Yeni Kooperatifimiz CEMRE KONUT
S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatifinin imzaları atıldı
CEMRE KONUT / LALE KULE
1+1 Küçük Konut, Büyük Rahatlık
CEMRE KONUT / LALE KULE
S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatif toplantısından görüntüler
CEMRE KONUT / LALE KULE
Hedef Kilitlendi
SİMGE KONUT
1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım
SİMGE KONUT
1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım
S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ
Mekanda yolculuk sağlayan bir kültür ve turizm projesidir
S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ
Üye Kayıtlarımız Başlamıştır
14 Ağustos 2013 Çarşamba
Manisa'ya Dört Kapı
Dört Kapı Manisa'ya Yakışır
Yaşadığımız kent ve çevresinin ilk çağlardan günümüze uzanan, mitolojide yer bulan, görkemli bir geçmişi var.
Manisa’nın dört girişine dört kapı yapılıp, bu kapılara aşağıdaki isimler verilmeli.
Yerel bir
gazete olan Denge gazetesinde yazdığım, Manisa’ya Dört Kapı başlıklı köşe
yazımı okuyan Manisa Valisi Sayın ECEMİŞ “Manisa
kapıları projenizi çok beğendim, bu proje ile yakından ilgileniyorum. Kapıların
ilki olacak olan Cumhuriyet kapısının yapımını Kuva-i Milliye (Ulusal güçler) ve
Cumhuriyet Anıtı ile başlatıyorum” dedi ve anıtın yapımı gerçekleştirildi.
Bu alanda çevre yolu bağlantılarının durumu netleştiğinde, Karaçay’ın kirlenmeyen
suyu biraz daha zenginleştirilerek güzel bir gölet oluşturulabilir. Göletten
alınacak su pompa yoluyla anıtın arka tarafındaki kayalardan aşağıya akıtılarak
yeni bir düzenleme yapılabilir. İzmir Manisa yolunun anıta kadar olan bölümünün
iki yanı zakkum dikilerek yeşillendirilebilir. Dikilecek zakkumlar hem güzel
bir görüntü hem de yangına karşı koruma bandı oluşturacaktır.
Kentlerin adıyla
özdeşleşen, birlikte anılan kişiler kurumlar yapılar vardır. Nene Hatun dediğinizde aklınıza Erzurum
gelir. Anıttepe Ankara ile özdeştir. Bu
konuda sayfalar dolusu örnekler sıralayabiliriz. Manisa’mızla da özdeşleşen kişiler kurumlar
yapılar vardır. Köklü geleneğimiz Mesir
Manisa ile birlikte anılır. Niobe Kayası,
Kibele Kaya Yontusu, Görkemli Sipil Dağı, Şehzadeler, Manisa Lalesi, Tarzan’ımız
hep Manisa ile birlikte anılmaktadır. Bazı kentlerimizde de adı anılan kapılar
vardır. Birçok kentin girişleri farklı
biçimlerde düzenlenmiş ve kapı olarak adlandırılmıştır. Toprak altından gün
yüzüne çıkarılan kentlerde de, kentlerin girişlerini belirleyen kapılar
karşımıza çıkmaktadır. Geçmişte kapılar ve duvarlar güvenlik gerekçesi ile
yapılırdı. Manisa’ya önerdiğimiz kapılar, kapatmak için değil, Manisa’yı geçmişe ve
geleceğe açmak için yapılacak. Manisa’nın köklü geçmişinden mutlu geleceğine köprüler
kurmak için yapılacak. Düşünün bir kere,
kentin girişinde karşınıza görkemli bir anıt çıkıyor. Girişin ve anıtın çevresinde güzel bir çevre
düzenlemesi yapılmış. Arabanızı park edebileceğiniz yer bulmakta güçlük
çekmiyorsunuz. Kentle ilgili bilgileri alabileceğiniz görevliler ve ellerinde
size verebilecekleri dokümanlar var. Birkaç biblo, birkaç paket mesir macunu
alabiliyorsunuz. Ne güzel değil mi? Kente girerken ve kentten çıkarken olumlu
düşüncelerle ayrılıyorsunuz. Kentin geçmişinin yanında geleceği de film şeridi
gibi geçiyor gözlerinizin önünden. Bu
nedenle, kapı düzenlemeleri öncelikle yapılmalı. Sayın Ecemiş’in girişimi ile
Cumhuriyet Kapısının gerçekleştirilmiş olması diğer kapılarında
yapılabileceğine ilişkin umutlarımızı güçlendiriyor.
Kapı olarak düzenlenebilecek öyle güzel noktalar var ki, Dört kapı için dört hazır nokta girişimin başlatılmasını bekler durumda. Aslında, Cumhuriyet kapısı ile bu güzel proje başlatıldı.
Üçüncü kapı
önerisi Gediz Köprüsünün bulunduğu noktadır.
Yapılaşmanın bu kapıların dışına taşmaması da sağlanarak, hem tarım hem
de orman alanları korunmuş olacaktır.
Gediz köprüsünün bulunduğu nokta, Fatih
Kapısı olarak düzenlenmelidir. Kente
bu noktadan girenlere, Şehzadeler kentine
girdikleri anıtlarla gösterilmeli. Fatih
anıtı bu alanda yaptırılarak, O’nun bir çağdan bir çağa ve yerleşik topluma,
kentliliğe geçişin simgesi olduğu vurgulanmalıdır. Bunun için anıt
tasarımcıları ile ortak çalışma yapılmalı. Hatta bu konuda bir yarışma açılması
bile düşünülebilir. Kente giren ve çıkanlar, Cumhuriyet kapısında ve Fatih
kapısında mola vererek, kentimizden hem olumlu görüşlerle ayrılırlar hem de alışveriş
yaparak, konaklayarak kentimizin ekonomisine katkıda bulunurlar. Kapıların bulunduğu
yerlere kentimizin yerleşim planları da eklenmelidir.
Batı Kapısı Ya Da Uygarlık Kapısı
Mustafa PALA
Manisa Birlik Başkanı
Dört Kapı Manisa'ya Kimlik Kazandırır
Geçmişe
dönüp baktığımızda, Manisa’nın tarihin her döneminde, farklı yönleriyle öne
çıkan, önemli bir yerleşim yeri olmayı başarmış bir kent olduğunu görüyoruz.
Yaşadığımız kent ve çevresinin ilk çağlardan günümüze uzanan, mitolojide yer bulan, görkemli bir geçmişi var.
Uygun iklim
koşulları, zengin bitki örtüsü, doğal güzelliği, tarihi zenginliği ve konumu Manisa’yı
öne çıkarmaya yetmiş yıllar boyu.
Bu Kentin Sakini Değil Sahibiyiz
Şimdi bu
kentte yaşayanlar olarak bize düşen görev:
“Bu kentin sakini değil sahibiyiz” diyerek, kentimizin görkemli geçmişini, tarihi kültürel zenginliğini ve doğal güzelliklerini öne çıkararak, var olan güzellikleri çoğaltıp koruyarak, Dünya’ya tanıtmak ve kentimizi bir dünya kenti yapmaktır.
“Bu kentin sakini değil sahibiyiz” diyerek, kentimizin görkemli geçmişini, tarihi kültürel zenginliğini ve doğal güzelliklerini öne çıkararak, var olan güzellikleri çoğaltıp koruyarak, Dünya’ya tanıtmak ve kentimizi bir dünya kenti yapmaktır.
Manisa
tarihin her döneminde önemli bir yerleşim yeridir dediğimize göre, bu savımızı
yeni eserlerle ortaya koymalı ve öne çıkarmalıyız. Bunu başardığımızda, kentimiz hak ettiği ilgi ve desteği mutlaka
görecektir.
Kendini
kentin sakini değil sahibi olarak gören bir Manisalı olarak, Manisa’nın tarihin
her döneminde önemli bir yerleşim yeri olduğunu çarpıcı biçimde ortaya koyacak MANİSA’YA DÖRT KAPI önerimi paylaşmak
istiyorum istiyorum.
Projemizin Adı:
Dört Yön, Dört Zaman, Dört Kapı
Kısaca; Manisa'ya Dört Kapı Poojesi
Kısaca; Manisa'ya Dört Kapı Poojesi
Manisa’nın dört girişine dört kapı yapılıp, bu kapılara aşağıdaki isimler verilmeli.
