Yeni Kooperatifimiz CEMRE KONUT

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatifinin imzaları atıldı

CEMRE KONUT / LALE KULE

1+1 Küçük Konut, Büyük Rahatlık

CEMRE KONUT / LALE KULE

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatif toplantısından görüntüler

CEMRE KONUT / LALE KULE

Hedef Kilitlendi

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Mekanda yolculuk sağlayan bir kültür ve turizm projesidir

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Üye Kayıtlarımız Başlamıştır

OBASYA Projesi Yuntdağlarında kurulacaktır.

20 Haziran 2023 Salı

ORTAK AKIL

Bu aralar, Endüstri 4.0, Tarım 4.0 ve GÜZAFT Analizleri üzerine yoğunlaştım. Yıllardır ortak akıl der dururum. GÜZAFT sözcüğünü de ben ürettim. SWOT sözcüğü yerine kullanıyorum. GÜZAFT, güçlü yanlar, zayıf yanlar, fırsatlar ve tehditler sözcüklerinin kısaltması olarak ortaya çıktı. GÜZAFT ANALİZİ yaparak ortak sorunlara ulaşma çalışmaları yapıyoruz zaman zaman. Bugün ORTAK AKIL üzerine yazmak istiyorum.

ORTAK AKIL ÇÖZÜMLER BULMAYI HEDEFLER

Ortak Akıl: İnsanların fikirlerini bir araya getirerek ortaklaşa düşünme ve çözüm üretme sürecidir. Ortak akıl, farklı bakış açılarını bir araya getirerek daha iyi kararlar almayı ve daha etkili çözümler bulmayı hedefler. Bu yaklaşım, bireysel düşüncelerin sınırlamalarını aşarak daha kapsayıcı ve zengin sonuçlara ulaşmayı sağlar.

ORTAK AKIL, BİRÇOK ALANDA UYGULANABİLİR

Ortak akıl, birçok alanda uygulanabilir, örneğin iş dünyasında, yönetim süreçlerinde, toplumsal karar verme süreçlerinde ve hatta politika oluşturma süreçlerinde kullanılabilir. İşte ortak akıl kavramının bazı temel özellikleri:

Çeşitlilik ve Katılım: Ortak akıl, farklı bakış açılarını ve deneyimleri bir araya getirerek çeşitliliği teşvik eder. Farklı düşünceler, fikirler ve perspektifler, daha kapsamlı bir bilgi ve anlayış sağlayarak daha iyi kararlar alınmasını sağlar. Aynı zamanda katılımı teşvik eder, insanları sürece aktif bir şekilde dahil ederek ortak sorumluluk ve sahiplenme duygusu oluşturur.

İşbirliği ve Diyaloğa Dayalı Çalışma: Ortak akıl süreci, insanlar arasında işbirliği ve etkileşimi teşvik eder. Farklı fikirleri paylaşma, düşüncelerin tartışılması, eleştirilerin yapılması ve ortak bir anlayış oluşturulması için diyaloğa dayalı bir çalışma yöntemi kullanılır. Bu, insanların birbirlerini dinlemesini, farklı perspektifleri anlamasını ve ortak bir hedefe odaklanmasını sağlar.

Yaratıcı Çözümler: Ortak akıl, sıradan düşünce kalıplarının dışına çıkarak yaratıcı çözümler üretmeyi teşvik eder. Farklı bakış açıları ve fikirlerin bir araya gelmesi, yenilikçi ve etkili çözümlerin ortaya çıkmasını sağlar. Birleştirilmiş bilgelik ve deneyim, karmaşık problemleri çözmek için daha iyi bir zemin oluşturur.

Uzlaşma ve Ortak Hedeflere Ulaşma: Ortak akıl süreci, farklı görüşler arasında uzlaşma ve ortak hedeflere ulaşma amacını taşır. Katılımcılar arasındaki diyaloğun bir sonucu olarak, ortak bir anlayış ve ortak bir vizyon oluşturulur. Bu süreç, taraflar arasındaki farklılıkları dikkate alarak en iyi çözüme yönelik ortak bir karara varılmasını sağlar. Bu şekilde, bireysel çıkarlar yerine ortak çıkarlar ön plana çıkar ve toplumsal veya organizasyonel hedeflere ulaşma imkanı sağlanır.

