Yeni Kooperatifimiz CEMRE KONUT

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatifinin imzaları atıldı

CEMRE KONUT / LALE KULE

1+1 Küçük Konut, Büyük Rahatlık

CEMRE KONUT / LALE KULE

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatif toplantısından görüntüler

CEMRE KONUT / LALE KULE

Hedef Kilitlendi

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Mekanda yolculuk sağlayan bir kültür ve turizm projesidir

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Üye Kayıtlarımız Başlamıştır

OBASYA Projesi Yuntdağlarında kurulacaktır.

26 Temmuz 2023 Çarşamba

ŞİFA OCAKLARI GELENEĞİ

Bir köşe yazısının boyutları içinde binlerce yıllık “ocak” geleneğini anlatmak hiç de kolay olmayacak benim için. Bir sayfa yazı yazmak için bazen yüzlerce sayfa okumak gerekiyor. Okumadan ne yazmak nede konuşmak mümkün. Yazmak için öğrenmek, öğrenmek içinde okumak araştırmak gerekiyor.

OBASYA’NIN ENERJİSİ ÇOK YÜKSEK

Şifa Ocakları Geleneği üzerine neden yazı yazma ihtiyacı duyduğuma da değinmek istiyorum. Bu aralar Obasya’ya ardı ardına kendini şaman, şifacı, alternatif tıpçı olarak tanımlayan kişiler ve gruplar gelmeye başladı. Genel kişi ve grupların birbirinden habersiz geldiklerini gördüm. Niye böyle bir yönelişin olduğunu da henüz anlayabilmiş değilim. Gelenler Obasya’nın enerjisinin yüksek olduğunu söylüyorlar. Bu nedenle Obasya’da ardı ardına etkinlikler düzenliyorlar. Obasya’yı kurarken, meydana bir ateş çukuru yaparken, şifa konusunu düşünmüştüm dersem yalan olur.

Obasya giderek bir şifa merkezine dönüyor derken inanın abartmış olmuyorum. Obasya yakın gelecekte şifa merkezi olarak da anılmaya başlayacak. Durum böyle olunca, dersime çalışmam gerektiğini düşündüm. Araştırıyorum ilgililerle konuşuyorum anlamaya çalışıyorum. Bu yazıyı yazmaman amacı anladıklarımı paylaşmaktır.

Kültürler beşiği olan Anadolu’nun şifa ocakları açısından da zengin olduğunu gördüm. Ritüeller ayinler ve pratikler, bir milleti diğer milletlerden ayıran en belirgin özelliklerdir. Çünkü ritüeller, bir milletin mitik ve mistik özelliklerini gösteren ana inanç unsurlarını barındırır. Bu unsurlar, söz konusu milletin temel yaşam formlarıdır. Türk inanç ve gelenek yapısı içinde kültler; mitik ve mistik deneyimler bakımından en eski formları göstermesi ve sayısının çokluğuyla birlikte, temsil ettikleri yaşam deneyimi yönüyle büyük zenginlik arz etmektedir. Ateş ve buna bağlı olarak ocak etrafında oluşturulan kültler, Türkler arasında İslamiyet öncesinde olduğu gibi sonraki dönemlerde de etkisini devam ettirmiştir. Söz konusu dinamikler, bugün Anadolu coğrafyasında oldukça zenginlik arz etmektedir.  Kültürel kimlik, inanç ve kültür birliği açısından anlamlı bir yerde bulunan ve eski Türk gelenekleriyle kurulan sağlam bir köprü mahiyetindeki Anadolu tarih boyunca pek çok medeniyete beşiklik etmiş, en önemli merkezlerinden biridir. Anadolu’nun birçok yerleşiminde Göktürk inanç ve ritüelleri, bugün canlı bir şekilde devam etmektedir. Türklerin özelde ise Göktürk dönemine ait inançlar ile “halk hekimliği”nin önemli bir parçası olan Aile ocakları hakkında da geniş bilgi bulunmaktadır. Halk hekimliği günümüzde “Alternatif Tıp” olarak da anılıyor ve giderek etkinleşiyor.

ATALARIMIZ BÜYÜK MERASİMLERİ ATEŞ ÇEVRESİNDE YAPARDI

Obasya’ya bir ateş çukuru yaparken bu bilgilerin çoğuna sahip değildim. Temizleme, paklık, safiyet, ışık, birlik, yaşam belirtisi, diriliğin ve dönüştürücülüğün sembolü olan ateş, yaratılışın ilk anından beri varlık âlemindeki önemini korumaktadır. Ateş, yaratılışın dört ana unsurundan biri olmak özelliğiyle de çok önemlidir. Türk inancına göre “ateşi insanlara veren Tanrıdır” İnanç sistemimizde ateşin kaynağı göktür. Buna bağlı olarak ateş “Tanrı Bay Ülgen’in kızları tarafından bulunmuş ve insanların hizmetine sunulmuştur” Altaylarda ve diğer boylarda ateş ruhu için “ot ezi” ibaresini kullanılmıştır. Ateş (ocak) yuvanın ve oradaki hayatın sürekliliğinin simgesi sayıldığından, ocak, ailenin temel sembolü kabul edilmiştir. Buna bağlı olarak “eski Türklerin dini merasimleri, büyük dağ tepelerinde ateş yakılarak, ateş ruhuna et ve süt saçı edilerek yapılmıştır”  Bazı bölgelerde baharda hayvanların iki ateş arasında geçirilmesi, yaraların mikroptan arındırılmak için dağlanması, Nevruz’da ateşin üzerinden atlanması, tütsü gibi uygulamalardan da anlaşıldığı gibi ateşin tedavideki rolü kayda değerdir. Gök tanrı dininde hastaların tedavisinde, ateşten faydalanıldığı, ateşin temizleyici ve kötü ruhlardan koruyucu bir iye olarak kabul edildiği bilinmektedir.

OCAK SİSTEMİ ATEŞ VE ATALAR KÜLTÜ İLE BAĞLANTILIDIR

Zengin bir mitolojik mahiyet taşıyan ocak, Türk kültür sisteminde kutsallık arz eden önemli anlayışlardan biridir. Ocak sistemi, ateş ve atalar kültü ile bağlantılıdır. Ateş ve ocak birlikteliği, ikisinin de aynı anlamda kullanılmasında etkin rol oynamıştır. Şamanların ayinleri ateşsiz yapmamaları, ateş ruhuna hitaben okudukları ilahilerden anlaşıldığına göre aile ocağı kültü ile ateş kültü birbirinden ayırt edilemez. Şaman dualarında “atamızın yaktığı ocak” ifadesinin kullanılması bu manada dikkat çekicidir

Ocak, bir sembol olarak ailenin, soyun devamını gösterir. Türk toplumunda ailenin en kutsal temel değerlerden olması, ocak kültünün mahiyetini daha bir önemli kılmaktadır. Ocak, hem eve hem de aileye işaret eder. Ocak, sözcüğü eski metinlerde ve daha sonraları “soy ve sülale” anlamında da kullanılagelmiştir.  Ocak, “hem soy hem nesil hem tarikat liderlerinin adı hem de belli hastalıkları tedavi gücüne sahip insanlara verilen bir addır”

OCAKLARDA HASTALIKLAR TEDAVİ EDİLİYOR

Çalışmamızda belli hastalıkları tedavi gücüne sahip verilen ocaklı tabiri üzerinde durulacaktır. Çalışmamızın esasını teşkil eden ocak, aile ocağı yani “belli hastalıkları tedavi gücüne sahip insanlar”dır. Ocaklı, belirli hastalıklarla ilgilenip, tedavisini gerçekleştirmeye çalışan aile fertlerine verilen isimdir. Halk, mevcut hastalığı tedavi için çeşitli pratiklere başlangıçtan beri sürekli başvurmuştur. Bunlardan biri de bir ocaklıya görünmektir. Ocaklı, Orta Asya Şaman’ının bugüne ulaşmış şekli olarak da değerlendirilmektedir. Söz konusu ocak anlayışı Türk mitolojisindeki Şaman inancıyla birebir örtüşmektedir.