- BEREKET KAPISI ya da KİBELE KAPISI
- FATİH KAPISI
- CUMHURİYET KAPISI
- BATI KAPISI ya da UYGARLIK KAPISI
Yukarıda
adlarını saydığımız kapılardan birisi olan CUMHURİYET
KAPISI’nn yapımı tamamlandı.
Kentin İzmir yönündeki ormanla buluştuğu noktaya, Önceki Valilerimizden Sayın Muzaffer Ecemiş döneminde yapımına başlanılan ve sonraki valilerimizin katkıları ile tamamlanan Kuva-i Milliye (Ulusal güçler) ve Cumhuriyet Anıtı’nın bulunduğu kent girişi, kentimizin Cumhuriyet Kapısıdır. Anıt Cumhuriyet Kapısının belirleyici simgesi olmuştur.
Kentin İzmir yönündeki ormanla buluştuğu noktaya, Önceki Valilerimizden Sayın Muzaffer Ecemiş döneminde yapımına başlanılan ve sonraki valilerimizin katkıları ile tamamlanan Kuva-i Milliye (Ulusal güçler) ve Cumhuriyet Anıtı’nın bulunduğu kent girişi, kentimizin Cumhuriyet Kapısıdır. Anıt Cumhuriyet Kapısının belirleyici simgesi olmuştur.
Manisa’nın
dört yönüne yapılacak dört kapı Manisa’nın geçmiş ve gelecekle buluşma
noktaları, tarihe açılan zaman tünelleri ve geleceğe bırakacağımız kültürel
mirasımız olacaktır.
Kentler iz bırakan insanları, yapıları ve doğal güzellikleri ile
anılırlar. Manisa, yapımları gerçekleştirildiğinde kapıları ile de anılacaktır.
Bu kapıların ilki olan Cumhuriyet Kapısı’nın yapımına öncülük eden önceki Manisa Valilerinden Sayın ECEMİŞ ve emeği
geçenler hiç unutulmayacaktır.


Kapı olarak düzenlenebilecek öyle güzel noktalar var ki, Dört kapı için dört hazır nokta girişimin başlatılmasını bekler durumda. Aslında, Cumhuriyet kapısı ile bu güzel proje başlatıldı.
İnsanlar
gelirler giderler, doğarlar, yaşarlar, ölürler. Ancak kimilerinin adları ve
anıları sürekli yaşar. Dileğimiz, dört kapıdan birisi yapıldığına göre, diğer
üçünün zaman içinde yapılmasıdır. Ve bu kapılarla birlikte yapanların da
adlarının ve anılarının yaşamasıdır.
Kapılardan birincisi
yapıldı. Cumhuriyet Kapısı tamamlandı. Doğal yapı, kapı görünümünü
kolaylaştırıyor. Burada yapılan düzenlemeye 8 Eylülde düşmanın İzmir’e doğru
sürülüp 9 Eylül’da denize dökülmesi ve cumhuriyete giden yolun açılması
nedeniyle Cumhuriyet Kapısı adı uygun
düşüyor.
Bereket ya da Kibele Kapısı
İkinci
kapı, Turgutlu yolu üzerindeki Akpınar
Tesislerinin bulunduğu alanda yapılmalıdır. Bu kapıya ya Kibele Kapısı ya da
Bereket Kapısı adı verilebilir. Akpınar
Tesisleri Kibele Kapısının yapımını kolaylaştıracaktır. Kibele Kapısı, Akpınar
Tesislerine olan ilgiyi artıracak, kentimizin mitoloji içindeki önemini ortaya
koymamıza fırsat tanıyacaktır. Akpınar Tesislerinin güneyinde bulunan Kibele
kaya yontusunun da çevre düzenlemesi tamamlanmalı, Akpınar Tesisleri ile
bütünleştirilmelidir. Kibele ya da Bereket Kapısı, kentimizin ilk çağlarda da
önemli bir yerleşim yeri olduğunun simgesi olacaktır.
Önerim.
