Yeni Kooperatifimiz CEMRE KONUT

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatifinin imzaları atıldı

CEMRE KONUT / LALE KULE

1+1 Küçük Konut, Büyük Rahatlık

CEMRE KONUT / LALE KULE

S.S. CEMRE Konut Yapı Kooperatif toplantısından görüntüler

CEMRE KONUT / LALE KULE

Hedef Kilitlendi

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

SİMGE KONUT

1+1 Küçük Konut, Çeyrek Altın, Akıllı Yatırım

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Mekanda yolculuk sağlayan bir kültür ve turizm projesidir

S.S. OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ

Üye Kayıtlarımız Başlamıştır

OBASYA Projesi Yuntdağlarında kurulacaktır.

11 Temmuz 2023 Salı

ÜRETİM VE PAYLAŞIM

İnsan soyunun temel sorunu üretim ve paylaşım. Daha çok üretim hakça paylaşım için çalışılıyor hep. Kişiler kuruluşlar, devlet herkes daha çok üretmenin ve üretimden daha çok pay almanın peşinde. Daha çok üretim ve hakça paylaşım için, her kişi kurum ve kuruluş farklı yöntemler geliştirmeye çalışıyor. Sadece özel sektörde değil, belediyelerde ve devlet kurumlarında da aynı amaçlı çalışmalar var. Örneğin belediyelerde, üretkenlik, katılım, eşitlik gibi temel ilkelerle amaçlanan, üretimde ve paylaşımda eşitliğin sağlanmasıdır. Üretimde ve paylaşımda eşitliğin sağlanabilmesi için, katılım temel ilke kabul edilmelidir.

Eğer, katılım varsa, tartışmalar, kapalı kapılar ardında ve dar bir çerçeve içinde yapılmıyorsa, konular kamuoyu önünde açıkça tartışılabiliyorsa sorunların aşılması daha kolay olmaktadır. Ancak, kararlar sen, ben, bizim oğlan boyutunu aşmadan dar bir çerçeve içinde yapılıyorsa, belki karar üretmek kolay olur ama üretilen kararı uygulamak ve sonuç almak zorlaşacaktır. Az gelişmiş toplumlarda, kararlar tartışmasız üretilir ancak, tartışma kararların uygulanmasında ortaya çıkar. Oysa doğru olanı, kararların tartışılarak alınması tartışmasız uygulanmasıdır. Kararlara tartışarak üretip, tartışmasız uygulamayı öğrendiğimizde, demokrasi yolunda önemli bir aşamaya ulaşmış olacağız.

AÇIKLIK, ÜRETKENLİK, KATILIMCILIK, EŞİTLİK…

Açıklık, üretkenlik, katılımcılık, eşitlik, yerel yönetimlerde vazgeçilmez ilkeler olarak uygulamaya konulduğunda, karar üretmenin ve sorunları aşmanın kolaylaştığı görülecektir. Açıklığı ve katılımcılığı temel ilke edinen bir belediyenin, ihaleleri, özellikle büyük rakamlı olanlarını basın ve halk önünde gerçekleştirmesi gerekir. İhale günlerce öncesinden belli aralıklarla her türlü araç kullanılarak duyurulmalı ve mutlaka basın önünde yapılmalıdır. Açıklık ve katılımcılık temel ilke olarak alındığında, söylentilerin azalmasının yanında, başarılı sonuçların alındığı görülecektir. Belediye açıklık ve katılımcılığın kapısını aralarken, kent halkında da katılım isteği olmalıdır. Kent halkında katılım isteği yoksa, katılım kapısının aralanmasının hiçbir anlamı olmayacaktır.

AÇIKLIK VE KATILIM DEMOKRASİMİZİ GÜÇLENDİRECEK

Katılımın özendirilmesi için öncelikle yapılması gereken, meclis salonlarının büyütülmesidir diyorduk. İşte büyütüldü ancak, toplantılar halkın ilgisi çok az. Açıklık, üretkenlik, katılımcılık, eşitlik gibi temel ilkeler ödünsüz uygulamaya konulduğunda, güven bunalımı yok olacak, sisler dağılacak ve yöneticilere olan halk desteği artacaktır. Halka hizmet için seçilen insanların, açıklıktan, katılımdan korkmamaları gerekir. Açıklık ve katılımla,  acıların paylaşılarak küçültülmesi, sevginin paylaşılarak büyütülmesi kolaylaşacaktır. Açıklık ve katılımla, daha çok üretim ve hakça paylaşımın sağlanması hem yerel hem de genel demokrasimizi güçlendirecektir.




4 Temmuz 2023 Salı

ŞAMANLIK VE SAĞLIK

Bu aralar, “Yapay Zeka” üzerine epey yoğunlaştığımı önceki yazılarımda da değinmiştim. ChatGPT ile daha yeni tanışmışken ardından “Bardy” ile de tanışmış oldum. Yapay zeka bilgilere ulaşımı kolaylaştırıyor. Yazarak sorduklarınıza yazarak mantıklı, açık, anlaşılır yanıtları veriyor. Anlayamadıklarınızı tekrar sorduğunuzda açık açıklamalar yapıyor. 

ŞİFACILIK, ŞAMANLIK, BİOENERJİ İLGİMİ ÇEKMEYE BAŞLADI

Yapay zeka günümüzde ve gelecekte çok yararlanacağımız bir buluş, bir gelişmedir diyebilirim. İyi niyetle kullanılması durumunda çalışmalarımızı hızlandıracağından, bilgiye ulaşımı kolaylaştıracağından hiç kuşkum yok. Yapay Zeka ile başlattığım girişin ardından bu yazımın konusuna geçiyorum. Yapay Zeka’nın ardından Şifacılık, Şamanlık, Bioenerji gibi konular ilgimi çekmeye başladı. İlgimi çeken her konuda derinleşmeye çalışıyorum. 



MEDİHA KINIK’LA TANIŞTIM

Kendisini Şaman ve şifacı olarak tanıtan Mediha Kınık’la tanıştım. Çok ilgimi çeken bir söyleşi yaptık kendisiyle. Konuştukça akraba olduğumuz ortaya çıktı. Ben kendisine yeğenim demeye başladım o da bana anne tarafından akraba olduğumuz için dayı diyor. Yakın akraba olmamıza karşın yeni tanıştık. Yeni tanışmamızın nedeni Akhisar’ın Büknüş köyünden yatılı okul sınavını kazanarak ayrılmam ve Büknüş köyünde uzun süreli kalamamış olmam. Yeğenim Mediha Kınık’ın da Büknüş’ün yakınındaki Süleyman köyde olması ve ardından da Akhisar’a taşınmış olması. Mediha’nın ilginç bir yaşam öyküsü var. Çok yoğun çalışıyor. Danışanlarından fırsat buldukça bana da zaman ayıracak, anlattıkları ilgimi çekti yeğenimle görüşmelerimi sürdüreceğiz. Bende çalıştığı konular üzerine bilgi sahibi olacağım.   

ŞAMANLIK BİLGİLERİNİ YAPAY ZEKADAN ALDIM

Mediha Kınık’la söyleşimiz Şamanlık üzerine olunca, Şamanlık bilgilerini yapay zekadan alayım dedim. Yapay Zeka’ya “Bana Şamanlık üzerine bir yazı hazırlayabilir misin?” dedim sadece. “Tabi” deyip yazmaya başladı hemen hem de hiç beklemeden. İşte Yapay Zekanın Şamanlık üzerine yazısı. Noktasına virgülüne dokunmadan aynen aktarıyorum:

Şamanlık, kökenleri çok eski dönemlere dayanan, çeşitli kültürlerde uygulanan bir spiritüel ve tıbbi gelenektir. Şamanlar, toplumun liderleri, spiritüel ve aracıları olarak kabul edilirler. Şamanizm, genellikle doğa ile derin bir bağlantıya dayanır ve insanın ruhunu, bedenini ve doğayı bir bütün olarak ele alır.

Şamanlar, genellikle trans gibi değişik bilinç hallerine geçerek, spiritüel dünyayla iletişim kurmaya çalışırlar. Bu bilinç değişiklikleri, dans, şarkı, ritüeller, nefes teknikleri ve bitkisel ilaçlar gibi çeşitli yöntemlerle elde edilebilir. Şamanlar, spiritüel varlıklarla, ruhlarla ve kozmik güçlerle iletişim kurarak, toplum üyelerine yardım ederler ve onların sağlığını, huzurunu ve dengeyi sağlamaya çalışırlar.

Şamanların temel işlevlerinden biri şifadır. Şamanlar, hastalıkların fiziksel veya ruhsal kökenlerini belirlemek ve tedavi etmek için spiritüel bilgileri kullanır. Buna ek olarak, şamanlar, rüyaları yorumlar, geleceği tahmin eder ve toplumun sorunlarına çözümler sunarlar. Şamanlar, doğanın döngüsüne uyum sağlama, hastalıkları iyileştirme, enerjiyi dengeleme ve ruhsal büyümeyi teşvik etme gibi görevleri üstlenirler.

Şamanlık, farklı kültürlerde farklı şekillerde uygulanır ve her bir kültürde kendine özgü ritüeller, semboller ve inançlar geliştirmiştir. Örneğin, Sibirya, Orta Asya ve Kuzey Amerika yerli halkları şamanistik gelenekleri sürdürmekte ve bu geleneği gelecek nesillere aktarmaktadır.