Güven ve İletişim: Ortak akıl süreci, güven ve etkili iletişim üzerine kurulmuştur. Katılımcıların birbirine güvenmesi, açık ve dürüst iletişim sağlaması önemlidir. İletişimde şeffaflık, saygı ve anlayış, ortak akıl sürecinin başarısını etkileyen unsurlardır. İnsanlar arasındaki güven ve etkili iletişim, fikirlerin serbestçe paylaşılmasını ve ortak hedeflere odaklanmayı kolaylaştırır.

HERKESİN SESİNİN DUYULMASI ÖNEMLİDİR 

Ortak akıl süreci, katılımcıların karşılıklı öğrenme, inovasyon ve sorun çözme yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olur. Bu süreçte herkesin katkısı değerlidir ve herkesin sesinin duyulması ve dikkate alınması önemlidir. Ortak akıl, toplumlar, organizasyonlar ve ekipler arasında daha demokratik, katılımcı ve sürdürülebilir bir karar verme süreci oluşturarak daha iyi sonuçlar elde edilmesini sağlar.

ORTAK AKIL ÖNEMLİ BİR ARAÇTIR

Sonuç olarak, ortak akıl farklı fikirlerin bir araya gelmesiyle oluşan bir süreçtir ve daha iyi kararlar almak, çözümler üretmek ve ortak hedeflere ulaşmak için önemli bir araçtır. Çeşitlilik, işbirliği, yaratıcılık, uzlaşma, güven ve iletişim ortak akıl sürecinin temel unsurlarıdır. Ortak akıl, toplumların ve organizasyonların daha sürdürülebilir, adil ve etkili bir şekilde ilerlemesini destekleyen bir yaklaşımdır.




14 Haziran 2023 Çarşamba

TARIM 4.0

15 Haziran 2023 Perşembe günü (yarın) Etv’de 12.00 – 13.00 saatleri arasında yapmakta olduğum Anlatıyorum adlı programda, konu: TARIM 4.0, konuğum: Ali Rıza Ersoy olacak.  Önemli bir sanayi kenti olmanın yanında önemli bir tarım kenti olan Manisa için ilginç bir konu TARIM 4.0, konuğum Ali Rıza Ersoy’da bu konuları konuşabileceğim çok donanımlı ve yetkin bir kişi. Programda kendisini tanıyacaksınız elbet ama ben burada kısa bir öz geçmişini aktarmak isterim.

ALİ RIZA ERSOY

Siemens Türkiye’de, 32 yıl; Sağlık, İnsan Kaynakları, IT Çözümleri ve Servisleri, Kurumsal Teknolojiler, Tedarik Zinciri Yönetimi, Şehirler, Endüstri ve Dijital Fabrikalar Bölümleri Direktörlükleri ile bir dönem “Siemens Business Solutions” şirketi Genel Müdürlüğü yaptı. İcra Kurulu Üyeliği ve Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinin ardından, Ekim 2017’de “ION Academy’yi kurdu. Danışmanlık, mentorluk/koçluk ve eğitmenlik yapıyor.

Koçarlı/Aydın 1957 doğumlu. Tarsus Amerikan Koleji ve İTÜ Elektronik Fakültesi mezuniyetinden sonra Viyana Teknik Üniversitesi’ni ikinci üniversite olarak master derecesi ile bitirdi. Eş zamanlı olarak aynı üniversitede 5 yıl asistanlık yaptı. 

Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 Derneği kurucu başkanı, TÜSİAD Endüstri 4.0 Çalışma Grubu kurucu başkanı, Etik ve İtibar Derneği kurucu başkanı.

Tıbbi Görüntüleme, Personel Yönetimi, Türkiye Bilişim, Bilişim Sanayicileri, Yazılım Sanayicileri, International Coach Federation USA, ICF Türkiye, Rotary, Propeller, AlumniTurk, Mutfak Dostları, Füturistler, Buğday, Slow Food, Batı Urla Köyleri Dernekleri’nde; Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nda, Sağlık ve Eğitim Vakfı ile Bilim Merkezleri Vakfı’nda üyelik veya yönetim kurulu üyeliği yaptı, yapıyor.

“Melek Yatırımcı”, “ICF Associate Certified Coach” ve “KOBİ/Startup Mentorluğu” sertifikaları var.