Akpınar Tesisleri girişine, içi, Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenen
eserlerin, kopyalarının sergilenebileceği salon biçiminde yapılacak büyük bir
Kibele Anıtıdır.
Fatih Kapısı

Batı Kapısı Ya Da Uygarlık Kapısı
Dördüncü
kapı, giderek önemi artan, kentimizin gelişme aksına paralel biçimde uzanan Menemen
Yolu üzerine yapılmalıdır. Üniversite
yolunun bu yola bağlanması, sanayileşmenin ve kentleşmenin batıya doğru
gelişmesi bu kapıyı da önemli ve anlamlı yapmaktadır. Bu kapıya da Batı Kapısı ya da Uygarlık kapısı
adı verilebilir. Bu kapı sanayileşmedeki
öncülüğümüzü, bilime verdiğimiz değeri ortaya koyacak biçimde düzenlenmelidir.
Yoğurtçu kalesi ve çevresinde yapılacak düzenleme ile hem batı kapısı hem de Yoğurtçu
Kalesi önem kazanacaktır. Batı Kapısından
başlatılarak, demiryolu kıyısına yapılan fidanlıklarda kentimiz için hazır bir
güzellik oluşturmaktadır. Batı Kapısı
karayolu ile birlikte demiryolunu da içine alacak şekilde yapılmalı. Batı
Kapısı yapılırken, tren yolunun çift hat olacağı da dikkate alınmalıdır.
Kentin giriş ve çıkışlarına
yapılacak, Kibele Kapısı, Fatih Kapısı, Batı Kapısı ve Cumhuriyet Kapısı adlarını taşıyacak dört kapı ile,
Manisa’mızın tarihin her döneminde taşıdığı önem vurgulanmış olacaktır. Bu dört
kapı ile, Manisa’mızın köklü geçmişinden mutlu geleceğine köprüler kurulacak,
aydınlığa kapılar aralanacaktır. Kapılar kentimize yeni bir kimlik ve kişilik
kazandıracaktır.
Yazımın başında
belirttiklerimi bir kez daha yinelemek istiyorum. Manisa tarihin her döneminde
önemli bir yerleşim yeri olarak çıkmıştır karşımıza. Mitolojide yer almış,
günümüze kadar önemeni korumuştur.
Manisay, Tantalis’le, Tantalis kentinin kralı Tantalos’la, kızı Niobe ve
onun doğal kaya anıtı ile, yiğit oğlu Pelops’la, diğer oğlu Broetes’la ve yaptırdığı
Kibele kaya yontusu ve şehzadeleriyle anılıyor. Bunlar, Manisa için gerçekten
büyük zenginlik. Bu güne kadar yeterince değerlendiremediğimiz büyük zenginlik.
Hele, Görkemli Sipil Dağı. Hele verimli Gediz Ovası ve gelişen sanayisi ile son
yıllarda öne çıkıyor Manisa.
Şimdi bizim
yapmamız gereken, görkemli tarihimizi, doğal güzelliklerimizi kültürel
zenginliğimizi kültür sanat yapıları ile dört yöne, dört zamana açılan dört
kapı ile ortaya çıkarmaktır. Dört Kapı projesi bu nedenle hazırlanmıştır.
Haydi, hep
birlikte kentimize, kentimizin görkemli geçmişine ve aydınlık geleceğine
silinmez bir imza atalım. Dört Kapı Projesini
gerçekleştirerek tarihimize olan saygımızı kentimize olan sevgimizi gösterelim.
Manisa Birlik Başkanı
13 Ağustos 2013 Salı
Türkiye'de bir ilk "Obasya Turizm Geliştirme Kooperatifi Obasya Projesini Uyguluyor"

TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ
1. OBASYA KAMPİNG’ İNİN ANLAM VE AMAÇI:
Televizyon ve
internet gibi kitle iletişim kanalları ile hızla gelişen dijital teknoloji,
hızlı ulaşım imkanları dünyanın boyutlarını giderek küçülttü. Tüketim
toplumunun yoğun reklam kampanyaları ile desteklenen moda akımlarının yılda
birkaç kez değişen trendleri de buna eklenince binlerce yılda şekillenen yerel
ve bölgesel folklorik zenginlikler hızla yok olma sürecine girdi.
