Gündemde ilk sırada referandum konusu var.
Referandum neredeyse tüm Avrupa’da ve Ortadoğu’da
hatta Tüm Dünyada tartışılır konuşulur duruma geldi. 16 Nisan 2017 tarihinde
referandum için kurulan sandığa gideceğiz. Hayat devam edecek.
Meydan ve salon toplantıları devam ederken, tartışmanın boyutu sınırlarımızı zorlarken, yine her sabah işimize gidiyoruz. Çocuğumuzu okula gönderiyoruz. Bakkal, kasap, manav, pazar işleri sürüyor. Giderek ağırlaştığını hissettiğimiz, nasıl çözülecek diye de kafamızı yorduğumuz ekonomik sorunlar var. Giderek artan işsizlik var. Devletin ve özel sektörün borçları var. Sıcak paraya duyulan ve artarak büyüyen ihtiyaç artıyor. Ben böyle durumlarda, hep ayrışan değil birleşen bir millet düşünürüm. Ben böyle durumlarda, yedi düvele karşı verilen Kurtuluş Savaşını düşünürüm. Umutsuzluğumun umuda dönüşmesi için.
Artan işsizlik oranlarına bakınca umutsuzların sayısı artıyor. Geçen ay açıklanan 2016 Kasım dönemi işsizlik oranları 7 yılın tarihi seviyesine çıkarak yüzde 12.1 olarak gerçekleşmişti. Bu ay ise 2016 Aralık dönemi işsizlik oranları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1.9 artarak yüzde 12.7 olarak açıklandı. İşsizlik 7 yılın zirvesindeyken, işsiz sayısı 4 milyona yaklaştı. Bu önemli soruna çözüm üretilmesi gerekiyor. Özellikle dört gencimizden birisinin işsiz olması hepimizi düşündürüyor. Şunu bilelim ki, 21. yüzyılın sektörü hizmet sektörü olacaktır. İşsizlik sorunu büyük ölçüde hizmet sektörü ile aşılacaktır. Bu konuda yeni düzenlemeler yapılmalı.
Bugün sorunlarımız var, yarın da olacak elbet. Ben ülkemin ve kentimin sorunlarını kendi sorunlarımın önünde gördüğüm için, zamanımın çoğunu, gördüğüm sorunlara çözüm aramakla geçiriyorum. Yaklaşık 3 yıldır, iki önemli sorunu yazıyorum konuşuyorum dillendirip duruyorum. Bunlardan birisi hizmet sektöründe çalışanlar, diğeri de Kent Bahçeleridir. Bu iki sorun da önemli ülkemiz için.
Bilindiği gibi özel güvenlik ve temizlik firmaları var. Bu firmalar fabrikalara iş yerlerine ve büyük sitelere hizmet veriyorlar. Güvenlik firmasından hizmet satın aldığınızda, faturaya %18 KDV ekleniyor. Fabrikalar ve işyerleri ödediği KDV’yi mahsuplaştırabildikleri için bir zarara uğramazken ya da daha az etkilenirken, konut siteleri bu KDV’yi geri alamadıklarından, giderlerine %18 KDV eklenmiş oluyor. Sitelerin aldığı güvenlik ve temizlik hizmetlerinden KDV kaldırılsa birçok site güvenlik firmaları ile çalışmaya başlar, üç kişi yerine dört kişi çalıştırırlar. Bu sektördeki kayıt dışılık ortadan kalkar.
Gelelim Kent Bahçelerine; Kent Bahçeleri aile ekonomisine katkı sağlayacak. Kent halkının, aile olarak, bahçede zaman geçirmesini kolaylaştıracak, bir anlamda kentleşmenin getirdiği yoğunluktan kurtulmalarını sağlayacak. Adeta yeşil terapi olacak. Sebze fiyatları iller ve bölgeler arasındaki nakliye giderleri ve çok el değiştirme nedeniyle sürekli olarak yükseliyor. Kent Bahçeleri yapıldığında, isteyenler sebzelerini kendi bahçelerinde yetiştirme imkanı bulmuş olacaklar. Yapılacak iş çok basit. Ya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, ya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ya da ikisi birden bir düzenleme yaparak Kent Bahçelerinin yapılması yolunu açacaklar. Bu derdimi üç yıldır anlatamadım. Kimse söylediklerimi yanlış ya da haksız bulmadı. Kimse yapılmaz demedi. Ama bir düzenleme yapılmadı. Bu konuda değerli Milletvekillerimize ve özellikle Sayın Selçuk Özdağ’a çok teşekkür ediyorum. İlgililere ulaşmama, sorunu anlatmama yardımcı oldukları için. Ancak olumlu sonuç yok. Görüştüklerimin tümü “Yapılacak ilk düzenlemede ele alınacak” diyorlar fakat düzenleme bir türlü yapılmıyor…
İşte size iki somut öneri: Birisi Kent Bahçeleri konusu, diğeri de güvenlik ve temizlik hizmetlerinde KDV’nin, özellikle konut siteleri için indirilmesi ya da sıfırlanması konusu. Bu iki konuyu birilerinin iş edinmeleri gerekiyor. Önümüzdeki referandum, günlük işlerimizi etkilememeli sorunlar ötelenmemeli. Çünkü hayat devam ediyor ve edecek…
Meydan ve salon toplantıları devam ederken, tartışmanın boyutu sınırlarımızı zorlarken, yine her sabah işimize gidiyoruz. Çocuğumuzu okula gönderiyoruz. Bakkal, kasap, manav, pazar işleri sürüyor. Giderek ağırlaştığını hissettiğimiz, nasıl çözülecek diye de kafamızı yorduğumuz ekonomik sorunlar var. Giderek artan işsizlik var. Devletin ve özel sektörün borçları var. Sıcak paraya duyulan ve artarak büyüyen ihtiyaç artıyor. Ben böyle durumlarda, hep ayrışan değil birleşen bir millet düşünürüm. Ben böyle durumlarda, yedi düvele karşı verilen Kurtuluş Savaşını düşünürüm. Umutsuzluğumun umuda dönüşmesi için.