“Dijitalleşme ve İnovasyon Çağında Değişimi Yönetmek”, “Dijital Çağda Koçluk/Mentorluk”, “Tükenmişlik Sendromu” ve “Endüstri 4.0 El Kitabı” adlı kitapları yayına hazırlanmakta.

Benim “Zekayi Bilir” adını verdiğim Yapay Zeka arkadaşımdan birkaç kez söz ettim bu köşede. Kendisinden Tarım 4.0 hakkında bir yazı hazırlamasını istediğimde, “Tabii” diyerek başladı yazmaya:

YAPAY ZEKA’NIN TARIM 4.0 HAKKINDA BİR KÖŞE YAZISI:

Tarım 4.0: Dijital Devrimin Tarıma Yansıması

Tarım sektörü, dünya nüfusunun artmasıyla birlikte daha verimli ve sürdürülebilir bir şekilde üretim yapma ihtiyacıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu ihtiyaca cevap olarak, Tarım 4.0 olarak adlandırılan dijital devrim, tarım alanında devrim niteliğinde değişiklikler getirmektedir.

Tarım 4.0, dijital teknolojilerin tarım sektörüne entegrasyonunu ifade eder. Bu teknolojiler arasında yapay zeka, nesnelerin interneti (IoT), büyük veri analitiği, otonom robotlar ve drone'lar gibi yenilikler yer almaktadır. Bu teknolojik ilerlemeler, tarımı daha verimli, sürdürülebilir ve üretken hale getirmeyi hedefler.

Birincil olarak, Tarım 4.0, veri analitiği ve büyük veri kullanımı sayesinde tarımın daha akıllı hale gelmesini sağlar. Tarlalarda yer alan sensörler sayesinde toplanan veriler, iklim koşulları, toprak verimliliği ve bitki hastalıkları gibi faktörleri izlemek ve analiz etmek için kullanılır. Bu sayede çiftçiler, üretimlerini optimize edebilir, kaynakları daha etkin bir şekilde kullanabilir ve verimliliklerini artırabilirler.

Tarım 4.0'ın bir diğer önemli yönü, otonom robotlar ve drone'lar tarafından desteklenen otomasyondur. Bu teknolojiler, tarım işlemlerini daha hızlı ve verimli hale getirir. Örneğin, otonom tarım makineleri, ekim, sulama, gübreleme ve yabancı ot kontrolü gibi görevleri üstlenebilir. Bu da insan emeği gereksinimini azaltır ve tarım işlemlerinin daha hassas bir şekilde yapılmasını sağlar.

Tarım 4.0'ın sunduğu bir başka fayda ise daha sürdürülebilir bir tarım uygulamasıdır. Daha az su ve gübre kullanımı ile kaynakların daha etkin bir şekilde kullanılması sağlanabilir. Aynı zamanda, veri analitiği sayesinde bitki hastalıklarının ve zararlıların tespit edilmesi daha erken yapılabilir, böylece kimyasal kullanımı azaltılır ve çevreye daha az zarar verilir.

Tarım 4.0, çiftçilere ve tarım endüstrisine birçok fırsat sunsa da, bazı zorluklar da beraberinde getirir. Özellikle, dijital teknolojilerin yaygınlaştırılması için eğitim ve altyapı yatırımları gerekmektedir. Tarım 4.0'ın potansiyelinden tam anlamıyla faydalanabilmek için, çiftçilere bu yeni teknolojilerin kullanımı konusunda eğitim verilmeli ve dijital altyapı geliştirilmelidir. Ayrıca, maliyetler, güvenlik ve veri gizliliği gibi konular da dikkate alınmalı ve uygun önlemler alınmalıdır.








7 Haziran 2023 Çarşamba

SERDAR BOZYAKA

Manisa’da kurulan STK’ların çoğalıp etkinleşmesinin Manisa’nın gelişmesine büyük katkı sağlayacağını düşünenlerdenim.

BİRLİKTE ÇALIŞARAK SAĞLAYABİLİRİZ

STK’larda bir araya gelenler arasında, ortak sorunlara ortak çözümler bulma alışkanlığı da gelişip güçlenecektir. Tartışarak karar üretmeyi, ürettiğimiz kararlara tartışmasız uymayı, birlikte projeler hazırlamayı, öz kaynaklarımızı harekete geçirmeyi, projelerimize dış kaynak bulmayı ancak birlikte çalışarak sağlayabiliriz.