Toplumların yaşam
değerlerinin bütününü ve sosyolojik kimliklerini oluşturan folklor dünya kültür
mirasının mutlaka korunması gerekli önemli bir parçasıdır.
Obasya Projesi'ni
eğitimde ve kültür turizmi alanında son yıllarda geliştirdiğimiz yeni bir
yaklaşım (konsept kavram) olarak sunuyoruz. Bir turizm tesisini tarihin eski
bir kesitinde, mimarisi, üretim süreçleri, müziği, giysi ve yemekleri yani tüm
özellikleri ile içinde yaşanılan folklorik ve etnoğrafik unsurları çevreye
saygılı ve doğayla uyumlu olarak kurgulamak bu konseptin ana fikrini
oluşturmaktadır. Obasya Projesi bu yönü ile bir çevre koruma ve geliştirme
projesi olduğu kadar zamanda ve mekanda yolculuk sağlayan bir kültür ve turizm
projesidir.
Tarih ve folkloru
görerek, dokunarak ve içine katılarak yaşamak tarih, sosyal antropoloji ve
etnoloji eğitimleri için benzersiz bir atölye çalışması. Böyle bir "göçer
obası" yerleşimde tarihsel ve toplumsal yapıya mümkün olduğunca aslına
sadık kalarak düzenlenmiş bir mekanda gecelemek dönemin kostümlerini giyerek el
sanatı atölyelerindeki çalışmaları izlemek, hatta çalışmaya katılmak,
geleneksel mutfak ve müziklerle tanışmak, at gezileri ile doğanın içinde olmak
kültür turizmi açısından yeni bir yaklaşım olarak görülmekle ve Obasya
Kamping'de bu yaklaşım esas alınmaktadır.

OBASYA Projesi geniş
Avrasya Coğrafyasında yüzyılları kapsayan göçebe yaşamların günümüze dek uzanan
ve giderek kaybolan doğayla uyumlu ve devingen zengin deneyimlerinin yeni
malzemeler ve teknolojilerle 21. Yüzyıla uyarlanması ve yeniden yapılandırılmasıdır.
Kampingde, keçe ve kıl çadırlar kullanılacak, bir obanın geleneksel düzeni ve
günlük yaşamı içinde folklorik özellikleri korunmaya özen gösterilecektir.
2.2 Topak Ev (keçe yurt):

2.3 Topak
Ev (Yurt)'un Tarihsel Gelişimi:

Keçe yurt bugünde
Kırgız ve Kazak gibi hayvancılık uğraşını önemli ölçüde sürdüren Türk Halkları
ve Moğollar tarafından özgün biçimiyle korunarak kullanılmaktadır.
2.4 Anadolu Konar - Göçer Kültüründe Kıl Çadır:

Bu yarı göçerlikte
topak ev ya da diğer adı ile yurt, yerini taşınması ve kurulması daha kolay
olan ve ihtiyaca göre büyültülüp küçültülebilecek keçi kılından dokunmuş
çadırlara bıraktı. Kıl çadır dokumanın geniş gözenekleri ile iç mekanda hava
sirkülasyonu sağlıyor ama keçi kılı yağmur ve nemle genleşip su geçirmez hale
geliyordu.
3. OBASYA PROJESİ YUNT DAĞLARIDA KURULACAKTIR:

Manisa'nın Soma ve Kırkağaç, İzmir'in Kınık
ilçeleri ve kasabaları Yunt Dağları'nın kuzey eteklerinde bulunur. Bergama
ilçesi de Yunt Dağları'nın büyük bir kısmını içine alır.
Antik çağ coğrafyacısı Strabon'a göre, Yunt
Dağları'nın en eski adı Aspordenon[1] 'dur.

Obasya Kamping
Projesi gerçekleştirildiğinde, Yunt Dağlarında Turizmin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Manisa Yunt
Dağlarında, göçebe kültürlerinin ortak özelliklerini taşıyan topak evler
(yurt) ve kıl çadırlardan bir yerleşim oluşturulması düşüncesi, görüşmeler
yaptığımız Kazakistan ve Kırgızistanlı ilgililer tarafından da ilgiyle
karşılanmış ve projeye destek verileceği belirtilmiştir. ABD, Kanada, Çin ve
Kore tarafından benimsenen geleneksel "yurt" çadırlarına Türkiye'de daha
fazla gecikmeden sahip çıkmalıdır.
