14 Ağustos 2013 Çarşamba

Manisa'ya Dört Kapı

Dört Kapı Manisa'ya Yakışır

Dört Kapı Manisa'ya Kimlik Kazandırır

 

Geçmişe dönüp baktığımızda, Manisa’nın tarihin her döneminde, farklı yönleriyle öne çıkan, önemli bir yerleşim yeri olmayı başarmış bir kent olduğunu görüyoruz.

Yaşadığımız kent ve çevresinin ilk çağlardan günümüze uzanan, mitolojide yer bulan, görkemli bir geçmişi var.

Uygun iklim koşulları, zengin bitki örtüsü, doğal güzelliği, tarihi zenginliği ve konumu Manisa’yı öne çıkarmaya yetmiş yıllar boyu.

Bu Kentin Sakini Değil Sahibiyiz

Şimdi bu kentte yaşayanlar olarak bize düşen görev:
 “Bu kentin sakini değil sahibiyiz” diyerek,  kentimizin görkemli geçmişini, tarihi kültürel zenginliğini ve doğal güzelliklerini öne çıkararak, var olan güzellikleri çoğaltıp koruyarak, Dünya’ya tanıtmak ve kentimizi bir dünya kenti yapmaktır.

Manisa tarihin her döneminde önemli bir yerleşim yeridir dediğimize göre, bu savımızı yeni eserlerle ortaya koymalı ve öne çıkarmalıyız.  Bunu başardığımızda,  kentimiz hak ettiği ilgi ve desteği mutlaka görecektir.

Kendini kentin sakini değil sahibi olarak gören bir Manisalı olarak, Manisa’nın tarihin her döneminde önemli bir yerleşim yeri olduğunu çarpıcı biçimde ortaya koyacak MANİSA’YA DÖRT KAPI önerimi paylaşmak istiyorum istiyorum.

Projemizin Adı:

Dört Yön, Dört Zaman, Dört Kapı
Kısaca; Manisa'ya Dört Kapı Poojesi

Manisa’nın dört girişine dört kapı yapılıp,  bu kapılara aşağıdaki isimler verilmeli.


  • BEREKET KAPISI ya da KİBELE KAPISI
  • FATİH KAPISI
  • CUMHURİYET KAPISI
  • BATI KAPISI ya da UYGARLIK KAPISI


Yukarıda adlarını saydığımız kapılardan birisi olan CUMHURİYET KAPISI’nn yapımı tamamlandı.

Kentin İzmir yönündeki ormanla buluştuğu noktaya, Önceki Valilerimizden Sayın Muzaffer Ecemiş döneminde yapımına başlanılan ve sonraki valilerimizin katkıları ile tamamlanan Kuva-i Milliye (Ulusal güçler) ve Cumhuriyet Anıtı’nın bulunduğu kent girişi, kentimizin Cumhuriyet Kapısıdır.  Anıt Cumhuriyet Kapısının belirleyici simgesi olmuştur.

Manisa’nın dört yönüne yapılacak dört kapı Manisa’nın geçmiş ve gelecekle buluşma noktaları, tarihe açılan zaman tünelleri ve geleceğe bırakacağımız kültürel mirasımız olacaktır.

Kentler iz bırakan insanları, yapıları ve doğal güzellikleri ile anılırlar. Manisa, yapımları gerçekleştirildiğinde kapıları ile de anılacaktır. Bu kapıların ilki olan Cumhuriyet Kapısı’nın yapımına öncülük eden önceki  Manisa Valilerinden Sayın ECEMİŞ ve emeği geçenler hiç unutulmayacaktır.

Yerel bir gazete olan Denge gazetesinde yazdığım, Manisa’ya Dört Kapı başlıklı köşe yazımı okuyan Manisa Valisi Sayın ECEMİŞ “Manisa kapıları projenizi çok beğendim, bu proje ile yakından ilgileniyorum. Kapıların ilki olacak olan Cumhuriyet kapısının yapımını Kuva-i Milliye (Ulusal güçler) ve Cumhuriyet Anıtı ile başlatıyorum” dedi ve anıtın yapımı gerçekleştirildi. Bu alanda çevre yolu bağlantılarının durumu netleştiğinde, Karaçay’ın kirlenmeyen suyu biraz daha zenginleştirilerek güzel bir gölet oluşturulabilir. Göletten alınacak su pompa yoluyla anıtın arka tarafındaki kayalardan aşağıya akıtılarak yeni bir düzenleme yapılabilir. İzmir Manisa yolunun anıta kadar olan bölümünün iki yanı zakkum dikilerek yeşillendirilebilir. Dikilecek zakkumlar hem güzel bir görüntü hem de yangına karşı koruma bandı oluşturacaktır.

