CUMHURİYET
FAZİLETTİR
Bu
güzel ülkenin, değişmeyen ve yolay kolay da değişmeyecek olan gerçeği : Türkiye
Cumhuriyeti Devletinin Kurucusunun Mustafa Kemal Atatürk'tür olduğu ve
sevgisinin gönüllerde hep yaşayacağı gerçeğidir. Bu ülkenin her yurttaşı bunu böyle bilir. Ata'sına
ve kurduğu cumhuriyete kanı ve canı pahasına sahip çıkar. Cumhuriyetin
niteliğini değiştirme ve Atatürk'ü unutturma hayalleri abasle iştigalden başka
birşey değildir.
Atatürk'ün önderliğinde kurulan cumhuriyeti koruyup kollamak ve güçlendirmek
ancak Atatürk'ün gösterdiği, bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yolunda
kalmakla ve ilerlemekle olur.
Cumhuriyetimizi korumak ve güçlendirmek bu güzel
ülkenin yurttaşları olarak hepimizin ertelenmez öncelikli görevidir. Bu
görevimizi yaparken mazeret üretme hakkımız yok. Mazeret üretmeyip marifet
göstereceğiz. Marifet göstermeye örnek mi istiyorsunuz? Örnek; Mustafa Kemal
Atatürk'tür. Atatürk, ülkenin kurtuluş
mücadelesini başlatmak amacıyla 1919 yılında Samsun’a çıktığında elinde hiçbir maddi güç yoktu. Sadece, ülkeyi kurtarmaktan ve halka
güvenmekten başka bir seçenenğinin olmadığını biliyordu. Kalkışılan iş kolay
değildi. Köhnemiş, parcalanmış, paylaşılmak istenen bir imparatorluktan genç
bir cumhuriyet kurulacaktı. Tüm ulusları şaşırten, benzer kaderi paylaşanlar
tarafından örnek alınan muhteşem bir destan yazıldı. 29 Ekim 1923 yılında
cumhuriyt kuruldu. Cumhuriyetin nasıl
kurulduğunu bilemezsek nasıl korunacağını da bilemiyiz.
Samsun’da başlayıp, Amasya, Erzurum, Sivas’tan sonra Ankara’da 23 Nisan 1920’de
TBMM’nin açılmasıyla farklı bir boyut kazanan Milli Mücadele; Türk Milleti’nin
gerçek bağımsızlık ruhunu “Egemenlik Kayıtsız, Şartsız Ulusundur” ilkesiyle,
Doğu ve Güney Cepheleri ile Yunanlılara karşı sürdürülen başarılı savaşlarla
kazanılmış, 29 Ekim 1923’de Cumhuriyet’in ilan edilmesinin ardından, sıra
yapılacak olan köklü değişikliklere gelmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş ve lâik bir devlet olabilmesi için gereken bütün
adımlar Atatürk’ün önderliğinde hızla atılmış, toplumsal ve siyasal alanda
yapılan devrimlerle ülkemiz halkın iradesinin hakim olduğu özgür bir ülke
haline gelmiştir. Herkesin kanunlar önünde eşit olduğu ülkemizde, hiçbir kimse
ve topluluğa ayrıcalık tanınmamakta, eğitim, sağlık ve sosyal alanlarda yapılan
devrimler ile halkımız refah ve huzur içerisinde yaşamaktadır.
Cumhuriyet rejimi sayesinde bağımsız ve özgür bir millet olarak yaşadığımız bu
topraklarda, Türkiye Cumhuriyeti devletimizin ebedi varlığı ve birliği adına
ülke gelişimine katkıda bulunmak için vatanımızı çok sevmeli, düşmanca
yaklaşımlarda bulunan iç ve dış güçlere karşı her zaman uyanık olmalıyız.
Bizlere tevdi edilen görevleri layıkıyla eksiksiz bir şekilde yapmalı, ülke
menfaatlerini kendi menfaatlerimizin üzerinde tutmalıyız. Atatürk’ün kurduğu
cumhuriyete sahip çıkıp, demokrasiden asla ödün vermeden, milli birlik ve
bütünlüğümüzden hiçbir zaman ayrılmamalıyız. Olanca güçlüklere rağmen
Atatürk’ün sayesinde kurulan cumhuriyete sahip çıkmak ve çağın getirdiği
yeniliklerden faydalanarak ülke gelişimine katkıda bulunmak hepimizin
görevidir..
Çocuklarımıza Atatürk'ü ve Kurduğu Cumhuriyeti öğretmeye devam. Çağdaş eğitim
şart...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder