğu Cumhuriyete kanı ve canı pahasına sahip çıkar. Ey Türk Gençliği denildiğinde doksan yayında bile olsa ayağa kalkar. Cumhuriyetin niteliğini değiştirme ve Atatürk’ü unutturma hayalleri abesle iştigaldir.

Atatürk'ün önderliğinde kurulan Cumhuriyeti koruyup kollamak ve güçlendirmek ancak Atatürk'ün gösterdiği, bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yolunda kalmakla ve ilerlemekle olur.

Cumhuriyetimizi korumak ve güçlendirmek bu güzel ülkenin yurttaşları olarak hepimizin ertelenmez öncelikli görevidir. Bu görevimizi yaparken mazeret üretme hakkımız yok. Mazeret üretmeyip marifet göstereceğiz. Marifet göstermeye örnek mi istiyorsunuz?

Örnek; Mustafa Kemal Atatürk'tür. Atatürk, ülkenin kurtuluş mücadelesini başlatmak amacıyla 1919 yılında Samsun’a çıktığında elinde hiçbir maddi güç yoktu. Sadece, ülkeyi kurtarmaktan ve halka güvenmekten başka bir seçeneğinin olmadığını biliyordu. Kalkışılan iş kolay değildi. Köhnemiş, parçalanmış, paylaşılmak istenen bir imparatorluktan genç bir Cumhuriyet kurulacaktı. Tüm ulusları şaşırtan, benzer kaderi paylaşanlar tarafından örnek alınan muhteşem bir destan yazıldı. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet kuruldu.  Cumhuriyetin nasıl kurulduğunu bilemezsek nasıl korunacağını da bilemeyiz.

Cumhuriyet rejimi sayesinde bağımsız ve özgür bir millet olarak yaşadığımız bu topraklarda, Türkiye Cumhuriyeti devletimizin ebedi varlığı ve birliği adına ülke gelişimine katkıda bulunmak için vatanımızı çok sevmeli, düşmanca yaklaşımlarda bulunan iç ve dış güçlere karşı her zaman uyanık olmalıyız. Bizlere tevdi edilen görevleri layıkıyla eksiksiz bir şekilde yapmalı, ülke menfaatlerini kendi menfaatlerimizin üzerinde tutmalıyız. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete sahip çıkıp, demokrasiden asla ödün vermeden, milli birlik ve bütünlüğümüzden hiçbir zaman ayrılmamalıyız. Olanca güçlüklere rağmen Atatürk’ün sayesinde kurulan Cumhuriyete sahip çıkmak ve çağın getirdiği yeniliklerden faydalanarak ülke gelişimine katkıda bulunmak hepimizin ertelenmez ötelenmez görevidir.

Caddelerimiz sokaklarımız binalarımız gelincik tarlası gibi bugün her yerde bayrağımız gönüllerde Cumhuriyet sevgimiz var çocuklarımıza Atatürk'ü ve kurduğu Cumhuriyeti öğretmeye devam etmeliyiz. Cumhuriyet Bayramını her yıl artan bir coşkuyla ve bilinçle kutlamalıyız.

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Bu güzel ülkeye iki büyük değerimiz Atatürk al bayrağımız ve Cumhuriyet çok yakışıyor.





21 Ekim 2021 Perşembe

BAŞARILAR ÖDÜLLENDİRİLİR

Geçtiğimiz hafta Cuma günü 15 Ekim’de bu köşede İLTİFAT başlıklı bir yazım vardı. Ayrıca aynı gün Radyo Hiraş’ta Rıfat Emin Uygur’la birlikte yaptığımız Manisa’da Yaşam Programında İltifat ve ödüllendirme konusunu uzun uzun konuşmuştuk.  Bugün o yazımdan kısa bir alıntıyla giriş yapmak istiyorum yazıma: “Marifet İltifata Tabidir. İltifatsız Mal Zâyidir.” şeklinde bir atasözümüz var. Sözün anlamı “Çok kaliteli bir mal üreten kişi, eğer o mala alıcı bulamıyorsa başarısının bir anlamı yoktur. Kişilerin başarıları takdir edildiği ve karşılığı verildiği müddetçe daha iyi sonuçlar elde edilir ve başarıların devamı sağlanır” şeklinde özetlenebilir.

Mazeret üretmeden marifet gösteren Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün iltifatı fazlasıyla hak edenlerin başında geliyor.