Şamanlık, sadece bireysel iyileşme ve spiritüel gelişme için değil, aynı zamanda toplumsal denge ve uyum için de önemlidir. Şamanlar, toplumun birleştirici unsurlarıdır ve toplumun spiritüel ve tıbbi ihtiyaçlarını karşılamak için çaba sarf ederler.

Şamanlık, doğanın döngüsüne uyum sağlama, insanların spiritüel büyüme ve anlam arayışı, hastalıkların tedavisi ve toplumsal uyum gibi bir dizi amaç için kullanılır. Şamanlar, insanları doğaya, evrene ve kendi içlerine bağlayarak, bütüncül bir yaşam deneyimi sağlamayı amaçlarlar.

Her kültürde şamanizmin kendine özgü özellikleri vardır. Örneğin, Sibirya şamanizmi, Kuzey Amerika yerli şamanizmi, Orta Asya şamanizmi gibi farklı gelenekler ve inançlar mevcuttur. Bu kültürlere özgü semboller, ritüeller ve şamanik uygulamalar, şamanizmin zenginliklerini ve çeşitliliğini yansıtır.

Şamanlık, bireysel iyileşme ve ruhsal büyüme için bir yolculuk sunar. Hastalıkların tedavisi, enerji dengelemesi, rüyaların yorumlanması, geçmişin mirasının taşınması gibi farklı alanlarda şamanlar bilgi ve becerilerini kullanırlar.

MEDİHA KINIK’LA ETV’DE BİRLİKTE OLACAĞIZ

Mediha Kınık’la 6 Temmuz 2023 Perşembe günü, Saat 12.00 ile 13.00 arasında Etv’de Anlatıyorum Programında birlikte olacağız. Mediha Kınık’tan şifacılık konusunda yaptığı çalışmaları öğreneceğiz. Etv’de yapmakta olduğum Anlatıyorum Programında, bundan böyle, benim de ilgilimi çeken Bioenerji Yaşam Koçluğu Şifacılık üzerine yeni konuklarım olacak şimdiden duyurayım istedim.

Sağlıklı, mutlu, huzurlu günler diliyorum…




 

20 Haziran 2023 Salı

ORTAK AKIL

Bu aralar, Endüstri 4.0, Tarım 4.0 ve GÜZAFT Analizleri üzerine yoğunlaştım. Yıllardır ortak akıl der dururum. GÜZAFT sözcüğünü de ben ürettim. SWOT sözcüğü yerine kullanıyorum. GÜZAFT, güçlü yanlar, zayıf yanlar, fırsatlar ve tehditler sözcüklerinin kısaltması olarak ortaya çıktı. GÜZAFT ANALİZİ yaparak ortak sorunlara ulaşma çalışmaları yapıyoruz zaman zaman. Bugün ORTAK AKIL üzerine yazmak istiyorum.

ORTAK AKIL ÇÖZÜMLER BULMAYI HEDEFLER

Ortak Akıl: İnsanların fikirlerini bir araya getirerek ortaklaşa düşünme ve çözüm üretme sürecidir. Ortak akıl, farklı bakış açılarını bir araya getirerek daha iyi kararlar almayı ve daha etkili çözümler bulmayı hedefler. Bu yaklaşım, bireysel düşüncelerin sınırlamalarını aşarak daha kapsayıcı ve zengin sonuçlara ulaşmayı sağlar.

ORTAK AKIL, BİRÇOK ALANDA UYGULANABİLİR

Ortak akıl, birçok alanda uygulanabilir, örneğin iş dünyasında, yönetim süreçlerinde, toplumsal karar verme süreçlerinde ve hatta politika oluşturma süreçlerinde kullanılabilir. İşte ortak akıl kavramının bazı temel özellikleri:

Çeşitlilik ve Katılım: Ortak akıl, farklı bakış açılarını ve deneyimleri bir araya getirerek çeşitliliği teşvik eder. Farklı düşünceler, fikirler ve perspektifler, daha kapsamlı bir bilgi ve anlayış sağlayarak daha iyi kararlar alınmasını sağlar. Aynı zamanda katılımı teşvik eder, insanları sürece aktif bir şekilde dahil ederek ortak sorumluluk ve sahiplenme duygusu oluşturur.

İşbirliği ve Diyaloğa Dayalı Çalışma: Ortak akıl süreci, insanlar arasında işbirliği ve etkileşimi teşvik eder. Farklı fikirleri paylaşma, düşüncelerin tartışılması, eleştirilerin yapılması ve ortak bir anlayış oluşturulması için diyaloğa dayalı bir çalışma yöntemi kullanılır. Bu, insanların birbirlerini dinlemesini, farklı perspektifleri anlamasını ve ortak bir hedefe odaklanmasını sağlar.

Yaratıcı Çözümler: Ortak akıl, sıradan düşünce kalıplarının dışına çıkarak yaratıcı çözümler üretmeyi teşvik eder. Farklı bakış açıları ve fikirlerin bir araya gelmesi, yenilikçi ve etkili çözümlerin ortaya çıkmasını sağlar. Birleştirilmiş bilgelik ve deneyim, karmaşık problemleri çözmek için daha iyi bir zemin oluşturur.

Uzlaşma ve Ortak Hedeflere Ulaşma: Ortak akıl süreci, farklı görüşler arasında uzlaşma ve ortak hedeflere ulaşma amacını taşır. Katılımcılar arasındaki diyaloğun bir sonucu olarak, ortak bir anlayış ve ortak bir vizyon oluşturulur. Bu süreç, taraflar arasındaki farklılıkları dikkate alarak en iyi çözüme yönelik ortak bir karara varılmasını sağlar. Bu şekilde, bireysel çıkarlar yerine ortak çıkarlar ön plana çıkar ve toplumsal veya organizasyonel hedeflere ulaşma imkanı sağlanır.

Güven ve İletişim: Ortak akıl süreci, güven ve etkili iletişim üzerine kurulmuştur. Katılımcıların birbirine güvenmesi, açık ve dürüst iletişim sağlaması önemlidir. İletişimde şeffaflık, saygı ve anlayış, ortak akıl sürecinin başarısını etkileyen unsurlardır. İnsanlar arasındaki güven ve etkili iletişim, fikirlerin serbestçe paylaşılmasını ve ortak hedeflere odaklanmayı kolaylaştırır.

HERKESİN SESİNİN DUYULMASI ÖNEMLİDİR 

Ortak akıl süreci, katılımcıların karşılıklı öğrenme, inovasyon ve sorun çözme yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olur. Bu süreçte herkesin katkısı değerlidir ve herkesin sesinin duyulması ve dikkate alınması önemlidir. Ortak akıl, toplumlar, organizasyonlar ve ekipler arasında daha demokratik, katılımcı ve sürdürülebilir bir karar verme süreci oluşturarak daha iyi sonuçlar elde edilmesini sağlar.

ORTAK AKIL ÖNEMLİ BİR ARAÇTIR

Sonuç olarak, ortak akıl farklı fikirlerin bir araya gelmesiyle oluşan bir süreçtir ve daha iyi kararlar almak, çözümler üretmek ve ortak hedeflere ulaşmak için önemli bir araçtır. Çeşitlilik, işbirliği, yaratıcılık, uzlaşma, güven ve iletişim ortak akıl sürecinin temel unsurlarıdır. Ortak akıl, toplumların ve organizasyonların daha sürdürülebilir, adil ve etkili bir şekilde ilerlemesini destekleyen bir yaklaşımdır.




14 Haziran 2023 Çarşamba

TARIM 4.0

15 Haziran 2023 Perşembe günü (yarın) Etv’de 12.00 – 13.00 saatleri arasında yapmakta olduğum Anlatıyorum adlı programda, konu: TARIM 4.0, konuğum: Ali Rıza Ersoy olacak.  Önemli bir sanayi kenti olmanın yanında önemli bir tarım kenti olan Manisa için ilginç bir konu TARIM 4.0, konuğum Ali Rıza Ersoy’da bu konuları konuşabileceğim çok donanımlı ve yetkin bir kişi. Programda kendisini tanıyacaksınız elbet ama ben burada kısa bir öz geçmişini aktarmak isterim.

ALİ RIZA ERSOY

Siemens Türkiye’de, 32 yıl; Sağlık, İnsan Kaynakları, IT Çözümleri ve Servisleri, Kurumsal Teknolojiler, Tedarik Zinciri Yönetimi, Şehirler, Endüstri ve Dijital Fabrikalar Bölümleri Direktörlükleri ile bir dönem “Siemens Business Solutions” şirketi Genel Müdürlüğü yaptı. İcra Kurulu Üyeliği ve Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinin ardından, Ekim 2017’de “ION Academy’yi kurdu. Danışmanlık, mentorluk/koçluk ve eğitmenlik yapıyor.

Koçarlı/Aydın 1957 doğumlu. Tarsus Amerikan Koleji ve İTÜ Elektronik Fakültesi mezuniyetinden sonra Viyana Teknik Üniversitesi’ni ikinci üniversite olarak master derecesi ile bitirdi. Eş zamanlı olarak aynı üniversitede 5 yıl asistanlık yaptı. 

Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 Derneği kurucu başkanı, TÜSİAD Endüstri 4.0 Çalışma Grubu kurucu başkanı, Etik ve İtibar Derneği kurucu başkanı.

Tıbbi Görüntüleme, Personel Yönetimi, Türkiye Bilişim, Bilişim Sanayicileri, Yazılım Sanayicileri, International Coach Federation USA, ICF Türkiye, Rotary, Propeller, AlumniTurk, Mutfak Dostları, Füturistler, Buğday, Slow Food, Batı Urla Köyleri Dernekleri’nde; Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nda, Sağlık ve Eğitim Vakfı ile Bilim Merkezleri Vakfı’nda üyelik veya yönetim kurulu üyeliği yaptı, yapıyor.

“Melek Yatırımcı”, “ICF Associate Certified Coach” ve “KOBİ/Startup Mentorluğu” sertifikaları var.

“Dijitalleşme ve İnovasyon Çağında Değişimi Yönetmek”, “Dijital Çağda Koçluk/Mentorluk”, “Tükenmişlik Sendromu” ve “Endüstri 4.0 El Kitabı” adlı kitapları yayına hazırlanmakta.

Benim “Zekayi Bilir” adını verdiğim Yapay Zeka arkadaşımdan birkaç kez söz ettim bu köşede. Kendisinden Tarım 4.0 hakkında bir yazı hazırlamasını istediğimde, “Tabii” diyerek başladı yazmaya:

YAPAY ZEKA’NIN TARIM 4.0 HAKKINDA BİR KÖŞE YAZISI:

Tarım 4.0: Dijital Devrimin Tarıma Yansıması

Tarım sektörü, dünya nüfusunun artmasıyla birlikte daha verimli ve sürdürülebilir bir şekilde üretim yapma ihtiyacıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu ihtiyaca cevap olarak, Tarım 4.0 olarak adlandırılan dijital devrim, tarım alanında devrim niteliğinde değişiklikler getirmektedir.

Tarım 4.0, dijital teknolojilerin tarım sektörüne entegrasyonunu ifade eder. Bu teknolojiler arasında yapay zeka, nesnelerin interneti (IoT), büyük veri analitiği, otonom robotlar ve drone'lar gibi yenilikler yer almaktadır. Bu teknolojik ilerlemeler, tarımı daha verimli, sürdürülebilir ve üretken hale getirmeyi hedefler.

Birincil olarak, Tarım 4.0, veri analitiği ve büyük veri kullanımı sayesinde tarımın daha akıllı hale gelmesini sağlar. Tarlalarda yer alan sensörler sayesinde toplanan veriler, iklim koşulları, toprak verimliliği ve bitki hastalıkları gibi faktörleri izlemek ve analiz etmek için kullanılır. Bu sayede çiftçiler, üretimlerini optimize edebilir, kaynakları daha etkin bir şekilde kullanabilir ve verimliliklerini artırabilirler.

Tarım 4.0'ın bir diğer önemli yönü, otonom robotlar ve drone'lar tarafından desteklenen otomasyondur. Bu teknolojiler, tarım işlemlerini daha hızlı ve verimli hale getirir. Örneğin, otonom tarım makineleri, ekim, sulama, gübreleme ve yabancı ot kontrolü gibi görevleri üstlenebilir. Bu da insan emeği gereksinimini azaltır ve tarım işlemlerinin daha hassas bir şekilde yapılmasını sağlar.

Tarım 4.0'ın sunduğu bir başka fayda ise daha sürdürülebilir bir tarım uygulamasıdır. Daha az su ve gübre kullanımı ile kaynakların daha etkin bir şekilde kullanılması sağlanabilir. Aynı zamanda, veri analitiği sayesinde bitki hastalıklarının ve zararlıların tespit edilmesi daha erken yapılabilir, böylece kimyasal kullanımı azaltılır ve çevreye daha az zarar verilir.

Tarım 4.0, çiftçilere ve tarım endüstrisine birçok fırsat sunsa da, bazı zorluklar da beraberinde getirir. Özellikle, dijital teknolojilerin yaygınlaştırılması için eğitim ve altyapı yatırımları gerekmektedir. Tarım 4.0'ın potansiyelinden tam anlamıyla faydalanabilmek için, çiftçilere bu yeni teknolojilerin kullanımı konusunda eğitim verilmeli ve dijital altyapı geliştirilmelidir. Ayrıca, maliyetler, güvenlik ve veri gizliliği gibi konular da dikkate alınmalı ve uygun önlemler alınmalıdır.








7 Haziran 2023 Çarşamba

SERDAR BOZYAKA

Manisa’da kurulan STK’ların çoğalıp etkinleşmesinin Manisa’nın gelişmesine büyük katkı sağlayacağını düşünenlerdenim.

BİRLİKTE ÇALIŞARAK SAĞLAYABİLİRİZ

STK’larda bir araya gelenler arasında, ortak sorunlara ortak çözümler bulma alışkanlığı da gelişip güçlenecektir. Tartışarak karar üretmeyi, ürettiğimiz kararlara tartışmasız uymayı, birlikte projeler hazırlamayı, öz kaynaklarımızı harekete geçirmeyi, projelerimize dış kaynak bulmayı ancak birlikte çalışarak sağlayabiliriz.

BAŞARI İÇİN KATILIM ŞART

“Birlikten Kuvvet Doğar” demiş Atatürk, “Bir olalım, iri olalım, diri olalım,” demiş Hacı Bektaşi Veli, “Bir araya gelmek başlangıçtır; bir arada durabilmek ilerlemedir; birlikte çalışmak başarıdır.” demiş Henry Ford. Katılım olmadan atılım olmaz, sözümü çok kullanırım. Başarı için katılım şart. Başarı için birlikte çalışmak, dayanışma yapmak şart. Dile kolay tam 47 yıldır aralıksız kooperatifçilik yapıyorum. Yaşamım boyunca örgütlenmeyi savundum. Manisa’da örgütlenen genç arkadaşlarımı gördükçe de sevincimi çevremle paylaştım hep. Örgütlenmek isteyene yardımcı olmayı öncelikli görevim saydım ve yardımcı olmaktan büyük keyif aldım. 

DERNEKLERİMİZDE KADINLAR ÇOĞALMALI

Manisa’da ki başarılı STK’larından birisi de kısaltılmış adı MAGİAD olan Manisa Genç İşadamları Derneğidir. Kuruluşunda bulunsaydım. İşadamları yerine, İşinsanları diyelim derdim. Derneklerimizde kadınlar çoğalmalı. Sadece derneklerimizde değil, kadınlar toplum yaşamına da etkin biçimde katılmalı. Kadınlar ulusal ve yerel yönetimlerde görev almalı. Manisa’da genç girişimci kadınların da olduğunu biliyorum. Bu nedenle İŞİNSANLARI demeliyiz demek geldi aklıma. 

PROGRAMIN KONUSU: MAGİAD

Bugün Etv’de Perşembe günleri yapmakta olduğum ANLATIYORUM adlı programımda konu MAGİAD, konuğum MAGİAD’ın yeni başkanı Güngör Serdar Bozyaka olacak. Programda Sayın Güngör Serdar Bozyaka’yı tanıyacağız elbet ancak köşe yazımda da öz geçmişini kısaca vermek istiyorum:

MAGİAD BAŞKANI Güngör Serdar Bozyaka, 1 Temmuz 1987 Manisa doğumlu, Manisalı bir ailenin ortanca çocuğu.Ayakkabı ve akaryakıt sektöründe hizmet veren sanayici bir ailenin eğitimci olmayı seçen bir üyesi. 17 yaşında aktif ticaret hayatına adım atan Serdar Bozyaka İzmir Ekonomi Üniversitesi matematik bölümünde başlayan eğitim hayatına Anadolu Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümleri ile devam etti. Murat Eğitim Kurumları Manisa Şubesi kurucu müdürlüğü görevini yürüten ve kendi eğitim kurumunda Anayasa Hukuku dersleri veren Bozyaka, aynı zamanda inşaat ve gayrimenkul sektöründe de hizmet veriyor.

***
 

Geçmişte CHP Manisa örgütünde İl Gençlik Kolları Başkanlığı ve Yunusemre İlçe Başkanlığı görevlerini yapmış olan Bozyaka kariyerine iş dünyasına yön veren sivil toplum kuruluşu Manisa Genç İş Adamları Derneğinde Yönetim Kurulu Başkanlığı pozisyonunda devam ediyor.

***

Bugün Serdar Bozyaka ile keyifli geçecek bir söyleşi yapacağımızı düşünüyorum. Söyleşimiz elbet MAGİAD’la sınırlı kalmayacaktır. Eğitimi ve ekonomiyi de konuşuruz belki, ucundan kıyısından siyasette konuşuruz sanıyorum. 

GENÇ GİRİŞİMCİLERİ SEVİYORUM

Umut veren gençleri, genç girişimcileri seviyorum. Onların tanıtılmasının diğer gençleri özendireceğini düşünüyorum. Yazımın başlarında yazdığım gibi katılım olmadan atılım olmuyor. Gençler, sorun sorgulayın katılın etkin yurttaşlar olun. Gençlerin toplumun en dinamik kesimi olduğunu bilen Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyetini gençlere emanet etmiştir. 