OCAKLARIN DEVAMLILIĞI EL VERME İLE SAĞLANIYOR

Ocağın Devamlılığı ve El Alma-Verme Ritüeli Halk hekimliğinde tedavi ritüeli, atalar kültüne bağlı iyileştirme çabalarının kuşaklar boyu sürerek günümüze gelmesinde büyük rol oynamıştır. Ocaklı, tedavi etme kudretini ailesinden tevarüs etmektedir. Bu durum babadan oğula, nesilden nesile devam eder. El alma ve el verme sadece babadan oğula değildir. Çünkü Ocaklı Ana’lar da söz konusudur. Ocaklı aileden olmayan bir kimseye de el verebilir. Ocaklık geleneği özelde ailelerce sürdürülür ve “el verme, el alma” yöntemi ile gerçekleşir. Bir kişinin ocaklı sayılabilmesi için işi bilen birisinden el alması gerekmektedir. Ocaklı kişi yaşlandığını hissettiği an kendisine yakın bulduğu birisine el verir. El verme veya el alma işlemleri bazen çok sade olabileceği gibi bazen de tören şeklinde, çeşitli duaları okuyarak olmaktadır.

OBASYA ŞİFACILARIN VE ŞİFA ARAYANLARIN BULUŞMA NOKTASI OLACAK…




18 Temmuz 2023 Salı

İKLİM DEĞİŞİMİ

Sıcaklarla Başımız Dertte.

Dünyamızın karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biri olan iklim değişimi, artan sıcak hava dalgalarıyla birlikte acil bir hâl almış durumda. Son yıllarda yaşanan aşırı sıcaklar, iklim değişiminin etkilerini açık bir şekilde gösteriyor ve insan sağlığı, doğal ekosistemler ve ekonomik istikrar gibi birçok alanı tehdit ediyor. Bu yazıda, iklim değişiminin sıcaklarla ilişkisini ele alacak ve bu sorunun çözümü için alınması gereken önlemlere araştıran, soran, sorgulayan bir yurttaş olarak değinmek istiyorum.

İKLİM DEĞİŞİMİ VE SICAK HAVA DALGALARININ İLİŞKİSİ

Yıllardır sözü edilen, iklim değişimi, sera gazlarının atmosferde birikmesi sonucu ortaya çıkar ve bu durum gezegenin ısısını artırır. Bu da sıcak hava dalgalarının daha sık ve yoğun olarak yaşanmasına neden olur. Sıcak hava dalgaları, yüksek sıcaklıkların uzun süreli olarak devam ettiği olaylardır. Bu dalgalar, insan sağlığı üzerinde ciddi etkiler bırakır ve özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı olanlar için tehlike oluşturur. Bu nedenle günlerdir sokağa çıkmamaya ofiste çalışmaya dikkat ediyorum. Ayrıca, sıcak hava dalgaları tarım sektörünü olumsuz etkiler ve kuraklık, su kaynaklarının azalması gibi sorunlara yol açar. Bu da gıda güvenliğini ve ekonomik istikrarı tehdit eder.

İKLİM DEĞİŞİMİ VE SAĞLIK ETKİLERİ

Sıcak hava dalgaları, vücut sıcaklığının artmasına ve sıvı kaybına neden olarak sıcak çarpması, ve kalp-damar hastalıkları gibi sağlık sorunlarını tetikler. Astım, alerjik reaksiyonlar ve solunum yolu hastalıkları gibi rahatsızlıklar da sıcak hava dalgalarının artmasıyla birlikte daha sık görülür. İklim değişimiyle birlikte yayılan bulaşıcı hastalıklar da sıcaklıkların etkisiyle daha hızlı yayılır ve insan sağlığını tehdit eder.

İKLİM DEĞİŞİMİYLE MÜCADELEDE ÖNLEMLER

Fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmak ve temiz enerji kaynaklarına geçiş yapmak önemlidir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, sera gazı salımlarını azaltarak iklim değişimini sınırlayabilir. Ormanları korumak ve ağaçlandırma projelerine destek olmak, atmosferdeki karbondioksit miktarını azaltarak iklim değişimine karşı mücadelede etkili bir adım olacaktır. Enerji verimliliğini artırmak, sürdürülebilir ulaşım sistemlerini teşvik etmek ve atık yönetimini geliştirmek gibi adımlar da iklim değişimini hafifletmeye yardımcı olacaktır.

