18 Ağustos 2013 Pazar

Yunus Emre Manisa gündeminde...


YUNUS EMRE
Mustafa  Pala

Anadolu’da yetişmiş halk ozanlarının tartışmasız öncüsü ve en sevileni kimdir diye sorsalar, düşünmede Yunus Emre diye yanıtlarım. Bu sözümü doğru bulacakların da çok olacağını düşünürüm. Türk dilini en iyi kullanan ozan da Yunus Emre’dir.  Sevgiyi öne çıkaran da Yunus Emre’dir.
Şiirleri ve ilahileri yüzyıllardır dilden dile aktarılıyor. Dizeleri atasözü gibi kullanılıyor. Bir sokağa, bir caddeye, bir yapıya hatta bir ilçeye adı verildiğinde genel kabul görüyor, “bu da nereden çıktı, ne alaka” diyen olmuyor.

Herkesin sevdiği, şiirlerini bildiği, Anadolu kültürünün oluşumuna büyük katkılar yapmış,  sevgiyle anılır olmuş adı ve anısı insan soyu sürdükçe yaşayacak olan bir gönül adamıdır Yunus Emre.

Nerede ne zaman doğduysa doğdu O Anadolu insanının gönlünde taht kurdu.  Hayatıyla ilgili farklı kaynaklarda farklı bilgiler var. Farklılık bilinmediğinden değil, herkes tarafından çok sevilip, sahip çıkıldığından. Herkes Yunus Emre’yi kendine yakın görmek, kendiyle, yaşadığı  çevreyle bağ kurmak istediğinden farklılıklar çıkıyor karşımıza.  Anadolu’ya gelen Türk boylarından birine bağlı olup, 1238 dolaylarında doğduğunu söyleyenler var.  Batı Anadolu’nun birkaç yöresinde “Yunus Emre” adını taşıyan ve onunla ilgili görüldüğünden “makam” adı verilen yer vardır.

“Bir garip öldü diyeler/ Üç gün sonra duyalar/  Soğuk su ile yuğalar / Şöyle garip bencileyin / diyen Yunus, belki de doğduğu ve yaşadığı topraklardan çok uzaklarda bu dünyadan göçüp gittiğini anlatmak istemektedir.  Dediğim gibi, nerede doğduysa doğdu, nerede öldüyse öldü O Anadolu insanının gönlünde taht kurdu. Adı ve anısı gönlümüzde yaşadığına göre gerisi önemli değil bence.

Türkiye’nin pek çok yerinde Kula’nın Emre Köyü’nde olduğu gibi Yunus Emre’nin mezarı olduğu iddia edilen pek çok mezar ve türbe bulunmaktadır. Bu durumu Yunus Emre’nin ne kadar çok sevildiğinin somut bir kanıtı olarak görmek ve değerlendirmek gerekir.  Konuşmasıyla giyimiyle kuşamıyla,  yaşam tarzıyla halktan biri olan Yunus Emre, halkın değer, duygu ve düşüncelerini dile getiriyor şiirlerinde.  Yunus Emre’nin şiirlerinde ahlak, hikmet, din, aşk gibi konuların hemen hepsi anlaşılır biçimde söyleniyor, anlaşıldığı için de seviliyor.
Yunus Emre’nin söyledikleri, söylendiği zamanda olduğu gibi şimdi de önemini anlamını koruyor bilelim ki, gelecekte de koruyacaktır. Bir gönül adamı olan Yunus Emre, “gönül kırmamak” konusunu önemseyip öne çıkarıyor.  Yunus’un öne çıkaran bir başka önemli özelliği de, şiirlerinde işlediği konuları ve telkinleri bizzat kendi hayatında uygulamasıdır. Yunus, talkım verip salkım yutmuyor.

Yaşamımın 35 yılını kooperatifçiliğe adadım.  Kooperatifçilik düşünmeyi, düşündüğünü paylaşmayı bildiklerini anlatmayı, konuşmayı,  tartışmayı gerektiriyor. Bende yıllardır genel kurullarda fırsat bulduğum her yerde konuşuyorum. Yunus’un,  Gelin tanış olalım/ İşi kolay kılalım/ Sevelim sevilelim/ Dünya kimseye kalmaz.  Dizelerini gördüğümde,  yıllardır uzun uzun anlatmaya çalıştığım bu işte demekten kendimi alamadım. İşte bu, saatlerce konuşup, anlatmaya çalıştığımızı Yunus bir dörtlükte özetleyivermiş. Şimdi uygun gördüğüm yerlere Yunus’un bu dörtlüğünü yazıyorum: “Gelin tanış olalım/ İşi kolay kılalım/ Sevelim sevilelim/ Dünya kimseye kalmaz.”
Sabır, sevgi, kanaat, hoşgörü, cömertlik, iyilik gibi değerleri benimseyip özümseyen Yunus’un şiirleri sevgi pınarı gibi akıyor gönül penceresinden.  Türkçenin en güzel ve en güçlü özelliklerini kullanıyor Yunus Türkistan ve Anadolu Türkleri arasında çok yayılan tasavvufun Türk şairleri arasında iki büyük sözcüsünden birisi Türkistan’da Ahmet Yesevi, Anadolu’da da Yunus Emre’dir.  Bu nedenle bu büyük insanların adları büyük eserlere verilmelidir.  Adları ve anıları yaşatılmalıdır.

Kuruluşuna öncülük ettiğim yıllardır gelişmesi için çalıştığım Yeni Manisa şimdi Yunus Emre ilçesinin merkezi  oluyor.  Yunus Emre ilçesinde ilk Yunus Emre anıtını ilk Yunus Emre Bilge Evini yapmış olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.  Yunus Emre ilçesinde Yunus Emre’nin özünde sevgi ve hoşgörü olan felsefesini öne çıkarmak yaşam biçimine dönüştürmek için çalışmalıyız. Öyle de yapacağız.  Manisa’da her yıl Yunus Emre Sempozyumu düzenlenmeli, Yunus Emre adına etkinlikler yapılmalı. Manisa’da  Yunus Emre şiir ödülü verilse ne güzel olur değil mi?  Manisa’da dün Manisa Tarzanı’mızı öne çıkarmaya çalışıyorduk, şimdi Tarzan’la birlikte Yunus Emre’yi de öne çıkaracağız. Yunus Emre için de anma ve şiir günleri düzenleyeceğiz. İçimizdeki şiir pınarı belki de Yunus Emre ile yeniden canlanır…

 Derviş Yunus Emre’nin tasavvuf anlayışında dervişlik olgunluktur. Derviş yüreğinde sevgi başında sarık gibi kullandığı kefeniyle dolaşır. Derviş nefsini yenendir. Kavgayı unutup gömen, sevgiyi büyütendir.  Yüreğinde kin ve nefrete yer ayırmayan, yüreğini sevgiyle doldurandır.  Dervişlikte gösteriş yok, içtenlik vardır.  Dervişlik olgunluktur.  Dervişlik şekilciliğe karşı durmaktır. Dervişlik sadeliktir. Dervişlik tatlı söz, güler yüzdür.  O zaman Yunus gibi dervişler çoğalmalı ki, Dünya’da barış kardeşlik ve dayanışma güçlensin.

Yunus’un söyledikleri evrenseldir. Yunus’un söyledikleri tüm zamanlar için geçerlidir. Yunus’un söylediklerinde korku yerine sevgi vardır.  Bu anlamda Mevlana’nın bir benzeridir. O’nun Mevlana kadar çok tanınmayışı ise, bir yandan kullandığı dil olan Türkçe’nin Batı’da Farsça kadar bilinmemesinden ve aydınlarımız Yunus’a yeterince sahip çıkmamasındandır.
Yunus’un eyleminde de söyleminde de sevgi vardır.  Yunus Emre’ye göre insanlar, din, mezhep, ırk, millet, renk, mevki, sınıf farkı gözetilmeksizin sevilmeyi hak etmektedirler. Mademki insanoğlu ruh yönüyle Allah’tan gelmektedir; öyleyse insanlar hiçbir şekilde birbirlerinden bu anlamda ayrılamaz, ayrı tutulamazlar.

Yunus Emre’yi hem Türk şiirinin kurucusu, hem de ulusal birliğin harcı olarak görüp değerlendirmeliyiz.  Yunus Emre, kelimenin tam anlamıyla Nasrettin Hoca, Köroğlu, Dadaloğlu veya Karacaoğlan gibi Anadolu insanıdır.
Yunus Emre’yi yazdım çünkü Yunus Emre’nin sevgi felsefesine sadece bizim değil tüm Dünya’nın ihtiyacı var. Yunus Emre’yi yazdım çünkü Yunus Emre ilçesinde oturuyorum. Bundan böyle Yunus Emre İlçesinde Yunus Emre adını daha çok duymaktan, daha çok duyurmaktan, Yunus Emre etkinliklerinin katılımcısı olmaktan katkı yapmaktan büyük mutluluk duyacağım.

Yunus Emre gibi yüreği sevgiyle dolu insanlar ölmezler. Yarınlara kalırlar. Yunus Emre’nin sevgi dolu yüreğinden dökülen şiirler önümüzü aydınlattıkça barış kardeşlik ve sevgi de büyür.
Yunus Emre ilçemiz Manisa’mıza hayırlı uğurlu olsun…
Yunus Emre’yi özünde sevgi olan felsefesiyle yaşatalım…

Hiç yorum yok:

 
back to top