Projenin temel
amacı: Tarihi-arkeolojik hâzinelerle de dolu bu tabiat harikasının tabii,
coğrafi ve tarihi dokusunun dünyada ve yurdumuzda son yarım asırda birçok yerde
olumsuz örneklerini gördüğümüz biçimde beton yapılaşmalarla bozulmadan ve yok
olmadan kültür ve doğa turizmine açmak, halkımızın ve yöremize gelen tüm
insanların hizmetine sunmaktır.
Bu amaca ulaşmak
için, uzun araştırma ve tartışmalardan sonra bulduğumuz en uygun çözüm
atalarımızın binlerce yıldır Orta Asya'dan beri sürdüre geldiği göçebe yaşam
tarzı ve onun ayrılmaz bir parçası ve ana unsuru olan keçe yurt ve çadır
kültürüdür. Bu yolla tabiatı bozmadan ona zarar verip sömürmeden ve tüketmeden,
onunla uyum kurarak ve uzlaşarak onun nimetlerinden ve güzelliklerinden
yararlanabileceğimiz sonucuna vardık.

Modernleşmenin
olumlu olduğu kadar olumsuz, yıkıcı yönlerinin bu yaşam tarzını ve kültürünü
orada da tümüyle yok etmeden 21. yüzyılın sağladığı olanaklarla ve yeteneklerle
bütünleştirerek ve güçlendirerek canlandırmak ve çağdaş yaşam koşulları içinde
yenileştirerek işlevsel kılmak amacındayız. Bu amaçla Yunt Dağları'nda turizm
geliştirme projelerimizi atalarımızın binlerce yıllık yaşam deneyiminden
yararlanarak geliştirme kararındayız. Bu kararımızı hayata geçirmek turizm
girişimcilerimizin ve yatırımcılarımızın yararlanabilecekleri bir örnek
sunabilmek için S.S. Obasya Turizm Geliştirme Kooperatifi kurulmuştur. Proje
alanında, işbirliği yapacağımız ülke, üniversite ve ilgili kurum ve
kuruluşlarla, girişimcilerin katılımları ile Obasya Kampingin, konaklama ve
hizmet çadırları ile kurması sağlanacaktır. Anadolu Yörük kültürünün simgesi
olan kıl çadırlarla bütünleştirilecek Projenin başarısı ve gelişimi, oluşacak
turizm talebine göre uygulama işbirliği içinde geliştirilecek ve
olgunlaştıracaktır.
3.1. OBASYA Zaman Geçidi Müzesi Yerleşim Düzeni:
3.2. A. Giriş Kapısı ve Obaya Uzanan Yol

3.3. B. OBASYA Yerleşim Düzeni:
1. Keçe yurtlar araziye, arazinin eğim durumuna göre
yerleştirilerek, geleneksel oba düzeni kurgulanacaktır.
2. Büyük bir yurt müze sergi salonu olarak tamamen
orijinal yapısı, özgün iç dekorasyonunun keçe yaygıları, renkli desenlerle
bezeli mobilyaları, ataları simgeleyen keçeden yapılmış ufak heykeller
(tözler), metal plakalarla süslü ahşaptan veya seramikten kaplar, eyerler, at
koşum takımları ve diğer donanımlarla döşenecektir. Bu çadır Anadolu yörük
kültürünün Etnografya Müzesi niteliğinde olacaktır.
3. Çadır yurt
geleneğinin hala canlı olduğu Kazakistan, Kırgizistan v.b. ülkelerin
temsilcileri ile kurulan ilişkiler çerçevesinde o ülkelere kendi geleneksel
göçer kültürlerini tanıtabilecekleri ve yaşatabilecekleri büyük çadır mekanları
tahsis edilecektir.
Anadolu Yörük
kültürünün kıl çadırları arazinin meşe
ağaçları ile kaplı yamaçlarında oluşturulacak setler üzerine
kurulacaktır. Bu çok direkli geniş çadırlar tamamen otantik çizgide kilim,
cicim ve sili tekniği ile yapılmış dokumalarla döşenecektir. Çadırların biri
ikinci müze salonu görevini yüklenecek diğer çadırlar tesisin restoranı /
kafeteryası ve toplantı salonu olarak kullanılacaktır.
4. Diğer keçe yurtlar dış görünüşleri ile tamamen
orijinallerine uygun olacaktır. Ancak inşaatlarında kullanılacak prefabrik
malzemeler ve içlerindeki oturma ve yatak odası mekanları ve banyo ve wc.leri
ile birer bungalov niteliğini taşıyacaktır. İç dekorasyonlarında geleneksel
mobilya ve keçe yaygıların kullanılacağı bu obalar tesisin bungalovlarıdır.

6. Kamping içinde doğal görünümlü setlerle gölcükler
oluşturulacak yağmur suyu ile dolacak ve eksildikçe takviye edilecek su bu
gölcükler arasında şelaleler şeklinde akıtılıp pompalanarak tekrar başlangıç
noktasına yönlendirilecektir. Suyun sağladığı ses ve hareket obanın doğal
dokusunu güçlendirirken aynı zamanda atlar ve diğer hayvanların sulanmasında
kullanılacaktır.
7. Bu su kaynağı aynı zamanda kurak arazinin
ağaçlandırmasında kullanılarak çevre geliştirmesi sağlanacaktır.
4. 0BASYA'DA YAŞAM
- OBASYA Kampingini
tamamlayıcı Avrasya ülke pavyonları çalışanları geleneksel kostümleri
giyecektir. Konuklar istedikleri takdirde o ülke pavyonundan börk, papak gibi
başlıklar ile kaftan, kırbaç ve çizmeler ile bu kıyafetlerin aksesuarlarını
temin edip müze konseptine uyabilecektir.
-Oba çevresindeki
ağıllarda küçük bir koyun keçi sürüsü bulunacak, koyun kırkımı, süt sağımı,
peynir yapımı gibi hayvancılıkla ilgili üretimler obanın sergi düzeninin bir
parçası olacaktır.
-Oba girişinde yer
alan atlar isteyen konukların doğa gezilerinde de kullanılacaktır. Dekoru
tamamlamak için beslenen hayvanlar arasında bir çift deve de yer alacaktır.
-Avrasya ülke
pavyonları o ülkelerin geleneksel yiyecek ve içeceklerinin sunulacağı ülke
mutfakları ve restoranları olarak işlev ve hizmet göreceklerdir.
-Bu restoranlarda
yemekler tamamen folklorik menüden hazırlanacak ekmekler saç yufkası ve köy
tipi ev fırınlarındaki pişirilmesi için geleneksel üretim donanımları
kurulacaktır.
-Özel kıyafetleri ve
çalgıları ile ülke pavyonlarında o ülke müziklerine bu kültürlerin
enstrümanlarını icra eden müzisyenler,
destan okuyucular obanın kültürel etkinliklerinin bir parçası olacaktır.
-Oba çadırlarının
arasında kilim ve halı dokuma tezgahları, ağaç oymacı ve enstrüman yapımı
ustaları çalışacak ayrıca bir demirci atölyesi kurulacak işyeri çadırları
oluşturulacaktır. Periyodik programlar halinde keçe yapımı, deri ve ahşap
işlemeciliği vb. geleneksel sanatlar pazarlama olanakları sağlanarak
desteklenecektir. Ülke pavyonları da bu yönde özendirilecektir.
-Obanın kamping ve
otopark bölümünde kurulacak hediyelik eşya standında İç Asya'dan Anadolu'ya
kadar uzanan coğrafyanın kültürünü temsil eden takılar, küçük ev eşyaları, deri
ve keçe işleri ile dokuma ve işlemeler bulunacak ve pazarlanacaktır.
-Ülke pavyonlarında
(han çadırlarında) toplantı ve sunum salonunda video gösteri ile
bilgilendirmeler yapılacak o ülkelerin kendilerini tanıtmaları sağlanacaktır.