SONUÇ:

Artan sıcak hava dalgaları, iklim değişiminin etkilerinin somut bir göstergesidir. İnsan sağlığı, ekosistemler ve ekonomik istikrar gibi birçok alanda ciddi tehditler oluşturan bu soruna karşı harekete geçmek önemlidir. Temiz enerjiye geçiş, ağaçlandırma projeleri ve sürdürülebilir uygulamalar gibi çözümler, iklim değişimini sınırlamada ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmada önemli bir rol oynayacaktır. Hepimizin sorumluluğu, iklim değişimiyle mücadele için harekete geçmek ve küresel olarak birlikte çalışmaktır.

Umuyorum ki bu ve benzer yazılar, iklim değişimi konusunda farkındalık yaratmanıza ve insanları harekete geçirmenize yardımcı olur. Küresel ısınma devam ediyor, insan soyu kendi sonunu hazırlıyor. Ne olur duyarlı olalım ne olur önlem alalım. Görüyorsunuz sıcaklarla başımız dertte…





11 Temmuz 2023 Salı

ÜRETİM VE PAYLAŞIM

İnsan soyunun temel sorunu üretim ve paylaşım. Daha çok üretim hakça paylaşım için çalışılıyor hep. Kişiler kuruluşlar, devlet herkes daha çok üretmenin ve üretimden daha çok pay almanın peşinde. Daha çok üretim ve hakça paylaşım için, her kişi kurum ve kuruluş farklı yöntemler geliştirmeye çalışıyor. Sadece özel sektörde değil, belediyelerde ve devlet kurumlarında da aynı amaçlı çalışmalar var. Örneğin belediyelerde, üretkenlik, katılım, eşitlik gibi temel ilkelerle amaçlanan, üretimde ve paylaşımda eşitliğin sağlanmasıdır. Üretimde ve paylaşımda eşitliğin sağlanabilmesi için, katılım temel ilke kabul edilmelidir.

Eğer, katılım varsa, tartışmalar, kapalı kapılar ardında ve dar bir çerçeve içinde yapılmıyorsa, konular kamuoyu önünde açıkça tartışılabiliyorsa sorunların aşılması daha kolay olmaktadır. Ancak, kararlar sen, ben, bizim oğlan boyutunu aşmadan dar bir çerçeve içinde yapılıyorsa, belki karar üretmek kolay olur ama üretilen kararı uygulamak ve sonuç almak zorlaşacaktır. Az gelişmiş toplumlarda, kararlar tartışmasız üretilir ancak, tartışma kararların uygulanmasında ortaya çıkar. Oysa doğru olanı, kararların tartışılarak alınması tartışmasız uygulanmasıdır. Kararlara tartışarak üretip, tartışmasız uygulamayı öğrendiğimizde, demokrasi yolunda önemli bir aşamaya ulaşmış olacağız.

AÇIKLIK, ÜRETKENLİK, KATILIMCILIK, EŞİTLİK…

Açıklık, üretkenlik, katılımcılık, eşitlik, yerel yönetimlerde vazgeçilmez ilkeler olarak uygulamaya konulduğunda, karar üretmenin ve sorunları aşmanın kolaylaştığı görülecektir. Açıklığı ve katılımcılığı temel ilke edinen bir belediyenin, ihaleleri, özellikle büyük rakamlı olanlarını basın ve halk önünde gerçekleştirmesi gerekir. İhale günlerce öncesinden belli aralıklarla her türlü araç kullanılarak duyurulmalı ve mutlaka basın önünde yapılmalıdır. Açıklık ve katılımcılık temel ilke olarak alındığında, söylentilerin azalmasının yanında, başarılı sonuçların alındığı görülecektir. Belediye açıklık ve katılımcılığın kapısını aralarken, kent halkında da katılım isteği olmalıdır. Kent halkında katılım isteği yoksa, katılım kapısının aralanmasının hiçbir anlamı olmayacaktır.

