Yeni Kooperatifimiz CEMRE KONUT

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatifinin imzaları atıldı

CEMRE KONUT / LALE KULE

1+1 Küçük Konut, Büyük Rahatlık

CEMRE KONUT / LALE KULE

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatif toplantısından görüntüler

CEMRE KONUT / LALE KULE

Hedef Kilitlendi

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Mekanda yolculuk sağlayan bir kültür ve turizm projesidir

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Üye Kayıtlarımız Başlamıştır

OBASYA Projesi Yuntdağlarında kurulacaktır.

31 Aralık 2021 Cuma

YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN

Yeni yıl, yüreğimizde yeni umutları filizlendirir hep. 

Yeni yılın neler getireceğinden çok neler getirmesini istediklerimizi geçiririz aklımızdan. Oysa 31 Aralık’ın 1 Ocak’tan hiçbir farkı yoktur. 1 Ocak’a kendimiz bir takım yeni anlamlar yükleriz. Yılbaşı yüklediğimiz anlamlarla önem kazanır. Farklı günlere farklı anlamlar kazandıran insanın kendisidir. Önemli olan gün değil, önemli olan insandır...

Korona nedeniyle yılbaşını hepimiz pijama, terlik, televizyon “PTT” olarak kutlayacağız. Kitap okuyanlarımız da olacak belki. Dileğim 2022 yılında meydan okuyanlardan çok kitap okuyanların çoğalmasıdır. Kitap okuyanlar çoğalsa meydan okuyanlar olmaz zaten.

Yeni yıldan beklentilerimizle gelecekten beklentilerimiz aynı şey. Hepimizin bir beklentisi olduğu gibi benimde beklentilerim var. Beklentilerim kişisel olmadığı gibi, gerçekleşmesi zor beklentilerde değil: Bir kooperatifçi olarak 2022 yılda kooperatiflerin daha çok gündeme getirilmesini, Obasya Projemizin başarılarına başarılar katılmasını diliyorum. Konut kooperatifçiliğinin önünün açılmasını bekliyorum.

“Su Yoksa Gelecek Yok” adıyla açtığım Facebook topluluk sayfamızın daha çok kişiye ulaşmasını, su tasarrufu konusunda yeni önlemlerin alınmasını, ülkemizde çok su isteyen çim yerine az su ve az bakım isteyen yer örtücüler ekilmesini, ağaçlandırma çalışmalarına hız verilmesini diliyorum.

Biz bilgi ve deneyim birikimimizi insanların hizmetine sunabilmek için, radyo ve tv programlarına katılmayı, sosyal medyadan etkin biçimde yararlanmayı düşünüyor ve uyguluyoruz.

2022 yılında daha çok çalışmaya, yeni projeler hazırlamaya, daha sık yazmaya ve paylaşmaya öncelik vereceğim.

Yeni yılın güzellikler getirmesini diliyor, yeni yılınızı gönülden kutluyor, sevgi ve saygılar sunuyorum.




24 Aralık 2021 Cuma

BEKLENTİLERİM

Karşı karşıya duran iki kişi ortalarında duran masanın üzerinde büyük bir rakam yazılı. Birisi rakamı (6) olarak görürken, diğeri (9) olarak görüyor. Durdukları yere göre gördükleri doğru. Birisi gördüğüm altı derken diğeri dokuz diye diretiyor ve bir türlü anlaşamıyorlar. Oysa empati yapıp onun baktığı yerden öyle görülüyor olabilir deseler sorun kalmayacak. Empati şart…

Bugün ne yazacağımı kararlaştırmadan oturdum daktilonun başına. Doluya koyuyorum almıyor. Boşa koyuyorum dolmuyor. Ne etsem olmuyor ne yazacağıma karar veremiyorum bir türlü.

Bir vatandaş olarak, beklentilerimi yazayım bugün. Hiçbir kimsenin etkisi altında kalmadan tamamen kendi bakış açımdan isteklerimi yazayım istiyorum. Benim isteklerimin birçoğunun hata tümünün birçok kişinin isteği olduğunu da biliyorum.

Susacak yerde konuşmak konuşacak yerde susmak insana acı verir. Konuşacak ve susacak yeri iyi bilmek gerekir desek de, hata yaptığımız ve acı çektiğimiz üzüldüğümüz üzdüğümüz çok olur. Bazen sesimizin tonunu da ayarlamakta güçlük çekeriz. Sakin sakin söylesek etkili olacak sözü, bağırarak etkisiz hale getirdiğimiz çok olur.

Yazımın konusuna döneyim ve beklentilerimi yazayım:

Faizler düşsün isterim elbet. Faizler düşerken dolar alıp başını gitmezse ve başımıza yeni işler açmazsa fiyatları yükseltmezse, enflasyonu düşürürse elbet isterim.

