17 Nisan 2015 Cuma

MANİSA'NIN TURİZM SEFERBERLİĞİ

TURİZM HAFTASI
15-22 Nisan 2015 tarihlerinde 39'ncu Haftası Etkinlikleri düzenleniyor.
Hafta nedeniyle düzenlenecek etkinliklerde, Manisa Turizmini konuşacağız.
20 Nisan'da Yunt Dağı'nda bulunan Obasya Yerleşkesinde, hem Obasya'yı tanıtacağız hemde, Turizmden beklentilerimizi dile getireceğiz.
Manisa sanayide ve tarımda önemli gelişmeler sağlamış bir kent olmasına rağmen, turizmde yeterince  gelişemediğini, çalışmaların yeterli olmadığını dile getirmeliyiz. Manisa’da mutlaka Turizm Seferberliği başlatılmalı ve çalışmalar kesintisi sürdürülmeli. Seferberliğin amacı : “Çok önemli tarihi, kültürel, doğal ve beşeri zenginliklere sahip Manisa’yı, tüm toplum kesimlerini kapsayan bir seferberlik anlayışıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenen 2023 TÜRKİYE TURİZM VİZYONU hedefleri doğrultusunda MARKA İL yapmak.” olmalı.
Manisa'nın turizm için önemli artıları var. Çok önemli doğal, tarihi, kültürel ve beşeri zenginliklere sahip olması, Bölgenin tek  “Şehzadeler Şehri” olması, Türkiye ve Dünya çapında ilklere ve enlere sahip olması, İzmir, Efes, Bergama, Kuşadası, Pamukkale gibi turizm destinasyonlarına yakınlığı, Önemli ulaşım koridorlarının güzergahında olması, gelişmiş ulaşım altyapısı, gündemde olan İzmir-İstanbul otoyol, Çandarlı Limanı, hızlı tren vb. projelerin güzergahında yada  yakınında olması, Hava alanı, liman ve denize yakınlığı, İklim ve ekoloji avantajı, flora-fauna zenginliği, üzüm, zeytin, kiraz v.b. üretimindeki lider konumu, Kendi bünyesinde ve yakınında gelişmiş sağlık kuruluşlarının varlığını  artılarımız olarak sayabiliriz. Bu kadar çok artı varken, sonuç nasıl eksi oluyor bunu düşünmemiz gerekiyor. Sıralanan artılar Manisa’nın Marka Kent olma yolunda ilerlemesini kolaylaştıracaktır diye düşünmeliyiz.
Manisa’da öne çıkan birçok simge ve sembol var. Şehzadeler Şehri, Osmanlı Eserleri, Mesir, Manisa Bezi, Mevlevihane, Geleneksel el sanatları, Musiki, mehter, Sipil Dağı, Magnesia, Manisa Lalesi, Yılkı atları, Endemik bitki türleri, Dağcılık, Yamaç Paraşütü, Sardes, Bintepeler, 26 bin yıllı Ayak izleri, Termal Turizm, Göller, Aigai, Mitolojik zenginlik, Niobe, Kibele, Tantalos. Yanık Ülke Katakekaumene, Peri bacaları, Kula evleri, Yunus Emre Köyü. Halı ve kilim dokumacılığı ve bu listeye yeni katılan OBASYA var. Bu listeden ilgi çekecek hikayeler üretebiliriz.
Sadece Turizm Haftasında değil, Kayayı delen damlanın gücünün sürekliliğinden geldiğini bilerek, sabır ve kararlılıkla bıkmadan usanmadan defalarca her zaman turizmi dile getirmeliyiz. Turizm etkinlikleri düzenlemek için Turizm Haftasını beklemek gerekmez.  
Manisalıların aidiyet duygusundaki zayıflık ve birlikte iş görme alışkanlığının yeterince gelişmediğini söyleyenleri haksız çıkarmalıyız. Böyle olsaydı Obasya Projesini gerçekleştiremezdi. Yeni Manisa'yı kuramazdık demeliyiz. Umutsuzluğa gerek yok. Manisa’nın Turizm Seferberliğini başlattığımızda başarıyı mutlaka yakalayacağız. Birlikte inanırsak, birlikte çalışırsak, başarılı  olacağımızdan hiç kuskunuz olmasın. Manisa Tarımda ve Sanayide olduğu gibi Turizmde de adını mutlaka duyuracaktır. Manisa mutlaka bir gün MARKA KENT olmayı başaracaktır.  Manisalılar olarak bize düşen görev birlikte çalışmak, çalışanlara destek olmaktır.

Bu köşe yazısı 20 Nisan'da Obasya'da yapacağım sunumun kısa bir özeti gibi oldu sanki. Turizm Haftası, Manisa'nın Turizm Seferberliği yolunda yeni adımlar atmamızı, Obasya lokomotifine yeni vagonlar eklememizi  kolaylaştıracaktır...

Turizm Haftamız ve başlayan turizm seferberliğimiz kutlu olsun...




Hiç yorum yok:

 
back to top