Geçtiğimiz yıllarda, Manisa Tarzanı'mızı 31 Mayıs 5 Haziran tarihleri arasında düzenlenen "Manisa Tarzanı Çevre Günleri" etkinlikleri ile anıyor, adını ve anısını yaşatmaya çalışıyorduk. Yıllardır Manisa Tarzanı ve Çevre Günleri etkinliği yapılamıyor. Her yıl bir neden bulunda etkinliğin yapılamayışı için son iki yıldır neden Korona Salgını oldu.
Beş gün süren
etkinliğin bir güne düşürüldüğü yıllar da oldu. Manisa Tarzanı ve Çevre günü
etkinlikleri bir güne indirildiğinde Hatuniye Camiinde mevlüt okutuldu birde
Tarzanın mezarı ziyaret edildi. Bunlar Tarzan’ı anlamaya anlatmaya yeter mi?
Bence yetmez. Manisa Tarzanı yeni kuşaklara bir günde bu etkinliklerle
anlatılamaz. “Manisa Tarzanı ve Çevre Günleri” denildiğine göre etkinlikler 5 Haziran’a
kadar sürmeli. Geçtiğimiz yıllarda, ağaç dikme etkinlikleri yapardık. Güzel
bahçe yarışmaları düzenlerdik. Sergiler açardık. Televizyon söyleşileri
paneller yapılırdı. Çevre temizliğine çıkılırdı. Yürüyüşler yapılırdı. Yılın
Tarzanı belirlenirdi. Neredeeeeen nereyeeeeee, beş günden bir güne. Bence
Manisa Tarzanı konusu önemine yaraşır bir özenle ele alınmalı. Tarzan
unutulmamalı unutturulmamalı. Yerel Televizyonlarımızın Manisa Tarzanı için
söyleşiler düzenlemesi programlar yapmasına korona engel olmaz ki.
Manisa Tarzanı adı ve
anısı yaşatılmaya değer bir insan. Manisa Tarzanı için, bir tanımlama
yapmıştım. Yaptığım tanımlamayı sürekli yinelemekten keyif alıyorum. Tarzan
kime denir? Sorusuna kısa bir yanıt bulmuştum: Tarzan es geçileni iş edinen kişiye
denir. Yeşillendirme es geçilirken, Ahmeddin Carlak iş edinmiş ve Manisa
Tarzanı olmuş. Yaşadığımız Dünyada, bırakın Dünya'yı yakın çevremizde o
kadar çok es geçilen iş var ki, birini de siz iş edinin ve o konunun Tarzanı
olun. Çevre Tarzanı olun. Eğitim Tarzanı olun. Sosyalleşme Tarzanı olun.
Barışın, Dostluğun, Kardeşliğin İşbirliği ve Dayanışmanın Tarzanı olun. Bakın
çevrenize es geçileni iş edinin Tarzan olun, sizin de adınız ve anınız
yaşatılsın. Es geçtiklerimizin arasına şimdi birde Manisa Tarzanı ve Çevre
Günlerini yazmalıyız. Manisa Tarzanı Çevre Günlerini es geçemeyiz,
geçmemeliyiz. Adı güzel kentimizle anılan Manisa Tarzanı es geçilemez.
Tarzanımızı önemine yaraşır bir özenle anmalıyız…
Manisa Tarzanı'mızın adını ve anısını yaşatmak için, araştıran öğrenen
öğrendiklerini paylaşan Hakkı Avan, Bedriye ve Haydar Aksakal kardeşler gibi
Tarzan üzerine yazmayı iş edinen dostlarımız var. Aslında onlar da bir Tarzan,
yaşadıkları bu kenti ve kentinin insanlarını tanıtmaya çalışıyorlar. Ben gücüm
yettiğince katkıda bulunmaya çalışıyorum. Yazıyorum çiziyorum. Filmin
yapılmasına katkıda bulundum. Tarzanı'nın heykellerini yaptırdım.
“Manisa Tarzanı”
adıyla üne kavuşan Ahmeddin Carlak 1899 yılında, o dönemde Osmanlı
İmparatorluğu sınırları içinde kalan, Irak’taki, Samarra kentinde doğdu.
Birinci Dünya Savaşına ve Kurtuluş Savaşına katıldı. Gösterdiği
yararlılıklar nedeniyle İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi. Ve Manisa’nın
yeşil Manisa olarak anılmasına ömrünü adadı. Yetmez mi? Cumhuriyetin ilk
yıllarında Manisa’ya geldi. Belediyede bahçıvan yardımcılığı görevini
üstlendi. Ağaç dikmeyi kutsal bir görev sayarak, hayatını Manisa’nın
yeşillendirilmesine adadı ve var gücüyle çalıştı. Yaz kış sadece siyah bir
şortla ve ayağında lastik bir pabuçla kentin sokaklarında, kendi diktiği ve
evlatlarım dediği ağaçların arasında dolaştı. Uzun saç ve sakalı, farklı
görünümü ve kişiliği ile Manisalıların sevgilisi oldu. Bir spor adamıydı;
Manisa Dağcılık Kulübü üyesi genç arkadaşlarıyla Ağrı, Cilo, Demirkazık,
dağlarına tırmandı. Gittiği her yerde büyük ilgi gördü. Manisa dışında
başka bir yerde yaşamayı hiç düşünmedi. Sinema tutkunuydu. Okumayı severdi.
Yeniliklere açıktı. Atatürk hayranıydı. Ulusal bayramlara göğsüne
bağladığı palmiye yaprağı üzerine İstiklal Madalyasını takarak katılırdı.
Bundan büyük bir gurur ve sevinç duyardı. Biz O’nu hiç unutmadık. Manisa
Tarzanı’nın adına ve anısına sahip çıkalım Manisa. O’nu bir gün değil her gün
analım.