Yeni Kooperatifimiz CEMRE KONUT

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatifinin imzaları atıldı

CEMRE KONUT / LALE KULE

1+1 Küçük Konut, Büyük Rahatlık

CEMRE KONUT / LALE KULE

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatif toplantısından görüntüler

CEMRE KONUT / LALE KULE

Hedef Kilitlendi

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Mekanda yolculuk sağlayan bir kültür ve turizm projesidir

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Üye Kayıtlarımız Başlamıştır

OBASYA Projesi Yuntdağlarında kurulacaktır.

12 Kasım 2021 Cuma

YOLUNDAYIZ ATAM

Her 10 Kasım’da ve tüm milli bayramlarımızda olduğu gibi, yine Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü sevgiyle, saygıyla ve giderek artan bir özlemle anacağız. Anmakla kalmayıp anlamaya çalışacağız.  Atatürk bizim geçmişe özlemimiz değil, aydınlık geleceğimizdir.

Onun gösterdiği yol bilimin aydınlattığı uygarlık yoludur. O büyük insan “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” diyerek bize bilimin aydınlattığı uygarlık yolunu göstermiştir. Bu nedenle “İzindeyiz” yerine “Yolundayız” demeliyiz.  İz biter yol bitmez. Yolundayız Atam.

Atatürk’ün okumaya verdiği öneme değinmek istiyorum; Atatürk’ün okumaya önem verdiğini,  yaşamı boyunca yaklaşık 4000 kitap okuduğunu biliyoruz.  Dile kolay 4000 kitap bir yaşama nasıl sığır? Atatürk “Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydı, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım.” diyor.  Atatürk’ün dediği gibi kitap okumalıyız. Gelişmek için okumak şart. Harçlıklarımızın yarısını kitaplara vermeliyiz. Aldığımız kitapları arkadaşlarımızla değişerek daha çok kitap okumalıyız. Atatürk şüphesiz ki yüzyılımızın en büyük devlet adamı en büyük lideridir. Kuşkusuz bu özelliğinin var olmasında askeri kişiliği, devlet adamlığının yanı sıra düşün adamı olmasının da büyük payı vardır. Yaşamı boyunca kitap, Atatürk için vazgeçilmez bir değer, yol gösteren bir varlık olmuştur. Onun için okumak bir tutkuya dönüşmüş ve bu tutku sonunda geniş bir kültür kazanmıştır. Atatürk için kitap, öğrenim yaşamı boyunca her aşamada etkili olmuştur. İlkokul öğrencisi iken kitap okumayı, sokakta oynamaya yeğlemiş, ders kitapları ile yetinmemiş, askeri okulda öğrenimini sürdürürken de yerel dergi ve gazeteleri izlemiş, fen ve matematik konularında yarışmalara grip kazanmıştır. Vatan ve özgürlük kavramlarını işleyen Namık Kemal’in eserlerini, Mehmet Emin Yurdakul ve Tevfik Fikret’in şiirlerini okurken, öte yandan da Voltaire, Rousseau, Montesqiue gibi Fransız düşünürlerin eserlerini okumuş ve fikirleri üzerinde tartışmıştır. Fransızca öğrenmiş ve bu dilde, askerlik eğitimi ile ilgili olduğu kadar, siyaset, hukuk ve edebiyat üzerine yazılmış eserleri de okumuştur. Çanakkale Savaşları sırasında, ateş altında bile okumaktan vazgeçmemiştir. Atatürk vatanı düşman istilasından kurtardıktan ve Türkiye Cumhuriyetini kurduktan sonra sosyal ve ekonomik konulara daha çok eğilmek gereğini duymuştur. Artık O, savaş alanlarında kazandığı zaferlerini, kültürel, sosyal, ekonomik alanlarda yapmayı tasarladığı reformlarla sağlam temellere oturtmak istiyordu. Bunun için de yapacağı devrimler için her türlü fikir ve inanç düzeyindeki delegelerle dolu bir Meclis’in başkanı olarak yeterli bilgi edinmesi gereğine inanıyordu. Bu nedenle de o güne kadar okuyamadığı bazı kitapları yurt dışından getirtiyor, Türkçeye çevirtiyordu. Atatürk’ün hangi konularda, ne çeşit eserler okuduğunu gösteren en güvenli kaynak özel kütüphanesinin kataloğudur. Bu kaynak Onun düşün ve kültür yaşamının bir göstergesidir. Atatürk’ün özel kütüphanesinin koleksiyonları arasında en geniş yeri tarih kitapları almaktadır.

Eğer Atamızın kurduğu Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırmak istiyorsak, eğitim gerçekten şart. Eğitim içinde Atatürk gibi çok okumak şart. Çok okuyacağız. Okuyanların sayısı çoğaldıkça güçlendiğimizi göreceğiz. Çocuklarımızın okuma alışkanlığı edinmelerini sağlayacağız. Kaldırılan felsefe dersleri yeniden konulmalı. Düşünen soran sorgulayan araştıran, bilgiye ulaşmayı ve paylaşmayı bilen nesiller yetiştirmeliyiz. Çocuklarınıza ve dostlarınıza vereceğiniz en güzel hediye niye bir NUTUK olmasın. Dostlar gerçekten söylüyorum, Nutuk okumayan kalmasın. Nutuk gençlerimize okullarda ders kitabı olarak okutulsun.  Bizi Atatürk’ten uzaklaşmak değil, Atatürk’ü anlamak onun yolundan gitmek aydınlığa ulaştıracaktır…





5 Kasım 2021 Cuma

ANADOLU KAZAN BİZ KEPÇE DOLANIP DURUYORUZ

Turizmde atağa kalkalım. Tarımda ve sanayide önde olan Manisa’yı turizmde de öne taşıyalım…

“Birlikten Kuvvet Doğar” demiş Atatürk “Bir olalım, iri olalım, diri olalım,” demiş Hacı Bektaşi Veli, “Bir araya gelmek başlangıçtır; bir arada durabilmek ilerlemedir; birlikte çalışmak başarıdır.” demiş Henry Ford.