Kırgızistan Ankara Büyükelçiliği Kültür Ateşesi Sn. Alime Okayeva'nın Kazak
Profesörü Zeyneş İsmail'in Manisa ziyaretinde yaptığımız görüşmeler bu konuda
ümit verici başlangıçlar olmuştur.
-Ülke pavyonlarının
dış kenarlarının birine ahşap sütunlu kısa galeriler kurulup burada bu ülke
folklorunu ve göçebelerin, folklorik giysileri ve kırsal yaşamları ile
tanıtacak panolar sergilenecektir. Ülke pavyonlarının geliştirilmesinde o ülke
büyükelçilikleri ve konsoloslukları, Türkiye'deki öğrenciler ve yurttaşları
kadar Belediyemizin kardeş kentler uygulamalarından destek alınacaktır.
OBASYA’DA ŞENLİKLER DÜZENLENECEK
OBASYA’DA MÜZİK
ALETLERİ ÜRETİLİP PAZARLANACAK

OBASYA’DA OKÇULUK
EĞİTİMLERİ VERİLECEK,
TURNUVALAR DÜZENLENECEK
5. PROJE HEDEFİ
Projenin hedefi
unutulan ya da ders kitaplarının kalıpları içine sıkışan geleneksel ve kültürel
değerlerimizi içinde yaşayarak öğretmek
kardeş halk ve devletlerle ortak noktalarımızı hatırlatmaktır. Bu ana hedefin
dışında OBASYA Kamping sunduğu pastoral yaşam kesimi ile kent insanının koptuğu
doğa ile bütünleştirmeyi, çocukları ekoloji ve çevre koruma konularında
eğitmeyi amaçlamaktadır. Bu geniş perspektifi ile OBASYA Projesi tarihe ve
doğaya içten bir davettir.
Tümüyle ahşap, keçe
ve keçi kılından yapılmış malzemelerle oluşan yurt ve çadırların, depremden
zarar görmeyeceği için, OBASYA Kampingi Depremde, hazır Toplantı ve Konaklama
mekanlarıyla Manisa Kriz Yönetim Merkezi olarak kullanılabilir. Bu yönüyle de
OBASYA Projesi deprem kuşağı içinde yer alan ve sık sık deprem felaketleri
yaşayan ülkemizde kentlerimiz için örnek teşkil edecek yeni bir uygulama
olacaktır.
6. PROJE EVRELERİ
Proje uygulaması ilk
evrede, ulaşım aydınlatma ve su altyapı tesisleri kurulacaktır. Giriş ve çevre
düzenlemeleri yapılacak , konaklama için yurtlar yapılacaktır.
Proje bu ilk
kurulumdan sonra iç ve dış turizmden gelecek talep gerçekleşmelerine göre
yıllık programlar ile bu kapasite ek yaptırımlarla genişletilecek ve iktisaden optimal ölçek yakalanacaktır.
Projenin çok önemli diğer gelişim ekseni ise ülke
pavyonları olacaktır. İlk evreden sonra şimdiden Kazaklar ve Kırgızlar ile
kurduğumuz iletişim ile bu ülke pavyonları 2. evrede oluşturulabilecektir.
Manisa Valiliği ve Belediyesi'nin etkin desteği ve ilgili Bakanlıklar nezdinde
girişimleri sayesinde diğer ülke pavyonları da ileriki evrelerde kurulduğu
takdirde başarılı bir örneğini ABD Orlando Kentinin Disneyland bölgesinde
gördüğümüz Dünya Ülkeleri Parkı, göçer ( nomadic) kültürleri çerçevesinde
Manisa'da süreç içinde geliştirilebilecektir. Orlanda Modeli Obasya Projesi'nin
geleceğe dönük parlak bir gelişim ekseni olabilir.
Projede optimal
ölçeğe ulaşabilmek için düşündüğümüz bir diğer eksen önce sahillerimizde şimdi
ise yaylalarımızda doğa tahribatına ve betonlaşmaya yol açan yazlık konut
kooperatifçiliğinin doğayla uyumlu, çevreye saygılı çadır-konut konseptine
uyarlanması olacaktır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)