Türk Parası değerlensin, dolar düşsün isterim elbet. Dolar düşerken fiyatlarda düşmeli ve enflasyon da düşmeli mutlaka.

Mutlu ve gelecekten umutlu olmalıyız. Gerginlikler azalmalı. Tüm iyi beklentilerin olması için, tek çare var: Katma değer yaratan üretim artmalı… Özellikle tarım ürünlerinde, ithalatın yerini ihracat almalı.

Çalışanlar, emekliler, çiftçiler, gençler yaşılar, halk mutlu olmalı, gelir düzeyleri artmalı.

Hep birlikte kalkınma için barış kardeşlik dayanışma şart.

Dileğim yaşanan tüm olumsuzlukların 2021 yılında kalmasıdır.
2022 yılı güzelliklerle gelsin istiyorum…
Birbirimizi sevmeyi birbirimize saygı duymayı ve iyi olanın yanında durmayı öğrenmeliyiz…

Hepinize güzel bir hafta sonu diliyorum…





2 Aralık 2021 Perşembe

İKİNCİ EL

Günümüzde itibarı, pahalı yaşamda, markada görmeyenlerin sayısı giderek artıyor. Yeni kuşak, itibarı giyside değil, bilgide görüyor. Şatafat, pahalı yaşam, markalar, bilgisizliği örtmeye, itibarı güçlendirmeye yaramıyor. Özellikle gençler arasında ikinci ele yönelenlerin sayısı hızla artıyor.

Bende ikinci elci oldum desem ne dersiniz bilemem ama, gerçekten ikinci elci oldum. Bundan böyle özellikle derneklerin, vakıfların öğrencilere burs sağlamak için açtıkları ikinci el mağazalarından giyineceğim. Giymediğim elbiselerimi de ikinci el toplayan derneklere vakıflara bağışlayacağım.

Geçtiğimiz hafta İzmir’e gittiğimde çok önceleri balık hali olarak hizmet veren şimdilerde çok sayıda mağazanın bulunduğu Konak Pier iş merkezini gezerken, öğrencilere yardım amacıyla açılmış Kurşun Kalem Eğitim Vakfı’nın ikinci el mağazasını görünce ilgilenme ve bilgi alma ihtiyacı duydum. Biliyorsunuz, BİLGİ sözcüğünün dört harfi İLGİ sözcüğünü oluşturuyor. İlgi olmadan bilgi olmuyor. Aldığım bilgilerin ışığında bu köşe yazısını yazma ihtiyacı duydum. 

Cuma günleri Radyo Hiraş’ta Rıfat Uygur dostumla yaptığımız Manisa’da yaşam programına ikinci el mağazasından aldığım ikinci el giysileri giyerek katılacağım.

Fiyatlar sürekli artarken bile insanlar alışveriş merkezlerini doldurup taşırıyor ve çoğunlukla ihtiyaç dışı giysiler satın almaya devam ediyorlar. Çok az insan, hem toplumumuzda hem de dünyamızda bir farklılık yaratabilecek olan ikinci el giysi mağazalarından alışveriş yapmakta ve giysi bağışında bulunmaktadır. Giysiler ister yeni, ister kullanılmış olsun bir kişinin öz saygısı onun dış görünümü üzerine kurulmuştur. Bu yüzden birçok insan her yıl giysi alışverişine önemli miktarda para harcıyor. Böylesi çılgın bir tüketim kültürü, ekonomik faktörün yanı sıra doğal kaynakları yavaş yavaş yok olmakta olan dünyamızda tekstil israfını da beraberinde getirmekte ve doğal hayatı olumsuz etkilemektedir. Günümüzde çok kullanılan çevreye duyarlı ve organik ürün söylemlerine ek olarak ikinci el giysi satın alma ve giysi bağışı yapma, doğal kaynakları korumak ve israfı azaltmak için önemlidir.

Evinizdeki beyaz eşya, mobilya, halı, perde gibi eşyaları yenileriyle değiştirirken kullanılabilir durumda olanları ya da evinizde uzun süredir kullanmadığınız halde dolap işgal eden giysilerinizi öğrencilere destek sağlayan vakıf ve derneklere bağışlayabilirsiniz.