BAŞARI İÇİN KATILIM ŞART

“Birlikten Kuvvet Doğar” demiş Atatürk, “Bir olalım, iri olalım, diri olalım,” demiş Hacı Bektaşi Veli, “Bir araya gelmek başlangıçtır; bir arada durabilmek ilerlemedir; birlikte çalışmak başarıdır.” demiş Henry Ford. Katılım olmadan atılım olmaz, sözümü çok kullanırım. Başarı için katılım şart. Başarı için birlikte çalışmak, dayanışma yapmak şart. Dile kolay tam 47 yıldır aralıksız kooperatifçilik yapıyorum. Yaşamım boyunca örgütlenmeyi savundum. Manisa’da örgütlenen genç arkadaşlarımı gördükçe de sevincimi çevremle paylaştım hep. Örgütlenmek isteyene yardımcı olmayı öncelikli görevim saydım ve yardımcı olmaktan büyük keyif aldım. 

DERNEKLERİMİZDE KADINLAR ÇOĞALMALI

Manisa’da ki başarılı STK’larından birisi de kısaltılmış adı MAGİAD olan Manisa Genç İşadamları Derneğidir. Kuruluşunda bulunsaydım. İşadamları yerine, İşinsanları diyelim derdim. Derneklerimizde kadınlar çoğalmalı. Sadece derneklerimizde değil, kadınlar toplum yaşamına da etkin biçimde katılmalı. Kadınlar ulusal ve yerel yönetimlerde görev almalı. Manisa’da genç girişimci kadınların da olduğunu biliyorum. Bu nedenle İŞİNSANLARI demeliyiz demek geldi aklıma. 

PROGRAMIN KONUSU: MAGİAD

Bugün Etv’de Perşembe günleri yapmakta olduğum ANLATIYORUM adlı programımda konu MAGİAD, konuğum MAGİAD’ın yeni başkanı Güngör Serdar Bozyaka olacak. Programda Sayın Güngör Serdar Bozyaka’yı tanıyacağız elbet ancak köşe yazımda da öz geçmişini kısaca vermek istiyorum:

MAGİAD BAŞKANI Güngör Serdar Bozyaka, 1 Temmuz 1987 Manisa doğumlu, Manisalı bir ailenin ortanca çocuğu.Ayakkabı ve akaryakıt sektöründe hizmet veren sanayici bir ailenin eğitimci olmayı seçen bir üyesi. 17 yaşında aktif ticaret hayatına adım atan Serdar Bozyaka İzmir Ekonomi Üniversitesi matematik bölümünde başlayan eğitim hayatına Anadolu Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümleri ile devam etti. Murat Eğitim Kurumları Manisa Şubesi kurucu müdürlüğü görevini yürüten ve kendi eğitim kurumunda Anayasa Hukuku dersleri veren Bozyaka, aynı zamanda inşaat ve gayrimenkul sektöründe de hizmet veriyor.

***
 

Geçmişte CHP Manisa örgütünde İl Gençlik Kolları Başkanlığı ve Yunusemre İlçe Başkanlığı görevlerini yapmış olan Bozyaka kariyerine iş dünyasına yön veren sivil toplum kuruluşu Manisa Genç İş Adamları Derneğinde Yönetim Kurulu Başkanlığı pozisyonunda devam ediyor.

***

Bugün Serdar Bozyaka ile keyifli geçecek bir söyleşi yapacağımızı düşünüyorum. Söyleşimiz elbet MAGİAD’la sınırlı kalmayacaktır. Eğitimi ve ekonomiyi de konuşuruz belki, ucundan kıyısından siyasette konuşuruz sanıyorum. 

GENÇ GİRİŞİMCİLERİ SEVİYORUM

Umut veren gençleri, genç girişimcileri seviyorum. Onların tanıtılmasının diğer gençleri özendireceğini düşünüyorum. Yazımın başlarında yazdığım gibi katılım olmadan atılım olmuyor. Gençler, sorun sorgulayın katılın etkin yurttaşlar olun. Gençlerin toplumun en dinamik kesimi olduğunu bilen Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyetini gençlere emanet etmiştir. 







