Bende iki şey var yaşlanmayan
Yaşlanmayacak olan
Umut ve heyecan
İlkokulda hemen hemen tüm etkinliklerde şiirler okurdum.
Yüreğimin atışı hızlanır heyecanlanırdım.
İnanın 74 yaşına geldim, aynı heyecanı yaşıyorum.
İnsan her yaşta umudunu coşkusunu korumalı.
İnsan her yaşta sağlıklı olmak için çalışmalı.
İnsan çok yaşamak ancak yaşlanmamak ister.
Hastaneye gittiğimde, sıra numarası alırken, 65 ve daha üstü butonu koymuşlar. Demek ki, 65 yaş üstü yaşlı sayılıyor. Ben 74 yaşındayım ancak kendimi yaşlı saymıyorum.
Mutlu ve gelecekten umutlu yaşıyorum.
Yaşımı soranlara 1945 doğumluyum, 45 yaşındayım diyorum. Nasıl oluyor bu? dediklerinde de, 45 yaşında dondurdum diyorum. Öyle diyorum öyle hissediyorum.
Sosyal bir insanım, kulaklarınız ağır mı işitiyor? Hemen işitme cihazı alacaksınız. Gözlerinizde katarak mı var, aldırıp yerine akıllı mercek taktıracaksınız.
Sorun varsa, çözümde vardır.
Yaşlanma “ben artık yaşlandım” dediğinizde başlar.
Kendinizi genç ve dinamik hissetmeniz için, hep yapacak bir işiniz olacak. Kitap okumakta, resim yapmakta, sivil toplum örgütlerinde görev almakta, geziye çıkmakta bir iştir bence.
“Emekli oldum. Unumu eledim eleğimi astım” demeyeceksiniz. Hep bir işiniz olacak. Akşam yatarken yarın yapacağınız işleri düşünerek yatacaksınız ki, diri kalkasınız.
Biliyoruz ki, yaşamın sonunda ölüm gerçeği var. Hepimiz öleceğiz. Ancak, öleceğiz diye her gün stres yaşamamıza gerek yok.
Kendi yaptıklarımı ve yapmaya çalıştıklarımı yazayım şimdi:
Doğru olduğunu bildiğim halde yapamadıklarım da var elbet. Bunlar için kendimi üzmüyorum. Yapmaya çalışıyorum.
Gülmeyi ve güldürmeyi severim.
Yolda yürürken bile gülümserim. Gülümseme bulaşıcıdır bilirim.
Sorunlarımız olmaz mı hiç, olmaz olur elbet. Yaşam sorun çözme sürecidir. Sorunu tanımlayacaksınız. Çözebiliyorsanız çözeceksiniz. Çözemiyorsanız kafaya takmayacaksınız. Yapılması gerekenleri yaptım diyeceksiniz.
Seçenekli düşünürüm. Her iş için mutlaka iki-üç seçeneğim olur benim. Bir kapı kapalıysa, zorlayacağınız başka kapılarda olmalı.
Sorunlarınızı paylaşabildiğiniz arkadaşlarınız olsun. Arkadaşlarımın sorunlarını çözmek beni mutlu eder. Diyelim borç veriyorsunuz, verirken seviniyorsunuz, geri alırken seviniyorsunuz. Yardım alın yardım edin, sosyal insan olun.
Doğal yaşayın, fırsat buldukça kentten uzaklaşın. Dağlarda ormanlarda gezin.
Dalından kopardığınız meyveleri ve sebzeleri tercih edin. İşlenmiş ürünlerden uzak durun. Yüz metre kareyi geçmeyen bir bahçeniz olsun. Domatesi dalından koparmanın keyfini yaşayın. Hobi Bahçeleri diye bağırmaktan dilimde tüy bitti. Birer hobi bahçesi edinin. Çıplak ayakla toprağa basın.
Yoga yapın. Meditasyon yapın. Kırlarda gülümseyerek yürüyün. Sevdiklerinizle birlikte olun. Sizi yoran, geren kötümser insanlardan uzak durun. Benimde gördüğümde gerildiğim insanlar var, onlardan uzak kalmaya özen gösteriyorum. Gördüğümde yolumu değiştiriyorum.
Bol su için, az yiyin demiyorum bunu herkes söylüyor.
Hiçbir şeyi dert etmeyin dediğimde, “ne gamsız adamsın” diyorlar. Dert edinmenin bir yararını görmedim ki. Kafaya takmayın, takıntı yapmayın.
Sessiz ve karanlık bir ortamda rahat bir yatakta düzenli uyuyun. Gülümseyerek uyuyun. Gülümseme uyuduğunuzda yüzünüzde kalsın.
Kendinizi, sağlığınızı, arabanızı, evinizi, işinizi, gelirinizi başkalarıyla karşılaştırmayın. Ben çok varlıklı mutsuz, vasat gelirli mutlu ve sağlıklı insanları çok gördüm.
Nefes aldığınız her anın keyfini yaşayın. Sadeliğin güzelliğini keşfedin. Enerjinizi başkalarını çekiştirerek harcamayın. İhtiyacım olan her şeyim var deyin. Yoksa olur deyin.
İster inanın ister inanmayın, ben unutmak sağlıklı olmaktır derim hep. Unuttuğumda, belleğimde yeni bilgiler için yer açıldığını düşünürüm. Geçmiş sorunları isteyerek unuturum. Çevremdeki kişilerin geçmişteki hatalarını yüzlerine vurmam. Bu hem benim hem de karşımdakinin mutluluğunu bozar.
Kin ve nefreti yüreğinize yük etmeyin. En kıt kaynağımız olan zamanı, birisine kin duyarak harcamayın. Kendi geçmişinizle barış yapın ki, şimdiki zamanınızı bozmasın.
Hep yazılır söylenir yeri gelmişken bende yazayım: Pozitif olun… Affetmeyi öğrenin.
Herkese selam verin. Korkmayın kimse deli demez. Deseler de siz selam vermeye devam edin.
Başkalarının sizin hakkınızda ne dediğine, ne düşündüğüne takılıp kalmayın, dert etmeyin.
Kendinizi kapatmayın, haydi giyinip sokağa çıkın. Vaktiniz varsa, kırlara gidin. Özçekim yapın, paylaşın. Kalabalıklardan, görüntü ve gürültü kirliliklerinden uzak durun. Sevdiklerinize zaman ayırın. Mutlu umutlu ve sağlıklı yaşayın…