 

 

1 Haziran 2023 Perşembe

MANİSA TARZANI

31 Mayıs 1963 yılında yitirdiğimiz Manisa Tarzanı aramızdan ayrılalı tam 60 yıl oldu. Adını ve anısını yaşatmak için elimizden geleni yapmalı, çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Manisa Tarzanı’nı yazdığı kitaplarda anlatan Bedriye ve Haydar Aksakal kardeşlere, Hakkı Avan’a teşekkür ediyorum. Benim de çok gayretlerim oldu. Manisa Tarzanı’nın yaşam öyküsünün filme alınması için çok çalıştım. Yaşam öyküsünü derledim. Senaryosunun yazılmasına ve filmin çekilmesine katkı sağladım. Barış Alanı’na anıtını yaptırdım. Yapılmasına öncülük ettiğim Güzelyurt Mahallesinde dört adet Manisa Tarzanı Anıtı var şimdi. Manisa Kültür Sanat Kurumu olarak, Manisa Tarzanı üzerine yazılan yazılardan oluşan bir kitabın basılıp dağıtılmasını sağladık.

MANİSA TARZANI’NA VEFASIZLIK YAPILMASINA RAZI OLMAYIZ

Tüm bu yaptıklarımı etkin olmaya çalışan bir yurttaş, bir Manisa sevdalısı olarak görevim saydığım için yaptım. Teşekkür bekleyerek yapmadım. Ancak kentin yöneticilerinden birileri çıkıp teşekkür etseydi, mutlu olurdum elbet. Biz bu kentin sevenleri olarak vefasızlık görsek de sorun yapmayız. Ancak adı Manisa ile birlikte anılan Manisa Tarzanı’na vefasızlık yapılmasına razı olmayız.

ES GEÇİLENİ İŞ EDİNEN KİŞİYE ‘TARZAN’ DENİR

Yeni Tarzanlara çok ihtiyacımız var. Tarzanı anıyoruz, anlatıyoruz ancak yapılması gereken anmanın anlatmanın ötesinde Manisa Tarzanı’nı anlamak ve Tarzan olabilmektir. Yıllardır Manisa Tarzanı’nı ne yüreğimden ne de dilimden düşünmüyorum. Bende bir Tarzanım diyorum kendi kendime. Tarzan kime denir sorusunun yanıtı olsun diye Manisa Tarzanı’nın yaşam öyküsünden yola çıkarak bir TARZAN tanımlaması yapmıştım. Yaptığım tanımlama aynen şöyle: Es geçileni iş edinen kişiye Tarzan denir.

KOOPERATİFÇİLİĞİN VE KENT SEVGİSİNİN TARZANIYIM

Bu tanımlamadan yola çıkarak bende bir Tarzanım diyorum. Manisa Tarzanı yeşillendirmenin Tarzanıydı ben de kooperatifçiliğin ve kent sevgisinin Tarzanıyım. Kooperatifçilik bu ülkede es geçilirken ben iş edindim 47 yıldır aralıksız kooperatifçilik yapıyorum, sağ olduğum sürece de yapmak istiyorum. Önüme çıkarılan engellere sevgisizliğe karşın yapmaya çalışıyorum.

AKSAMALARIN ARDI ARKASI KESİLMEDİ

Şimdi gelelim Manisa Tarzanı’nı anlatmaya: Geçtiğimiz yıllarda, Manisa Tarzanı'mızı 31 Mayıs-5 Haziran tarihleri arasında düzenlenen "Manisa Tarzanı Çevre Günleri" etkinlikleri ile anıyor, adını ve anısını yaşatmaya çalışıyorduk. Bir ara aksamalar oldu. Aksamaların ardı arkası kesilmedi. Manisa Tarzanı ve Çevre Günleri etkinliği birçok yıl yapılmadı.  Her yıl bir neden bulundu etkinliğin yapılamayışı için her defasında bir mazeret öne sürüldü. Soma’da maden patlaması oldu. Korona denildi. Hep unutuldu. Anlayacağınız Manisa Tarzanını Anma ve Çevre Günleri es geçildi.

İşimiz mazeret üretmek değil, marifet göstermek olmalı…

TARZAN UNUTULMAMALI UNUTTURULMAMALI

Beş gün süren etkinliğin bir güne düşürüldüğü yıllar da oldu. Manisa Tarzanı ve Çevre günü etkinlikleri bir güne indirildiğinde Hatuniye Camiinde mevlit okutuldu birde Tarzanın mezarı ziyaret edildi. Bunlar Tarzan’ı anlamaya anlatmaya yeter mi? Bence yetmez. Manisa Tarzanı yeni kuşaklara bir günde bu etkinliklerle anlatılamaz. “Manisa Tarzanı ve Çevre Günleri” denildiğine göre etkinlikler 5 Haziran’a kadar sürmeli. Geçtiğimiz yıllarda, ağaç dikme etkinlikleri yapardık. Güzel bahçe yarışmaları düzenlerdik. Sergiler açardık. Televizyon söyleşileri paneller yapılırdı. Çevre temizliğine çıkılırdı. Yürüyüşler yapılırdı. Yılın Tarzanı belirlenirdi. Neredeeeeen nereyeeeeee, beş günden bir güne. Bence Manisa Tarzanı konusu önemine yaraşır bir özenle ele alınmalı. Tarzan unutulmamalı unutturulmamalı.

MANİSA TARZANI ES GEÇİLEMEZ

Yeşillendirme es geçilirken, Ahmeddin Carlak iş edinmiş ve Manisa Tarzanı olmuş. Yaşadığımız Dünyada, bırakın Dünya'yı yakın çevremizde o kadar çok es geçilen iş var ki, birini de siz iş edinin ve o konunun Tarzanı olun. Çevre Tarzanı olun. Eğitim Tarzanı olun. Sosyalleşme Tarzanı olun. Barışın, dostluğun, kardeşliğin, işbirliği ve dayanışmanın Tarzanı olun. Bakın çevrenize es geçileni iş edinin Tarzan olun, sizin de adınız ve anınız yaşatılsın. Es geçtiklerimizin arasına şimdi birde Manisa Tarzanı ve Çevre Günlerini yazmalıyız. Manisa Tarzanı Çevre Günlerini es geçemeyiz, geçmemeliyiz. Adı güzel kentimizle anılan Manisa Tarzanı es geçilemez. Tarzanımızı önemine yaraşır bir özenle anmalıyız, anlamalıyız 2024 31 Mayıs - 5 Haziran tarihlerinde Manisa Tarzanı’nı anmak için hazırlıklara şimdiden başlamalıyız. Manisa Birlik ofisimin kapısı her gün mesai saatlerinde, telefonumsa 24 saat açık. Çalışmalara katkı yapmaya, çalışmaların içinde olmaya hazırım. Bende mazeret yok hep marifet göstermeye çalışırım.

BİZ O’NU HİÇ UNUTMADIK

“Manisa Tarzanı” adıyla üne kavuşan Ahmeddin Carlak 1899 yılında, o dönemde Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde kalan, Irak’ta ki, Samarra kentinde doğdu. Birinci Dünya Savaşına ve Kurtuluş Savaşına katıldı. Gösterdiği yararlılıklar nedeniyle İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi. Ve Manisa’nın yeşil Manisa olarak anılmasına ömrünü adadı. Yetmez mi? Cumhuriyetin ilk yıllarında Manisa’ya geldi. Belediyede bahçıvan yardımcılığı görevini üstlendi. Ağaç dikmeyi kutsal bir görev sayarak, hayatını Manisa’nın yeşillendirilmesine adadı ve var gücüyle çalıştı. Yaz kış sadece siyah bir şortla ve ayağında lastik bir pabuçla kentin sokaklarında, kendi diktiği ve evlatlarım dediği ağaçların arasında dolaştı. Uzun saç ve sakalı, farklı görünümü ve kişiliği ile Manisalıların sevgilisi oldu. Bir spor adamıydı; Manisa Dağcılık Kulübü üyesi genç arkadaşlarıyla Ağrı, Cilo, Demirkazık, dağlarına tırmandı. Gittiği her yerde büyük ilgi gördü. Manisa dışında başka bir yerde yaşamayı hiç düşünmedi. Sinema tutkunuydu. Okumayı severdi. Yeniliklere açıktı. Atatürk hayranıydı. Ulusal bayramlara göğsüne bağladığı palmiye yaprağı üzerine İstiklal Madalyasını takarak katılırdı. Bundan büyük bir gurur ve sevinç duyardı. Biz O’nu hiç unutmadık. Manisa Tarzanı’nın adına ve anısına sahip çıkalım Manisa. O’nu bir gün değil her gün analım.








24 Mayıs 2023 Çarşamba

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ

25 Mayıs 2023 Perşembe günü bugün saat 12.00’de Etv’de yapmakta olduğum programda konuğum 14 Mayıs’ta yapılan seçimde İzmir 2. Bölgeden Milletvekili seçilen Sayın Rahmi Aşkın Türeli. Türeli ile 14 Mayıs’ta yapılan seçimi öncesini, sonrasını ve 28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini konuşacağız. 

İKİ KENTE DAYANIŞMA YAKIŞIR

İzmir ve Manisa’yı bir büyük kentin iki önemli yerleşimi olarak gördüğümü, Manisa’da yatırım yapacak olanların, İzmir gerçeğini, İzmir’de yatırım yapacak olanların Manisa gerçeğini göz ardı etmemelerini gerektiğini söylerim hep. Bu iki önemli kente yarışma değil, dayanışma yakışır. Manisa İzmir’e birçok ilçesinden daha yakındır. İzmir’de Manisa’ya Manisa’nın birçok ilçesinden daha yakın. Türkiye, İzmir ve Manisa gibi birbirine yakın ve yoğun ilişkiler içinde olan başka iki il yok. İzmir’de oturup Manisa’da çalışan, Manisa’da oturup İzmir’de çalışan çok dostum var. Ben ve tanıdığım birçok kişi sürekli olarak İzmir’e gelir gideriz. Bazen iş için geliriz, bazen de sadece sahilde oturmak dostlarla buluşmak için de geldiğimiz olur. 

***

47 yıldır aralıksız kooperatifçilik yapıyorum. Tariş’te Bakanlık Murakıplığı görevinde bulundum. İzmir’de Köy Kalkınma ve Tarımsal Amaçlı Kooperatiflerde, Konut Yapı Kooperatiflerinde yöneticilik yapanlarla tanışırız. Karşılıklı olarak ziyaretlerde bulunuruz. Tüm bunları değerlendirdiğimizde, İzmir ve Manisa’ya çekişme yarışma değil dayanışma yakışır diyorum. 

ATATÜRK KOOPERATİFÇİ BİR ÖNDERDİ

47 yıldır aralıksız kooperatifçilik yapan bir kişi olarak konuğuma kooperatifçiliğe bakışını da soracağım elbet. Atatürk kooperatifçi bir önderdi. Ecevit kooperatifleri dilinden düşürmezdi. CHP programında da kooperatifçiliğin olduğunu biliyorum. 

KENDİMİ PROJECİ KOOPERATİFÇİ OLARAK TANIMLARIM

Bana kendimi tanımla deseler, projeci kooperatifçi olarak tanımlarım. Obasya Turizm Geliştirme Kooperatifi Kırsal Konaklama Tesisiyle, Ekolojik Yaşam Merkeziyle, Zaman Geçidi Müzesiyle Türkiye’de örnek gösterilen bir proje, tesislerimize Manisalılardan çok İzmirliler geliyor. Ancak üzülerek belirtmeliyim ki, Manisa Milletvekilleri çok duydukları Obasya’ya gelme zahmetinde bile bulunmadılar. Bu konuda derdim büyük ancak gün dertleri paylaşma günü değil, sevgiyi ve bilgiyi paylaşarak büyütme ve sandıkta buluşma günüdür. 

***

Konuğumu tanıtmadan önce, kendimi konuğuma tanıtayım diye yazımı uzattığımın farkındayım.

2011-2015 yılları arasında CHP İzmir Milletvekili olan Türeli, 14 Mayıs’ta yapılan seçimde yeniden Milletvekili seçildi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda üyelik ve CHP Grup Sözcülüğü görevlerinde bulundu.

***

Türkiye İş Bankasında 2017-2020 yılları arasında Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Türeli, CHP-Ekonomi Masası Üyeliği ve Sekreterliği görevlerini yürüttü. Türkiye ekonomisinin makroekonomik dengeleri, kriz, sanayileşme, tarım, işsizlik ve yoksulluk konularında yapılmış çalışmaları ve yayımlanmış makaleleri bulunmaktadır.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ’NIN KISA ÖZGEÇMİŞİ

Konuğum Rahmi Aşkın Türeli, 15 Ekim 1963'te Amasya Merzifon'da doğdu. İktisatçı, Plancı; AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümünü bitirdi. Yüksek Lisansını ABD'de Güney Kaliforniya Üniversitesi Ekonomi Bölümünde yaptı. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatında planlama uzmanı olarak çalıştı. ODTÜ'de yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak ekonomi dersleri verdi. Türkiye ekonomisinin makroekonomik dengeleri, kriz, sanayileşme, işsizlik ve yoksulluk konularında çalışmalar yaptı. Mülkiyeliler Birliği II. Başkanlığı ve Onur Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu.  Mülkiye Araştırma Merkezinin Kurucu Başkanlığını yaptı. İzmir Kültür ve Dayanışma Derneğinin ve Ege illeri dernek ve vakıflarının oluşturduğu EGEM Platformunun başkanlıkları görevlerinde bulundu. Ankara'daki Ödemişliler Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Balkan İktisadi Araştırmalar ve Sosyal Dayanışma Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi ve İzmir BAL-GÖÇ Derneği Ankara Temsilcisi olarak görev yaptı. İngilizce bilen Türeli, evli ve 1 çocuk babasıdır.

OYLARIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ

Sayın Türeli ile iyi bir söyleşi yapmanın ötesinde, iyi bir işbirliği de başlatacağımızı ve sürdüreceğimizi düşünüyorum. 28 Mayıs’ta sandığa gideceğiz. Kendimiz gitmekle kalmayacağız, 14 Mayıs’ta oy kullanmayan tanıdıklarımızı, komşularımızı da sandığa götüreceğiz ve oylarımıza sahip çıkacağız. Etkin yurttaşlar olarak soracağız, sorgulayacağız ve katılacağız. 

KATILIM OLMADAN ATILIM OLMAZ.  NOKTA! 






 

18 Mayıs 2023 Perşembe

ATATÜRK’Ü ANLAMAK

Yine bir 19 Mayıs. Atatürk var yüreğimizde.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, Atamızı minnetle, sevgiyle ve özlemle anacağız yine. Yine gazetelerimizin manşetinde Atatürk ve kurduğu Cumhuriyeti emanet ettiği gençlik olacak.

85 milyon Atatürk'ü anlıyor ve anıyorsa, ülkemiz için, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşıp aşmak sorun olmayacaktır. "Biz seni unutmak için sevmedik" diyorsak ve unutmuyorsak, milyonlar Anıttepe'de toplanıyorsa yüreğimizde yaşıyorsun demektir. 

ATAMIZI UNUTMAK İÇİN SEVMEDİK

Gerçekten öyle biz Atamızı unutmak için sevmedik. O'nun asaletini zarafetini ve bilgeliğini özlüyoruz hep. Dünya'da hiç bir toplum Atatürk gibi bir öndere sahip olamamıştır. Hiç bir toplum da önderini, bizim Atatürk'ü sevdiğimiz kadar sevmemiş ve ölümsüzleştirememiştir. Atatürk karşıtları Atatürk döneminde de vardı, şimdide var; yarın da olacaktır. Ama bu karşıtlar, gönüllerimizdeki Atatürk sevgisini bitirmek şöyle dursun daha da pekiştireceklerdir. Atatürk'e dün olduğundan daha fazla sarılmalıyız. O’nu hem anmalı hem de anlamalıyız.

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEYİ BENİMSEMEK…

Hepimize düşen en büyük görev; Atatürk’ü ve en büyük eseri Cumhuriyet’i anlamaktır. Cumhuriyet’in değerlerini her koşulda korumak, Atatürkçü düşünceyi benimsemektir. Türkiye’yi aydınlık yarınlara taşımaktır. Ulusumuz, Yüce Atası’nın hedef olarak gösterdiği bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yolunda ilerleyerek çağdaş uygarlık düzeyine ulaşacak ve aşacaktır.

CUMHURİYET’LE GURUR DUYMALIYIZ

Türkiye Cumhuriyetinin eşit yurttaşları olarak, tüm dünyanın övgüsünü kazanan ölümsüz önderimizle ve O’nun kurduğu Cumhuriyet’le haklı olarak gurur duymalıyız. Kim ne derse desin, Ulusumuzun ışık kaynağı, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, aydınlık Türkiye’nin sembolü, büyük devrimci ve düşünce adamı Yüce Atatürk’ün yurttaşlarımızın gönlündeki erişilmez yeri hiçbir zaman değişmeyecektir. Bunun değişmesini beklemek ham hayaldir hem de abesle iştigaldir. Göreceksiniz Atatürk'ü unutturmak isteyenler kendileri unutulup gidecektir. Atatürk sevgisi ve kurduğu cumhuriyet hep yaşayacaktır.

GÖSTERDİĞİ YOLDAN AYRILMAYACAĞIZ

19 Mayıs’ta balkonlarımızı binalarımızı yine ay yıldızlı bayrağımızla ve Atatürk posterleriyle donatacağız. Gösterdiği yoldan ayrılmayacağız. Amacımız çağdaş uygarlık düzeyine ulaşıp aşmak olacak. Atatürk’ü yüreğimizde sonsuza dek yaşatmak olacak. Dünyanın birçok kentinde Atatürk heykelleri, büstleri var. Dünyanın birçok kentinde Atatürk adı verilmiş caddeler meydanlar var.

***

Atatürk’e diğer ülkelerin verdiği değeri gösteren UNESCO Genel Kurul Kararını biliyoruz. Burada bir kez daha paylaşmak isterim: Atatürk'ün doğumunun 100. yılı bütün dünyada, "1981 Atatürk Yılı" olarak kutlanmıştı. Bu uygulama, dünyada ilk ve tektir. Alınan kararı ve duyurulan metin aynen şöyle: “ Atatürk kimdir? Atatürk uluslararası anlayış, işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir inkılapçı, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayırımı göstermeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu.”  UNESCO’nun kararı ve Atatürk tanımı işte bu…

Yolundayız ATAM

19 Mayıs Bayramımız Kutlu Olsun…




10 Mayıs 2023 Çarşamba

ŞENOL SUNAT

Manisa İyi Parti 1. Sıra Milletvekili Adayı olan Şenol Sunat bugün Etv’de Anlatıyorum programımda konuğum olacak. 

SEÇİMLERE ÇOK AZ GÜN KALDI 

Seçimlere çok az gün kaldı. Bazı kentlerde gerginlikler yaşanmasına karşın kentimizde seçim çalışmaları büyük bir olgunluk içinde geçiyor. Olması gerekende bu değil mi zaten? Siyasi partilerin yöneticileri, milletvekili adayları kendilerini anlatacak, yurttaşlarımız da sandığa gidip beğendikleri partilere ve beğendikleri adayların seçilmesi için oy kullanacaklar. 