Kentlerin adıyla özdeşleşen, birlikte anılan kişiler kurumlar yapılar vardır.  Nene Hatun dediğinizde aklınıza Erzurum gelir.  Anıttepe Ankara ile özdeştir. Bu konuda sayfalar dolusu örnekler sıralayabiliriz.  Manisa’mızla da özdeşleşen kişiler kurumlar yapılar vardır.  Köklü geleneğimiz Mesir Manisa ile birlikte anılır.  Niobe Kayası, Kibele Kaya Yontusu, Görkemli Sipil Dağı, Şehzadeler, Manisa Lalesi, Tarzan’ımız hep Manisa ile birlikte anılmaktadır. Bazı kentlerimizde de adı anılan kapılar vardır.  Birçok kentin girişleri farklı biçimlerde düzenlenmiş ve kapı olarak adlandırılmıştır. Toprak altından gün yüzüne çıkarılan kentlerde de, kentlerin girişlerini belirleyen kapılar karşımıza çıkmaktadır. Geçmişte kapılar ve duvarlar güvenlik gerekçesi ile yapılırdı. Manisa’ya önerdiğimiz kapılar,  kapatmak için değil, Manisa’yı geçmişe ve geleceğe açmak için yapılacak. Manisa’nın köklü geçmişinden mutlu geleceğine köprüler kurmak için yapılacak.  Düşünün bir kere, kentin girişinde karşınıza görkemli bir anıt çıkıyor.  Girişin ve anıtın çevresinde güzel bir çevre düzenlemesi yapılmış. Arabanızı park edebileceğiniz yer bulmakta güçlük çekmiyorsunuz. Kentle ilgili bilgileri alabileceğiniz görevliler ve ellerinde size verebilecekleri dokümanlar var. Birkaç biblo, birkaç paket mesir macunu alabiliyorsunuz. Ne güzel değil mi? Kente girerken ve kentten çıkarken olumlu düşüncelerle ayrılıyorsunuz. Kentin geçmişinin yanında geleceği de film şeridi gibi geçiyor gözlerinizin önünden.  Bu nedenle, kapı düzenlemeleri öncelikle yapılmalı. Sayın Ecemiş’in girişimi ile Cumhuriyet Kapısının gerçekleştirilmiş olması diğer kapılarında yapılabileceğine ilişkin umutlarımızı güçlendiriyor.

Kapı olarak düzenlenebilecek öyle güzel noktalar var ki, Dört kapı için dört hazır nokta girişimin başlatılmasını bekler durumda. Aslında, Cumhuriyet kapısı ile bu güzel proje başlatıldı.

İnsanlar gelirler giderler, doğarlar, yaşarlar, ölürler. Ancak kimilerinin adları ve anıları sürekli yaşar.  Dileğimiz,  dört kapıdan birisi yapıldığına göre, diğer üçünün zaman içinde yapılmasıdır. Ve bu kapılarla birlikte yapanların da adlarının ve anılarının yaşamasıdır.   

Kapılardan birincisi yapıldı. Cumhuriyet Kapısı tamamlandı. Doğal yapı, kapı görünümünü kolaylaştırıyor. Burada yapılan düzenlemeye 8 Eylülde düşmanın İzmir’e doğru sürülüp 9 Eylül’da denize dökülmesi ve cumhuriyete giden yolun açılması nedeniyle Cumhuriyet Kapısı  adı uygun düşüyor.


Bereket ya da Kibele Kapısı
İkinci kapı,  Turgutlu yolu üzerindeki Akpınar Tesislerinin bulunduğu alanda yapılmalıdır. Bu kapıya ya Kibele Kapısı ya da Bereket Kapısı adı verilebilir.  Akpınar Tesisleri Kibele Kapısının yapımını kolaylaştıracaktır. Kibele Kapısı, Akpınar Tesislerine olan ilgiyi artıracak, kentimizin mitoloji içindeki önemini ortaya koymamıza fırsat tanıyacaktır. Akpınar Tesislerinin güneyinde bulunan Kibele kaya yontusunun da çevre düzenlemesi tamamlanmalı, Akpınar Tesisleri ile bütünleştirilmelidir. Kibele ya da Bereket Kapısı, kentimizin ilk çağlarda da önemli bir yerleşim yeri olduğunun simgesi olacaktır.

Önerim. Akpınar Tesisleri girişine, içi, Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenen eserlerin, kopyalarının sergilenebileceği salon biçiminde yapılacak büyük bir Kibele Anıtıdır.
 
