PAYLAŞMAK GÜZELDİR
Paylaşıldıkça büyüdüğünü bildiğimiz iki şey var. Birisi sevgi, diğeri de
bilgi. Hatta ilgiyi de ekleyerek sayıyı üçe çıkarabiliriz. Sevgi, bilgi ve
ilgi.
Sevgiyi paylaştığınızda büyüdüğünü hissediyorsunuz; Bilgi ve ilgide öyle...
Sevgi bilgi ve bilgi paylaşıldıkça büyüyor. Sizi de paylaştıklarınızı da mutlu
ediyor.
Şu yaptığım köşe yazısı yazma işini de paylaşmak olarak görüyorum ve yazmaktan,
yazarak paylaşmaktan keyif alıyorum. Yoksa onca işin arasında zaman yaratarak
köşe yazısı yazmak bu kadar kolay ve keyifli olmazdı benim için. Birisinin
sizinle bilgisini paylaşması için ortam yaratmalısınız. Sormalı yardım
istemelisiniz. Bilgi alma ve danışma konusu gündeme geldiğinde mutlaka
anlattığım bir hikayeyi burada da paylaşmak istiyorum. Okuduğunuzda biliyorum
sevecek ve sizde paylaşacaksınız.

Ölmek üzere olan yaşlı
bir baba, üç oğlunu yanına çağırarak onlara vasiyette bulunur:
"Oğullarım, ben ölünce, birbirinize düşmemeniz için, size sahibi olduğum
17 deveyi paylaştırmak istiyorum. Miras olarak develerin yarısını büyük oğluma,
üçte birini ortancaya, dokuzda birini ise küçük oğluma bırakıyorum." Babalarının ölümünden sonra, mirası babalarının
vasiyeti uyarınca paylaşmak üzere
kardeşler bir araya gelirler. Fakat bir türlü işin içinden çıkamazlar. Mirası
babalarının istediği gibi pay edemezler. Çünkü 17 sayısı ne ikiye, ne üçe, ne
de dokuza bölünebilir. Bu işin üstesinden ancak köyün tecrübe ehli, yaşlı
bilgesi gelir, diye düşünüp ona giderek ve dertlerini anlatırlar. Bilge kişi;
"Benim bir devem var, onu size vereyim hesaba onu da katıp öyle paylaşın"
der. Bu cömertliğe çok şaşıran oğullar,
18 deveyi pay etmeye girişirler. Önce ikiye bölerler, büyük oğul 9 develik
payını alır. Sonra üçe bölerler, çıkan 6 deveyi de ortanca oğul alır. Daha
sonra dokuza böldüklerinde 2 deveyi de küçük oğul alır. Ama, bütün develeri
paylaştıktan sonra ortada fazladan bir deve kalır yine …
Oğullar bu duruma da bir çözüm getirmesi için yeniden yaşlı bilgeye
başvururlar. Bilge kişi güler ve :"İyi öyleyse, der. Sorununuz
çözümlendiğine göre ben de devemi geri alabilirim artık." der. Çocukların
sorunu çözümlenmiştir. Bilgenin bir kaybı yoktur. Aksine, çocuklarının sorunu
çözdüğü için mutludur. Sevgiyi ve
bilgiyi paylaşabiliyorsak, uygarca tartışabiliyorsak ve de uzlaşabiliyorsak
uygarlık yolunda ilerliyoruz demektir..
Bunları anlatmamın
nedeni, Manisa'da bilgi paylaşımına ve uzlaşmaya Yerel yönetimlerde büyük
ihtiyacımızın olacağını gündeme getirmek ve tartışmaktır. Manisa Büyükşehir
Belediye Meclisinde uzlaşma olmadan karar çıkartmak gerçekten çok zor olacak. Manisa'nın yararına olacak sağlıklı kararlar
üretebilmek için, hem danışmaya hem de uzlaşmaya büyük ihtiyacımız olacak.
Bakarsınız Büyükşehir Belediye Meclisindeki durum, Manisa'da uzlaşma kültürünün
gelişmesinin yolunu da açar. Dilerim öyle olur. Dilerim, barış kardeşlik dayanışma
ve uzlaşma Manisa'da yaşayan bir geleneğe dönüşür...
Mustafa Pala
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder