Bu güzel ülkenin, değişmeyen ve kolay kolay da değişmeyecek olan gerçeği Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusunun Mustafa Kemal Atatürk olduğu ve sevgisinin gönüllerde hep yaşayacağı gerçeğidir.
Atatürk: “Benim naçiz
vücudum elbet bir gün toprak olacak ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet
yaşayacaktır” diyor. Elbet yaşayacak Atam. Elbet yaşayacak sonsuza dek. Hem de
demokrasi ile taçlanarak.
Bu ülkenin her yurttaşı
bunu böyle bilir. Atasına ve kurduğu Cumhuriyete kanı ve canı pahasına sahip
çıkar. Ey Türk Gençliği denildiğinde doksan yayında bile olsa ayağa kalkar.
Cumhuriyetin niteliğini değiştirme ve Atatürk’ü unutturma hayalleri abesle
iştigaldir.
Atatürk'ün önderliğinde
kurulan Cumhuriyeti koruyup kollamak ve güçlendirmek ancak Atatürk'ün
gösterdiği, bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yolunda kalmakla ve
ilerlemekle olur.
Cumhuriyetimizi korumak ve
güçlendirmek bu güzel ülkenin yurttaşları olarak hepimizin ertelenmez öncelikli
görevidir. Bu görevimizi yaparken mazeret üretme hakkımız yok. Mazeret
üretmeyip marifet göstereceğiz. Marifet göstermeye örnek mi istiyorsunuz?
Örnek; Mustafa Kemal
Atatürk'tür. Atatürk, ülkenin kurtuluş mücadelesini başlatmak amacıyla 1919
yılında Samsun’a çıktığında elinde hiçbir maddi güç yoktu. Sadece, ülkeyi
kurtarmaktan ve halka güvenmekten başka bir seçeneğinin olmadığını biliyordu.
Kalkışılan iş kolay değildi. Köhnemiş, parçalanmış, paylaşılmak istenen bir
imparatorluktan genç bir Cumhuriyet kurulacaktı. Tüm ulusları şaşırtan, benzer
kaderi paylaşanlar tarafından örnek alınan muhteşem bir destan yazıldı. 29 Ekim
1923 yılında Cumhuriyet kuruldu. Cumhuriyetin nasıl kurulduğunu
bilemezsek nasıl korunacağını da bilemeyiz.
Cumhuriyet rejimi
sayesinde bağımsız ve özgür bir millet olarak yaşadığımız bu topraklarda,
Türkiye Cumhuriyeti devletimizin ebedi varlığı ve birliği adına ülke gelişimine
katkıda bulunmak için vatanımızı çok sevmeli, düşmanca yaklaşımlarda bulunan iç
ve dış güçlere karşı her zaman uyanık olmalıyız. Bizlere tevdi edilen görevleri
layıkıyla eksiksiz bir şekilde yapmalı, ülke menfaatlerini kendi
menfaatlerimizin üzerinde tutmalıyız. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete sahip
çıkıp, demokrasiden asla ödün vermeden, milli birlik ve bütünlüğümüzden hiçbir
zaman ayrılmamalıyız. Olanca güçlüklere rağmen Atatürk’ün sayesinde kurulan Cumhuriyete
sahip çıkmak ve çağın getirdiği yeniliklerden faydalanarak ülke gelişimine
katkıda bulunmak hepimizin ertelenmez ötelenmez görevidir.
Caddelerimiz sokaklarımız
binalarımız gelincik tarlası gibi bugün her yerde bayrağımız gönüllerde
Cumhuriyet sevgimiz var çocuklarımıza Atatürk'ü ve kurduğu Cumhuriyeti öğretmeye
devam etmeliyiz. Cumhuriyet Bayramını her yıl artan bir coşkuyla ve bilinçle
kutlamalıyız.
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Bu güzel ülkeye iki büyük değerimiz Atatürk
al bayrağımız ve Cumhuriyet çok yakışıyor.