 

 

1 Haziran 2023 Perşembe

MANİSA TARZANI

31 Mayıs 1963 yılında yitirdiğimiz Manisa Tarzanı aramızdan ayrılalı tam 60 yıl oldu. Adını ve anısını yaşatmak için elimizden geleni yapmalı, çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Manisa Tarzanı’nı yazdığı kitaplarda anlatan Bedriye ve Haydar Aksakal kardeşlere, Hakkı Avan’a teşekkür ediyorum. Benim de çok gayretlerim oldu. Manisa Tarzanı’nın yaşam öyküsünün filme alınması için çok çalıştım. Yaşam öyküsünü derledim. Senaryosunun yazılmasına ve filmin çekilmesine katkı sağladım. Barış Alanı’na anıtını yaptırdım. Yapılmasına öncülük ettiğim Güzelyurt Mahallesinde dört adet Manisa Tarzanı Anıtı var şimdi. Manisa Kültür Sanat Kurumu olarak, Manisa Tarzanı üzerine yazılan yazılardan oluşan bir kitabın basılıp dağıtılmasını sağladık.

MANİSA TARZANI’NA VEFASIZLIK YAPILMASINA RAZI OLMAYIZ

Tüm bu yaptıklarımı etkin olmaya çalışan bir yurttaş, bir Manisa sevdalısı olarak görevim saydığım için yaptım. Teşekkür bekleyerek yapmadım. Ancak kentin yöneticilerinden birileri çıkıp teşekkür etseydi, mutlu olurdum elbet. Biz bu kentin sevenleri olarak vefasızlık görsek de sorun yapmayız. Ancak adı Manisa ile birlikte anılan Manisa Tarzanı’na vefasızlık yapılmasına razı olmayız.

ES GEÇİLENİ İŞ EDİNEN KİŞİYE ‘TARZAN’ DENİR

Yeni Tarzanlara çok ihtiyacımız var. Tarzanı anıyoruz, anlatıyoruz ancak yapılması gereken anmanın anlatmanın ötesinde Manisa Tarzanı’nı anlamak ve Tarzan olabilmektir. Yıllardır Manisa Tarzanı’nı ne yüreğimden ne de dilimden düşünmüyorum. Bende bir Tarzanım diyorum kendi kendime. Tarzan kime denir sorusunun yanıtı olsun diye Manisa Tarzanı’nın yaşam öyküsünden yola çıkarak bir TARZAN tanımlaması yapmıştım. Yaptığım tanımlama aynen şöyle: Es geçileni iş edinen kişiye Tarzan denir.

KOOPERATİFÇİLİĞİN VE KENT SEVGİSİNİN TARZANIYIM

Bu tanımlamadan yola çıkarak bende bir Tarzanım diyorum. Manisa Tarzanı yeşillendirmenin Tarzanıydı ben de kooperatifçiliğin ve kent sevgisinin Tarzanıyım. Kooperatifçilik bu ülkede es geçilirken ben iş edindim 47 yıldır aralıksız kooperatifçilik yapıyorum, sağ olduğum sürece de yapmak istiyorum. Önüme çıkarılan engellere sevgisizliğe karşın yapmaya çalışıyorum.

AKSAMALARIN ARDI ARKASI KESİLMEDİ

Şimdi gelelim Manisa Tarzanı’nı anlatmaya: Geçtiğimiz yıllarda, Manisa Tarzanı'mızı 31 Mayıs-5 Haziran tarihleri arasında düzenlenen "Manisa Tarzanı Çevre Günleri" etkinlikleri ile anıyor, adını ve anısını yaşatmaya çalışıyorduk. Bir ara aksamalar oldu. Aksamaların ardı arkası kesilmedi. Manisa Tarzanı ve Çevre Günleri etkinliği birçok yıl yapılmadı.  Her yıl bir neden bulundu etkinliğin yapılamayışı için her defasında bir mazeret öne sürüldü. Soma’da maden patlaması oldu. Korona denildi. Hep unutuldu. Anlayacağınız Manisa Tarzanını Anma ve Çevre Günleri es geçildi.

