22 Şubat 2018 Perşembe

GÜRLE



Geçtiğimiz hafta bugün, Yunusemre Belediye Başkan Yardımcısı Sayın Kılıç Kaya’nın daveti üzerine, karanlık ve bozuk yollardan geçerek, saat:19.00’da Gürle köyüne gittim.

Gürle, Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nin hemen bitişiğinde bir köy. Daha önceden de gitmiştim Gürle’ye, Manisa’da çekilmesi için çalıştığım Adem’in Trenleri filminin bazı sahneleri Gürle’de çekilmişti. Arada bir Gürle Alabalık Tesisleri’ne de gidiyorduk. Gürle farklı doğasıyla, su kaynaklarıyla ve un değirmenleri ile öne çıkan bir köyümüz.

Gürle’ye giderken, yolların çok kötü olduğunu gördük. Ülkemizin en planlı, en güzel Organize Sanayi Bölgesi’nin yanında unutulmuş terkedilmiş bir köy gibi Gürle. Hele taş ocağını görünce, içimden gürlemek, bağırmak, isyan etmek geçti. Dağdaki taş ocağı, güzel bir bayanın suratında açılmış kezzap yarası gibi duruyordu. Su kaynakları var. Cennet gibi bir doğa var. Kim verir kentin içinde bu taşocağı ruhsatlarını anlamak mümkün değil.

Köylüleri toplayıp, Manisa’ya kadar yürümek geçti içimden. Yapılmayan bozuk yollar ve doğal güzelliği bozan taş ocakları için. Yapmayın ne olur. Bozmayın doğal güzelliği…
Köye vardığımda, muhtarlık kahvesini dolu buldum. Belediye Başkan Yardımcısı Kılıç Kaya ve Yunusemre Belediyesi’nin müdürleri, çalışanları oradaydılar. Sinevizyon için perde kurulmuştu. Ses düzeni hazırlanmıştı. Yapılacak konuşmaları dinlemeye gelen köy kadınları da vardı.

Yapılacak sunumu bende merak ediyordum. Sayın Kılıç Kaya’nın sunumunu dinleyince iyi ki gelmişim dedim. Gürle Köyü için başlatılacak Müze Köy, Tarım Köy gibi iki güzel proje beni de heyecanlandırdı.

Tarım Köy ve Müze Köy Projeleri eş zamanlı olarak Gürle’de  hayata geçirilmek isteniyordu. Manisa’da yaşayan bir yurttaş olarak, bu projelere katkıda bulunmanın ertelenmez bir görev olduğunu düşünüyorum. Manisa’da turizmin gelişmesini isteyenler olarak, katkıda bulunmalıyız bu güzel projelere. Manisa, tarımda, özellikle üzümde ve zeytinde öne çıkmış bir kent. Sanayide de adeta destan yazıyor, ancak turizmde çok gerideyiz. Doğal güzelliklerimize tarihi zenginliklerimize rağmen çok gerideyiz. Bu nedenle Gürle Projesini önemsemeliyiz, projeyi başlatanları kutlayıp destek olmalıyız.

Gürle Projesi gerçekleştiğinde, Gürle hem çevre yoluna hem de Menemen yoluna yeni yollarla bağlanmış olacak. Akgedik ve Gürle Toplu Konut Alanları’ndan Gürle`ye yeni yollar yapılacak.
Anlatılanları dinlerken, Şirince Köyü canlandı gözlerimin önünde. Proje gerçekleştiğinde, Gürle’ye çok ziyaretçi geleceğinden, hiç kuşkunuz olmasın.

1930’larda, 40’larda, 50’lerde Anadolu’nun bir köyünde ne varsa, bu köyde de hepsi hatta daha fazlası var. Gürle, çamaşırhanesi, okulu, bakkalı, köy evleri, su değirmenleri, asma ve kemerli köprüsü, köy kahvesi, köyün içinden akan deresi, derede yüzen ördekleri ve alabalık tesisleri ile öne çıkacak.
Düşünülenler arasında, asma köprü, zipline, at safari, pickup, atv, motokros turları, dağ-kaya tırmanışı, çadır kampı yer alacak.

Projeyi yürütecek olanlara başarılar diliyorum. Öncelikle taş ocağı ruhsatı iptal edilmeli, yeni yollar açılmalı, mevcut yol iyileştirilmeli ve bunlardan daha önemlisi, köylüler gecikmeden bir dernek kurup haklarını savunmaya başlamalılar…




Hiç yorum yok:

 
back to top