Manisa Büyükşehir Belediyemiz, bütçe yönetimi performansıyla 30 büyükşehir belediyesi arasında yine 1. oldu. Yine diyorum çünkü bu konuda önceden de birincilikleri bulunuyor.

Cengiz Ergün, göreve geldiğinden bu yana üretken belediyecilik ve mali disiplin ilkesiyle kentimize ve hemşehrilerimize hizmet ediyor. Kendinden önce kentini düşünmenin örneği oluyor. Bunun için ödüllendiriliyor, bunun için yeniden seçiliyor. Sayın Ergün, bütçe yönetimini ve kadro oluşturmayı iyi biliyor. Önde görülen, Deneyimli Başkan Vekillerinin dışında, fazla görünmeseler de işin mutfağında başarılı Genel Sekreter Aytaç Yalçınkaya, başarılı çalışma arkadaşları ve konularında yetkin danışmanları var. Maski’de de genç ve yetenekli kişiler görev yapıyor. Biliyorsunuz Sayın Cengiz Ergün “Başarı Manisalıların başarısıdır” sözünü çok kullanıyor. Hatta şehir içi otobüslerinin arkasına ve totemlere yazdırıyor bu sözünü. Sayın Ergün, başarıyı paylaşmayı, ben demekten çok biz demeyi seven bir kişi o nedenle de çok seviliyor. Genel seçimlerde başka partilere oy veren birçok Manisalı hemşehrim yerel seçimlerde Sayın Ergün’e oy veriyor.

Başarı Ödüllendirilmeli diyerek, Sayın Cengiz Ergün’ü değerli çalışma arkadaşlarını ve onları göreve getiren Manisalı hemşerilerimi yürekten kutluyorum.

Sayın Cengiz Ergün yönetimindeki Manisa, bilinen belediye hizmetlerinin dışında, çalışmaları da başarıyla sürdürüyor. Bunun çok örneği var, ancak ben önemi nedeniyle sadece birine değinmekle yetineceğim.  Manisa Büyükşehir Belediyesi, kuraklık, aşırı yağışlar, taşkınlar ile kentsel ısı adası etkisi konularında, Manisa'nın karşı karşıya olduğu tehditler ve alınması gereken önlemlerle ilgili ‘Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’ çalışmalarını da birçok belediyeden önce başlatmış bulunuyor.

Siz bu yazıyı okurken ben Gaziantep’e doğru yola çıkmış olacağım. Manisa’da Yaşam Programında Değerli Kardeşim Rıfat Emin Uygur’a eşlik edemeyeceğim için üzgünüm. Ancak 29 Ekimde bir aksilik olmazsa Manisa’da Yaşam Programında birlikte olacağız Sayın Uygur’la. Gaziantep’te AB ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen bir eğitim etkinliğine katılacağım. Bu etkinlikte Obasya olarak uyguladığımız projeler hakkında bilgiler paylaşmasının yanında yeni bilgiler edineceğimi ve yeni dostlar kazanacağımı düşünerek bu yolculuğa keyifle çıkıyorum. Bir ay önce de kooperatifçilik üzerine konuşmak ve Obasya’yı tanıtmak için (DAKA) Doğu Anadolu Kalkınma Ajansının çağrısıyla Muş’a gitmiştim. Marifet İltifata Tabidir. Başarıyı ödüllendirmek gelişmiş toplumlarda çok önemsenir. Kıskanmayı bir kenara koyup, hak edenleri ödüllendirmeyi ve alkışlamayı görev bilmeliyiz. Çalışanın yanında olmalıyız.

29 Ekim 2021 günü Manisa’da Yaşam Programında birlikte olmak dileği ile sevgiler saygılar sunuyorum hepinize…





 

15 Ekim 2021 Cuma

İLTİFAT

Günaydın, sağlıklı güzel günler diliyorum hepinize.

Birine gülümsemek, hatırını sormak, iyi davranmak, sevgi göstermek, ödüllendirmek anlamına gelen İltifat üzerine yazmak geldi bugün aklıma. Konu üzerine düşünürken, iltifat etmeyi yağcılık yapmak gibi anlayanların olduğunu, bu nedenle iltifatı ve alkışı kıt insanlara dönüşmekte olduğumuzu görerek üzülmedim desem yalan olmaz.

