Yeni Kooperatifimiz CEMRE KONUT

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatifinin imzaları atıldı

CEMRE KONUT / LALE KULE

1+1 Küçük Konut, Büyük Rahatlık

CEMRE KONUT / LALE KULE

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatif toplantısından görüntüler

CEMRE KONUT / LALE KULE

Hedef Kilitlendi

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Mekanda yolculuk sağlayan bir kültür ve turizm projesidir

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Üye Kayıtlarımız Başlamıştır

OBASYA Projesi Yuntdağlarında kurulacaktır.

30 Kasım 2017 Perşembe

HAVARAY

Manisa’da kent içi ulaşımda yaşadığımız sorunlar artarak devam ediyor.

Kent içi ulaşım sorununa köklü bir çözüm bulmak gerekiyor. Yapılması gerekenler belli. Kent içindeki yoğunluk azaltılacak. Kurumların tümünün kentin batısına taşınması bir ölçüde yoğunluğu azaltacak.

Bence köklü çözüm, toplu taşımadır. Ankara, İstanbul, İzmir ulaşım sorununu toplu taşımayla,
metro ile çözümledi. Ankara’da ulaşım o kadar rahat ki, toplu taşıma işkence olmaktan çıkarılarak, keyifli yolculuğa dönüştürülmüş. Sorunu toplu taşımayla çözen kentler sadece bu üç
kentle de sınırlı değil. Sanayileşen kentlerin tümünde, toplu taşımaya hızlı bir yöneliş var.

Kentimize baktığımızda, metronun uygun olmadığı görülüyor. Tarihi kentimizin altındaki
kalıntılar, kazma işini zorlaştırabilir. Ayrıca metro yatırımı pahalı bir yatırım. Yolların bir bölümüne ray döşenmesi de, yolların darlığı nedeniyle mümkün görülmüyor. Geriye kalan tek seçenek de “HAVARAY”.

Çift yönlü yolların ortasına konulacak direkler üzenine döşenecek raylar üzerinde çalışacak araçlarla toplu taşıma işlemi yapılabilir. “Havaray”la yapılacak toplu ulaşım mevcut yolların yükünü çoğaltmayacağından, ulaşım konusuna köklü ve kalıcı bir çözüm getirecektir. Yeni çevre yolu, alt ve üst geçişlerle düzenlenen İzmir- İstanbul yolunun da yükünü büyük ölçüde azaltmış bulunuyor.

Havaray sistemi sanayicilere büyük rahatlama getireceğinden, finansmanına sanayicilerin katkısı sağlanabilir. Hatta havaray tümüyle yap-işlet-devret modeliyle yaptırılabilir. Manisa “Havaray”ı tartışmaya hemen başlamalı.

“Havaray” Manisa Belediyesinin gündemine alınmalı. “Havaray”ı sanayiciler de tartışmaya başlamalı. Konuya ilgi duyanlar olursa, kendilerine dünyanın değişik kentlerinden değişik uygulamalarından yola çıkarak hazırladığım sunumu gösterebilirim. Biliyorum birçok kişi daha baştan “olmaz” diyecektir. Ben Manisa’da birçok kişinin “olmaz” dediği işlerin olduğunu çok gördüm. Manisa’da “olmaz” diyenlerin sayısının “olur” diyenlerden çok fazla olduğunu da biliyorum. Ancak, buna rağmen hiç umutsuzluğa düşmüyorum. “Olmaz” diyenlerle “olur” diyenlere baktığımda nicelik ve nitelik farkını görüyorum. “Olmaz” diyenler sayıca çok oluyor ama “olur” diyenlerin daha nitelikli olması işi her zaman kolaylaştırıyor. İpe un sermek, mazeret üretmek isteyenler, olmaz diyenlerin sayısının çokluğunu kullanabilirler. Ancak, mazeret üretmek yerine marifet göstermek isteyenler, ülke için, kent için yararlı gördükleri işleri denilenlere bakmadan başarırlar. Şunu iyi bilmeli ki, yarınlara olmaz denileni olduranlar adı ve yaptıkları kalacaktır.


