Bu köşede “Belediye Başkanlarımıza Mektup” başlıklı bir yazı yazmıştım geçtiğimiz hafta. Yazdığım köşe yazısı beklediğimden çok büyük ilgi gördü. Çok güzel geri dönüşler aldım. Siyasi Parti Yöneticileri, Milletvekilleri, STK Yöneticileri, Belediye Başkanları, Belediye Meclis Üyeleri ve Yurttaşlar oldu. Yazdıklarımı beğendiklerini, önerilerimin hayata geçirilmesi gerektiğini söylediler hep.
İşlerinin yoğunluğundan olacak, Büyükşehir ve Yunusemre Belediyelerimizden arayan olmadı hiç. Şehzadeler Belediyemizden, Park Bahçeler Müdürü yanında bir Peyzaj Mimarı ile ziyaretime geldiler. Şehzadeler Belediyemizin Başkanı Sayın Ömer Faruk Çelik’in selamını getirdiler. Güzel bir söyleşi yaptık. Düşüncelerimizi paylaştık. Yapılması gerekenin bu olduğunu düşünüyorum.
Kamuoyunun gösterdiği ilgi ve düşüncelerine değer verdiğim birçok dostumun teşviki nedeniyle başlattığım çalışmayı sürdürmek istiyorum.
Facebook’ta “Su Yoksa Gelecek Yok” adı altında bir sayfa açtım. Yaptığım paylaşımın bir günde yedi bin kişiye ulaştığını gördüm. 4 Aralık 2020, Cuma gününe kadar on beş bin kişiye ulaşacağını düşünüyorum.
Geçen haftaki yazımda belirttiğim gibi amacım bilgiçlik taslamak, akıl vermek değil. Biliyorum ki, kentimizi yönetenler akıllı bilgili kişiler. Kıt kaynaklarının zaman olduğunu biliyorum. Yoğun olarak güncel sorunlarla uğraşıyorlar, oysa ben geleceği düşünmeye projeler üretmeye zaman ayırabiliyorum. Yaşadığım kente ve ülkeme hizmet etmek istiyorum. Niyetim, sadece uygulanmasından yarar gördüğüm öneriler getirmekten ibarettir. Getirdiğim öneriler tartışılsın gerekli ve yararlı görülürse uygulansın istiyorum. Bunu kentli bir yurttaş olarak yapıyorum.
Manisa Tarzanı’mızı hepimiz biliyoruz. Ağaç dikerek, diktiği ağaçlara kendi taşıdığı sularla sulayarak ve bakarak, kentimizin Yeşil Manisa olarak tanınmasını sağlamıştır.
Bugün çok harcadığımız su, yarın uğruna savaşlar yapılacak duruma gelmeden ve geleceğimiz kararmadan suyumuza sahip çıkalım. Yarının suyunu bugünden tüketmeyelim. Su tasarrufunu, “Yeşillendirmeye evet, çim ekimine hayır” diyerek başlatalım. Çim yerine ağaç dikelim.
Manisa Tarzanı gibi düşünerek öneri geliştirdiğim için “Manisa Tarzanı’nın Mektubu” adıyla bir şiir yazdım. Bazen, şiirle anlatmak düz yazı ile anlatmaktan daha kolay ve daha etkili oluyor.
Manisa Tarzanı’nın Mektubu
Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi
Size bir öğüdüm var
Dinleyin beni şimdi
Sular azalıyor görmüyor musunuz?
Durmadan çim ekiyorsunuz
Yeşile evet çime hayır deyin
N’olur çimden vazgeçin
Benim gibi siz de ağaç dikin
Ağaçsız, çiçeksiz
Hele susuz bir dünyada
Yaşamak ölümdür
Ağaçları kesmeyin
Suları tüketmeyin n'olur
İşte o zaman ben gerçekten ölürüm
İşte o zaman siz gerçekten ölürsünüz
İşte o zaman Dünya yaşanmaz olur
Ağaçları kesmeyin
Suları tüketmeyin n'olur
Ağaç dikin, çalı dikin çiçek dikin çevrenize
Beni 31 Mayıslarda anmasanız da olur
Ağaç dikin
Çime hayır deyin
Beni merak etmeyin
Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi
Ağacın yeşilinde
Çocukların yüreğinde
Kuşun kanadında
Sipil'in doruğunda yaşıyorum şimdi
Kirlenen Gediz’i
Boşa akıttığınız suları görüyorum
Kahroluyorum.
Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi
Boş verin çimi mimi
Ağaç dikin
Yeşili sevin benim gibi
Ben Manisa’yı
Çim ekerek değil ağaç dikerek
Yeşil Manisa yaptım
Ağaçların suyunu tenekelerle taşıdım
Çim ekmekten vazgeçin
Yarının suyunu bu günden tüketmeyin
Çocuklarınız torunlarınız susuz kalmasın
Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi
Ağaç dikin, ağacı sevin benim gibi