Birçok kişinin ikinci el giysilere karşı gösterdikleri olumsuz ön yargının aksine, kullanılmış giysi mağazaları geçmiş dönemlere ait ilgi çekici parçaların yanı sıra birçok moda stilini de taşımaktadır. İnsanlar ikinci el mağazalarına yapıştırılan lekenin ötesini gördükleri zaman, hem çevreye hem de ekonomiye katkısı açısından önemlerinin farkına varacaklardır. İkinci el giysi kullanmak, tekstil israfını azaltmanın önemli bir yolu olabilir. İkinci el giysi ticareti, temizleme, onarım, yeniden tasarım ve ambalajlama gibi alanlarda da yeni bir istihdam sahası oluşturmaktadır. Giderek popüler hale gelmekte olan ikinci el mağazaları konusunda Manisa’nın ve Manisalıların geç kaldığını görüyorum. Oysa Manisa’da öğrencilere burs veren STK’ların olduğunu biliyorum. Bence ikinci el giysi satışlarını Manisa gündemine taşımalıyız. Bu çalışmalara belediyelerimizin ve alışveriş merkezlerinin destek olacağını düşünüyorum. Böyle bir çalışma olduğunda giysi bağışlayacak ve giysi satın alacak çok kişinin çıkacağını düşünüyorum.  

Ben Akhisar’ın Büknüş Köyü’nde fakir topraksız bir ailenin çocuğu olarak 1945 yılında doğdum. Benim dönemimde çocuk ölümleri çok olurdu. Köyde bir çocuk öldüğünde de elbiselerini verecekleri kişi olarak öncelikle ben gelirdim akıllarına. Ben ikinci el giysiler giyerek büyüdüm. Bundan da hiçbir zaman utanma duymadığım gibi elbiselerini giydiğim çocukların anne ve babalarını hep kendi annem babam gibi gördüğüm için onları çok sevdim onlar da beni çok sevdiler. İkinci el eşyaların sosyalleşmeye katkısının olacağını düşünüyorum. Böyle bir girişim olursa, elimden gelen desteği vereceğimizden hiç kuşkunuz olmasın.

Veren el, alan eli görmesin deniliyor ya, ikinci el eşyalarımızı bağışlarken kimsenin bilmesini istemeyebilirsiniz ama ben ikinci el giydiğimin bilinmesini istiyorum.

Doğanın korunmasına nasıl duyarlı yaklaşıyorsak, ikinci el giysilerle tutumlu olmaya, ülkenin kalkınmasına ve eğitime katkıda bulunmaya duyarlı yaklaşmalıyız.

İkinci el giymenin itibarımızı eksilteceğini düşünmeyin. İkinci el giyerek öğrencilere burs verilmesini sağlamak bence iyi insan olmakla eş anlamlıdır diyebilirim.

Hep birlikte ikinci ele yönelerek hem kendi ekonomimizin iyileşmesine hem de israfın önlenmesine katkıda bulunalım.

Bu yazımı somut bir öneriyle noktalamak istiyorum:

12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanacak olan Yerli Malı Haftası resmi adıyla Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası kapsamına ikinci el olgusunu da ekleyerek kutlama yapalım. Bu çağrımı keşke Milli Eğitim Bakanlığı’na da bir şekilde iletebilsek. Keşke ikinci eli de kutlama kapsamına alabilsek.  

I. Dünya Savaşı sonrası oluşan ekonomik darboğazın ardından yabancı ülkelere para akışının önünün kesilmesi ve toplumsal tutum bilincinin oluşması amaçlanmıştır. Bu amaçla Atatürk başkanlığında, 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi toplandı. Bu kongrede yurdun bağımsızlığının korunması, yerli mallar üretilmesi ve kullanılması kararlaştırıldı. Dönemin başbakanı İsmet İnönü 12 Aralık 1929 tarihinde TBMM’de bir konuşma yaptı. Konuşmasında ulusal ekonomi, yerli malı ve tutumlu olma konularını anlattı. 1946 yılından itibaren Yerli Malı Haftası olarak kutlandı. 1983 yılında adı Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası olarak değiştirildi.

Bu hafta süresince tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve ''yerli malı kullanmanın önemi'' vurgulanır. İnsanların parasını, malını, eşyalarını, zamanını ve sağlığını gerektirdiği gibi korumak ve dikkatli kullanmasına tutumlu olmak denir. İhtiyaçlara harcandıktan sonra artakalan para ile yatırım yapmanın önemi üzerinde durulur. Tüketilecek ürünlerin, ülkede üretilen ürünlerden seçilmesinin gerekliliği anlatılır. Bu şekilde ülkenin zenginliklerinin artması amaçlanmaktadır. Ben, ilkokulda okurken, 12 – 18 Aralık tarihleri arasında kutlanan bu haftada tutum, yatırım ve Türk malları hakkında bilgilerin verildiğini, şiirler okunduğunu, konuşmaların yapıldığını çok iyi biliyorum.

Tutum, Yatırım ve Türk Malları haftası kapsamına ikinci el eşya kullanımını da alınarak kutlamaların önemine yaraşır biçimde yapılmasını istiyorum ve öneriyorum bir Türkiye Cumhuriyeti Yurttaşı olarak…





 

 
back to top