Manisa’da “Havaray” olur mu? Bal gibi olur. Manisa’da kent içi ulaşım sorununu “Havaray” çözer mi? Bal gibi çözer. Olmaz diyen varsa gelsin tartışalım. İlgilenenlere ufak bir sunumla “Havaray”ın Manisa için uygulanabilir bir proje olduğunu anlatalım. “Havaray” yayalara ve bisikletlilere da büyük rahatlık getireceğinden, Manisa’da bisiklet kullanımı da artacaktır...



UZLAŞMA


Uzlaşma söylemde var eylemde yok. "Uzlaşalım ama benim dediğim olsun" böyle uzlaşma olmaz.

Uzlaşma üçüncü seçenek olur genellikle. Sen söylersin ben söylerim, tartışırız orta bir yerde buluşuruz.  Buna uzlaşma denir. Uzlaşma özveri gerektirir. Her şeyden önce uzlaşma demokrasiye yürekten inananlar arasında olur.

Bizim ülkemizde, liderler arasında uzlaşma eğilim var mı diye baktığımızda olmadığını görürüz. Yazık ki, uzlaşma ve demokrasi konusunda liderlerimizin notu çok düşük.

Seçim meydanlarında, birbirleri için ağızlarına geleni söylüyorlar. Seçimde bitecek diyorsun bitmiyor kavga devam ediyor. Oysa geçtiğimiz seçimlerde, canlı yayınlarda bir araya gelip tartışırlardı. Şimdi bakıyorum da birbirleriyle aynı ortamda bulunmaktan kaçınıyorlar. Bir canlı yayında bile bir araya gelemeyenler mecliste nasıl tartışıp uzlaşacaklar anlamak mümkün değil.

Toplumsal barışı ve dayanışmayı güçlendirmenin yolu, öncelikle farklılıklara ve çok sesliliğe saygıyı gerektirir. Demokraside tek seslilik olmaz. Çok sesliğe saygısı olanda bir arada bulunmaktan uygarca tartışmaktan kaçınmaz.

Tartışarak karar alacağız aldığımız kararlara tartışmasız uyacağız. Bunu başaramadığımızda demokrasi içinde kalkınmamız zorlaşır.

Bu seçimde liderler belki de ilk kez, bir canlı yayında bir araya gelmiyorlar. Bu onların birbirlerine karşı tahammül güçlerinin zayıfladığını gösteriyor. Sizi bilmem ama birbirlerine tahammül edemeyen liderlere karşı benim tahammül gücümde zayıflıyor.

Geçmişte yapılan seçimlerde, milletvekili adayları insanlarla bir arada olma konusuna daha çok önem verirlerdi. Kahve toplantıları yapılırdı. Şimdi neden yapılmıyor diye düşünüyorum: Eskiden milletvekiline ve adaya saygı vardı, şimdi yok. Kimse kimseyi dinlemek istemiyor. Birde lideri tarafından belirlenen ve meclise gittiğinde, lider ne derse onu yapan milletvekilini önemsemiyor.  Örgüt kendi belirlediği adaya sahip çıkardı, şimdi, liderin tepeden inme gönderdiği merkezden koyduğu adaya saygı ve sevgi duymuyor. Eskiden ön yoklama yapılırdı, şimdi her şey merkezden hallediliyor.

Anlayacağınız, demokrasiyi de kendimize benzettik. Bu işi fazla sulandırdık. Uzlaşma yok. Hoşgörü yok. Sevgi yok. Saygı yok. Ne var? Para var. Para her şeyi belirliyor.

Bir de anlayamadığım bir şey var. Bazı adaylar, beş yılda alacakları milletvekili maaşından daha fazla parayı seçimlerde harcıyor…

Bu ülkeye ve topluma hizmet etmenin tek yolu milletvekilliği ve siyaset değildir. Amaç topluma ve ülkeye hizmetse her konumda yapılabilir.

Siyaseti, demokrasiyi ayağa düşürmemeli. Siyaset parayla yapılır duruma getirilmemeli. Siyasete, siyasetçiye ve demokrasiye inanç bu kadar zayıflatılmamalı.

Milletvekili olmak üzgürlüğünden ödün vermekse, liderin kulu ve kölesi olmaksa, çanta taşımaksa, herkes buna katlanamaz. Politikaya olan ilgi de giderek azalır.


Bu ülkede siyaseti saygın bir düzeye çıkarmadan, demokrasimizi güçlendiremeyiz…



 
back to top