Alkışta cimri olmanın bir anlamı yok. Saydıklarımın hiç birisi parayla değil. Gülümsemenin, iyi günler demenin bir bedeli yok. Başarıyı kıskanmak yerine kutlamak gerekir.

Başarılı insanı övmek, güzel sözler söylemek yağcılık değil insanlık görevidir. Karşılık beklemeden yapıldığında önem ve anlam kazanır.

 “Marifet İltifata Tabidir. Müşterisiz Meta Zâyidir. İltifatsız Mal Zâyidir.” şeklinde bir atasözümüz var. Sözün anlamı “Çok kaliteli bir mal üreten kişi, eğer o mala alıcı bulamıyorsa başarısının bir anlamı yoktur. Kişilerin başarıları takdir edildiği ve karşılığı verildiği müddetçe daha iyi sonuçlar elde edilir ve başarıların devamı sağlanır” şeklinde özetlenebilir.

Atasözünün, kişilerin başarıları takdir edildiği ve karşılığı verildiği müddetçe daha iyi sonuçlar elde edilir ve başarıların devamı sağlanır anlamına gelen “Marifet İltifata Tabidir” sözünü tekrar eder dururuz. Ancak iltifatta cimrilik yaparız.

Kentimizde öne çıkan, övgüye değer, kurumlar kuruluşlar ve kişiler var. Övgüye değer bir Organize Sanayi Bölgemiz var. Övgüye değer çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarımız var. Övgüye değer iş insanlarımız var. Övgüye değer işler yapan belediyelerimiz siyasetçilerimiz var. Bunları yazmak bence etkin yurttaş olmanın kentli olmanın ülkesini ve kentini sevmenin gereğidir. Eleştiriyi ve iltifatı dengeli kullanmak gerekir.

İltifat derken aklıma geldi. Manisa Celal Bayar Üniversitemizin girişinde bir döner kavşak düzenlemesi yapıldı. Düşünenin aklına yapanların emeğine sağlık. Küçük Sanayi Sitesi’nin batısındaki Bankalar Caddesi’nin güney girişine de bir döner kavşak yapıldı. Bu konuyu Rifat Uygur Radyo Hiraş’da yaptığımız Manisa’da Yaşam Programında sıkça dile getiriyordu. Ancak, bankalar caddesine iki yönden de çok giriş çıkış olması, gidiş dönüş arasında çok sayıda geçiş bulunması sorunlar yaratmaya devam ediyor. Caddenin tümü gözden geçirilerek, gidiş dönüş arasındaki geçişler ve caddeye çıkışlar azaltılmalı. Döner kavşak iyi oldu ancak yeterli değil. Bazı yolların tek yönlü yapılması da gerekebilir.

Bundan böyle bu sayfada ve Radyo Hiraş’da başarıları kutlamaya yanlışları eksiklikleri yazmaya devam edeceğiz Rıfat Uygur’la birlikte. Ben kendinden önce kentini düşünen bir kentli yurttaşım. Kentim için öneriler yapmayı sürdüreceğim. Bazen beğeneceğiniz fıkralarda paylaşmaya çalışacağım bu köşede.

POZİTİF HABER

Seyahatten dönen adam havaalanından bahçıvana telefon ederek:
“Nasıl her şey yolunda mı?” diye sormuş. “Küreğin sapı kırıldı şu anda onu tamir etmekle uğraşıyorum” demiş bahçıvan. “Neden kırıldı” diye sorunca da, “Köpeğiniz için mezar kazarken kırıldı” demiş. Ve konuşma soru yanıt şeklinde devam etmiş. “Köpeğim mi öldü?” “Evet efendim havuzda öldü.” “Benim köpeğim yüzme biliyordu” “Havuzda su yoktu efendim. Boğulmadı düşerek öldü” “Havuzdaki suya ne oldu.” “Evde çıkan yangını söndürmek için itfaiye kullandı.”  “Ne yangını evde yangın mı çıktı” “Evet efendim annenizin vefatı üzerine eve başsağlığı için gelenlerden birisi sanırım yanan sigarasını bırakmış yangın sigaradan çıkmış.” “Annem niye öldü?”  “Sormayın efendim, eşinizi bir başka adamla yatak odanızda uygunsuz vaziyette görünce kalp krizi geçirdi” “ Ne diyorsun be adam. Hiç pozitif bir haber yok mu?” “Olmaz mı var efendim Korona testinizin yanıtı geldi POZİTİFMİŞ…




 

8 Ekim 2021 Cuma

SAYGI ÖZTÜRK MANİSA’DA

Bu yıl Kitap Fuarı’nın ilgi gören yazarı Saygı Öztürk oldu.

