Günaydın, sağlıklı güzel günler diliyorum hepinize.
Birine gülümsemek, hatırını sormak, iyi davranmak,
sevgi göstermek, ödüllendirmek anlamına gelen İltifat üzerine yazmak geldi
bugün aklıma. Konu üzerine düşünürken, iltifat etmeyi yağcılık yapmak gibi
anlayanların olduğunu, bu nedenle iltifatı ve alkışı kıt insanlara dönüşmekte
olduğumuzu görerek üzülmedim desem yalan olmaz.
Alkışta cimri olmanın bir anlamı yok. Saydıklarımın hiç
birisi parayla değil. Gülümsemenin, iyi günler demenin bir bedeli yok. Başarıyı
kıskanmak yerine kutlamak gerekir.
Başarılı insanı övmek, güzel sözler söylemek yağcılık
değil insanlık görevidir. Karşılık beklemeden yapıldığında önem ve anlam
kazanır.
“Marifet İltifata Tabidir. Müşterisiz Meta
Zâyidir. İltifatsız Mal Zâyidir.” şeklinde bir atasözümüz var. Sözün anlamı
“Çok kaliteli bir mal üreten kişi, eğer o mala alıcı bulamıyorsa başarısının
bir anlamı yoktur. Kişilerin başarıları takdir edildiği ve karşılığı verildiği
müddetçe daha iyi sonuçlar elde edilir ve başarıların devamı sağlanır” şeklinde
özetlenebilir.
Atasözünün, kişilerin başarıları takdir edildiği ve
karşılığı verildiği müddetçe daha iyi sonuçlar elde edilir ve başarıların
devamı sağlanır anlamına gelen “Marifet İltifata Tabidir” sözünü tekrar eder
dururuz. Ancak iltifatta cimrilik yaparız.
Kentimizde öne çıkan, övgüye değer, kurumlar kuruluşlar
ve kişiler var. Övgüye değer bir Organize Sanayi Bölgemiz var. Övgüye değer
çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarımız var. Övgüye değer iş insanlarımız
var. Övgüye değer işler yapan belediyelerimiz siyasetçilerimiz var. Bunları
yazmak bence etkin yurttaş olmanın kentli olmanın ülkesini ve kentini sevmenin
gereğidir. Eleştiriyi ve iltifatı dengeli kullanmak gerekir.
İltifat derken aklıma geldi. Manisa Celal Bayar
Üniversitemizin girişinde bir döner kavşak düzenlemesi yapıldı. Düşünenin
aklına yapanların emeğine sağlık. Küçük Sanayi Sitesi’nin batısındaki Bankalar
Caddesi’nin güney girişine de bir döner kavşak yapıldı. Bu konuyu Rifat Uygur
Radyo Hiraş’da yaptığımız Manisa’da Yaşam Programında sıkça dile getiriyordu.
Ancak, bankalar caddesine iki yönden de çok giriş çıkış olması, gidiş dönüş
arasında çok sayıda geçiş bulunması sorunlar yaratmaya devam ediyor. Caddenin
tümü gözden geçirilerek, gidiş dönüş arasındaki geçişler ve caddeye çıkışlar
azaltılmalı. Döner kavşak iyi oldu ancak yeterli değil. Bazı yolların tek yönlü
yapılması da gerekebilir.
Bundan böyle bu sayfada ve Radyo Hiraş’da başarıları
kutlamaya yanlışları eksiklikleri yazmaya devam edeceğiz Rıfat Uygur’la
birlikte. Ben kendinden önce kentini düşünen bir kentli yurttaşım. Kentim için
öneriler yapmayı sürdüreceğim. Bazen beğeneceğiniz fıkralarda paylaşmaya
çalışacağım bu köşede.
POZİTİF HABER
Seyahatten dönen adam havaalanından bahçıvana telefon
ederek:
“Nasıl her şey yolunda mı?” diye sormuş. “Küreğin sapı kırıldı şu anda onu
tamir etmekle uğraşıyorum” demiş bahçıvan. “Neden kırıldı” diye sorunca da,
“Köpeğiniz için mezar kazarken kırıldı” demiş. Ve konuşma soru yanıt şeklinde
devam etmiş. “Köpeğim mi öldü?” “Evet efendim havuzda öldü.” “Benim köpeğim
yüzme biliyordu” “Havuzda su yoktu efendim. Boğulmadı düşerek öldü” “Havuzdaki
suya ne oldu.” “Evde çıkan yangını söndürmek için itfaiye kullandı.” “Ne
yangını evde yangın mı çıktı” “Evet efendim annenizin vefatı üzerine eve
başsağlığı için gelenlerden birisi sanırım yanan sigarasını bırakmış yangın
sigaradan çıkmış.” “Annem niye öldü?” “Sormayın efendim, eşinizi bir
başka adamla yatak odanızda uygunsuz vaziyette görünce kalp krizi geçirdi” “ Ne
diyorsun be adam. Hiç pozitif bir haber yok mu?” “Olmaz mı var efendim Korona
testinizin yanıtı geldi POZİTİFMİŞ…