BÜYÜK KENT BÜYÜK YALNIZLIK
Büyüyen kentlerle birlikte
insanların yalnızlığının da büyüdüğünü sürekli olarak yineleyip duruyorum. İlk
kez duyanlara ilginç geliyor da, sürekli duyanları ve yazılarımı okuyanları
sıktığımı düşünmeye başladım. Ne yapayım, bazışeyleri tekrarlamakta yarar var.
Taşı delen damlanın gücü, sürekliliğinde gizlidir. Bazı şeyler bizi sıksada
tekrarlamaktan geri durmamalıyız. Büyük kentler gerçekten büyük yalnızlıklar
getiriyor. Hızlı kentleşmenin getirdiği
en büyük sorun yalnızlık. Ancak, yalnızlık salt bizim ülkemizin sorunu değil.
Örneğin Amerika’da kişi başına bir bilgisayar düşüyor ama, her kişiye bir dost
düşmüyor. Herkes kalabalıklar içinde yalnızlık çekiyor.
İnsan soyu kalabalıklar içinde
yalnızlaşma sorununu nasıl aşacak? Çağımızın
kentleşme ile
gelen bu sorunu aşılabilecek mi? İnsanlar büyük kentlerde büyük dostluklar
geliştirebilecek mi? Kalabalıklar içinde yalnızlıktan kurtulabilecek mi? Evet, çağımızın
en büyük sorunu kalabalıklar içinde yalnızlık.

İnsan soyunun giderek büyüyen yalnızlığını aşmak,
yüzyılımızın temel sorunu olarak çıkıyor karşımıza. Bırakalım dünyayı,
bırakalım başka kentleri biz Manisa’da nasıl aşacağız yalnızlığımızı? Yalnızlık
aşılabilse yaşamın güzelleştiği görülecektir.
Yalnızlığın aşılması fiziki çevre ile yakından
ilgili. Yalnızlığın aşılmasının en büyük engeli sağlıksız kentleşme. İnancım o
ki, Yeni Manisa gibi, kooperatifler
eliyle üretilen kent parçalarında yalnızlık daha kolay aşılacaktır. Yalnızlığı aştığımız oranda yaşam güzelleşecektir. Belediyelerimize,
Sivil Toplum Kuruluşlarımıza, Apartman ve site yönetimlerine yalnızlığı aşmada büyük
görevler düşüyor.
Yalnızlığı
aşmak için kentli olmak gerekiyor. Yapılacak iş çok basit: Kendini sevdiğin
kadar aileni, aileni sevdiğin kadar komşularını, komşularını sevdiğin kadar,
hemşerilerini, hemşerilerini sevdiğin kadar, yurttaşlarını, yurttaşlarını
sevdiğin kadar, tüm insanları sevmeye çalışırsan, evini sevdiğin kadar,
sokağını, sokağını sevdiğin kadar mahalleni, mahalleni sevdiğin kadar, kentini,
kentini sevdiğin kadar, bölgeni, bölgeni sevdiğin kadar ülkeni, ülkeni sevdiğin
kadar dünyayı ve evreni sevmeye çalışırsan, yalnızlığı aşmak için en önemli
adımı atmış olursun. Bunu başardığında kentli olursun, yurttaş olursun.
Dostlarını seçerken, “dünya görüşüne uygunluk”
koşulunu arama. Dostlarını seçerken, insana verdikleri değere ve kalplerinde
sevgiye ayırdıkları yere bak…
Kentli olmak ve insanları sevmek yalnızlığı aşmanın ve mutluluğun ön koşuludur.