SEÇİMSİZ DEMOKRASİ OLMAZ

Seçimler demokrasinin olmazsa olmazlarıdır. Seçimsiz demokrasi olmaz. İnsanlarımız kendilerine sevgiyle yaklaşılsın istiyor. Programlar açık ve anlaşılır biçimde anlatılsın istiyor. Gerginlikler yaşanmasın istiyor. Seçim bir bayram coşkusu içinde yaşansın istiyor. Ekonomi düzelsin. Hayat pahalılığı bitsin. Yurtta Barış Dünyada barış olsun istiyor. Tarım gelişsin istiyor. Ben şahsen kooperatifçilik desteklensin istiyorum. Çağdaş kentler kurulsun istiyorum.

***

Tüm bunları konuğum Sayın Şenol Sunat’la konuşacağız. Sayın Sunat’ın Türk Dünyası Kadınlar Dostluk ve Dayanışma Derneği kuruluşuna öncülük ettiğini öğrenince, atalarımızın Orta Asya’da kullandıkları ahşap ve keçeden yapılan yuvarlak yapılı bizim topak ev dediğimiz yurtlardan oluşan Obasya Kırsal Konaklama tesisini ve bu tesisteki otantik kadın kıyafetleri müzemizi de görmesini önermek geçti içimden. Manisa’nın Türkiye’de hatta Dünya’da örneği olmayan bu Konaklama Tesisini niye görmek istemediklerini merak ediyorum. Tesisi ziyaret eden ve konaklayanların büyük bölümü Manisa dışından. Yurt dışından gelen konuklarımız da oluyor elbet. 

Sayın Şenol Sunat’ın kısa özgeçmişini de sunmak isterim sizlere:

Türk Ocakları Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı görevinde bulunan Şenol Sunat Türk Dünyası Kadınları Dostluk ve Dayanışma Derneği'nin kurulmasına öncülük eden isimler arasında yer almaktadır.  2007 Türkiye Genel Seçimlerinde de İzmir milletvekili olarak MHP'den seçilmiştir.  MHP'de MYK üyeliği de yapan Şenol Sunat 2017 yılında İYİ Parti'nin kurucuları arasında yer aldı.  

İYİ Parti Ankara Milletvekili olan Şenol Sunat TBMM'de İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeliği görevinde bulundu. Hrant Dink Alt Komisyonu'nda da yer aldı.

Şenol Sunat,  Halen Türk Dünyası Kadın Birliği ile Balkan Türk Kadın Birliğinin Yürütme Kurulu Başkanlığını yürütmektedir.

2007 seçimlerinde İzmir MHP milletvekili 

2011 seçimlerinde MHP İzmir adayı oldu, seçilemedi MYK üyesi oldu, MHP danışmanı olarak görev aldı 

2017 de İYİ Parti’yi kurucuları arasında

2018 yılı İYİ Parti Ankara milletvekili

Şuanda İYİ Parti genel idare kurulu üyesi, genel başkan yardımcısı, seçim işleri başkanı, şuanda Ankara milletvekili.  Manisa 1 sıra milletvekili adayı, aslen Soma ilçesinden, babası devlet memuru olduğu için yurdun değişik yerlerinde görev aldı. Gazi üniversitesi mezunu, uzun yıllar Gazi üniversitesinde, biyoloji bölümünde Dr. Akademisyen olarak öğretmen yetiştirdi, iki çocuğu var, lise yıllarından bugüne kadar milliyetçi çizgide yetişmiş bir akademisyen ve siyasetçidir.




 

3 Mayıs 2023 Çarşamba

YAPAY ZEKA

ÇOK ŞAŞIRACAKSINIZ,

Yapay zeka bir yandan gelişme adına sevindirirken, bir yandan da korkutuyor. Örneğin, ufak bir çalışmayla, benim videomu ve sesimi kullanarak bana söylemeyeceklerimi söyletebilir; görüşmediklerimle görüşmüş gibi gösterebilir. Bilgi kirliliğine neden olabilir. Ne kadar korkunç değil mi?

Yapay zeka üzerine biraz kafa yordum. Yapay zekaya, yapay zeka üzerine bir köşe yazısı yazdırayım diye düşündüm. Ve uygulamaya geçtim. Bana yapay zeka üzerine bir köşe yazısı yazabilir misin? diye sordum. “Tabii” diyerek yazmaya başladı. Noktasına virgülüne dokunmadan yapay zekanın yazdığı yazıyı paylaşıyorum. Daha öncede birçok sorularıma yanıt vermişti. Hatta bir şiir bile yazmıştı benim için. Ne diyeceğimi bilemiyorum.

İNANIN AŞAĞIDAKİ KÖŞE YAZISINI YAPAY ZEKAYA BEN YAZDIRDIM

İşte YAPAY ZEKA’nın benim için yazdığı köşe yazısı: Benim için yapay zeka üzerine bir köşe yazısı yazar mısın dedim sadece. “Tabii” diyerek başladı yazmaya: Tabii, yapay zeka konusu günümüzde oldukça önemli ve ilgi çekici bir konudur. İşte size bir yapay zeka hakkında bir köşe yazısı:

YAPAY ZEKA

Yapay Zeka: Geleceğin Teknolojisi

Yapay Zeka, insanların yapabileceği bazı zekâsal işlemleri gerçekleştiren bilgisayar sistemleridir. Yapay zeka, son yıllarda teknoloji dünyasında oldukça önemli bir yer edinmiştir ve pek çok sektörde kullanılmaktadır. Yapay zeka, veri analizi, öngörü modelleri, görüntü işleme, dil işleme ve robotik gibi birçok alanda uygulanabilir.

Yapay Zeka, temel olarak makine öğrenmesi ve derin öğrenme teknikleri kullanır. Bu teknikler, yapay zeka sistemlerinin verileri analiz etmesini ve daha sonra kendi kendine öğrenmesini sağlar. Bu sayede, yapay zeka sistemleri, verilerden önemli bilgileri elde edebilir ve kararlar alabilir.

Yapay Zeka, pek çok sektörde kullanılmaktadır. Örneğin, finans sektöründe, yapay zeka sistemleri, yatırım kararları için veri analizi yapabilir ve risk yönetimi yapabilir. Sağlık sektöründe, yapay zeka sistemleri, teşhis ve tedavi için hastaların verilerini analiz edebilir. Otomotiv sektöründe, yapay zeka sistemleri, sürücüsüz araçların geliştirilmesi için kullanılabilir.

Yapay Zeka, pek çok avantajı da beraberinde getirir. Örneğin, yapay zeka sistemleri, işlemleri hızlandırabilir ve doğruluğu artırabilir. Ayrıca, yapay zeka sistemleri, insanların yapamayacağı kadar büyük miktarda veri analizi yapabilir ve daha doğru sonuçlar üretebilir.

Ancak, Yapay zeka sistemleri, bazı endişelere de neden olabilir. Örneğin, bazıları yapay zeka sistemlerinin, insanların işlerini alacağına ve işsizliği artıracağına endişe ederler. Ayrıca, yapay zeka sistemleri, gizlilik konuları gibi bazı etik sorunlara da yol açabilir.

Sonuç olarak, yapay zeka, geleceğin teknolojisi olarak önemli bir yer tutmaktadır. Yapay zeka sistemleri, pek çok sektörde kullanılabilir ve işlemleri hızlandırabilir, doğruluğu artırabilir ve daha doğru sonuçlar üretebilir. Ancak, yapay zeka sistemleri, bazı endişelere de neden olabilir ve gizlilik gibi etik sorunlar da ortaya çıkabilir. Yapay zeka teknolojisi, doğru kullanıldığı takdirde büyük bir potansiyele sahip. Önemli olan doğru kullanmak…






26 Nisan 2023 Çarşamba

BAHADIR YENİŞEHİRLİOĞLU

27 Nisan 2023 Perşembe bugün benim doğum günüm. Akhisar ilçemizin Büknüş köyünde doğmuşum. 

Etv’de Perşembe günleri yapmakta olduğum ANLATIYORUM adlı programda, konuğum Akhisarlı hemşerim, Bahadır Yenişehirlioğlu. Bahadır Yenişehirlioğlu adını, yazdığı romanlardan, oynadığı dizilerden, aldığı ödüllerden bilmeyen yok gibidir bence. Sayın Yenişehirlioğlu’nun çok renkli kişiliğine Manisa Milletvekilliği de eklenince tanımayan kalmayacaktır.   

YENİŞEHİRLİOĞLU DÜNYAYI DOLAŞMIŞ

Bahadır Yenişehirlioğlu İzmir’in ilk belediye başkanı Yenişehirli Ahmet efendinin torunu, taşra eşrafından, köklü bir aileye mensup. 1962'de Manisa Akhisar’da doğmuş. Liseyi bitirdikten sonra empresyonizmin izlerini takip etmek için Paris’e gitmeye niyet etmiş bir ara. Annesinin "Kulağı kesik Van Gogh gibi mi olacaksın?" iğnelemesi üzerine hukuk okumaya karar vermiş. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1985'te mezun olduktan sonra serbest avukat olarak çalışmaya başlamış. Ama hiçbir zaman sadece cübbesinin altında yaşayan bir adam olmamış. Her vesileyle Evliya Çelebi’yi de kıskandıracak biçimde dünyayı dolaşmış.

