15-22
Nisan 2015 tarihlerinde 39'ncu Haftası Etkinlikleri düzenleniyor.
Hafta nedeniyle düzenlenecek etkinliklerde, Manisa Turizmini konuşacağız.
20 Nisan'da Yunt Dağı'nda bulunan Obasya Yerleşkesinde, hem Obasya'yı tanıtacağız hemde, Turizmden beklentilerimizi dile getireceğiz.
Hafta nedeniyle düzenlenecek etkinliklerde, Manisa Turizmini konuşacağız.
20 Nisan'da Yunt Dağı'nda bulunan Obasya Yerleşkesinde, hem Obasya'yı tanıtacağız hemde, Turizmden beklentilerimizi dile getireceğiz.
Manisa
sanayide ve tarımda önemli gelişmeler sağlamış bir kent olmasına rağmen, turizmde
yeterince gelişemediğini, çalışmaların
yeterli olmadığını dile getirmeliyiz. Manisa’da mutlaka Turizm Seferberliği başlatılmalı
ve çalışmalar kesintisi sürdürülmeli. Seferberliğin amacı : “Çok önemli tarihi,
kültürel, doğal ve beşeri zenginliklere sahip Manisa’yı, tüm toplum kesimlerini
kapsayan bir seferberlik anlayışıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenen
2023 TÜRKİYE TURİZM VİZYONU hedefleri doğrultusunda MARKA İL yapmak.” olmalı.
Manisa'nın
turizm için önemli artıları var. Çok önemli doğal, tarihi, kültürel ve beşeri
zenginliklere sahip olması, Bölgenin tek
“Şehzadeler Şehri” olması, Türkiye ve Dünya çapında ilklere ve enlere
sahip olması, İzmir, Efes, Bergama, Kuşadası, Pamukkale gibi turizm
destinasyonlarına yakınlığı, Önemli ulaşım koridorlarının güzergahında olması,
gelişmiş ulaşım altyapısı, gündemde olan İzmir-İstanbul otoyol, Çandarlı
Limanı, hızlı tren vb. projelerin güzergahında yada yakınında olması, Hava alanı, liman ve denize
yakınlığı, İklim ve ekoloji avantajı, flora-fauna zenginliği, üzüm, zeytin,
kiraz v.b. üretimindeki lider konumu, Kendi bünyesinde ve yakınında gelişmiş
sağlık kuruluşlarının varlığını artılarımız
olarak sayabiliriz. Bu kadar çok artı varken, sonuç nasıl eksi oluyor bunu düşünmemiz
gerekiyor. Sıralanan artılar Manisa’nın Marka Kent olma yolunda ilerlemesini
kolaylaştıracaktır diye düşünmeliyiz.
Manisa’da
öne çıkan birçok simge ve sembol var. Şehzadeler Şehri, Osmanlı Eserleri,
Mesir, Manisa Bezi, Mevlevihane, Geleneksel el sanatları, Musiki, mehter, Sipil
Dağı, Magnesia, Manisa Lalesi, Yılkı atları, Endemik bitki türleri, Dağcılık,
Yamaç Paraşütü, Sardes, Bintepeler, 26 bin yıllı Ayak izleri, Termal Turizm,
Göller, Aigai, Mitolojik zenginlik, Niobe, Kibele, Tantalos. Yanık Ülke
Katakekaumene, Peri bacaları, Kula evleri, Yunus Emre Köyü. Halı ve kilim
dokumacılığı ve bu listeye yeni katılan OBASYA var. Bu listeden ilgi çekecek
hikayeler üretebiliriz.
Sadece
Turizm Haftasında değil, Kayayı delen damlanın gücünün sürekliliğinden
geldiğini bilerek, sabır ve kararlılıkla bıkmadan usanmadan defalarca her zaman
turizmi dile getirmeliyiz. Turizm etkinlikleri düzenlemek için Turizm Haftasını
beklemek gerekmez.
Manisalıların
aidiyet duygusundaki zayıflık ve birlikte iş görme alışkanlığının yeterince
gelişmediğini söyleyenleri haksız çıkarmalıyız. Böyle olsaydı Obasya Projesini
gerçekleştiremezdi. Yeni Manisa'yı kuramazdık demeliyiz. Umutsuzluğa gerek yok.
Manisa’nın Turizm Seferberliğini başlattığımızda başarıyı mutlaka
yakalayacağız. Birlikte inanırsak, birlikte çalışırsak, başarılı olacağımızdan hiç kuskunuz olmasın. Manisa
Tarımda ve Sanayide olduğu gibi Turizmde de adını mutlaka duyuracaktır. Manisa
mutlaka bir gün MARKA KENT olmayı başaracaktır. Manisalılar olarak bize düşen görev birlikte
çalışmak, çalışanlara destek olmaktır.
Bu köşe yazısı 20 Nisan'da Obasya'da yapacağım sunumun kısa bir özeti gibi oldu sanki. Turizm Haftası, Manisa'nın Turizm Seferberliği yolunda yeni adımlar atmamızı, Obasya lokomotifine yeni vagonlar eklememizi kolaylaştıracaktır...
Bu köşe yazısı 20 Nisan'da Obasya'da yapacağım sunumun kısa bir özeti gibi oldu sanki. Turizm Haftası, Manisa'nın Turizm Seferberliği yolunda yeni adımlar atmamızı, Obasya lokomotifine yeni vagonlar eklememizi kolaylaştıracaktır...
Turizm
Haftamız ve başlayan turizm seferberliğimiz kutlu olsun...