Yeni Kooperatifimiz CEMRE KONUT

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatifinin imzaları atıldı

CEMRE KONUT / LALE KULE

1+1 Küçük Konut, Büyük Rahatlık

CEMRE KONUT / LALE KULE

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatif toplantısından görüntüler

CEMRE KONUT / LALE KULE

Hedef Kilitlendi

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Mekanda yolculuk sağlayan bir kültür ve turizm projesidir

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Üye Kayıtlarımız Başlamıştır

OBASYA Projesi Yuntdağlarında kurulacaktır.

10 Kasım 2017 Cuma

10 KASIM


Her 10 Kasımda ve milli bayramlarımızda olduğu gibi, bugün de Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü sevgiyle, saygıyla, giderek artan bir özlemle anıyoruz.


Atatürk bizim geçmişe özlemimiz değil aydınlık geleceğimizdir. Onun gösterdiği yol bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yoludur. O büyük insan “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” diyerek bize bilimin aydınlattığı çağda uygarlık yolunu göstermiştir. Bu nedenle “İzindeyiz” yerine “yolundayız” demeliyiz. Yolundayız Atam.

Atatürk’ün okumaya verdiği öneme değinmek istiyorum bugün.
Atatürk’ün okumaya önem verdiğini,  yaşamı boyunca yaklaşık 4000 kitap okuduğunu biliyoruz.  Dile kolay 4000 kitap.
Atatürk “Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydı, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım.” diyor.  Atatürk’ün dediği gibi kitap okumalıyız. Gelişmek için okumak şart. Harçlıklarımızın yarısını kitaplara vermeliyiz. Aldığımız kitapları arkadaşlarımızla değişerek daha çok kitap okumalıyız. Okumak gerçekten şart.

Atatürk şüphesiz ki yüzyılımızın önde gelen kişileri arasındadır. Kuşkusuz bu özelliğinin var olmasında askeri kişiliği, devlet adamlığının yanısıra bir de düşünce adamı olmasının da büyük payı vardır. Yaşamı boyunca kitap, Atatürk için vazgeçilmez bir değer, yol gösteren bir varlık olmuştur. O’nun için okumak bir tutkuya dönüşmüş ve bu tutku sonunda geniş bir kültür kazanmıştır.

Atatürk için kitap, öğrenim yaşamı boyunca her aşamada etkili olmuştur. İlkokul öğrencisi iken kitap okumayı, sokakta oynamaya yeğlemiş, ders kitapları ile yetinmemiş, askeri okulda öğrenimini sürdürürken de yerel dergi ve gazeteleri izlemiş, fen ve matematik konularında yarışmalara girip kazanmıştır. Vatan ve özgürlük kavramlarını işleyen Namık Kemal’ın eserlerini, Mehmet Emin Yurdakul ve Tevfik Fikret’in şiirlerini okurken, öte yandan da Voltaire, Rousseau, Montesqiue gibi Fransız düşünürlerin eserlerini okumuş ve fikirleri üzerinde tartışmıştır. Fransızca öğrenmiş ve bu dilde, askerlik eğitimi ile ilgili olduğu kadar, siyaset, hukuk ve edebiyat üzerine yazılmış eserleri de okumuştur.
Atatürk 3. Ordu’dayken General Litzmann’dan çeviriler yapmış, Çanakkale Savaşları sırasında, ateş altında bile okumaktan vazgeçmemiştir.

Atatürk vatanı düşman istilasından kurtardıktan ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduktan sonra sosyal ve ekonomik konulara daha çok eğilmek gereğini duymuştur. Artık O, savaş alanlarında kazandığı zaferlerini, kültürel, sosyal, ekonomik alanlarda yapmayı tasarladığı reformlarla sağlam temellere oturtmak istiyordu. Bunun için de yapacağı devrimler için her türlü fikir ve inanç düzeyindeki delegelerle dolu bir Meclis’in başkanı olarak yeterli bilgi edinmesi gereğine inanıyordu. Bu nedenle de o güne kadar okuyamadığı bazı kitapları yurt dışından getirtiyor, Türkçeye çevirtiyordu. Atatürk’ün hangi konularda, ne çeşit eserler okuduğunu gösteren en güvenli kaynak özel kütüphanesinin kataloğudur. Bu kaynak O’nun düşünce ve kültür yaşamının bir göstergesidir. Atatürk’ün özel kütüphanesinin koleksiyonları arasında en geniş yeri tarih kitapları almaktadır.

Yazımı Platon’un bir sözüyle noktalamak istiyorum: “Demokrasi bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur;  Devam ederse demagoglar türer. Demagoglardan da diktatörler türer.” Eğitim gerçekten şart. Eğitim içinde Atatürk gibi çok okumak şart…



 
back to top