İşimiz mazeret üretmek değil, marifet göstermek olmalı…

TARZAN UNUTULMAMALI UNUTTURULMAMALI

Beş gün süren etkinliğin bir güne düşürüldüğü yıllar da oldu. Manisa Tarzanı ve Çevre günü etkinlikleri bir güne indirildiğinde Hatuniye Camiinde mevlit okutuldu birde Tarzanın mezarı ziyaret edildi. Bunlar Tarzan’ı anlamaya anlatmaya yeter mi? Bence yetmez. Manisa Tarzanı yeni kuşaklara bir günde bu etkinliklerle anlatılamaz. “Manisa Tarzanı ve Çevre Günleri” denildiğine göre etkinlikler 5 Haziran’a kadar sürmeli. Geçtiğimiz yıllarda, ağaç dikme etkinlikleri yapardık. Güzel bahçe yarışmaları düzenlerdik. Sergiler açardık. Televizyon söyleşileri paneller yapılırdı. Çevre temizliğine çıkılırdı. Yürüyüşler yapılırdı. Yılın Tarzanı belirlenirdi. Neredeeeeen nereyeeeeee, beş günden bir güne. Bence Manisa Tarzanı konusu önemine yaraşır bir özenle ele alınmalı. Tarzan unutulmamalı unutturulmamalı.

MANİSA TARZANI ES GEÇİLEMEZ

Yeşillendirme es geçilirken, Ahmeddin Carlak iş edinmiş ve Manisa Tarzanı olmuş. Yaşadığımız Dünyada, bırakın Dünya'yı yakın çevremizde o kadar çok es geçilen iş var ki, birini de siz iş edinin ve o konunun Tarzanı olun. Çevre Tarzanı olun. Eğitim Tarzanı olun. Sosyalleşme Tarzanı olun. Barışın, dostluğun, kardeşliğin, işbirliği ve dayanışmanın Tarzanı olun. Bakın çevrenize es geçileni iş edinin Tarzan olun, sizin de adınız ve anınız yaşatılsın. Es geçtiklerimizin arasına şimdi birde Manisa Tarzanı ve Çevre Günlerini yazmalıyız. Manisa Tarzanı Çevre Günlerini es geçemeyiz, geçmemeliyiz. Adı güzel kentimizle anılan Manisa Tarzanı es geçilemez. Tarzanımızı önemine yaraşır bir özenle anmalıyız, anlamalıyız 2024 31 Mayıs - 5 Haziran tarihlerinde Manisa Tarzanı’nı anmak için hazırlıklara şimdiden başlamalıyız. Manisa Birlik ofisimin kapısı her gün mesai saatlerinde, telefonumsa 24 saat açık. Çalışmalara katkı yapmaya, çalışmaların içinde olmaya hazırım. Bende mazeret yok hep marifet göstermeye çalışırım.

BİZ O’NU HİÇ UNUTMADIK

“Manisa Tarzanı” adıyla üne kavuşan Ahmeddin Carlak 1899 yılında, o dönemde Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde kalan, Irak’ta ki, Samarra kentinde doğdu. Birinci Dünya Savaşına ve Kurtuluş Savaşına katıldı. Gösterdiği yararlılıklar nedeniyle İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi. Ve Manisa’nın yeşil Manisa olarak anılmasına ömrünü adadı. Yetmez mi? Cumhuriyetin ilk yıllarında Manisa’ya geldi. Belediyede bahçıvan yardımcılığı görevini üstlendi. Ağaç dikmeyi kutsal bir görev sayarak, hayatını Manisa’nın yeşillendirilmesine adadı ve var gücüyle çalıştı. Yaz kış sadece siyah bir şortla ve ayağında lastik bir pabuçla kentin sokaklarında, kendi diktiği ve evlatlarım dediği ağaçların arasında dolaştı. Uzun saç ve sakalı, farklı görünümü ve kişiliği ile Manisalıların sevgilisi oldu. Bir spor adamıydı; Manisa Dağcılık Kulübü üyesi genç arkadaşlarıyla Ağrı, Cilo, Demirkazık, dağlarına tırmandı. Gittiği her yerde büyük ilgi gördü. Manisa dışında başka bir yerde yaşamayı hiç düşünmedi. Sinema tutkunuydu. Okumayı severdi. Yeniliklere açıktı. Atatürk hayranıydı. Ulusal bayramlara göğsüne bağladığı palmiye yaprağı üzerine İstiklal Madalyasını takarak katılırdı. Bundan büyük bir gurur ve sevinç duyardı. Biz O’nu hiç unutmadık. Manisa Tarzanı’nın adına ve anısına sahip çıkalım Manisa. O’nu bir gün değil her gün analım.








 
back to top