Tarımın ve sanayinin geliştiği Manisa`da, turizmin
gelişmesi için yapılan tüm girişimler büyük ölçüde sonuçsuz kalıyor.
Doğal güzelliklerine, tarihi zenginliklerine rağmen, Manisa
turizmden pay alamıyor.
Manisa “Tantalos İşkencesi” çekiyor. “Tantalos
İşkencesi de neymiş?”diyenleri duyar gibiyim. Varlık içinde yokluk yaşayan kişi
ve toplumlar için “Tantalos İşkencesi çekiyor” denilir. Başka bir köşe
yazısında anlatmak isterim Tantolos İşkencesini.
Manisa turizmden de pay alabilir. Kırsal Turizm
Manisa’da geliştirilebilir. Bu düşüncelerle yola çıkıp, Obasya Kırsal Turizm
tesislerini kurduk. Manisa Obasya tesislerinin sürdürülebilirliğini
sağlayamadığında, her zaman başarısız bir örnek olarak, turizmin önünü tıkayacak,
girişimcilerin kırsal turizmden uzak durmalarına neden olacaktır. Obasya Kırsal
Turizm tesislerinin sürdürülebilirliğini sağlayamazsak yuh olsun bize.
Ne diyecekler, Manisa’da birlikte iş görme alışkanlığı
yok diyecekler. Manisa’da aidiyet duygusu zayıf diyecekler. Manisalılar
dayanışma yapamaz diyecekler. Manisa’da kırsal turizm olmaz diyecekler. Daha
neler derler bilmem. Bize düşen görev Obasya’yı geliştirmektir. Bu görev sadece
Obasya’yı kuranlara düşmüyor. Bu görev, Belediyelerimize, Valiliğimize, ilgili
kurum ve kuruluşlara, sivil toplum örgütlerine düşüyor. Bu görev ben
Manisalıyım diyenlerin tümüne düşüyor. Bu görev Yuntdağı köylülerine düşüyor.
Dediğim gibi bu tesisleri yaşatamazsak yuh olsun bize. Mazeret üretmeyi bırakıp
marifet göstermeye çalışmalıyız.
Ülkeler için önemli bir gelir kaynağı olan turizm
sektörü, uluslararası ticaretin gelişmesine ve insanların yaşam standartlarının
yükselmesine katkı sağlıyor. Turizm sektörünün, özellikle tarihi zenginlikleri
ve doğal güzellikleri fazla olan ülkelerin kalkınmasında son derece önemli bir
lokomotif görevi yüklendiğini biliyoruz. Kalkınmadaki önemli rolü
sebebiyle, ülkeler kendilerine has turistik cazibeleriyle, turistleri etkileme
ve daha fazla turizm geliri elde etme yarışı içindedirler. Manisa olarak biz bu
yarışın içinde miyiz? Yarışın neresindeyiz?. Sahip olduğumuz turistik değerleri
değerlendirebiliyor muyuz?
Turizme katılan ziyaretçilerin olağandan farklı bir
deneyim yaşamak, yeni şeyler keşfetmek, farklı olanı görmek yönündeki istekleri
alternatif turizm türlerine verilen önemi arttırırken, biz neler yapıyoruz?
İnsanların kentsel hayat tarzından bunalmaları, onları en azından tatil
sürelerini kırsal bölgelerde kırsal hayat tarzını yaşamaları sağlanabilir.
Günümüzde turizm talebine bağlı olarak kırsal turizme gerekli önem
verildiğinde, projeler geliştirildiğinde, kalkınmaya büyük katkısının olacağı
bilinmelidir.
Obasya’da, 16 Eylül’de Azerbaycan’dan gelen
konuklarımızı ağırlayacağız. 27-28 Eylül’de Celal Bayar Üniversitesi ve yerel
yönetimlerin katkılarıyla Yurtdağı Çalıştayı yapılacak.
Obasya’da Çakabey ve Altuncan Hatun belgesellerinin
çekimleri yapıldı. Obasya tarihi filmlerin çekileceği mekan haline
getirilebilir. Bunun için, Yerel Yönetimlerin, İlgili Kurum ve Kuruluşların
katkıları gerekiyor. Sanayicilerimiz sosyal sorumluluk projesi olarak görüp,
Obasya’ya destek olabilirler.
Gelin Obasya’yı bilirlikte geliştirelim. Obasya’ya
birlikte sahip çıkarak kırsal turizmin önünü açalım.
Manisa’da Tantalos İşkencesini bitirelim…