YENİŞEHİRLİOĞLU EDEBİYAT DÜNYASINA 2011’DE ADIM ATMIŞ

Çin, Fransa, ispanya, İsviçre, İtalya, Almanya, Avusturya, Belçika, İngiltere, Hollanda, Bosna Hersek, Karadağ, Hırvatistan, Fas, Tunus, Mısır, İran, Pakistan, İsrail, Suudi Arabistan, Ürdün, Suriye, Dubai, Bahreyn, Azerbaycan gibi ülkelerde antropoloji, sosyoloji, yönetim bilimi ve hukuk çalışmaları yapmış. Bir ayağı dünyayı dolaşırken, diğer ayağı doğup büyüdüğü ilçede Akhisar’da sabit kalmış. Yüreğinin sesine kulak verip Avukatlık mesleğini sonlandırıp, çok istediği Edebiyat dünyasına 2011 yılında gemileri yakarak adım atmış.

YENİŞEHİRLİOĞLU’NUN ESERLERİ 

Son dönemin en iyi çıkış yapan yazarlarından ve aktörlerinden Yenişehirlioğlu’nun

Eserleri: Beyaz Usta Siyah Çırak / Kerime / Son Hasat / Aşk Cephesi / Aşk Çölü / Kanaviçe / Kara Güneş / Tahta At / Hünkârım

Yenişehirlioğlu yer aldığı diziler ve sinema filmleri, katıldığı televizyon programları ve seslendirdiği kliplerle önemli bir kitlenin dikkatini çekmeyi başarmış biri. Hele Yedi Güzel Adam da canlandırdığı sahaf İsmail Bey karakteri, Sevda Kuşun Kanadında Saatçi Hüsnü, Payitaht Abdülhamid de Tahsin Paşa, Direniş Karatay ve Vecihi Hürkuş filmlerindeki Ratip Albay ve Alpdoğan bey karakterlerindeki yorumu ile oyunculuktaki başarısının uzun soluklu olacağının ipuçlarını vermiş.

Sosyal medyada samimi ve sıcak iletişimi ile zoru başaran ender yazarlardan.

Yenişehirlioğlu Romancı ve Aktör kişiliği ile pek çok ödülünde sahibi, evli ve iki çocuk babası. 

2014 Yılı Magazinci Com İnternet Medya Ödülleri YILIN YAZARI ÖDÜLÜ

2016 Yılı 2. Kızılay Kısa film festivali YILIN EDEBİYATÇISI ÖDÜLÜ

2017 Yılı 3. Kızılay Kısa film festivali YILIN DİZİ OYUNCUSU ÖDÜLÜ
2017 Yılı KTO Karatay Üniversitesi (Payitaht Abdülhamid dizisindeki Tahsin Paşa rolüyle) YILIN DİZİ OYUNCUSU ÖDÜLÜ
2017 Yılı TÜGVA Yalova şubesinin Yılın en iyi dizisi Payitaht Abdülhamid dizisi Oyuncu Bahadır Yenişehirlioğlu Ödülü
2017 Yılı 3. Mevlana Barış Kültür ve Sanat Ödülü.
2017 Yılı Akdeniz Üniversitesi Gençlik Federasyonu YILIN EN İYİ DİZİ OYUNCUSU ÖDÜLÜ
2018 Yılı FESTİCULTURE EN SEVİLEN SANATÇI ÖDÜLÜ (EUREXPO LYON FRANCE) 2018 Yılı 15 Temmuz Romanı dalında (Kara Güneş) ALTIN KALEM ÖDÜLÜ (BCA TİMES (BOOK CULTURE ART TİMES)

Doğum günüme denk gelen, Bahadır Yenişehirlioğlu ile yapacağım bu söyleşinin anılarımda büyük yeri olacağını düşünüyorum…




29 Mart 2023 Çarşamba

UMUTLAR FİLİZLENDİ

Nazım Hikmet’in “Güzel günler göreceğiz çocuklar” şiirini bilirsiniz. Benim en sevdiğim şiirlerden birisi. Baharda kırlara çıkıp bağıra bağıra okumak istediğim bir şiir. 

***

Güzel günler göreceğiz çocuklar

Motorları maviliklere süreceğiz

Güzel günler göreceğiz çocuklar

Motorları maviliklere süreceğiz

 

Çocuklar inanın, inanın çocuklar

Güzel günler göreceğiz güneşli günler

Motorları maviliklere süreceğiz

Güzel günler göreceğiz güneşli günler

***

Ben umudunu hiçbir zaman yitirmeyen biriyim. Her sabah yeni düşüncelerle, yeni projelerle başlarım yeni güne. Toprağa düşen tohum gibidir umut uygun ortam buldu mu filizlenip güneşe yönelir; boy verir, çiçek açar, meyveye dönüşür.

SEÇENEKLİ DÜŞÜNMEYİ ÖĞRENMELİYİZ

Umutlu olacağız çevremize umut yayacağız. Umutsuzluğun gereği yok. Umutsuz yaşam çekilmez. Umut yoksa bunalım olur. Hepimizin geleceğe ilişkin, umutları düşünceleri projeleri vardır mutlaka, bunlar bizim yaşam bağlarımızdır. Seçenekli düşünmeyi öğrenmeliyiz. A, b, c planlarımız olmalı mutlaka. Kin ve nefreti yüreğimizde yok edersek sevgiye yer kalır. Kin ve nefreti yüreğimizden atarsak, boşalan yeri sevginin dolduracağından hiç kuşkunuz olmasın. Bu aralar o kadar yoğunum ki, 24 saat bana yetmiyor. 24 saatin içine çok şeyi sığdırmaya çalışıyorum. Köşe yazısı yazmak, Perşembe günleri program yapmak bazı işlerimi aksatmıyor değil. Yönetiminde bulunduğum Kooperatifler çok zamanımı alıyor. Bu nedenle bu Perşembe günü ANLATIYORUM programını yapamayacağım.

KENTİMİZİN İNSANLARINI SEVECEĞİZ

Umutlu olacağız, yüreğimiz sevgiyle dolu olacak. Kendimizi sevdiğimiz kadar eşimizi, çocuklarımızı, ailemizi seveceğiz. Çalışma arkadaşlarımızı seveceğiz. Komşularımızı seveceğiz. Kentimizin insanlarını seveceğiz. Tüm insanları seveceğiz. Evimizi sevdiğimiz gibi, apartmanımızı sitemizi, mahallemizi, kentimizi, ülkemizi ve dünyayı seveceğiz. Bunu başardığımızda, başarı bizimle olur. Çevremiz genişler. Sevilen insan oluruz.  Seven ve sevilen insan olmak ne güzeldir bilemezsiniz bunu ancak yaşayan bilir. Nazım’ın “güzel günler göreceğiz çocuklar” şiiriyle başlamıştım yazıma, arkası su gibi geldi. Gerçekten sevgiden, birlikten, bütünlükten, dayanışmadan söz etmek insanı hem mutlu hem de başarılı yapıyor.

İNSANLAR PROJELERİME İLGİ GÖSTERİYORLAR

Tartışarak karar alacağız, tartışmasız uyacağız. Dedikodudan uzak duracağız. Katılım olmadan atılım olmuyor. Katılacağız. Söylemimiz ve eylemimiz bir olacak. Bunları bu gün program yapacak zamanım olsaydı, konuğumla paylaşmak konuşmak isterdim. Önümüzdeki haftalarda yapacağım programlarda, umudu sevgiyi dayanışmayı öne çıkarmaya çalışacağım. Biliyorsunuz yıllardır kooperatifçilik yapıyorum. İnsanlar projelerime ilgi gösteriyorlar. 75 adet ev yapacağım diyorum 200 kişi başvuru yapıyor. Benim sermayem işte bu. Enim en büyük zenginliğim bana güvenen yanımda duran dostlarımdır.

İyi güzel güneşli günler diliyorum…




22 Mart 2023 Çarşamba

KADINLAR TOPLUM YAŞAMINDA ÖNE GEÇİYOR

Önceleri “İş Adamı” derdik. Sonra gördük ki başarılı girişimci iş kadınları çoğalmaya başladı. Şimdi “İş İnsanı” demeye başladık.

Kadınların toplum yaşamına etkin biçimde katılmalarını ülkemiz ve demokrasimiz için önemli bir gelişme olarak görmeliyiz. Kadınların yerel ve merkezi yönetimlerde hızla çoğalması gerekiyor. Oylarını çoğaltmak isteyen partilerin listelerinde kadınları da çoğaltması gerekir. Kadınların desteğini alan siyasi parti ipi daha kolay göğüsler. Bu çağrımı tüm siyasi partilerimizin yöneticilerine yapıyorum. Listelerinizde kadınları çoğaltın.