Katılım olmadan atılım olmaz, sözümü çok kullanırım. Başarı için katılım şart. Başarı için birlikte çalışmak, dayanışma yapmak şart. İnsan sevdiği işi yapmalı. Birlikte çalışmayı sevdiğim için kooperatifçiliği seçtim. Kendim için hiçbir zaman başka bir iş düşünmedim. Hiçbir işten, kooperatifçilik yapmaktan aldığım keyfi ve sosyal tatmini alamazdım. Ülkemizde, kooperatifçilik yapmak hiçte kolay olmuyor. Bir bakıyorsunuz kooperatifler ve kooperatifçiler Atatürk döneminde olduğu gibi el üstünde tutuluyor. Bir bakıyorsunuz adları bile anılmıyor. Zor işleri sevmeseydim kooperatifçiliği sürdüremezdim.

Yaklaşık 10 yıldır kuruluşuna öncülük ettiğim, Obasya Turizm Geliştirme Kooperatifi ile ilgileniyorum. Obasya marka olma yolunda hızla ilerliyor. Yaptığımız projeler ilgili bakanlıklar ve kurumlar tarafından hibe katkılarıyla destekleniyor. Obasya Projemiz iyi uygulama örneği olarak seçilip ödüllendiriliyor.

Obasya’da eş zamanlı olarak iki projenin uygulamasını birlikte sürdürüyoruz. Yoruluyoruz ama yaptığımız çalışmalarından büyük keyif alıyoruz. Projemizin birisi Zafer Kalkınma ajansının hibe desteği ile sürdürdüğümüz Obasya Ekolojik Yaşam projesi, diğeri de AB Merkezi Finans ihale biriminin hibe desteği ile sürdürdüğümüz Kültür Sınır Tanımaz Projemiz.

Anadolu kazan ben kepçe dolanıp duruyorum. Önce Muş ardından Gaziantep Ardından Ankara derken, şimdide Kültür Sınır Tanımaz Projemiz nedeniyle Ege Bölgemizdeki il ve ilçeleri dolaşıyoruz. Her ile ve illerin belirlediğimiz ilçelerine gidip, kuracağımız 18-19 yüzyıl kadın kıyafetleri müzesi için giysiler takılar gelin başları üzerine araştırması yapıyoruz.

Geçtiğimiz Çarşamba günü 3 Kasımda İzmir Urla Bademler Köyü Bademler Tarımsal Amaçlı Köy Kalkınma Kooperatifini ziyaret ettik Arkeolog Altan Türe ile birlikte. Bademler kooperatifi 1971 yılında Mahmut Türkmenoğlu tarafından kurulmuş bir kooperatifi kooperatifin, çiçek ürettikleri büyük seraları, zeytin fabrikası konaklama tesisi kooperatif ürünleri ve ağırlıklı olarak temel tüketim maddeleri satış yeri yerleri var. Bademler kooperatifini 1974-1975 yıllarında ziyaret etmiş ve Mahmut Türkmenoğlu ile tanışmıştım. Bademlerli Kooperatifçiler Türkmenoğlu adını ve arısını bademlerde yaşatıyorlar. Kooperatif alanına güzel bir büstünü yaptırmışlar Türkmenoğlu’nın.

Bademler köyünde, tiyatro olduğunu söyleyebilirim. Geleneklerini görenekleri korurken. Teknolojiden ve yeni gelişmelerden uzak kalmıyorlar. Yörenin geleneksel bir kadın kıyafetini sağ olsunlar için bizim için hazırlattılar. Öğle yemeğimizi kooperatifin 80 çalışanıyla birlikte yedik. Altını çizerek söyleyeyim: Kooperatifin bayanlı erkekli tam seksen çalışanlı yüzlerce dönüm arazisi var.  Kooperatifçilik bu ülkede yürümez diyenler nasıl yürüdüğünü gidip görsünler…

4 Kasım Perşembe günü, Akhisar, Kırkağaç, Gördes ve Demirci’ye gittik. Geniş yorucu ancak verimli bir tur oldu. Özellikle Gördes ilçemizde Belediye Başkanı Sayın Muhammet Akyol’un gösterdiği ilgi ve verdiği desteği belirtmeden geçemem. Gördes’te Kültür ve Doğa Derneğinin başkan ve yöneticileriyle de tanıştık. Gördes ve Demirci’ye ayrıca yazmak istiyorum. Demirci’de Gümüş ailesinin en az beş kuşaktır sürdürdüğü takı üretimi çok ilgimi çekti. Ürünleri Obasya müzemizde sergileyeceğiz.

Bugünlük bu kadar kalsın. Radyo Hiraş’ta yıllardır Rıfat Emin Uygur dostumla sürdürdüğümüz Manisa’da yaşam programının ardından Salihli’ye gideceğiz. Seyahatlerimizi bazen üç bazen beş kişiyle yapmaya devam edeceğiz Anadolu kazan biz kepçe dolaşıp duracağız…





 

 
back to top