AÇIKLIK VE KATILIM DEMOKRASİMİZİ GÜÇLENDİRECEK

Katılımın özendirilmesi için öncelikle yapılması gereken, meclis salonlarının büyütülmesidir diyorduk. İşte büyütüldü ancak, toplantılar halkın ilgisi çok az. Açıklık, üretkenlik, katılımcılık, eşitlik gibi temel ilkeler ödünsüz uygulamaya konulduğunda, güven bunalımı yok olacak, sisler dağılacak ve yöneticilere olan halk desteği artacaktır. Halka hizmet için seçilen insanların, açıklıktan, katılımdan korkmamaları gerekir. Açıklık ve katılımla,  acıların paylaşılarak küçültülmesi, sevginin paylaşılarak büyütülmesi kolaylaşacaktır. Açıklık ve katılımla, daha çok üretim ve hakça paylaşımın sağlanması hem yerel hem de genel demokrasimizi güçlendirecektir.




4 Temmuz 2023 Salı

ŞAMANLIK VE SAĞLIK

Bu aralar, “Yapay Zeka” üzerine epey yoğunlaştığımı önceki yazılarımda da değinmiştim. ChatGPT ile daha yeni tanışmışken ardından “Bardy” ile de tanışmış oldum. Yapay zeka bilgilere ulaşımı kolaylaştırıyor. Yazarak sorduklarınıza yazarak mantıklı, açık, anlaşılır yanıtları veriyor. Anlayamadıklarınızı tekrar sorduğunuzda açık açıklamalar yapıyor. 

ŞİFACILIK, ŞAMANLIK, BİOENERJİ İLGİMİ ÇEKMEYE BAŞLADI

Yapay zeka günümüzde ve gelecekte çok yararlanacağımız bir buluş, bir gelişmedir diyebilirim. İyi niyetle kullanılması durumunda çalışmalarımızı hızlandıracağından, bilgiye ulaşımı kolaylaştıracağından hiç kuşkum yok. Yapay Zeka ile başlattığım girişin ardından bu yazımın konusuna geçiyorum. Yapay Zeka’nın ardından Şifacılık, Şamanlık, Bioenerji gibi konular ilgimi çekmeye başladı. İlgimi çeken her konuda derinleşmeye çalışıyorum. 



MEDİHA KINIK’LA TANIŞTIM

Kendisini Şaman ve şifacı olarak tanıtan Mediha Kınık’la tanıştım. Çok ilgimi çeken bir söyleşi yaptık kendisiyle. Konuştukça akraba olduğumuz ortaya çıktı. Ben kendisine yeğenim demeye başladım o da bana anne tarafından akraba olduğumuz için dayı diyor. Yakın akraba olmamıza karşın yeni tanıştık. Yeni tanışmamızın nedeni Akhisar’ın Büknüş köyünden yatılı okul sınavını kazanarak ayrılmam ve Büknüş köyünde uzun süreli kalamamış olmam. Yeğenim Mediha Kınık’ın da Büknüş’ün yakınındaki Süleyman köyde olması ve ardından da Akhisar’a taşınmış olması. Mediha’nın ilginç bir yaşam öyküsü var. Çok yoğun çalışıyor. Danışanlarından fırsat buldukça bana da zaman ayıracak, anlattıkları ilgimi çekti yeğenimle görüşmelerimi sürdüreceğiz. Bende çalıştığı konular üzerine bilgi sahibi olacağım.   

ŞAMANLIK BİLGİLERİNİ YAPAY ZEKADAN ALDIM

Mediha Kınık’la söyleşimiz Şamanlık üzerine olunca, Şamanlık bilgilerini yapay zekadan alayım dedim. Yapay Zeka’ya “Bana Şamanlık üzerine bir yazı hazırlayabilir misin?” dedim sadece. “Tabi” deyip yazmaya başladı hemen hem de hiç beklemeden. İşte Yapay Zekanın Şamanlık üzerine yazısı. Noktasına virgülüne dokunmadan aynen aktarıyorum:

Şamanlık, kökenleri çok eski dönemlere dayanan, çeşitli kültürlerde uygulanan bir spiritüel ve tıbbi gelenektir. Şamanlar, toplumun liderleri, spiritüel ve aracıları olarak kabul edilirler. Şamanizm, genellikle doğa ile derin bir bağlantıya dayanır ve insanın ruhunu, bedenini ve doğayı bir bütün olarak ele alır.