Artan işsizlik oranlarına bakınca umutsuzların sayısı artıyor. Geçen ay açıklanan 2016 Kasım dönemi işsizlik oranları 7 yılın tarihi seviyesine çıkarak yüzde 12.1 olarak gerçekleşmişti. Bu ay ise 2016 Aralık dönemi işsizlik oranları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1.9 artarak yüzde 12.7 olarak açıklandı. İşsizlik 7 yılın zirvesindeyken, işsiz sayısı 4 milyona yaklaştı. Bu önemli soruna çözüm üretilmesi gerekiyor. Özellikle dört gencimizden birisinin işsiz olması hepimizi düşündürüyor. Şunu bilelim ki, 21. yüzyılın sektörü hizmet sektörü olacaktır. İşsizlik sorunu büyük ölçüde hizmet sektörü ile aşılacaktır. Bu konuda yeni düzenlemeler yapılmalı.
Bugün sorunlarımız var, yarın da olacak elbet. Ben ülkemin ve kentimin sorunlarını kendi sorunlarımın önünde gördüğüm için, zamanımın çoğunu, gördüğüm sorunlara çözüm aramakla geçiriyorum. Yaklaşık 3 yıldır, iki önemli sorunu yazıyorum konuşuyorum dillendirip duruyorum. Bunlardan birisi hizmet sektöründe çalışanlar, diğeri de Kent Bahçeleridir. Bu iki sorun da önemli ülkemiz için.
Bilindiği gibi özel güvenlik ve temizlik firmaları var. Bu firmalar fabrikalara iş yerlerine ve büyük sitelere hizmet veriyorlar. Güvenlik firmasından hizmet satın aldığınızda, faturaya %18 KDV ekleniyor. Fabrikalar ve işyerleri ödediği KDV’yi mahsuplaştırabildikleri için bir zarara uğramazken ya da daha az etkilenirken, konut siteleri bu KDV’yi geri alamadıklarından, giderlerine %18 KDV eklenmiş oluyor. Sitelerin aldığı güvenlik ve temizlik hizmetlerinden KDV kaldırılsa birçok site güvenlik firmaları ile çalışmaya başlar, üç kişi yerine dört kişi çalıştırırlar. Bu sektördeki kayıt dışılık ortadan kalkar.
Gelelim Kent Bahçelerine; Kent Bahçeleri aile ekonomisine katkı sağlayacak. Kent halkının, aile olarak, bahçede zaman geçirmesini kolaylaştıracak, bir anlamda kentleşmenin getirdiği yoğunluktan kurtulmalarını sağlayacak. Adeta yeşil terapi olacak. Sebze fiyatları iller ve bölgeler arasındaki nakliye giderleri ve çok el değiştirme nedeniyle sürekli olarak yükseliyor. Kent Bahçeleri yapıldığında, isteyenler sebzelerini kendi bahçelerinde yetiştirme imkanı bulmuş olacaklar. Yapılacak iş çok basit. Ya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, ya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ya da ikisi birden bir düzenleme yaparak Kent Bahçelerinin yapılması yolunu açacaklar. Bu derdimi üç yıldır anlatamadım. Kimse söylediklerimi yanlış ya da haksız bulmadı. Kimse yapılmaz demedi. Ama bir düzenleme yapılmadı. Bu konuda değerli Milletvekillerimize ve özellikle Sayın Selçuk Özdağ’a çok teşekkür ediyorum. İlgililere ulaşmama, sorunu anlatmama yardımcı oldukları için. Ancak olumlu sonuç yok. Görüştüklerimin tümü “Yapılacak ilk düzenlemede ele alınacak” diyorlar fakat düzenleme bir türlü yapılmıyor…
İşte size iki somut öneri: Birisi Kent Bahçeleri konusu, diğeri de güvenlik ve temizlik hizmetlerinde KDV’nin, özellikle konut siteleri için indirilmesi ya da sıfırlanması konusu. Bu iki konuyu birilerinin iş edinmeleri gerekiyor. Önümüzdeki referandum, günlük işlerimizi etkilememeli sorunlar ötelenmemeli. Çünkü hayat devam ediyor ve edecek…