KADINSIZ GELİŞME OLMAZ

İyi Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener, bir kadın Genel Başkan olarak, kadınların siyasette etkin biçimde yer almasını istediğini sürekli olarak dile getiriyor. Kadınlara yaptığı konuşmada; ‘’Bizler kadınları sadece 8 Martlarda hatırlayarak geriye kalan 364 günde yok sayanlara inat; her an, her dakika, her saat, her gün kadınların var olduğunu göstermeye devam edeceğiz. Bizler; kadınları aşağı görenlere, aciz görenlere, muhtaç görenlere inat; Türk kadınlarının yenilmez gücünü anlatmaya devam edeceğiz! Bizler kadınların başarılarından, mutluluğundan ve hatta gülüşünden bile rahatsız olanlara inat; Cumhuriyetimizin yeni asrını başarılı, mutlu ve neşe dolu kadınların omuzlarında yükselteceğiz! Hiç merak etmeyin, çok az kaldı! Adaletsizliğin hüküm sürdüğü bu çarpık düzene, “dur” demek için; kadınlara; “kader” diye dayatılan bu yozlaşmayı gidermek için; yaralarımızı saracak, milletimize iyi gelecek bir Türkiye için; huzur için, mutluluk için, hak ettiğimiz gibi yaşamak için, çok önemli bir adım atıyoruz. Atatürk’ümüzün o büyük vizyonuna yakışır mutlu, zengin ve huzurlu bir Türkiye hedefimize kadınlarımızı da mücadelenin içine katarak ulaşacağız.” şeklinde dile getirdi.

BİRÇOK KİŞİ PARTİLERİNE BAŞVURU YAPIYOR

14 Martta sandık başına gideceğiz. Birçok kişi aday adaylığı için partilerine başvuru yapıyor. Aday adaylarının ve ardından aday olacakların kendilerini tanıtması yaptıklarını ve yapacaklarını anlatması gerekir. Bu amaçla, ETV’de Perşembe günleri yapmakta olduğum ANLATIYORUM programında, bugünden başlayarak öncelik vermek istiyorum. Aday adaylarımız bana ve ETV Yönetimine başvurabilirler.

KONUĞUM HAYRİYE BANU ELBİRLER

Bugün, saat 13.00’te başlayıp 14.00’te bitecek olan programımda da konuğum İYİ PARTİ Milletvekili  Aday Adayı Diş Hekimi Sayın Hayriye Banu Elbirler olacak. Elbirler, 1974 Uşak doğumlu. Hakim olan babası İbrahim Akalın Gökçe’nin 1986 yılında Manisa ya tayini dolayısıyla gelmişler. Şehirler ortaokulu, Manisa Lisesi mezunu. 1997 yılında Ege üniversitesi Diş hekimliği fakültesinden mezun olmuş. 26 yıldır fiilen çalışıyor. Yavuz Elbirler ile evli olan Hayriye Banu Elbirler 2 çocuk annesi.

***

Kadınlarımız dediğimizde, benim aklıma, Mustafa Kemal Atatürk’ün söyledikleri özlü sözler ve yaptığı her biri devrim niteliğinde düzenlemeler geliyor. Sen ne büyüksün Atam söylediklerin yolumuzu aydınlatıyor. Atatürk’ün kadınlar için söyledikleri o kadar çok ki, hangisini alayım bilemedim.

ATATÜRK KADINLARIMIZA HAKLARINI BATININ GELİŞMİŞ ÜLKELERİNDEN DAHA ÖNCE VERDİ

“Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.”
“Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.”
“Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.”
“Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.”
“Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.”

***

Kadınları eğitirsek, toplumu eğitmiş oluruz. Eğitimli kadınlar çocuklarını hatta kocalarını da eğitirler… Kadının olduğu yerde barış olur, kardeşlik olur, güzellikler olur. Haydi hep birlikte çalışarak, yerel ve merkezi yönetimlerde kadınların sayısını çoğaltalım.




 

15 Mart 2023 Çarşamba

DEPREMİN HIZLANDIRDIĞI GÖÇ

6 Şubat 2023’ten bu yana gündemimizin ilk sırasında deprem var. Depremle yatıp depremle kalkar olduk. İki üç kişi bir araya geldik mi başlıyoruz deprem konuşmaya. Keşke konuştuğumuz kadar da iş yapsak. Keşke yaşadıklarımızdan dersler çıkarsak. Bir kargaşadır sürüp gidiyor.

DEPREM YAŞANTIMIZI ALLAK BULLAK ETTİ

Önce korona, ardından deprem yaşantımızı allak bullak etti. Korona ve depremin ardından, kentlerden köylere göç tartışılmaya başlandı. Kentten göç konusuna geçmeden önce, İnşaat Mühendisleri Odası’nın düzenleyeceği 17 Mart 2023 Cuma günü Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi Lale Salonu’nda yapılacak olan Kahramanmaraş Depremi hakkında Bilgilendirme Paneli’ni duyurmak istiyorum. Ben katılacağım, sizlere de katılın derim. Katılım olmadan atılım olmuyor. Salonları doldurmalıyız. Etkin yurttaşlar olarak kentimizin ve sorunlarımızın konuşulduğu her yerde olmalıyız.

SAĞLIKSIZ YERLEŞİMLER ORTAYA ÇIKTI

Gelelim bugün değinmek istediğim, kentlerden köylere göç konusuna. 1950’li yıllarda köylerden kentlere yoğun bir göç başladı. Devlet ve belediyeler bu göçe hazırlıksız yakalandıkları için, kentler gecekondularla kuşatıldı. Kentlerin çevresinde, derme çatma yapılardan oluşan sağlıksız yerleşimler ortaya çıktı. Şimdi devlet ve belediyeler bu sağlıksız konutları ve yerleşimleri dönüştürmeye çalışıyorlar.

KÖYLER DE KİŞİLİKSİZ KİMLİKSİZ HALE GELİR

Şimdi, köylerden kentlere doğru giderek hızlanacak olan bir göçün ayak seslerini duymaya başladık. Eğer önlem alınmazsa, yeni yasal düzenlemeler ve planlamalar yapılmazsa, köyler tohum vermeyen hormonlu genetik yapısı bozulmuş meyvelere dönüşür. Ne köy, ne kent diyebileceğimiz yapılar çıkar ortaya. Köylerde kişiliksiz kimliksiz hale gelir. Kent kent gibi, köy köy gibi olmalı…

***

Bir daha altını çizerek söylüyorum. Bunu söylemeye hakkımın olduğunu düşünüyorum. 30 yıldır kentleşme ve kentlileşme konuları üzerinde çalışıyor yoğunlaşıyorum. Sayısız kitaplar okudum. Sayısız panellere katıldım. Manisa’nın batısında Güzelyurt gibi çağdaş bir yerleşimin kurulmasına öncülük ettim. O nedenle yeni yerleşimler üzerine konuşmayı hem bir hak hem de ertelenmez bir görev olarak görüyorum.

KİŞİLİKSİZ YAPILARI KÖYLERE YAPMAMALIYIZ

Kentten köye göçü mutlaka planlı hale getirmeliyiz. Kentlere yaptığımız gibi ucube kişiliksiz yapıları köylere yapmamalıyız. Köylerin yakınında yeni planlı yerleşimler kurarak köylerin gelişmesine sağlıklı büyümesine katkıda bulunmalıyız. Kentlerin olanaklarını köylere taşımalıyız, köylerde çoğalarak, kapanan okulların yeniden açılmasını sağlamalıyız.

YENİ KOOPERATİFLER KURMALIYIZ

İşimiz olacakları önceden görüp önlem almak olmalı. Gidip ilgili ve yetkililerle konuşayım desem, konuları benden iyi bildiklerini düşünerek konuşma gereği duymayacaklar biliyorum. Oysa dinlemeliler, çalışma takımları oluşturmalıyız, yeni kooperatifler kurmalıyız. Güzelyurt gibi başarı imzalarını, köylerde de atmalıyız.

YENİ YASAL DÜZENLEMELER YAPILMALI

Kentlerden köylere göçü özendirir ve kolaylaştırırsak, kentleri rahatlatmış, köylerdeki gelişmeyi hızlandırmış oluruz… Köy içinde ve yakın çevresinde, yeni yerleşimlerin kurulmasını kolaylaştırmalıyız. Bunun için yeni yasal düzenlemeler yapılmalı. Tek katlı ya da en fazla iki katlı bahçeli yapılardan oluşan içinde sosyal donatıları olan düşük yoğunluklu yerleşimler kurmalıyız.

***

Kentlerden köylere göçe hazırlıksız yakalanmayalım. Yeni yerleşimleri devlet belediye kooperatif sacayağı örgütlenmesiyle kuralım. Devlet yasal düzenlemeleri yapsın, finansman desteği sağlasın, belediye planlama yapsın, kooperatifler de talep örgütlenmesi ve konut üretimi yapsın. Bu sacayağı örgütlenme ile köyleri kalkındırabiliriz.

KENTLERDEN KÖYLERE GÖÇE HAZIRLIKSIZ YAKALANMAYALIM

Şimdi, kentlerden köylere göç zamanı, Manisa’da deneyimli kooperatifçiler, başarılı mimarlar mühendisler ve yükleniciler var. Haydi, hep birlikte seferberlik yapalım, deprem bölgesi olan Manisa’da güvenli yerleşimler kuralım. Ben 1945 doğumlu 45 yaşında gibi sağlıklı coşkulu ve arzulu olarak çalışmaya varım. Büyükşehir Belediyemizde ve diğer belediyelerimizde, komiteler kurarak işe başlayabiliriz. Büyükşehir’de görevlendirilecek bir genel sekreter yardımcısının, diğer belediyelerimizde bir belediye başkan yardımcısının koordinatörlüğünde çalışmalara hemen başlayabiliriz. Çağırın gelelim. Kentlerden köylere göçe hazırlıksız yakalanmayalım.






 

 
back to top