27 Aralık 2013 Cuma

Belediye Memurları

Belediye Başkanını “Vezir” de eden “Rezil” de eden, belediyenin çalışanlarıdır… 
Memur yapısı gereği “hayır” demeye eğilimlidir.  “Hayır” dedi mi, sorumluluk yüklenmemiş, iş yapmamış olur. Memur “hayır” demeye eğilimlidir ama yurttaş (seçmen) kendisine hayır denilmesinden hiç hoşlanmaz ve faturayı hayır diyen memura değil başkana keser…

Yurttaş kendisine “mazeret üretilmesin marifet gösterilsin” ister.
Mevzuatımızı memurlar hazırladığı için, mevzuatın içinde “hayır” demenin ipuçlarını kolayca bulabilirler.  Eğer içinden “evet” demek geçiyorsa, onun da ipuçları vardır aynı mevzuat içinde. Önemli olan niyet, hayır diyeceksen de evet diyeceksen de mevzuatın içinde uygun bir cümle bulursun.


Her belediye memurunun gönlünde yatan bir başkan adayı vardır aslında. Çalışmasını gönlüne yatan aslana göre programlar memurlar. Bu aslan mevcut başkan değilse, işi yavaşlatır. Yavaşlattığını da gönlünde yatan aslana hissettirir. Bilgi uçurur belge uçurur, adamlarına şirin görünür.

Aday olan mevcut başkanların işi kolay gibi görünse de aslında, diğer adaylardan daha zordur.  Eğer seçimin sonucunu mevcut başkan ”banko seçilir” olarak görüyorlarsa, tüm memurlar canavar kesilir. Seçimden azıcık kuşkuları varsa, izin almalar, rapor almalar, “hayır” demeler, “ takoz koymalar”  çoğalır. 

Aslında, tüm uygar ülkelerde yapılacak işlerin tümü açık ve anlaşılır biçimde tanımlandığından, memurun “hayır” demesi, sorumluluktan kaçması söz konusu olmaz. İş yaptırmak için torpil aranması, geri kalmış toplumlarda olur genellikle…

Memurumuz, neden “hayır” dediğini öyle güzel anlatır ki, sizin bile inanasınız gelir…
Ülkemizde, iş yapmayan memurun cezalandırıldığını gördünüz mü hiç?  Yanlış yapan cezalandırılır ama yapmayan hiç cezalandırılmaz.  “Salla başı al maaşı” sözü boşuna söylenmemiştir.

Belediyelerde “İsteğin yerine getiremiyoruz” denildiğinde,  boynunu büküp ayrılanların sayısı giderek azalıyor.  Yurttaş “neden” demeyi, yargıya gitmeyi öğrendi artık. Yurttaş hak aramayı biliyor. Memurun her dediğinin doğru olmadığını bilenlerin sayısı giderek artıyor. Ve bunlar akıllı seçmen sayılıyor. Kimi iş yapar,  kim sözünü memura dinletir, kim memurun sözünden çıkmaz bunu iyi biliyor.


Memur “hayır” derken, işe takoz koyarken, yönetici ona “evet” demeyi öğretendir.  İyi başkan memurun yönetimine giren değil, memurlarını yönetendir.  Bu nedenle, her başkanın ve her adayın mutlaka işi iyi bilen danışmanları olmalıdır. Olmalıdır ki, söz söylerken ve iş yaparken hata yapmasınlar. Başkanlık işi kadro işidir. İyi kadron varsa başarılı olursun, yoksa,  yoksa ne olursun? Cevap kısa, yok olursun.

Hiçbir yurttaş işim yapılmadı diye, işini yapmayan memura kızamaz, çünkü onun amiri değildir, maaşını veren değildir. Ancak, işi yapılmayan yurttaş belediye başkanına kızar, basın toplantısı yapar, dava açar ve oy vermez, kendisi oy vermeyeceği gibi, çevresinin de oy vermemesi için çalışır. Memurun güler yüzlüsü, evet demeyi bileni iş göreni, başkanın yüzünü güldürür. Benden söylemesi…

Mustafa PALA
27.12.2013

Hiç yorum yok:

 
back to top