29 Mart 2019 Cuma

BEKLENTİLERİMİZ

Bahar geldi, bitkiler gibi umutlarımızda filizlenmeli. Güzel bir gelecek için haydi dostça uzat elini.

Eğitim şart dedik. Uzlaşma olmadan olmaz, uzlaşma şart dedik.  Konuştuk yazdık. Germeyelim gerilmeyelim dedik. Bugün Cuma, yarın cumartesi öbür gün 31 Mart Pazar, Pazar günü oylarımızı kullanacağız. Oy kullanmak yurttaş için hem bir hak hem de bir ödevdir dedik. Oylarımızı kullanalım diye çağrılar yaptık.
Sandığa gidip oylarımızı kullanacağız sonuçları Pazar gecesi öğreneceğiz ve 1 Nisan’da yeni bir güne uyanacağız.

Ekonomide ve dış politikada sıkıntılar var. Bu ülkede ilk kez kriz yaşanmıyor. Tüm krizlerden çıkmayı başardık. Bu krizden de çıkarız. Birleşerek Çanakkale’yi geçilmez yaptığımız gibi birleşerek,  kurtuluş savaşını kazandığımız gibi birleşerek, birleşerek genç bir cumhuriyet kurduğumuz gibi, krizleri de birleşerek aşarız. Bu dönemde, ülkenin sorunlarına partiler üstü bakabilecek, çözümler üretecek, uzlaşmayı kolaylaştıracak bilge kişilere çok ihtiyacımız olacak. Bilgelere danışmak bizim geleneğimizde var. Bilgelere danışacağız ve sorunları birleşerek aşacağız.

Dışta yıpranan itibarımızı, meydan okuyarak değil, demokrasimizi tüm kurum ve kurallarıyla işleterek yükseltebiliriz. Ekonomi yönetimini işin ehli olanlara bırakarak krizi aşabiliriz. Bu güzel ülkenin, evinde mahallesinde, köyünde kasabasında kentinde her yerinde, en tepesinden en küçük birim olan aileye kadar uzlaşmaya ihtiyacı var.

Seçim sonrasında, yeni beyaz bir sayfa açılmalı, parti liderleri bir araya gelmeli. Yönetim bilgi vermeli, görüş almalı. Toplumsal barış ve dayanışmanın yolu açılmalı.  Ayrı düşünmek başka şey, ayrı durmak başka şey, ayrı düşünebiliriz ama ayrı duramayız.  Aynı fikirde olanlar anlaşır elbet. Önemli olan ve olması gereken, farklı fikirlerde olup, birbirine saygı duyabilmesidir insanın. Bunu başardığımızda uzlaşma kolaylaşacak, sorunlar aşılacaktır. Biz aynı ülkenin yurttaşlarıyız. Biz aynı geminin yolcularıyız. Gemi batarsa hepimiz batarız.

Ülkenin yöneticileri ayrıştıran değil birleştiren olmalıdır.  Ülkenin ve yurttaşların tümünü kucaklamalıdır. Belediye Başkanları da öyle, bir partinin adayı olurlar ama seçildiklerinde tüm kentin başkanıdırlar artık. Tüm yurttaşlara eşit yakınlıkta olmaları gerekir. Yoksa uzlaşma zorlaşır, uzlaşmanın yerini dayatma alır. 

Tasada ve kıvançta birlikte olabilmeliyiz. “Gelin yapılması gerekeni birlikte saptayalım. Yasaları birlikte çıkaralım. Önlemleri birlikte alalım” denilirse uzlaşma olur.

Kavgayla gelen başarı kavgayı, uzlaşmayla gelen başarı uzlaşmayı özendirir. Barışa, dayanışmaya uzlaşmaya ihtiyacımız var. Sevgiyi ve bilgiyi paylaşarak büyütmeye ihtiyacımız var. Bir siyasi partinin üyesi olmak diğer siyasi partilerin düşmanı gibi davranmayı gerektirmez. Tek ihtiyacımız var: Uzlaşma, sadece uzlaşma. Uzlaşmayı halk olarak biz istersek, siyasiler de istemek zorunda kalırlar. Haydi, o zaman, uzlaşmak için, işbirliği ve dayanışma için uzat elini.



Hiç yorum yok:

 
back to top