Manisa’da 2006 – 2008 yıllarında valilik yapan Refik Arslan Öztürk’ü yitirdiğimizde kardeşi araştırmacı yazar Saygı Öztürk’e bir mektup yazmıştım. Bu mektupla başlayan dostluğumuz çok hızla gelişti. “Mektubunu ağlayarak okudum Mustafa Abi” dedi telefonla arayıp. Daha sonra, yazdığım mektubu ve yazılarımı, yazdığı "Vali Bey" kitabına aldı.

Kitaplarından ve köşe yazılarından tanıdığım Saygı Öztürk’ü daha yakından tanımak için, kitap fuarına gidip yanında oturdum kitaplarını imzalarken. Saygı Öztürk kitaplarını imzaladı, bende Valimizin Manisa’da görev yaptığı sırada Gediz Dergimiz için çizdiği, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası olarak çoğaltıp çerçevelettiğimiz karikatürünü verdim kitap imzalatanlara.

Kitap imzalama işi bittiğinde, Saygı Öztürk’ü çok anlattığım Obasya’ya götürdüm. Çok beğendiğini söyledi. Obasya yerleşkesinin Obasya Turizm Geliştirme Kooperatifi tarafından yapılan projelerle genişletildiğini duyunca da “Demek ülkemizde böyle turizm tesisi kuran kooperatifler de var” diyerek kutladı beni.  Saat 17.00 de başlayan söyleşimiz saat 23.00’e kadar sürdü.

Saygı Öztürk de abisi Refik Arslan Öztürk gibi kibar saygılı duygusal sevgi dolu bir insan.

Kitap Fuarı’nda kitap imzalarken ve Obasya’da yapımı tamamlanmak üzere olan Hacı Bektaş Veli anıtı önünde fotoğraf çektirdik birlikte.

Saygı Öztürk’ün içinde Manisa bölümünün de olduğu Vali Bey kitabı çok satanlar arasında 6. baskısını yaptı şimdiye kadar. Daha çok baskı yapacak gibi görülüyor. Okumaya başladıktan sonra bitirmeden bırakamadım elimden. Okumanızı öneriyorum. Refik Arslan Öztürk’ün örnek yaşamından etkilenmemek mümkün değil.

Vali Bey kitabından çok güzel bir film yapılır diye düşünüyorum. Aynı şeyi sinemacı olarak Berhan Şimşek de söylemiş Saygı Öztürk’e

Refik Arslan Öztürk kendine özgü kişiliği olan müstesna bir valiydi.
Bir vali düşünün, evinden valilik makamına yürüyerek geliyor. Bulunduğu ortamda elektrik tasarrufu için ampullerin yarısını söndürüyor. Kısa yazılarınızda A4 kağıdın yarısını kullanın diye yazı çıkarıyor. Makam aracını çok az kullanıyor.

Devlet malını koruyor sahip çıkıyor. Bir valinin, valilik yakınındaki okul inşaatının betonları yanmasın daha iyi piriz alsın diye sabah erkenden gelip suladığını, kent içinde korumasız dolaştığını, yazlığa dolmuşla gittiğini düşünün.

Hukuk Fakültesi’nde okurken aynı zamanda gazetecilik yapmış, karikatürler çizmiş, çizdiği karikatürlerle ödül almış, belki de Saygı Öztürk’ün gazeteciliği meslek olarak seçmesinde etkili olmuş bir örnek kişi Refik Arslan Öztürk.

Manisa’da görev yaptığı dönemde, Başkanlığını yaptığım Kültür Sanat Kurumu olarak çıkardığımız Gediz Dergimiz içinde karikatürler çizerdi Refik Öztürk imzasıyla. Valimizin adını ve anısını yaşatmak için çizdiği bir karikatürü, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası olarak çoğaltıp dağıtmıştık Manisa’da;  beş adet çerçeveli karikatürü de Saygı Öztürk’e göndermiştim. MTSO Başkanı Sayın Mehmet YILMAZ’a kadir bilirliği için yürekten teşekkür ediyorum. Saygı Öztürk’te kendisini arayıp teşekkürlerini ve saygılarını iletmişti.





 

 
back to top