Şamanlar, genellikle trans gibi değişik bilinç hallerine geçerek, spiritüel dünyayla iletişim kurmaya çalışırlar. Bu bilinç değişiklikleri, dans, şarkı, ritüeller, nefes teknikleri ve bitkisel ilaçlar gibi çeşitli yöntemlerle elde edilebilir. Şamanlar, spiritüel varlıklarla, ruhlarla ve kozmik güçlerle iletişim kurarak, toplum üyelerine yardım ederler ve onların sağlığını, huzurunu ve dengeyi sağlamaya çalışırlar.

Şamanların temel işlevlerinden biri şifadır. Şamanlar, hastalıkların fiziksel veya ruhsal kökenlerini belirlemek ve tedavi etmek için spiritüel bilgileri kullanır. Buna ek olarak, şamanlar, rüyaları yorumlar, geleceği tahmin eder ve toplumun sorunlarına çözümler sunarlar. Şamanlar, doğanın döngüsüne uyum sağlama, hastalıkları iyileştirme, enerjiyi dengeleme ve ruhsal büyümeyi teşvik etme gibi görevleri üstlenirler.

Şamanlık, farklı kültürlerde farklı şekillerde uygulanır ve her bir kültürde kendine özgü ritüeller, semboller ve inançlar geliştirmiştir. Örneğin, Sibirya, Orta Asya ve Kuzey Amerika yerli halkları şamanistik gelenekleri sürdürmekte ve bu geleneği gelecek nesillere aktarmaktadır.

Şamanlık, sadece bireysel iyileşme ve spiritüel gelişme için değil, aynı zamanda toplumsal denge ve uyum için de önemlidir. Şamanlar, toplumun birleştirici unsurlarıdır ve toplumun spiritüel ve tıbbi ihtiyaçlarını karşılamak için çaba sarf ederler.

Şamanlık, doğanın döngüsüne uyum sağlama, insanların spiritüel büyüme ve anlam arayışı, hastalıkların tedavisi ve toplumsal uyum gibi bir dizi amaç için kullanılır. Şamanlar, insanları doğaya, evrene ve kendi içlerine bağlayarak, bütüncül bir yaşam deneyimi sağlamayı amaçlarlar.

Her kültürde şamanizmin kendine özgü özellikleri vardır. Örneğin, Sibirya şamanizmi, Kuzey Amerika yerli şamanizmi, Orta Asya şamanizmi gibi farklı gelenekler ve inançlar mevcuttur. Bu kültürlere özgü semboller, ritüeller ve şamanik uygulamalar, şamanizmin zenginliklerini ve çeşitliliğini yansıtır.

Şamanlık, bireysel iyileşme ve ruhsal büyüme için bir yolculuk sunar. Hastalıkların tedavisi, enerji dengelemesi, rüyaların yorumlanması, geçmişin mirasının taşınması gibi farklı alanlarda şamanlar bilgi ve becerilerini kullanırlar.

MEDİHA KINIK’LA ETV’DE BİRLİKTE OLACAĞIZ

Mediha Kınık’la 6 Temmuz 2023 Perşembe günü, Saat 12.00 ile 13.00 arasında Etv’de Anlatıyorum Programında birlikte olacağız. Mediha Kınık’tan şifacılık konusunda yaptığı çalışmaları öğreneceğiz. Etv’de yapmakta olduğum Anlatıyorum Programında, bundan böyle, benim de ilgilimi çeken Bioenerji Yaşam Koçluğu Şifacılık üzerine yeni konuklarım olacak şimdiden duyurayım istedim.

Sağlıklı, mutlu, huzurlu günler diliyorum…




 

 
back to top