 

Fatih Kapısı

 
Üçüncü kapı önerisi Gediz Köprüsünün bulunduğu noktadır.  Yapılaşmanın bu kapıların dışına taşmaması da sağlanarak, hem tarım hem de orman alanları korunmuş olacaktır.  Gediz köprüsünün bulunduğu nokta, Fatih Kapısı olarak düzenlenmelidir.  Kente bu noktadan girenlere,  Şehzadeler kentine girdikleri anıtlarla gösterilmeli.  Fatih anıtı bu alanda yaptırılarak, O’nun bir çağdan bir çağa ve yerleşik topluma, kentliliğe geçişin simgesi olduğu vurgulanmalıdır. Bunun için anıt tasarımcıları ile ortak çalışma yapılmalı. Hatta bu konuda bir yarışma açılması bile düşünülebilir. Kente giren ve çıkanlar, Cumhuriyet kapısında ve Fatih kapısında mola vererek, kentimizden hem olumlu görüşlerle ayrılırlar hem de alışveriş yaparak, konaklayarak kentimizin ekonomisine katkıda bulunurlar. Kapıların bulunduğu yerlere kentimizin yerleşim planları da eklenmelidir.

Batı Kapısı Ya Da Uygarlık Kapısı

Dördüncü kapı, giderek önemi artan, kentimizin gelişme aksına paralel biçimde uzanan Menemen Yolu üzerine yapılmalıdır.  Üniversite yolunun bu yola bağlanması,  sanayileşmenin ve kentleşmenin batıya doğru gelişmesi bu kapıyı da önemli ve anlamlı yapmaktadır.  Bu kapıya da Batı Kapısı ya da Uygarlık kapısı adı verilebilir.  Bu kapı sanayileşmedeki öncülüğümüzü, bilime verdiğimiz değeri ortaya koyacak biçimde düzenlenmelidir. Yoğurtçu kalesi ve çevresinde yapılacak düzenleme ile hem batı kapısı hem de Yoğurtçu Kalesi önem kazanacaktır.  Batı Kapısından başlatılarak, demiryolu kıyısına yapılan fidanlıklarda kentimiz için hazır bir güzellik oluşturmaktadır.  Batı Kapısı karayolu ile birlikte demiryolunu da içine alacak şekilde yapılmalı. Batı Kapısı yapılırken, tren yolunun çift hat olacağı da dikkate alınmalıdır. 

Kentin giriş ve çıkışlarına yapılacak, Kibele Kapısı, Fatih Kapısı, Batı Kapısı ve Cumhuriyet Kapısı  adlarını taşıyacak dört kapı ile, Manisa’mızın tarihin her döneminde taşıdığı önem vurgulanmış olacaktır. Bu dört kapı ile, Manisa’mızın köklü geçmişinden mutlu geleceğine köprüler kurulacak, aydınlığa kapılar aralanacaktır. Kapılar kentimize yeni bir kimlik ve kişilik kazandıracaktır.

Yazımın başında belirttiklerimi bir kez daha yinelemek istiyorum. Manisa tarihin her döneminde önemli bir yerleşim yeri olarak çıkmıştır karşımıza. Mitolojide yer almış, günümüze kadar önemeni korumuştur.  Manisay, Tantalis’le, Tantalis kentinin kralı Tantalos’la, kızı Niobe ve onun doğal kaya anıtı ile, yiğit oğlu Pelops’la, diğer oğlu Broetes’la ve yaptırdığı Kibele kaya yontusu ve şehzadeleriyle anılıyor. Bunlar, Manisa için gerçekten büyük zenginlik. Bu güne kadar yeterince değerlendiremediğimiz büyük zenginlik. Hele, Görkemli Sipil Dağı. Hele verimli Gediz Ovası ve gelişen sanayisi ile son yıllarda öne çıkıyor Manisa.

Şimdi bizim yapmamız gereken, görkemli tarihimizi, doğal güzelliklerimizi kültürel zenginliğimizi kültür sanat yapıları ile dört yöne, dört zamana açılan dört kapı ile ortaya çıkarmaktır. Dört Kapı projesi bu nedenle hazırlanmıştır.

Haydi, hep birlikte kentimize, kentimizin görkemli geçmişine ve aydınlık geleceğine silinmez bir  imza atalım. Dört Kapı Projesini gerçekleştirerek tarihimize olan saygımızı kentimize olan sevgimizi gösterelim.

 Mustafa PALA
Manisa Birlik Başkanı

 

 

 

Hiç yorum yok:

 
back to top